Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/919 E. 2023/542 K. 24.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/919 Esas
KARAR NO: 2023/542
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/11/2020
NUMARASI: 2018/645E, 2020/746K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’un … San. Ve Tic. Ltd.Şti yetkilisi olduğunu, … Hizmetleri Ticaret Ltd. Şti.’den aldığı bazı emtia karşılığında İstanbul … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibine konu edilmiş olan … Bankası A.Ş. Zekeriyaköy/Sarıyer Şubesine ait 20/08/2016 düzenleme tarihli ve 100.000TL meblağlı, … seri numaralı çek ile, icra takibine konu edilmeyen … Bankası A.Ş. Zekeriyaköy/Sarıyer Şubesine ait 20/08/2016 düzenleme tarihli ve 100.000TL meblağlı, … seri numaıalı çeki keşide ederek teslim ettiğini, bu çeklerin aynı sektörde faaliyet gösteren dava dışı …’nun ricasıyla … Ticaret Ltd. Şti tarafından diğer davalı …’a vadesinden önce iade edilmek üzere yani hatır çeki olarak verildiğini, protokolün mezkur çeklerin teslim anındaki fotokopilerinin altına yapılmış olduğundan, bahse konu fotokopiye bakıldığında çeklerde müvekkili …’un şahsını ilzam anlamına gelecek bir imzasının, “avalist -…” yazısının bulunmadığının açıkça görüldüğünü, müteakip süreçte yaşanan ekonomik sıkıntılar sebebiyle …’ın bu çeklerden takibe konu olanını ödeyemediğini ve müvekkiline getiremediğini, müvekkilinin yetkili müdür ve hissedarı olduğu şirketin de çeki vadesinde ödeyemeyince iş bu çekin yazıldığını, karşılıksız olduğu hususunun çekin arkasına dercedildiğini, davalı … Bankası A.Ş. tarafından çekte cirosu bulunan cirantalar ile müvekkilinin yetkilisi olduğu … San ve Tic. Ltd.Şti ‘ye ve müvekkilinin şahsına İstanbul … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla 25/05/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin kendisine tebliği ile duruma ıttıla kesbeden müvekkilinin çekin ön yüzüne sonradan “… -…” ibaresinin yazılı olduğunu ve imzasının taklit edilerek kendisinin ticari kefalet ile borçlandırıldığını gördüğünü, müvekkilinin ödeme emrinde yazılı haklarının mahiyetini anlayana kadar İcra Mahkemesinde imza inkarında bulunma süresini kaçırdığını, bu sebeple genel yetkili mahkemede menfi tespit davasını ikame zarureti hasıl olduğunu, Müvekkilinin şahsının çeki keşide ederek verdiği … Hizmetleri Ticaret Ltd. Şti.’ye her hangi bir borcu bulunmadığını, bu borcun bir şirket borcu olduğunu ve keşideci borçlusunun yalnızca … San ve Tic. Ltd.Şti olduğunu, hatır çekinin hukuken bir anlamı olmayıp, çek keşide ederek ticari piyasaya tedavüle sokan kişinin bundan sorumlu olsa da iş bu mesuliyetin sadece … San ve Tic. Ltd.Şti’ye ait olduğunu, çekin ön yüzüne keşideci şirket yetkilisi şahsını da borçlandıracak şekilde sahte imzasının atılması ve avalist kaydının konulmasının T.C.K anlamında Resmi Evrakta Sahtecilik ve Nitelikli Dolandırıcılık cürmünün maddi ve manevi unsurlarını oluşturmakta olduğunu, mezkur eylemi yapan başta … olmak üzere kişi veya kişiler hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/113827 Haz. nolu şikayet dilekçesiyle suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkilinin adına atılan bu imza ile müvekkilinin bizzat kendisinin … San ve Tic. Ltd.Şti’yi ilzamen attığı imza arasında çıplak gözle bakıldığında dahi tefrik edilecek bir farklılık söz konusu olduğunu beyanla, müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatına hükmedilmesi talep ve dava etmiştir. Temlik eden davalı … Bankası vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Banka’nın, TTK’nın 780. maddesi’nde yazılı tüm unsurları ihtiva eden takip dayanağı çeki ciro yolu ile teslim almış iyi niyetli üçüncü şahıs olduğunu, takip dayanağı çekin Bankaları Fatih Şubesi müşterilerinden … Sanayi Ltd. Şti.’nin tahsilat halinde Bankalarına olan borçlarının bir kısmının ödenmesi amacıyla temlik hükmündeki beyaz ciro ile Müvekkili Banka’ya devredildiğini, takip konusu çekin, TTK.’nın 780. maddesinde yazılı tüm unsurları içerdiğini, tüm unsurları içeren çekin mücerretlik ilkesi gereği çek keşidecisi ile lehtarın arasındaki hatır çeki olarak teslim edildiğine dair iddialarından ari olarak, çeki elinde bulunduran bankanın iyi niyetli üçüncü şahıs lehine kayıtsız şartsız kesin bir borç kabulü olduğunu, Davacı/Borçlu’nun, müvekkili bankaya devredilen bu çekin cirantası olması sebebiyle TTK.’nın 720. ve 722. maddeleri gereğince müvekkili bankaya karşı borçlu/sorumlu olduğunu, kambiyo senetlerinin mücerretliği ilkesi gereği ayrıca bir borç ilişkisinin varlığına gerek dahi bulunmadığından müvekkili banka’nın Davacı/Borçlu aleyhine