Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/960 E. 2023/180 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/960 Esas
KARAR NO: 2023/180
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/09/2017
NUMARASI: 2016/928 E, 2017/761 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 02/02/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; … Otomotiv-… atarafından … Ticaret ve Sanayi A.Ş.’ne 31/08/2016 tarih 20.000,00TL bedelli senet düzenlenerek teslim edildiğini, işbu senet … Bankası’na teslim edildiğini, Beylikdüzü Şubesine gönderilecek iken bankada çalındığını ve kaybedildiğini, bu sebeple Türkiye … Bankası tarafından İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/345 Esas sayılı dosyası ile senedin iptali ile ödeme yasağı getirilmesine ilişkin dava açıldığını, mahkemece bu senetle ilgili ödeme yasağı konulduğunu, icra takibine konu senet iptaline ilişkin dava açıldıktan sonra İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile müvekkiller aleyhine icra takibine konu yapıldığını, müvekkilerin davalıya borcunun olması mümkün olmadığını, takip yapılan müvekkil … Firması senedin borçlusu değil alacaklısı olduğunu, davanın kabulü ile müvekkillerin söz konusu senetten ve icra takip dosyasından borçlu olmadığının tespitini, senedin suça dayalı olarak elde edilmiş olması sebebiyle senedin istirdadı ile müvekkil … AŞ’ne teslim ve iadesini, takibin takdiren teminatsız olarak durdurulması ile müvekkil mal varlığı üzerindeki hacizlerin kaldırılması yönünden tedbir kararı verilmesini, bu talebi yerinde görülmediği takdirde haciz riski nedeniyle icra dosyasına ödenmek zorunda kalınacak tutarın karar kesinleşinceye kadar davalı ve başkasına ödenmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilerek icra dosyasına tedbirin bildirilmesini, dosyaya yatacak tutarın ödenmesi halinde davanın istirdat davası olarak görülmesi, her bir müvekkil lehine ayrı ayrı %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, bu duruma sebebiyet veren … bank Aş hakkında zarar ziyan dahil her türlü haklarını saklı tuttuklarını, davayı … bank Aş’ye ihbar ettiklerini beyan etmiştir.
CEVAP: Davalı … Gıda ve San. Dış Tic. Ltd. Şti vekilinin Tebligat Kanunun 32. Maddesi doğrultusunda cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddia ettiği üzere senedin suça konu olması sebebiyle takibin tedbiren durdurulmasını ve akabinde iptali yönünden haksız taleplerinin reddini, çek borlusu ile lehdarı arasındaki şahsi def’iler iyiniyetli hamil olan müvekkil şirkete karşı ileri sürülemeyeceğinden, her halükarda haksız ve mesnetsiz davasının reddini ve aynı zamanda davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. … Bankası T.A.O. vekili dilekçesinde özetle; Davaya konu senet hakkında müvekkil bankanın İçerenköy Şubesinden Beylikdüzü E/5 şubesine gönderilir iken … Kargo şirketinde kaybolduğunu, senet müvekkil bankanın iki şubesi arasında taşıma esnasında kaybolduğu için İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/845 Esas sayılı dosyası ile senet iptali davası açılmış olup, yargılama halen devam ettiğini, bu nedenlerle ile müdahale talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “…6102 sayılı TTK’nın 687. maddesi gereğince davalı hamilin ağır kusur ve kötüniyetinin kanıtlanmasının gerektiği, dosya münderecatından davalı hamil takip alacaklısının bile bile davacının zararına kötüniyetli olarak bonoyu ciro ile temlik alarak takibe koyduğu hususu ile ağır kusur ve kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından, ayrıca takip konusu yapılmış olmakla yeminin de konusunu oluşturmayacağından yerinde görülmeyen davanın reddine….” karar verilmiştir.
