Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/889 E. 2023/425 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/889 Esas
KARAR NO: 2023/425
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/03/2021
NUMARASI: 2018/422E, 2021/55K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğü
KARAR TARİHİ: 09/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin ticari faaliyetine başladığı günden bu yana müşteri memnuniyetini ve kaliteli ürün üretmeyi ve satmayı kendisine prensip edindiğini, harcadığı emek ve koyduğu sermaye ile her geçen gün daha da ileri aşamalar kat etmekte ve sektörde edindiği yeri daha da yüksek noktalara ulaştırmakta olduğunu, salt üretip sattığı ürünler açısından değil, kurumsal kimliğini tamamlayan sınai mülkiyet haklarına ilişkin yaptığı yatırımlar ile de ön plana çıktığını, davacı tarafın ticari hayatın kurallarına ve yasaya uygun bir şekilde imal ettiği tasarımları bulunduğu halde, davalı tarafın davacıya karşı kendilerine ait … sayılı tasarıma tecavüz iddialarıyla Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde 2017/101 Esas numaralı davayı açtığını, davacı tarafın bu dava ile davalıya ait … sayılı tasarımının tescilli olduğu bilgisine vakıf olduğunu, davalı tarafından … ile tescil ettirilmiş olan “Fonksiyonel Sınır Elemanı” tasarımının yeni ve ayırt edici niteliklere sahip olmadığını, söz konusu tasarımın daha önceden ABD Patent Ofisinde 03/06/2008 tarihinde … no’lu tasarım, 10/04/2001 tarihinde … no’lu tasarım, 18/08/2009 tarihinde … no’lu tasarım ve 29/01/2002 tarihinde … no’lu patent olarak tescil edildiğini ve kullanıldığını, aynı zamanda Google arama motorunda YOL SINIR ELEMANI başlığıyla yapılan aramada, davalı adına tescil edilmiş olan tasarımın tescil tarihinden önce, yani 25/03/2011 tarihinden önce de aynı tasarımın kullanıldığının görüldüğünü, davalı tarafın Türk Patent tarafından incelemesiz istem ile tasarımların tescil edilmesi nedeniyle kötü niyetli olarak bu tasarımları tescil ettirdiğini, bu nedenle yenilik ve ayırt edicilik vasıflarını haiz olmayan söz konusu 25/03/2011 tarih ve 2011 02022 tescilli tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilerek sicilden terkinine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın davacı tarafından kötü niyetle açıldığını ve hukuki temelden yoksun olduğunu, çünkü davacı tarafça sicile kaydedilen … sayılı tasarımın iptali için Ankara 4. FSHHM’de dava açıldığını ve kararın müvekkili lehine çıkmak üzere olduğunu, bahse konu Ankara 4. FSHHM’deki davada alınmış olan bilirkişi raporuna göre davacı taraf davalı adına tescil edilmiş olan … tescil sayılı tasarımı taklit ettiğinin ve … tescil numaralı ürünü sicile tescil ettirdiğinin anlaşıldığını, davacı tarafın bahse konu tasarımın taklit olduğu anlaşılacak aşamaya geldiği anda davacı tarafça salt davalıya zarar vermek maksadıyla hukuki menfaatten yoksun olarak bu davanın açıldığını, davalı tarafından sicile kaydedilmiş olan … tescil sayılı ürünün tescil koşullarını sağlamadığına ilişkin davacı iddialarının tamamının mesnetsiz ve hukuki temelden yoksun olduğunu, davalı müvekkilinin tasarımlarıyla davacının benzediğini iddia ettiği tasarımlar arasında kanunun aradığı anlamda bir benzerlik bulunmadığını, çünkü davacı tarafın dava dilekçesinde fotoğraflandırmış olduğu ve iddiasına göre sicile kayıtlı olan tasarımlar ile davalı müvekkilinin tasarımları arasında bariz ve açık farklılıkların mevcut olduğunu, tasarım hukukunda yeniliğin tasarımın genel görünümünün bundan önceki tasarımlardan farklı olup olmadığı ve daha önce kamuya sunulup sunulmadığı ile ilgili bir kavram olduğunu, bu anlamda iki ürünün karşılaştırılması esnasında aradaki farklar, küçük farklardan daha fazla ise iki ürünün birbirine benzemediğinin ve yenilik kriterini sağladığının kabulünün gerektiğini, davalı tarafça dava dilekçesinde varlığı iddia edilen tasarımlar ile davalı müvekkilin tasarımlarının kağıt üzerinde bile bilgilenmiş kullanıcı açısından bariz bir ayrıma tabi tutulacak derecede farklı olduğunu, 6769 sayılı SMK md.56 gereği, ayırt edici nitelik belirlenirken tasarımların genel görünümünün önceki tasarımlardan