Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/967 E. 2023/181 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/967 Esas
KARAR NO: 2023/181
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/12/2020
NUMARASI: 2020/474E, 2020/984 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/02/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davacının 03/07/2020 tarihinde davacının şirketinde yapılan haciz işlemi nedeniyle takipten haberdar olduğunu, icra takibine konu senetteki … Ltd. Şti. adına çıkarılan imzanın …’ye ait olduğunu, şirketin isminin … A.Ş. Olarak değiştirildiğini, …’nin davacı şirket yetkilisi olmadığını, senet düzenleme yetkisinin de bulunmadığını, davacının davalıya borcunun bulunmadığını, icra takibine konu senette imzası bulunan …’nin davacı şirket adına bono düzenleme yetkisi olmadığından ve alacaklı tarafa hiçbir borcu olmadığını davanın kabulü ile, Bursa … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibin tedbiren durdurulmasına, takibin iptaline ve davalı adına %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin haklı alacağına kavuşması için Bursa … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, 03/07/2020 tarihinde borçlu adına ve borçlu adresinde haciz işlemi gerçekleştirildiğini, söz konusu icra takibine konu olan 15/08/2015 tediye tarihli, 344.000,00 TL bedelli bono, 13/07/2015 tarihinde düzenlendiğini, borçlu şirket … LTD. ŞTİ.’nin (Yeni Unvanı: … Aş.) vekaleten yetkilisi …’nin, iş bu bonoya yetkili olarak imza attığını, ancak daha sonra davacı borçlu … LTD. ŞTİ.’nin ticaret unvanı … AŞ. olarak değiştirildiğini ve bonoya atılan imzanın … AŞ.’yi bağlamayacağını kötü niyetli olarak beyan ettiklerini, müvekkilinin icra takibine konu bonoyu, haklı alacağı karşılığında usul ve yasaya uygun olarak iktisap ettiğini, davanın reddi ile %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “…Dosya içerisine sunulan sicil kayıtlarının incelenmesinde; … Ltd. Şit.’ nin (Yeni Unvanı: … Aş.) yetkilisi …’ in Büyükçekmece … Noterliği’ nin 15 Mayıs 2015 Tarih ve … yevmiye numaralı vekaletnamesi ile şirket yönünden …’ yi senet düzenleme ve imzalamaya yetkili kıldığı, bu yetkisinin de 18.07.2019 tarihine kadar devam ettiği anlaşılmıştır. Bu haliyle senedin düzenlenme tarihi itibariyle davacı şirket yönünden … senet düzenleme ve imzalama yetkisine haiz olduğundan davacının talebinin reddine karar verilmiştir. Ayrıca takibe konu senedin, Bursa … İcra Müdürlüğünün … E. ve … E. Sayılı takip dosyalarındaki borca mahsuben alındığı, buna ilişkin protokol düzenlediğini ve bu protokolde de …’ nin imzası olduğu görülmüş olup, davacı tarafın borçlu olmadığı iddiasını aksini yazılı delil ile ispat etmesi de gerektiğinden ve yazılı delil de sunmadığından davacının talebinin reddine karar verilmiştir…” şeklindedir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararına gerekçe olan vekaletnamede …’ye senet düzenleme ve imzalama yetkisi verilmediğini, … müvekkili şirket yetkilisi olmadığını, müvekkili şirket adına senet düzenleme yetkisinin de bulunmadığını, senet düzenleme yetkisinin açık olarak vekaletnamede bulunması gerektiğini, vekaletname ile …’ye birçok yetki verildiğini ancak senet düzenleme yetkisi bulunmadığını, dosya içeriğinden davacı şirketin ticari mümessili tarafından vekaletname ile dava dışı vekile bir takım yetkiler verildiğini, ancak bono düzenleme konusunda özel bir yetki verilmediğini, şirket ortakları kurulu kararı ile verilmiş şirketi borçlandırma yetkisi de bulunmadığını, bu durumda, borçlu şirketin borca itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerektiğini, ayrıca müvekkili şirketin alacaklı tarafa ne icra takibindeki senede konu ne de başka hiçbir da bulunmadığını beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde; dava …’ye yöneltilmesi gerekirken müvekkiline yöneltildiğini, davanın