Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/955 E. 2023/330 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/955 Esas
KARAR NO: 2023/330
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/10/2020
NUMARASI: 2016/1107, 2020/587
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 23/02/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu banka aleyhine müvekkili şirketin alacağının tahsili için taraflarından İstanbul … İcra Müdürlüğünüm … E. Dosyası ile icra takibi başlatılmış olup borçlu bankanın haksız ve kötü niyetli itirazı sonucu icra takibi durdurulduğunu, mahkememize yapılacak yargılama neticesinde tespit edileceği üzere müvekkil şirket davalı bankadan takip tarihi itibariyle 144.672,60TL alacaklı olduğunu, Müvekkili şirketin iş akdini haklı nedenle feshettiği eski çalışanı dava dışı …’ın davalı bankanın Hadımköy Şubesi nezdinde bulunan müvekkil şirket hesaplarından şirket yetkililerinin imzalarını taklit ederek oluşturmuş olduğu sahte ödeme talimatları ile gerek faks ile gerekse bazen asıllarını banka şubesine sunmak sureti ile gerekse kendi beyanına göre şirket yetkilisinin imzasını kendi oluşturmuş olduğu sahte talimatların üzerine yapıştırarak faks göndermek sureti ile müvekkil şirket ile hiçbir ticari bağ ve bağlantısı olmayan üçüncü şahıs hesaplarına gerekse kendi şahsi hesaplarına para aktardığının tespit edildiğini, dökümü yapılan işlemlerin müvekkili şirket yetkililerinin bilgisi ve onayı dahilinde olmadan davalı banka personelince gerçekleştirildiğinden müvekkili şirketin davalı banka tarafından zarara uğratıldığını, davalı bankanın özen yükümlülüğüne aykırı davrandığını, müvekkili şirket tarafından ayrıca davalı banka yetkili ve sorumluları aleyhine Büyükçekmece Cumhuriyet Savcılığı’nın 2016/35024 soruşturma nolu dosyası ile diğer şüpheliler ile birlikte suç duyurusunda bulunduğunu, beyan ederek itirazın iptalini takibin devamını, davalı borçlu şirket aleyhine asıl alacak miktarının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu işlemlerin tamamı bizzat davacı firma yetkililerinin bankamıza vermiş olduğu talimatlara istinaden gerçekleştirildiğini, davacı firmanın bankamız ile çalışma şekli uzun yıllardır bankalarının hadımköy şubesine göndermiş olduğu faks talimatları ile olmakta bu konuda davacı ile müvekkil banka arasında teamül oluştuğu hususunun muhakkak olduğunu, Dava konusu tüm işlemlerin davacı firmanın daha önce faks talimat işlemlerinde kullandığı bankalarında kayıtlı … nolu telefondan gönderilen faks talimatına istinaden gerçekleştirildiğini, söz konusu faksın talimatına istinaden bankaları yetkilileri tarafından gerekli imza kontrollerinin yapılmış firmanın imza sirkülerindeki imzaları ile talimat üzerindeki imzaların kontrolünün yapılmak sureti ile daha önce sıklıkla gerçekleştirildiği gibi dava dışı …’a talimatta belirtilen tutarların ödendiğini, Davacı dava konusu işlemlerin gerçekleştiği … nolu hesabını internet bankacılığı aracılığı ile takip etmekte olduğunu ve hesaplarından haberdar olduğunu, Davacının kendi çalışanlarının fiil ve eylemlerinden TBK.66 ve 116. Maddesi uyarınca sorumlu olduğunu, Davaya konu olayda da içtihatlarda belirtilen tüm hususların var olduğu gözetildiğinde davacının talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu ayrıca davacı yanın davaya konu işlemler sonrasında yaptığı bir çok işleme itirazının kayıt koymamış olması yapılan işleme onay verdiğini hakkından feragat ettiğini gösterdiğini beyan ederek davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “…. davacı şirketin yetkililerinin verdiği talimatlar ile dava konusu işlemlerin gerçekleştirildiği ve işlemlerin geçerli olduğuna kanaat getirilmekle, davacının iddiası gibi davalı Bankanın yapılan işlemlerden hukuken sorumluluğunun bulunmaması nedeni ile davanın reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Hükme esas alınan bilirkişi … imzalı 26.12.2019 tarihli ek bilirkişi raporu, 22.04.2015 tarihli 19.500,00-TL tutarlı ve 28.04.2015 tarihli 17.000,00-TL tutarlı iki ayrı havale talimatının aslı olmaksızın, sadece talimat fotokopileri üzerinde yapılan inceleme ile düzenlendiğini, fotokopi belgeler inceleme yapılmasının sakıncalı olduğunun Yargıtay kararlarında belirtildiğini, dava konusu 22.04.2015 tarihli 19.500,00-TL tutarlı ve 28.04.2015 tarihli 17.000,00-TL tutarlı iki ayrı havale talimatının, müvekkil şirket yetkilisi …’ın imzasının kopyalanarak düzenlendiği düşünüldüğünde, talimat asılları olmadan fotokopi talimat evrakı üzerinde yapılacak imza incelemesiyle, mezkur her iki havale talimatındaki imzaların kopyalandığını tespitinin bilimsel olarak mümkün olmadığını, Raporun hükme esas alınmaması gerekirken, geçersiz rapora dayanılmak suretiyle hüküm kurulması yasaya aykırı olduğunu, ek bilirkişi raporunda, davaya konu 01.08.2016 tarihli 100.000,00-TL eft talimatının aslı üzerinde yapılan inceleme neticesinde, mezkur eft talimatı altındaki imza ile müvekkili şirketin imza yetkilisi …’a ait örnek imzalar arasında tam bir benzerliğin olduğu yönünde belirlemelerde bulunululmuş isede bu tespiti de kabul etmediklerini, çıplak gözle yapılacak bir karşılaştırmayla bile, mezkur eft talimatı altındaki imza ile müvekkili şirketin imza yetkilisi …’a ait gerek mahkemece alınan medari tatbik imzalar gerekse dosyaya sunulmuş elverişli imzalar arasında açık farklıların bulunduğunun ilk bakışta görüldüğünü, imza incelemesinin, yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektiriği diğer cihazlar kullanılarak grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması yasal zorunluluk olduğunu, rapora itiraz edilmiş ise de mahkemece itirazın kabul edilmediğini, dava dışı …’ın şahitler huzurunda düzenlenen müvekkili şirkete hitaben kaleme aldığı 21.09.2016 tarihli dilekçesindeki dava konusu talimatları sahte olarak düzenlediği yönündeki kabulü, savcılık tarafından düzenlenen iddianame, dosya içinde mübrez Büyükçeme Cumhuriyet Başsavcılığının talebi üzerine 2016/35024 nolu soruşturma dosyasına davalı banka teftiş kurulu başkanlığı tarafından ibraz edilen … nolu raporun 3. Sayfasında belirtilen dava dışı …’ın 19.09.2016 tarihinde davalı bankaya dava dışı üç adet talimat dışında … adındaki kişiye para transferi yapılması hakkında talimat gönderdiği ve bu talimat altındaki imzadan davalı banka personeli tarafından şüphelenilmesi üzerine durumun müvekkili şirkete bildirilip mezkur talimatın teyidinin telefonla istenilmesi üzerine müvekkil şirketin anılan talimatın bilgisi dışında olduğunu beldirmesi üzerine sahte talimat gereğince yapılan para transferine davalı bankaca manuel olarak bloke konularak talimata konu 50.000,00-TL’sını müvekkil şirket hesaplarına iade edilmesini, ülkemizdeki Adli Tıp Kurumu veya İstanbul Teknik Üniversitesi gibi imza incelmesinde yetkin kurumların varlığını göz ardı edilerek, yeniden imza incelemesi yaptırmadan yetersiz rapora karar verilmesinin hatalı olduğunu, Dava konusu işlemin bankacılık mevzuatına uygun olup olmadığı konusunda sektör bilirkişisi emekli banka müdürü … tarafından düzenlenen dosyada imza incelmesine ilişkin bilirkişi … tarafından hazırlanan bilirkişi raporundaki davaya konu havale ve eft talimatlarındaki imzalarının müvekkil şirket yetkililerine ait olduğu yönündeki tespitlerin doğru olduğu varsayımına dayalı olarak düzenlendiğinden, banka müdürü … tarafından düzenlenen 06.07.2019 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağını, davalı bankanın gerek güven kuruluşu olması gerekse basiretli tacir gibi hareket etme yükümlülüğü altında bulunması nedeniyle, objektif özen borcunun gereği olarak, hafif kusurlardan dahi sorumlu olduğunu, bankanın kendisine