icra takibi yapmasının hukuki en doğal hakkı olduğunu, Davacı/Borçlu’nun iddialarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, Davacı/Borçlunun iyiniyetli olmadığını, imzaya açıkça itiraz edilmemesi halinde imzanın Davacı/Borçlu’nun eli mahsulü sayılacağı İİK m.168/4’ün açık ve amir hükmünün bir gereği olduğunu, borçlu tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emri tebliğ alındığını, Davacı/Borçlu tarafından icra mahkemelerinde imzaya itiraz edilmediğini ve takibin kesinleştiğini, İİK 168/4’ün açık ve amir hükmü gereği Davacı/Borçlu çekteki imzayı kabul etmiş bulunduğunu, kanun gereği imzasını kabul ettiği bir çek ile ilgili menfi tespit davası açılmasında ise Davacı/Borçlu’nun kötüniyetli olduğunun aşikar olduğunu, Davacı/Borçlu’nun ödeme emrinin tebliğ edilmesine rağmen imzasına itiraz etmemesinin, Davacı/Borçlu’nun niyetinin sadece alacağın tahsilini geciktirmek olduğunu açıkça ortaya koyduğunu, müvekkili olan Banka’nın, ciro yolu kendisine devredilen ve ödenmeyen çeke dayalı olarak yaptığı takipten dolayı tazminata mahkum edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, kendisine ciro ile gelen ve tüm unsurları tam olan çekin avalistin imzasının sıhhatiyle ilgili olarak hamil bankanın kusurlu olduğundan söz edilemeyeceğini beyanla, davanın reddine, takip konusu alacağın %20’ sinden az olmamak üzere hükmedilecek tazminatın Davacı/Borçlu tarafından müvekkili olan bankaya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Takip dosyasında müvekkilinin takip borçlusu olarak bulunduğunu, icra takibinde dava dışı … Ltd. Şti. Ve … Ltd. Şti’nin borçlu olarak göründüğünü ancak davanın sadece takip alacaklısı ile takip borçlularından sadece müvekkiline karşı açıldığını, icra takibinin iptali isteminin kabul edilmesinin sadece diğer davalı yönünden sonuç doğuracağını, bu nedenle davanın sadece takip alacaklısına yöneltilmesi gerektiğini, davanın husumet ve hukuki yarar eksikliğinden reddine karar verilmesini, davacı tarafın çekin sağ alt tarafında adı soyadı bölümüne kendi ismi yazılarak imza atıldığını, bir an için çekte “Avalist …” ibaresi ve altındaki imzanın davacıya ait olmadığı kabul edilse bile çekin şirket kaşesi altında davacının imzası ime keşide edilmesi gerekirken davacının sadece kendi ismini yazarak çeki keşide etmesi karşısında, davacının kişisel olarak kendini borçlandırmaya yönelik iradesini ortaya koyduğunun açık olduğunu, icra inkar isteminin yasaya ve dava konusu olay bakımından haksız olduğunu beyanla, davanın reddine, icra inkar tazminatının davacıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “….Davacının davaya konu çekten dolayı davalılara ve bu çeke dayanakla başlatılan İstanbul …İcra Dairesi’nin … E sayılı odsyasına konu borçtan dolayı sorumlu olmadığının tespitine, fazla istemin reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı temlik alan … AŞ vekili istinafında özetle; rapora karşı itirazların değerlendirilmediğini, davacının dava dilekçesinde 100.000TL bedelli iki çekten bahsettiğini ancak dava konusu çekle yakın bağlantısı olmasına karşın … seri nolu çekin incelenmediğinin ATK raporundan anlaşıldığını, takip konusu olmayan çekin raporda incelenmemesi nedeni ile itiraz ettiklerini, yeni bilirkişi raporu alınmasını talep ettiklerini, eksik incelemeye dayalı rapora göre karar verildiğini, Davacı borçluya ödeme emri tebliğ edilmesine rağmen takipte itirazda bulunmadığını, imzaya açık itiraz olmadığı takdirde İİK 168/4 md gereğince imzanın davacı eli ürünü olduğunun kabul edileceğini, Çekte bulunan “Avalist …” ibaresi ve altındaki imzanın davacıya ait olmadığı kabul edilse bile çekin şirket kaşesi altında davacının imzası ile keşide edilmesi gerekirken davacının sadece kendi ismini yazarak çeki keşide etmiş olması karşısında davacının kendini kişisel olarak borçlandırmaya yönelik iradesini ortaya koyduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı … vekili istinaf isteminde özetle; Müvekkilinin takip dosyasında borçlu konumda olduğunu, dava dışı borçlularda olduğunu ancak davanın sadece müvekkili ile alacaklıya karşı açıldığını, kararın etkisinin sadece alacaklı ile davacı arasında sınırlı olduğunu, davacı ile müvekkili davalı arasında hukuki yarar sağlayacak bir sonuç oluşmayacağını, hukuki yarar yokluğu nedeni ile davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin husumeti de olmadığını, davanın açılmasına sebebiyet verilmediğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını, davanın reddini, yahut müvekkili yönünden düzeltilmesini olmadığı takdirde ilk derece mahkemesine dosyanın iadesini talep etmiştir.
