Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/976 E. 2023/415 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/976 Esas
KARAR NO: 2023/415
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/02/2021
NUMARASI: 2017/502 E. – 2021/65 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin uzun yıllardır eğitim sektöründe faaliyet gösterdiğini ve tescilli bir marka olduğunu, müvekkili tarafından tespit edildiği üzere, davalı şirkete ait http://edubucks. org internet sitesinde müvekkili şirketin hak sahibi olduğu markaların (…) reklam amaçlı kullanıldığını ve böylelikle markaya tecavüzün söz konusu olduğunu, davalının markayı ticari hayatında kullandığını ve bu haksız kullanımlarına halen devam ettiğini, müvekkili şirkete ait markanın davalı yanca tüketicilere kendi markası gibi sunulduğunu, davalının tescilli markaya konu tecavüzünün İstanbul 2.Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2017-13 D.iş sayılı dosyası ile ispatlandığını, müvekkilinin daha fazla zarara uğramasının önlenmesi ve davacı adına TPE nezdinde tescilli … nolu “…” markasına davalı yanca yapılan marka tecavüzünün durdurulması, önlenmesi, haksız rekabet eylemlerinin tespiti, önlenmesi, 151/2-c kapsamında şimdilik 5.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ve (www….org sitesinin yargılama sonuna dek tedbiren erişime kapatılması, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı taraf davaya cevap vermemiş, bilirkişi raporuna beyan dilekçesinde ise davacının hak sahibi olmadığını, dava açma hakkı bulunmadığını, mahkememizin 2017/606 esas- 2019/423 karar sayılı ilamı ile hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine karar verildiğini, esas yönünden de davanın reddi gerektiğini beyan etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 10.02.2021 tarih ve 2017/502 Esas – 2021/65 Karar sayılı kararıyla; “Dava dışı … İşletmecilik ve Tic. A.Ş.’nin hak sahibi olmadığı bir hususta davacı … Limited’e yetki vermek gayesi ile bir işlem gerçekleştirmesinin SMK 6769 sayılı yasanın 24/3 maddesi kapsamında hukuken geçerli değildir, davacı yanca sunulan lisans sözleşmesinde dava dışı şirkete alt lisans verilmesi ile ilgili herhangi bir maddenin veya yetkilendirmenin olmadığı, sözleşme ile açıkça tanınmayan bir yetkinin kullanılmasının mümkün olamayacağı, huzurdaki davacının ise bizzat … markası yönünden gerçek hak sahibi tarafından dava açma yetkisi ile donatıldığına ilişkin vekalet, yetki belgesi ya da marka sahibi ile yapılmış bir sözleşme sunamadığı, son bilirkişi heyetinin isabetle belirttiği gibi … Lımıted’in SMK’nın 158.maddesini usulüne uygun olarak huzurda bulunan davayı başlattığına/açtığına ilişkin dosya içerisinde herhangi bir delil sunmadığı, marka hakkı üzerinde hak sahibi sıfatı bulunmadığı, davalı yana karşı üstün bir hakkının varlığının ispat edilemediği, gözetilerek davacının aktif dava ehliyetine sahip olmadığı anlaşılmıştır. Somut uyuşmazlıkta davacı yanca sunulu deliller kapsamında davacının hak sahibi olmadığı anlaşıldığından davanın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; “… markası birçok ülkede … Limited Şirketi adına tescilli bir marka olduğunu, … Danışmanlık şirketinin markaya ilişkin haklarının kullanımını … ve Tic. A.