faksla bildirilen havale/eft talimatlarının telefonla teyidini alması, vakit geçirmeden makul süre içinde kendisine faksla bildirilen talimatların asıllarını müşterisinden talep etmesi (talimat asıllarını talep etmiş olsa talimat fakslarındaki imzanın kopyalanarak atıldığının ortaya çıkacağı ya da en azından sahte talimatlardan müvekkil şirketin haberdar olmasının sağlanacağı), kendisine fakslanan havale/eft talimatları altındaki imzaların uhdesinde bulunan müşterisine ait imzalarla karşılaştırması yukarıda belirtilen objektif özen borcunun gereği olduğunu, Davalı bankanın kendisine fakslanan üç adet havale/eft talimatlarındaki sahte imzaların sıhhatini uhdesinde bulunan şirket yetkililerinin imzalarıyla karşılaştırmak suretiyle incelemediği, mezkur 3 adet talimatın geçerliliği konusunda müvekkil şirketin yetkililerini telefonla arayarak talimatların teyidini almadığını, zaman kaybetmeden makul süre içinde fakslanan dava konusu 22.04.2015 tarihli 19.500,00-TL tutarlı 28.04.2015 tarihli 17.000,00-TL tutarlı iki ayrı havale talimatının asıllarını müvekkil şirketten talep etmediğinin sabit olduğunu, davalı bankanın dava konusu kendisine faksla bildirilen talimatların teyidini aldığı yönünde bir savunmada bulunmadığını, bu yönde dosyaya somut bir delil ibraz etmediğini, yerel mahkeme tarafından davalı bankaya yazılan 27.11.2017 tarihli müzekkereyle davaya konu talimat asıllarının dosyaya ibraz edilmesinin istenildiği halde davalı bankanın belirtilen müzekkereye verdiği 21.03.2018 tarihli cevabi yazısından anlaşıldığı üzere (…Tarafımızca gerekli araştırmalar yapılmasına rağmen, dava konusu 22.04.2015 ve 28.04.2015 tarihli işlemlere ilişkin talimat asılları bulunamamıştır…) davalı bankanın dava konusu 22.04.2015 tarihli 19.500,00-TL tutarlı ve 28.04.2015 tarihli 17.000,00-TL tutarlı iki ayrı havale talimatının aslını uhdesine almadığının ortaya çıktığını, dava dışı … hakkında Büyükçekmece 10. Asliye Ceza Mahkemesi 2019/37 E sayılı dosyasından açılan kamu davasında işbu davaya konu talimatları da içerir şekilde gerek davalı … Bankasına gerekse dava dışı … Bankasına müvekkili şirketin imza yetkililerinin imzalarını kopyalamak ya da taklit etmek suretiyle düzenlediği sahte talimatları fakslayarak kendi hesabına ve dava dışı üçüncü kişilerin hesabına para aktarma fiili sabit görülerek 26.11.2020 tarihli karar ile cezalandırıldığı, ceza mahkemesinin belirtilen maddi olay belirlemesinin 6098 Sayılı TBK’nın 74. maddeleri kapsamında hukuk hakimini bağlayacağı, bu itibarla yerel mahkemenin anılan ceza davasının neticesini bekleyerek hasıl olacak sonuca göre karar vermesi gerekirken 26.11.2020 tarihinde karara çıkan ceza davasının sonucunu beklemeden karar verildiğini, müvekkili şirketin internet bankacılığı kullanıyor olmasının tek başına davaya konu para transferlerini biliyor ya da bilmesi gerektiği sonucuna gidilemeyeceği, dava konu para transferlerinin müvekkili şirket bilgisi dışına yapıldığı, müvekkilinin söz konusu para transferlerini öğrenir öğrenmez çalışanı hakkında suç duyurusunda bulunup iş akdini fesih ettiğini, bu itibarla müvekkilinin anılan para transferlerine icazet verdiği şeklinde bir neticeye ulaşmanın hukuken mümkün olmadığını kabul anlamına gelmemek üzere üzere müvekkili şirketin çalışanını seçmekte ya da denetlemekte mütefarik kusurlu kabul edilse bile bu durumun davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını davalının savunmasını kabul etmediklerini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı tarafça davalı aleyhine 136.500 tl asıl alacak ile 8172,60 TL faiz ki toplam 144.672,60Tl nin ticari faizi ile tahsili istemi ile ilamsız takip başlatıldığı, davalının takibe süresinde itiraz ettiği görülmüştür. Bilirkişi İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü İmza, Yazı, Belge İnceleme Emekli