İNCELEME – İstanbul …İcra Dairesinin … E sayılı dosyada davalı … Bankası Aş tarafından davacı , davalı … ve 3.kişler aleyhine … seri nolu 100.000TL bedelli çek neden ile 100.000TL asıl acaka 300TL komisyon, 17.149 TL avans faizi, 10.000TL çek tazminatı, 485TL ihtiyati haciz vekalet ücreti ki toplam 127.934,00TL nin kambiyo senedi yolu ile tahsili talebi ile takip başlatıldığı görülmektedir. Çek incelendiğinde; … Bankası Zekeriyaköy Sarıyer şubesine ait, çek hesap sahibi … SAN TİC LTD ŞTİ olan 20.08.2016 tarihli 100.000TL bedelli çekte keşideci kısmının … adı ile imzalandığı, çekte kaşe olmadığı, önyüzünde avalist … yazısı ve atfen imza olduğu, lehtar cirantanın …LTD şti olduğu, sırasıyla diğer cirantaların … Mühendislik …, … …, … TİCARET LTD ŞTİ, …AŞ olduğu görülmüştür. Davacı dilekçesi ekinde iş bu çek ve dava konusu olmayan … seri nolu , 20.07.2016 Tarihli , keşidecisi ve lehtar kısmı görünürde aynı olan 100.000TL bedelli çekin fotokopisinin bulunduğu evrak fotokopisini sunmuş, ilgili evrakta çekte avalist imzasının olmadığı ve evrakın alt kısmında …’a verdiğimiz bu çekler karşılığında vade tarihi en yüksek 180 günlük çeki veya müşteri çeki alınacaktır (bize verilecektir) 2 adet çeki teslim eden …, teslim alan … yazılıdır. İ.Ü ADLİ Tıp Enstitüsü imza, yazı ve belge inceleem em öğr üyesi YR DOÇ.Dr … raporunda neticeten; avalist imzasının davacı … eli ürünü olmadığı , çek üzerinde davacı adına atılı 2imzanın aynı kalemle atılmış olmayı muhtemelen sonradan eklenmil olabileceği yönünden görüş belirtilmiştir.ATK Fizik İhtisas Dairesi’nin raporunda neticeten çekin önyüzünde sol taraftaki avalist … adına atılı imzanın davacı eli ürünü olmadığı yönünde görüş belirtilmiştir.
GEREKÇE: Davacı, davaya konu çekteki avalist imzasının sahte olduğunu, dava konusu çeki şirket yetkilisi olarak imzaladığını, dava dışı …’nun ricası ile lehtar tarafından davalı …’a verildiğini ileri sürerek menfi tespit isteminde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı davalılar vekili tarafından ayrı ayrı istinafa başvurulmuştur. Davalı … AŞ, davalı olarak yer aldığı iş bu davada harçtan muaf olmadığından istinaf harcını ikmal etmesi için 1 haftalık kesin süre içerir muhtıra çıkarılmış, muhtıra 03.03.2023’te e-tebliğ yolu ile davalı vekiline tebliğ edilmiştir. Davalı … AŞ tarafından süresinde harç yatırılmadığından bu davalı yönünden istinaf isteminin usulden reddi gerekmiştir. Davalı …’ın istinaf istemine gelince; davalı dava konusu çekte ciranta olarak yer aldığından çekte görünürde avalist olarak yer alan davacı tarafından ciranta ve alacaklı aleyhine dava açılmasında davacının hukuki yararı olduğu gibi, davalının da pasif husumetinin olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece davanın kabulü nedeni ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinden davalıların sorumlu tutulmasına karar verilmesinde usul ve esas yönüncen hukuka aykırılık görülmemiştir. Açıklanan nedenle davalı temlik alan … Aş vekilinin istinaf isteminin usulden reddine, davalı …’ın istinafının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı … vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, Davalı … Aş vekilinin istinaf isteminin HMK 344 md gereğince USULDEN REDDİNE, 2-Alınması gereken 6.831,00-TL harçtan, peşin yatırılan 1.707,75-TL’nin mahsubu ile bakiye 5.123,25-TL harcın davalı …’dan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.24/03/2023