Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/890 Esas
KARAR NO: 2021/1422 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/14 E.SAYILI ARA KARAR
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/07/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dilekçesinde; müvekkili şirketin 31.12.1992 Tarihinde “…” adı altında kurularak faaliyete geçtiğini, “…” isminin gerçek ve asıl hak sahibi olduğunu, 31.12.1992 tarihinde “… Limited Şirketi” olarak kurulduğunu, akabinde ise, 08.02.2011 tarihinde, unvan değişikliği yaparak “…” unvanını aldığını, dolayısıyla, müvekkil şirketin “…” ismini 1992 tarihinden itibaren, yani 30 yıldır kullandığını, ticaret sicilinde kayıtlı ve koruma altında olduğunu, ayrıca müvekkilinin ayırt edici unsuru “…” olan … başvuru numaralı “…”, … başvuru numaralı “…”, … başvuru numaralı “…”, … başvuru numaralı “…”, … başvuru numaralı “…” ve … başvuru numaralı “…” markalarını tescil ettirdiğini, davalının “…” esas unsurlu marka tescil ettirdiğini, ticaret unvanında ve alan adında “…” ibaresini kullandığını belirterek, öncelikli davalı tarafından kullanılan www…com alan adlı web sitesi üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmadan, aksi görüşte olunması halinde bilirkişi incelemesi yapılarak, ihtiyati tedbir kararı verilerek bu web sitesine erişimin teminatsız, aksi halde mahkemenin tayin edeceği bir teminat karşılığında engellenmesine, davalının … ve … başvuru numaralarının 3. kişilere devrinin önlenmesi için tedbir kararı verilerek bu konu hakkında TPMK’ya müzekkere yazılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
TEDBİR RED KARARI: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi tarihli 09.02.2021 tarihli 2021/14 Esas sayılı ara kararıyla; “…Davacı tarafça dava dilekçesi ekinde sunulan Ticaret sicil Gazete örnekleri incelendiğinde,12/01/1993 tarihli gazetede yer alan bilgilere göre davalı …’in davacı şirketin ortaklarından olduğu, davalıya ait olduğu bildirilen www…com alan adının 25/12/2002 tarihinde tahsis edildiği, davacıya ait olduğu iddia edilen www…com.tr alan adının … Limited Şirketi’ne ait olduğu gibi 21/03/2008 tarihinde tahsis edildiği, buna göre alan adıyla ilgili öncelikli hakkın davalıya ait olduğu, alan adı ile marka haklarının birbirinden bağımsız haklar olup, davalının markalarının tescilli olduğu da göz önüne alındığında, ticaret unvanı ve marka kullanımında öncelik hakkının kime ait olduğunun, davalının marka kullanımının davacının markalarına tecavüz teşkil edip etmediğinin yargılamayı gerektirdiği” gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “…” ibaresinin müvekkili için hem TTK , hem de SMK uyarınca ayırt edici unsur olduğunu ve koruma altında olduğunu, www…com web sitesinin müvekkili şirket ile iltibas oluşturduğunu, davalının davacı markaları ile iltibas oluşturacak düzeyde ticaret unvanı ve marka tescilinde bulunmuş olması, alan adını kullanması nedeniyle tedbir kararı verilmesi gerektiğini, müvekkilinin 1992 yılında ticaret unvanını tescil ettirdiğini ve … markasını tescil ettirdiğini, www…com.tr alan adını uzun yıllardır kullandığını, davalının müvekkili şirketin eski bir çalışanı olduğunu, haksız rekabet edecek düzeyde tescillerde bulunduğunu, davalının müvekkilinin bünyesinde çalışırken, 31/03/2016 tarihinde “…”adında, kendisi adına işyeri açılışı yaptığını, 31/05/2016 tarihine kadar davacı ile iş ilişkisinin devam ettiğini, kötüniyetli olduğunu, davalı web sitesi archive kayıtları incelendiğinde web sitesinin müvekkiline ait olduğunu ve yakın zamanda davalı tarafından alındığının görüleceğini, bilirkişilerin 2002 yılında kimin tarafından satın alındığını belirtmediklerini, … A.Ş.’nin Mersis kayıtlarından bu şirketin ortağı ve yetkilisinin davalı olduğunun görüleceğini, web sitesindeki kullanım ile müvekkili şirket kullanımlarının aynı olduğunun sabit olduğunu, internet üzerinde arama yapıldığında ilk olarak davalının web sitesinin çıktığını beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davalı web sitesine erişimin engellenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Mahkemece Bilişim ve Yazılım Uzmanı …, Marka Uzmanı …’dan alınan 06/02/2021 tarihli raporda; davacıya ait olduğu belirtilen “www…com.tr” internet web sitesinin güncel olarak kullanımda ve aktif olduğunu, alan adının whois(sahip) bilgileri kontrol edildiğinde bu alan adının 21/03/2008 tarihinin kayıt olunduğunu ve alan adı sahibinin “… Limited Şirketi” isimli firma bilgilerinin yazılı olduğunu, davalıya ait olduğu belirtilen bahsi geçen “www…com” internet web sitesinin güncel olarak kullanımda ve aktif olduğunu, alan adının whois(sahip) bilgileri kontrol edildiğinde bu alan adının 25/12/2002 tarihinin kayıt olunduğunu, alan adı sahibinin açıkça belirtilmediğini, alan adının “…-www…com” isimli hosting firmasından satın alındığını, Yer Sağlayıcısı ve Erişim Sağlayıcısı “…com” olarak gözüktüğünü, internet içeriği incelendiğinde içerik sağlayıcısı olarak “… A.Ş” isimli firma olarak iletişim sayfasından açıkça belirtildiğini, www…com web sitesinde, davacı markalarının asli unsurunu oluşturan “…” ibaresinin “… A.Ş” şeklinde kullanıldığını, www…com web sitesinde deniz araçlarının satışı hizmetinin verildiğini, www…com web sitesinde 12 adet deniz aracı satışı ilan bulunduğunu, ilan başlıklarının “…” ile başladığını beyan etmişlerdir.
G E R E K Ç E: Davacı vekili dava dilekçesinde ticaret unvanı ve tescilli markalarından kaynaklanan haklarına dayanarak, teminatlı veya teminatsız olarak, www…com alan adlı web sitesine erişimin engellenmesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 09/02/2021 tarihli ara karar ile tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda; davaya konu www…com alan adının daha önce müvekkiline ait olduğunu, yakın zamanda davalı tarafça alındığını, web arşiv kayıtları ve devirler incelendiğinde bu hususun görüleceğini, davalının müvekkilinin 31/05/2016 tarihine kadar çalışanı olduğunu, kötüniyetle marka tescili yaptığını, … A.Ş.’nin Mersis kayıtlarından bu şirketin ortağı ve yetkilisinin davalı olduğunun görüleceğini ileri sürdüğü ve istinaf dilekçesi ekinde şirketin Ticaret Bakanlığı- Mersis kaydını ibraz ettiği görülmüştür. Mahkemece alınan bilirkişi raporu içeriğinden, WHOIS kaydından alan adı sahibinin tespit edilemediği, web sitesi iletişim bilgilerinde, … Motorları San. Ve Tic. A.Ş. Olarak gösterildiği, davaya konu alan adı tescilinin 25/12/2002 tarihinde yapıldığı web sitesi içeriğinde davalı adına tescilli … başvuru numaralı markanın şekil unsuru ile markadaki … A.Ş. ibaresinin kullanıldığı anlaşılmış, mahkemenin bu aşamada tedbir talebinin reddi kararı ve gerekçesi usul ve yasaya uygun görülmekle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 08/07/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.