Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/959 E. 2023/388 K. 08.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/959 Esas
KARAR NO: 2023/388
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/03/2021
NUMARASI: 2019/296 2021/140
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Türkiye’de ve KKTC de turizm sektöründe “…” adı ve unvanı altında işletmekte olduğu otel ile tanınmakta olduğunu, “…” ibaresinin 21.04.2015 tarihinde KKTC Kollektif ve Komandit Şirketler ve Ticari Unvanlar Yasası Fasıl 116 uyarınca ticari unvan olarak kaydettirdiğini, müvekkilinin Türkiye’de marka koruması elde etme amacı ile Türk Patent Enstitüsü nezdinde başvuru gerçekleştirdiğini, bu kapsamda davalı şirketin bu marka başvurusuna “…” ibareli markayı gerekçe göstererek itiraz ettiğini, ve SMK md. 6 uyarınca marka başvurusunun reddine karar verildiğini, markanın davalı tarafından kullanılmadığını iddia ederek; davalı adına … başvuru numarası ile tescil edilen “…” ibareli markanın 6769 Sayılı SMK madde 26 vd. hükümleri gereğince iptal şartlarının oluştuğu 21.02.2019 tarihi itibariyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ait “…” markasının 12.02.2015 tarihinde tescil edildiğini, iptal için öngörülen 5 yıllık sürenin dolmadığını, ayrıca müvekkilinin tescil tarihinden bu yana markasını da kullandığını, iptal davasının süre dolmadan açıldığını, kötüniyet iddialarının mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 17/03/2021 tarihli 2019/296E.-2021/140K. Sayılı kararı ile; “… Davalı adına … no ile tescilli … ibareli tescil tarihinden itibaren 5 yıllık sürede ciddi olarak kullanılmadığı anlaşıldığından kullanmama nedeniyle 6769 sayılı SMK 26 vd maddesi gözetilerek İPTALİNE, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 51/4.maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip resen Türk Patent ve Marka Kurumuna gönderilmesine…” şeklinde karar verilmiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; uyuşmazlık konusu markanın müvekkili tarafından ciddi ve pazar payı oluşturacak şekilde kullanıldığını, müvekkiline ait 2014 faaliyet raporunda fleksus ibaresi altında verilen hizmetlerin “…’nın mobil finansal hizmetler alanında faaliyetler üreten fleksus, ödeme hizmetleri için özelleşmiş insan kaynağı ve bilgi birikiminin tesis edilmesini, … Grubu tarafından verilen ödeme hizmeti faaliyetlerinin desteklenmesini ve BDDK nezdinde gerekli lisanslamaların gerçekleştirilmesini hedeflemektedir. … uyumululk çalışmalarının 2015’in ilk çeyreği itibariyle tamamlaması ile Elektronik Para Kuruluşu lisansı almaya hak kazanmış ilk kuruluşlardan biri olmayı hedeflemektedir.” şeklinde açıklandığını, aynı rapora göre 2014 yılı itibariyle 2000’i aşkın üye işyerinde … mobil ödeme servisini kullandığını, … Hizmetleri A.Ş’nin bu amaçla … A.Ş.7nin iştiraki olarak kurulduğunu ve 2015 yılındaki hisse devri yolu ile … A.Ş’nin kontrolüne geçtiğini, müvekkilinin ticari defterlerini ibraz etmemesinin haklı bir mazerete dayandığını, müvekkilinin …, … ve … şirketlerinin birleşmesi yolu ile teşekkül ettiğini, birleşen şirketlerin her birinin kendi bünyesinde tuttuğu defterlerin bulunduğunu, bu süreçte iş yoğunluğu da dikkate alınarak ticari defterlerin hazır edilmesinin beklenmesi gerektiğini, ayrıca mahkeme tarafından defterlerin süresinde ibraz edilmemesi halinde HMK’nın 220 ve 222/5 maddeleri uyarınca işlem yapılacağının ihtar edilmediğini, usule aykırı bir tebligat çıkarıp hüküm kurduğunu bildirmiştir.