Ş. şirketine devrettiğini, … ise başka bir sözleşme ile markaya ilişkin kullanım haklarını müvekkilim … Limited’e devrettiğini, buna ilişkin sözleşmelerin dosyaya sunulduğunu, anılan markanın hali hazırda müvekkil tarafından kullanıldığını, Müvekkil tarafından tespit edildiği üzere, davalı şirkete ait http://edubucks.org internet sitesinde Müvekkilin hak sahibi olduğu markalar reklam amaçlı kullanılmakta ve böylelikle Müvekkil Şirketin markasına tecavüzün söz konusu olduğunu, Davalı şirket marka hakkı sahibinin izni olmaksızın söz konusu markayı ticari faaliyetlerini yürüttüğü internet sitesinde yayınlamakta ve tüketicilere kendi markasıymış gibi sunduğunu, davalı şirket tarafından gerçekleştirilen bu eylemlerin 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkındaki KHK’da yer alan marka hakkına tecavüz sayılan fiiller arasında olduğunu, Davalı şirketin tescilli markaya konu tecavüzü İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi nezdinde ikame ettiğimiz 2017/13 D. İş sayılı tespit davası ile de ispatlandığını, buna rağmen söz konusu davamızın reddine karar verilmesinin tamamen hukuka aykırı olduğununu, Müvekkil şirketin meşhur ve maruf hale gelmiş markasının, ticari imajı ve ürünlerinden haksız çıkar sağlamaya yönelik kullanımlar gerçekleştiren muhatabın, TTK 55/5. ve devamı maddeleri uyarınca haksız rekabet fiilini gerçekleştirdiğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: * Türk Patent ve Marka Kurumu’nun 20.4.2017 tarihli yazısında; … nolu … ibareli markanın dava dışı … LTD ŞTİ adına 41.sınıf için 31.12.2014 tarihinde tescil edildiği, bir başkasına devir edildiğine ya da lisans verildiğine dair dava dosyasında bilgi bulunmadığı anlaşılmıştır. *Bilirkişiler … ve … 16/08/2018 tarihli bilirkişi raporlarında; “… nolu… … ibareli markanın dava dışı … LTD ŞTİ adına 41.sınıf için 31.12.2014 tarihinde tescil edildiği, bir başkasına devir edildiğine ya da lisans verildiğine dair dava dosyasında bilgi bulunmadığını, davacı yanca sunulan 4.1.2016 tarihli işbirliği sözleşmesinin ise dava dışı … LTD ŞTİ ile dava dışı … AŞ arasında imzalandığını ve marka haklarının bu şirkete ait olduğunu, dava dışı … AŞ nin davacı ile yaptığı sözleşmenin 3.1. maddesinde marka kullanım hakkını davacıya verdiğini, somut olayda davacının Türkiye’de irtibat bürosu olarak faaliyet gösterdiğini, bu nedenle vergiden muaf olduğu ve ticari defter tutmakla yükümlü olmadığı, dolayısı ile davacıya ait markanın cirosunun tespit edilemediği” bildirilmişlerdir. *Aynı bilirkişi heyetinin 09/05/2019 tarihli ek bilirkişi raporlarında; “Davalı yanın sunduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine göre gerekli açılış ve kapanış onayına sahip olduğu, Davalı yanın Kurumlar Vergisi Beyannamelerine 2017 yılında, cirosunun 770.126,94 TL olduğu, buna göre işbu cironun % 15inin 115.519,04 TL’ye isabet ettiğini, tarafların itirazlarında ise, kök rapordaki görüşlerini değiştirecek yeni bîr unsur bulunmadığını.” bildirmişlerdir.*Bilirkişiler …, … ve … 05/01/2021 tarihli bilirkişi raporlarında; “Dava dışı …Tic. A.Ş.’nin hak sahibi olmadığı bir hususta davacı … Limited’e yetki vermek gayesi ile bir işlem gerçekleştirdiğini, bu hususun ise SMK’nın amir hükümleri gereği yerinde olmadığını, yetki verme işlemlerinin hukuken geçerli olduğu Mahkemece kabul edilmesi halinde dahi … Lımıted’in SMK’nın 158. Maddesini usulüne uygun olarak işleterek huzurda bulunan davayı başlattığına ilişkin dosya içerisinde herhangi bir veri olmadığı hususları bir arada değerlendirildiğinde davacı yanın huzurda bulunan dava bakımından SMK’nın ilgili hükümleri çerçevesinde “hak sahibi” sıfatı ile davalı yana karşı üstün bir hakkının varlığının tespit olunamadığını, Mahkemenin heyetin arz edilen hususlardaki görüşlerini yerinde bulmaması halinde ise davalı yanın İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/13 D.iş sayılı dosya üzerinden tespit edilen kullanımlarının … ibareli markayı ticari etki yaratacak biçimde ihtiva ediyor olması halinde ancak markaya tecavüz ve marka hakkı sahibi ile haksız rekabetin söz konusu olabileceğini, bu kabulün varlığı halinde davalı yanın kurumlar vergisi beyannamelerine 2017 yılında, cirosunun 770.126,94 TL olduğu, buna göre işbu cironun %15’inin 115.519,04 TL’ye isabet ettiğini.” bildirmişlerdir.