İSTİNAF: Davacılar vekili istinaf isteminde özetle; Feri müdahil … bank ‘ın davada dahili davalı sıfatı ile yer almasına ilişkin talebin mahkemece değerlendirilmeden karar verildiğini, 16.05.2017 tarihli dilekçede bu hususun belirtildiğini,davanın açılmasına … bank ın sorumsuzca senedi kaybetmesinin sebep olduğunu, davalı olarak yer alması gerektiğini, davalının fiili haciz dahil tüm yollara başvurması nedeni ile ödeme yapıldığından davanın istirdat davasına dönüştüğünü, ödenen bedelden davalı gibi bankanın da sorumlu olduğunu, dahili davalı talebi değerlendirilmediğinden hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, İstanbul Anadolu 3.ATM nin 2016/345 E sayılı dosyasında çek hakkında ödeme yasağı konulmasına rağmen senedin tahsii için takip başlatılması, fiili haciz dahil agresif haciz yollarına başvurulmasının kötüniyeti ortaya koyduğunu, mahkemenin kötüniyetin ispatlanamadığı şeklindeki gerekçesinin yerinde olmadığını, ispat külfetinin davalıda olduğunu, davalının senedi nasıl edindiğine dair bilgi delil sunmadığını, davacıların borç olmayan ilişkiyi ispat etmelerinin mümkün olmadığını kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/345 Esas sayılı dosyasında özetle; Davacının … Bankası T.A.O Genel Müdürlüğü olduğu, davanın işbu davaya konu bonoya ilişkin kıymetli evrak (bono iptali) iptaline ilişkin hasımsız olarak açıldığı anlaşılmıştır. İstanbul … İcra Müdürlüğüne ait … takip sayılı dosyasında; “20.000,00TL senet alacağı (asıl alacak) , 5,75TL tkp önce faiz ( ticari reeskont avans faiz) , 60,00TL %0,3 komisyon olmak üzere toplam 20.065,75TL tutarındaki alacağın tahsilini talep edildiği, takibin 20.000Tl bedelli senede dayalı olduğu, alacaklının davalı borçluların davacılar ve dava dışı …, … olduğu anlaşılmıştır. Takibe konu senet sureti incelendiğinde; 20.000TL bedelli 31.08.2016 vade tarihli bonoda keşidecinin davacı … otomotiv, lehtar 1.cirantanın davacı …, 2.cirantanın Yılmaz ticaret …, 3.cirantanın …, son ciranta hamilin davalı …şti olduğu görülmüştür.
GEREKÇE Dava, İİK’nın 72.maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacılar vekili, dava konusu çekin … bank AŞ yedinde iken kaybedildiğini, çek bedelinden bankanın da sorumlu olduğunu, mahkemenin bankanın ihbar olunan olarak değil de dahili davalı olarak dosyaya eklenmesi talebini değerlendirmemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür. Davacı dava dilekçesinde davasını … İnş..Şti’ne yöneltmiş, davanın …. Bankası Aş’ye ihbarını talep etmiş, dava dilekçesinde de bankayı ihbar olunan olarak göstermiştir. … Bankası AŞ davaya müdahale talebinde bulunmuş, mahkemece bankanın feri müdahil olarak daya kabulüne karar verilmiştir. Hukukumuzda dahili davalı yolu ile dosyaya davalı eklenmesi usulen mümkün olmadığı gibi davacının bankaya yönelik iddiası esasen ayrıca harçlandırılarak açılacak davada tartışılabilirse de iş bu davada dahili davalı yolu ile incelenmesi mümkün değildir. Bu durumda davacılar vekilinin bu yöndeki istinafı yerinde görülmemiştir. Esas yönünden istinaf istemi incelendiğinde; davacıların bonodaki keşideci ve 1.ciranta imzasını inkar etmedikleri, çek illeten mücerret olup davalı ile aralarında temel ilişki de bulunmadığından çeke dayalı borçlu olunmadığını ispat yükünün davacıda olduğu, davacının şahsi defileri davalı hamile karşı ileri süremeyeceği, senet hakkında tedbir kararı verilmiş olmasının takip başlatılmasına engel olmadığı gibi bu hususun tek başına kötüniyet göstergesi olarak kabul edilemeyeceği dikkate alındığından ilk derece mahkemesinin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmediğinden davacıların istinafının esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90-TL harçtan, peşin yatırılan 59,30-TL’nin mahsubu ile bakiye 120,60-TL harcın davacılardan alınarak hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 02/02/2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.