husumetten reddi gerektiğini, müvekkilinin iyiniyetli olup bonoyu imzalayan kişinin şirket yetkilisi olup olmadığını bilme yükümlülüğü olmadıığnı, TTSG kayıtlarına göre …’nin şirkette vekaleten yetkil iolduğunu, davacının hukuki yararı olmadığını, başvurunun usulden reddi gerektiğini, Esas yönünden ise müvekkilinin … ve …esas sayılı dosyalarında alacağına kavuşmak için borçlu … yapının adresinde haciz gerçekleştirdiğini, bu haciz sırasında borçlara mahsuben protokol düzenlenerek bono alındığını, bonoda imzası olan …’nin vekaletine istinaden yetkili olduğunu,Davacı şirketin 19.08.2019 da …’nin hisselerini …’a devrettiğini, … nin 19.08.2020’de yetkili olduğunu, …nun ise kurucu ve tek yetkili olduğunu, 19.08.2020 tarihli devir işleminin …’nin bonoya imza tarihinde yetkili olduğunu gösterdiğini, amacın alacaklıyı yanıltmak olduğunu, muvazaa kabul edilmese dahi BK 202 md gereğince devralanın devredenin borçlarından sorumlu olduğunu , takibe itiraz edilmediğini, imzanın zımnen kabul edilmiş sayılması gerektiğini, davanın kötüniyetli açıldığını, hüküm gerekçesinin değiştirilerek davanın reddine karar verilmesini, %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin istinafa cevap dilekçesi içeriğinde kararın gerekçe ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesi yönünden kaldırılması talep edilmiş olmakla harcın ikmali için dosya mahkemeye iade edilmiş, davalı vekili yerel mahkemenin davanın reddi kararının yerinde olduğunu, hükmün gerekçesinin değiştirilmesi talebinin yeniden yargılamayı gerektirmediğini, istinaf başvurusu yapılmadığından harç yatırılmadığını beyan etmiştir.
İNCELEME Bursa …İcra Dairesi’nin … sayılı İcra dosyası incelendiğinde; takibe konu senedin 344.000TL bedelli 13.07.2015 tanzim, 15.08.2015 vade tarihli olduğu, keşidecinin dava dışı … İnşaat ..Şti, kefilin … ..Şti , … ve …ŞTİ olduğu, senette nakden kaydı olduğu , lehtarın … Mühendislik ..şti olduğu, … mühendislik tarafından senette keşideci ve kefil olarak yer alan kişiler aleyhine kambiyoya dayalı takip başlatıldığı, takipte 107.381 Tl asıl alacak, 13.122,85Tl faiz ki toplam; 120.503,85TL nin değişen oranlarda avans faizi uygulanmak ve taraflar arsında 13.07.2015 Tarihli protokol şartları geçerli olmak üzere Bursa 2015/8136 ve 8176 esas sayılı dosyaları ile bağlantılı ve mükerrer olmamak üzere takip başlatıldığı anlaşılmaktadır. Ticaret sicil kayıtları ve vekaletnameye göre; Davacı şirketin eski unvanının … Ltd. Şit. olduğu, (Yeni Unvanı: … Aş.) senet tarihindeki şirket yetkilisi …’ in Büyükçekmece … Noterliği’ nin 15 Mayıs 2015 Tarih ve … yevmiye numaralı vekaletnamesi ile …’ ye vekaletname verdiği görülmüştür. Vekaletname; “… LTD ŞTİ unvanlı şirketteki hisselerimin bir kısmının veya tamamını dilediği kişi veya kişilere dilediği bedel ve şartlarla devretmeye, devir bedellerini talep, tahsil ve ahzu kabza, sulh ve ibraya, devir senet ve sözleşmelerini tanzim ve imzalamaya , yanlışlıkları düzeltmeye, beyanname ve muvafakatları imzaya, hisse devri ile ilgili olarak beni cümle resmi daireler, maliye, belediye, vergi daireleri sosyal güvenlik kurumu ticaret sicil müdürlükleri, ticaret odaları, noterlikler, diğer makam ve merciler ile kararlar almaya karar defteri, pay defterini imzalamaya, alınmış ve alınacak kararlara elden evrak alıp vermeye ödenmesi gereken her türlü vergi harç, masrafları ödemeye, iade olunan veya fazla ödenen vergileri geri almaya, bu hususlarda yapılması gereken her türlü iş ve işlemleri yapmaya, takip etmeye imzası ile neticelendirmeye, birlikte veya ayrı ayrı vekaleti ifaya yetkili olmak üzere … ve …’nin … tarafından vekil tayin edildiği ” şekline düzenlenmiştir. 13.07.2015 Tarihli protokol incelendiğinde; senet altında …, … İnşaat..