GEREKÇE: Dava, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve durdurulması ile maddi – manevi tazminat ile itibar tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “Dava dışı … Tic. A.Ş.’nin hak sahibi olmadığı bir hususta davacı … Limited’e yetki vermek gayesi ile bir işlem gerçekleştirmesi SMK 6769 sayılı yasanın 24/3 maddesi kapsamında hukuken geçerli olmadığı, davacı yanca sunulan lisans sözleşmesinde dava dışı şirkete alt lisans verilmesi ile ilgili herhangi bir maddenin veya yetkilendirmenin olmadığı, sözleşme ile açıkça tanınmayan bir yetkinin kullanılmasının mümkün olamayacağı, davacının SMK’nın 158.maddesindeki usule uygun olarak huzurda bulunan davayı başlattığına/açtığına ilişkin dosya içerisinde herhangi bir delil sunmadığı, marka hakkı üzerinde hak sahibi sıfatı bulunmadığı, davalı yana karşı üstün bir hakkının varlığının ispat edilemediği, gözetilerek davacının aktif dava ehliyetine sahip olmadığı anlaşıldığından davanın reddine.” karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı huzurdaki davada davalının “… “markasını izinsiz ve marka hakkını ihlal ile haksız rakebet yaratacak şekilde kullandığını iddia ederek; markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, meni ve maddi manevi tazminat isteminde bulunmuş; davalı ise, davacının marka üzerinde hak sahibi olmadığını ve dava açma hakkı bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Davaya konu … ibareli markanın dava dışı … Limited Şirketi adına 41.sınıf için 31.12.2014 tarihinde tescil edildiği, markanın kullanımı konusunda dava dışı … Turizm İşletmecilik ve Tic. A.Ş.’ye, bu şirket tarafından da davacı şirkete sözleşme ile yetki verildiği ve sözleşme içeriği dikkate alındığında davacının markayı kullanım hakkına sahip olduğu sabittir. Ancak anılan sözleşmenin inhisari lisans sözleşmesi niteliğinde olmaması nedeniyle SMK.158/2.maddesindeki, “İnhisari olmayan lisans alan, sınai mülkiyet hakkına tecavüz dolayısıyla dava açma hakkı sözleşmede açıkça sınırlandırılmamışsa, yapacağı bildirimle, gereken davayı açmasını hak sahibinden ister. Hak sahibinin, bu talebi kabul etmemesi veya bildirim tarihinden itibaren üç ay içinde talep edilen davayı açmaması hâlinde, lisans alan, yaptığı bildirimi de ekleyerek, kendi adına ve kendi menfaatlerinin gerektirdiği ölçüde dava açabilir. Bu fıkra uyarınca dava açan lisans alanın, dava açtığını hak sahibine bildirmesi gerekir.” yönündeki düzenlemeye uygun bir bildirim ve dava sürecinin işletilmediği anlaşıldığından; mahkemece davacının dava hakkına sahip olmadığının tespitiyle davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/03/202