Öğretim Üyesi …’nın 05/09/2019 havale tarihli ön raporunda; İnceleme sonucunda bazı müşterek özellikler saptanmış olmakla beraber imza örneklerinin son derece yetersiz olduğu, doğru sonuca ulaşabilmek için gerek davacı şirketin belgelerinin hazırlandığı tarihteki imza yetkililerinin gerekse …’ın geçmişe ait ve resmi belgelerin üzerindeki samimi imza örneklerinin asıllarının toplanması gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü İmza, Yazı, Belge İnceleme Emekli Öğretim Üyesi …’nın 26/12/2019 havale tarihli kök raporunda; İnceleme konusu olan 01/08/2016, 22/04/2015 ve 28/04/2015 tarihli ödeme talimatları üzerindeki davacının kaşesi üzerine atılı şüpheli imzaların, …’ın eli ürünü olmadığı, bunlardan 01/08/2016 tarihli 100.000,00 TL bedelli ödeme talimatı üzerindeki şüpheli imzanın davacı şirketin imza yetkilisi olan … tarafından atılmış olduğu, 22/04/2015 ve 28/04/2015 tarihli diğer 2 ödeme talimatı üzerindeki şüpheli imzaların ise diğer imza yetkilisi … tarafından atılmış olduğu teknik olarak değerlendirilmiştir. Bunun sonucunda yapılan banka işlemlerinin davacı şirket bilgisi dahilinde geçerli ve usule uygun olarak gerçekleştirildiği, şeklinde görüş bildirilmiştir. Bilirkişi Emekli Banka Müdürü Hesap Uzmanı Muhasip …’ın 06/07/2019 tarihli raporunda; dava dosyasına sunulan 22.04.2015 tarihinde 19.500,00TL ve 28.04.2015 tarihli 17.000,00TL lık tutarlı ödeme talimatların asılları dava dosyasında bulunmadığı fotokopileri incelendiğinde, talimatın Faks ile verildiği, şirketin antetli kağıdı olduğu talimatın içeriğinde şirket hesabından …’ın … Bankası Avcılar Şubesindeki hesabına havale yapılmasını talep edildiği, yine talimatın sol alt köşesinde şirket kaşesi altında şirket yöneticisi … tarafından atılan imza olduğu ve davacı tarafından gönderilen 2 adet talimata istinaden 22.04.2015 tarihinde 19.500,00TL ve 28.04.2015 tarihli 17.000,00TL lık. ödemelerin gerçekleştirildiği, dava dosyasına sunulan 01.08.2016 tarihli 100.000,00TL. tutarlı ödeme talimatı incelendiğinde, bankaya yazılan talimatın şirketin antetli kağıdı olduğu talimatın içeriğinde 01.08.2016 tarihinde 100.000,00TL. tutarın şirket hesabından …- … İnşaat’ın … Bankası Tuzla Şubesindeki hesabına EFT yapılmasını talep edildiği, yine talimatın sol alt köşesinde şirket kaşesi altında şirket yöneticisi … tarafından atılan imza olduğu, davacı tarafından faks ile gönderilen 2 talimata istinaden önce 01.08.2016 tarihinde 100.000,00TL Kredi kullandırdığı ve sonrasında firma talimatına istinaden şirket hesabından …-… İnşaat’ın … Bankası Tuzla Şubesindeki hesabına 01.08.2016 tarihinde 100.000,00TL EFT yapıldığının tespit edildiği, Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdi ile işlemlerin geçerliliğine dair işlemlerin içeriğinin yetkililerce imza ile talimat ve geçerli yetki ile oluşturulup oluşturulmadığına dair Adli Bilimler ve Adli Grafoloji Uzmanı Dr. … tarafından düzenlenen 26.12.2019 tarihli grafoloji raporunda; İnceleme konusu olan 01.08.2016, 22.04.2015 ve 28.04.2015 tarihli ödeme talimattan üzerindeki davacı … San ve Tic. A.Ş. kaşesi üzerine atılı şüpheli imzaların … ürünü olmadığı, bunlardan 01.08.2016 tarihli 100.000,00 TL bedelli ödeme talimatı iızerindeki şüpheli imzanın, davacı şirketin imza yetkilisi olan … tarafından atılmış olduğu, 22.04.2015- ve 28.04.2015 tarihli diğer 2 ödeme talimatı üzerindeki şüpheli imzaların ise diğer imza yetkilisi … tarafından atılmış olduğu sonucuna varılmakla , yapılan inceleme sonucunda davacı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine konu olan ve dava konusu yapılan 22.04.2015 tarihli 19.500,00TL, 28.04.2015 tarihli 17.000,00TL ve 01.08.2016 tarihli 100.000,00TL. tutarındaki ödemelerin bu haliyle geçerli olduğu davalı banka tarafından talimat doğrultusunda işlem yapıldığı … Yönünde görüş belirtilmiştir.