Şti, … şti, ..Ltd Şti ‘ye atfen imza bulunduğu, protokolün Bursa …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı ve … sayılı dosya borcuna mahsuben senet alınmasına ilişkin olduğu, senet bilgilerinin 15.08.2015 vade tarihli alacaklısı … Mühendislik ..şti, borçluları …, … İnşaat..Şti, … Yapı Denetim ..şti, … ..Ltd Şti olarak belirtildiği, senet bedelinin 344.000TL, tanzim tarihinin 13.07.2015 olduğuna yer verildiği görülmektedir. Dosyada Ticaret sicil kayıtları getirtilmemiştir. Dairemizce davalı vekilinin sunduğu sicil kayıtları ve İstinaf aşamasında alınan sicil kayıtları incelendiğinde; davacının eski unvanı olan … Ltd şti nin … sicil nosu ile İstanbul Ticaret sicilinde kayıtlı olduğu, 16.03.2015 Tarihli Ticaret sicil gazetesine göre şirketi münferiden temsile yetkili kişinin … olduğu, kendisinin yetkisinin 08.10.2018 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edilen 17.09.2018 tarihli genel kurul kararına kadar devam ettiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 72.maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Takip dayanağı bononun tanzim tarihi itibariyle uygulanması gereken 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 504/3. maddesinde; “Vekil, özel olarak yetkili kılınmadıkça dava açamaz, sulh olamaz, hakeme başvuramaz, iflas, iflasın ertelenmesi ve konkordato talep edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, bağışlama yapamaz, kefil olamaz, taşınmazı devredemez ve bir hak ile sınırlandıramaz” hükmüne yer verilmiştir. Ticari vekilin kambiyo taahhüdü altına girmesi de aynı Kanun’un 551. maddesinde özel yetkinin bulunması koşuluna bağlanmıştır. Buna göre vekilin vekaletnamesinde kambiyo taahhüdünde bulunma özel yetkisi varsa asil adına bono tanzim edebilir. Somut olayda, Büyükçekmece … Noterliği’ nin 15 Mayıs 2015 Tarih ve … yevmiye numaralı vekaletnamesinin incelenmesinde; davalı şirket senet tarihinde yetkilisi olan … tarafından …’ye vekalet verilmiş ise de, vekaletin hisse devir senet ve sözleşmelerini tanzim ve imzalama yetkisine ilişkin olarak şahsen verildiği, davacı şirket adına açıkça kambiyo taahhüdünde bulunma yetkisi verilmediği görülmektedir. Bu nedenle anılan vekaletnameye dayalı olarak tayin edilen vekil tarafından düzenlenen bonodan dolayı davacı şirket sorumlu olmaz. Takip talebinde dayanak olarak belirtilen protokolün de iş bu senetle birlikte tanzim edildiği anlaşılmakla davacı şirketin protokole dayalı olarak da sorumlu olduğundan bahsedilemeyecektir. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinafının kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, takibin kötüniyetli başlatıldığı sabit olmadığından kötüniyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,2- 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/474 Esas, 2020/984 Karar sayılı, 01.12.2020 Tarihli kararının KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına,3- Davanın KABULÜNE,Davaya konu Bursa … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası yönünden davacının davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,Davacının kötüniyet tazminat isteminin reddine,-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;- Davacı tarafından yapılan 2057,91TL peşin harç, 54,40Tl başvuru harcı ile 56,50-TL posta masrafı ki toplam ; 2.168,81-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT gereğince hesaplanan 19.075,45-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,- Alınması gereken 8.231,55-TL harçtan peşin alınan 2.057,91-TL harcın mahsubu ile bakiye 6173,64TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;-İstinaf talebi kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine-İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 128-TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 290,10-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, -İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 02/02/2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.