DELİLLER:Türk Patent ve Marka Kurumundan gönderilen cevabi yazı içeriğinden … numaralı “…” markasının 13.03.2013 tarihinde tescilinin gerçekleştiği, markanın 21.02.2014 tarihinde sicile kayıt edildiği ve resmi marka gazetesinde 31.3.2014 tarihinde yayınlandığı ve markanın 9, 35, 36, 37, 38, 41, 42, 45. Sınıflar için ticaret ve hizmet markası olarak davalı şirket adına tescil edildiği anlaşılmıştır. TPMK’dan davacıya ait marka başvuru kayıtlarının da gönderildiği görülmüştür.Yargılama sırasında alınan25/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; iptali talep edilen … numaralı “…” markasının 13.03.2013 tarihinde başvurusunın gerçekleştirilmiş olduğunu, anılan markanın 21.02.2014 tarihinde davalı şirket adına tescil edildiğini, huzurdaki kullanmama nedeniyle iptal davasının 17.09.2019 tarihinde açılmış olduğunu, davalının iptali talep edilen … numaralı “…” markasının (21.02.2014 + 5 = 21.02.2019) davanın ikame edildiği tarihte halihazırda 5 yılı aşkın süredir tescilli olduğunu, davalının davanın süresi dolmadan ikame edildiği şeklindeki savunmalarının yer bulmayacağını, iptali talep edilen, … numaralı “…” markasının tescil kapsamının, 09/ 35/ 36/ 37/ 38/ 41/ 42/ 45. Sınıflarda yer alan mal emtiaları ile hizmet sınıflarından oluştuğunu, davalı yanın … numaralı “…” markasını tescil kapsamı olan 09/ 35/ 36/ 37/ 38/ 41/ 42/ 45. Sınıflarda yer alan emtia ve hizmet sınıfları grubunda, kesintisiz, yoğun, ciddi bir şekilde kullanıldığını ispat ile yükümlü olmasına rağmen, kullanımlarını ispatlayamadığını, kullanımı ispat eder delillerin dosya kapsamında bulunmadığını ve defter incelemesi için defterin hazır edilmediği göz önünde bulundurularak, davalı markasının tescil kapsamındaki tüm emtialar bakımından iptal koşullarının oluştuğunu, davalının markasını gerek beş yıl kesintisiz ara verilmeden kullanıldığını, gerekse de son beş yıllık dönemde ciddi, pazar payı oluşturacak şekilde, tescilli olduğu tüm emtialar bakımından ayırt edici unsurunu değiştirmeden kullandığını ispat edememiş olduğu…” yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, kullanmama sebebine dayalı olarak açılan markanın iptali talebine ilişkindir.Yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince istinaf edilmiştir.Markanın iptali hususu 6769 sayılı SMK’nın 26. Maddesinde düzenlenmiştir.Somut olay bakımından markayı tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından ciddi bir biçimde kullandığı hususunun davalı bakımından ispat edilmesi gerekir. Dosya içeriğinde davalının bu hususu ispatlayamadığı kanaatine varılmıştır. Her ne kadar davalı tarafça ticari defter ve kayıtlarının incelenmediği ileri sürülmüş ise de mahkemece 10/03/2020 tarihinde yapılan duruşmada taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesine ve bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmesine karar verildiği, bilirkişi raporunun içeriğinde ise davalı vekillerinden evrak istenmesine rağmen davalı tarafça herhangi bir belge sunulmadığının belirtildiği, raporun sunulduğu, 25/11/2021 tarihine kadar geçen süreçte davalı vekilince defterlerin hemen sunulamayacağını yahut defterlerin bulunduğu yere dair herhangi bir bildirim yapılmadığı, kaldı ki davalı tarafça ticari defterlerin dışında kullanıma ilişkin fatura, broşür, ticari evrak vs.nin de sunulmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/03/2023