GEREKÇE Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı, şirket hesabından yapılan 22.04.2015 Tarihli 19.500TL bedelli, 28.04.2015 Tarihli 17.000TL bedelli dava dışı … hesabına yapılan para transferleri ile 01.08.2016 Tarihli 100.000TL bedelli …’na yapılan Eft işlemlerinden bilgisi olmadığını, bankaya sunulan talimatların şirket yetkililerinin imzalarının taklit edilmesi yahut imzaların sahte talimat evraklarına yapıştırılarak faks yolu ile bankaya gönderilmek sureti ile oluşturulduğunu, bankanın özen yükümlülüğünü yerine getirmediğini ileri sürerek davalı banka aleyhine takip başlatmıştır. Davalı taraf ise; işlemlerin bizzat davalı şirketin talimatları ile gerçekleştirildiğini, davacı ile uzun yıllardır faks yolu ile talimat oluşturularak çalışıldığını, bu yönde bir teamül oluştuğunu, işlemlerin usulüne uygun olduğunu, hesap hareketleri ve somut deliller incelendiğinden davacının işlemlere icazet verdiğinin kabulü gerektiğini, davacının kendi çalışanın zararından sorumlu olacağını savunmuştur.Mahkemece alınan grafoloji raporu ve bu rapora dayalı bankacı bilirkişi raporlarına göre karar verilmiş ise de; grafoloji bilirkişi raporunda davaya konu 17.000TL bedelli ve 19.500TL bedelli talimatlara ilişkin imza incelemesinin evrak asılları üzerinden değil fotokopi belge üzerinden yapıldığı, yine dava konusu 100.000TL bedelli talimat yönünden ise davacı vekilinin imzanın taklit yahut aktarma olduğu yönünde itirazda bulunduğu görülmektedir. Mahkemece fotokopi belge üzerinden hazırlanan rapora göre karar verilmesi ve davacının rapora itirazlarının reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş, davacı vekilinin bu yöndeki istinafının kabulü gerekmiştir.Bu durumda grafolog bilirkişinin raporu dayanarak hazırlanan bankacı bilirkişi raporu da hükme esas alınamayacağı gibi davacı vekilinin delil olarak dayandığı ceza soruşturma dosyasının değerlendirilmemesi de yerinde görülmemiştir.Mahkemece öncelikle ceza dosyasının getirtilerek iş bu dava yönünden bekletici mesele yapılmasının gerekli olup olmadığının belirlenmesi, davalı banka vekiline davaya konu ve fotokopisi sunulan 17.000TL ve 19.500TL bedelli talimatların varsa aslını sunmak üzere sonuçları hatırlatılarak kesin süre verilmesi ve davaya konu talimatlardaki imzaların taklit, aktarma olup olmadığı hususunda ATK Fizik İhtisas Daire Başkanlığı’ndan rapor alınması, neticeten davacının iddiası ve davalının savunması kapsamında davalı bankanın zarardan sorumlu olup olmadığının belirlenmesi için banka kayıtları üzerinde inceleme yapma yetkisi verilerek bankacılık alanında uzman bilirkişilerin bulunduğu bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin isteminin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, 2- İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1107 Esas, 2020/587 Karar, 15.10.2020 Tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,4-İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan yargılama gideri olan 162,10-TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 49,93-TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 212,03-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.23/02/2023