farklı olup olmadığının göz önünde bulundurulması gerektiğini, eğer ki tasarımın mevcut genel görünümü iddia edildiği üzere önceki tasarımlardan belirgin bir şekilde farklıysa bu ürünün yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini taşıdığının kabul edilmesi gerektiğini, davacının salt olarak internet arama motorunu kaynak göstererek delil olarak kullanmış olduğu tasarımların gerçek hayatta da var olduğunun ispatlanmasının gerektiğini, buna binaen ABD’de tescilli olduğu iddia edilen tasarımlar ile ilgili dosyaya somut ve yasal bir delil sunulmadığını, davacı tarafın bu tasarımların varlığına ilişkin resmi kurumlardan iddiasını kanıtlayacak belgeler sunmak zorunda olduğunu, sonuç olarak tasarımların kaydı açısından dünyada ortak bir sicilin var olmadığını, varlığı kabul edilmemek üzere, ABD’de tescillenmiş ürünlerin davalı müvekkil tarafından bilinmesinin hayatın olağan akışına aykırı olacağını, iş bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “….davalı adına tescilli … tescil numaralı endüstriyel tasarımın yenilik ve ayırt edicilik özelliklerinin bulunmadığı iddia edilmiş, alınan bilirkişi raporuyla da, davalıya ait tasarımın kullanıldığı yere, yani zemine bağlantısının yapıldığı çeper üzerine yükselen silindirik şeklin üst kısmında yine çıkıntılı çeper üstüne farklı ve açık renkte bir bölümün olduğu ve açık renkli bölüm bittiğinde silindirik kısmın yukarı doğru çapının genişlediği ve üst tarafının bombeli olarak bitirilen ayırıcı direk olduğu, incelenen ABD 03/06/2008 tarihli … numaralı tasarım, ABD 10/04/2001 tarihli … numaralı tasarım, ABD 18/08/2009 tarih ve … numaralı tasarım, Kanada 22/02/2006 tarihli ve … numaralı tasarım ve Kore 24/03/2008 tarihli ve … numaralı tasarımların hepsinin davalıya ait tasarımda olduğu gibi silindirik borular oldukları, bu boruların yere monte edilmesini kolaylaştıran çember şeklinde kısımların bulunduğu, bu özelliklerin hepsinde ortak özellikler olduğu, bu özelliklerin tasarımlarda teknik olarak bulunması gereken zorunlu unsurlar oldukları, tasarımlara ayırt edicilik katmadıkları, davalıya ait tasarımda silindirik boru üzerindeki farklı renkteki kısım dışında başkaca yenilik bulunmadığı, tasarımların bütününde bu kısımların detay olarak kaldığı, ebatsal farklılık yanında tasarıma özgünlük ve farklılık katmadığı, tasarımın yenilik taşıyan ayırt ediciliğinin bulunmadığı, resen yapılan araştırmada çok çeşitli tasarımların mevcut olduğunun ve bu tasarımlar için seçenek özgürlüğünün de geniş olduğunun tespit edildiği görülmüştür. Bir tasarımın tescil edilebilmesi için yenlik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olması gerektiği, mutlak yenilik şartı arandığından, kamu düzenine ilişkin olan bu ilkeye dayalı olarak konusunda uzman olan bilirkişi veya bilirkişilerin resen de araştırma yapabilecekleri, raporda tespit edilen davalının tasarımının tescil tarihinden daha önce tescilli veya kamuya sunulmuş tasarımlar ile davalının tasarımı arasında küçük ayrıntılar dışında bir farklılık bulunmadığı, benzer olarak algılandıkları, bu nedenle davalının tasarımının hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne ve davalı adına tescilli … numaralı “FONKSİYONEL SINIR ELEMANI” isimli çoklu endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine ….”karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Karar dayanak olan bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayandığını, mahkemeden uzman bir heyetten yeni rapor almasını istediklerini, mahkemenin itirazları değerlendirmeden karar verdiğini,Davacı tarafça müvekkilin tasarımına benzediği iddia edilen tasarımlar ile müvekkilin tasarımlarının aynı olduğunun aralarında kanunun aradığı herhangi bir yenilik veya farklılık olmadığının kabul edilmemesi gerektiğini, çünkü davacı tarafın dava dilekçesinde fotoğraflandırmış olduğu ve iddiasına göre sicile kayıtlı olan tasarımlar ile müvekkilin tasarımları arasında bariz ve açık farklılıklar mevcut olduğunu,İki ürünün karşılaştırılması esnasında aradaki farklar küçük farklardan daha fazla ise iki ürünün birbirine benzemediğinin kabulü gerekecek ve yenilik kriterinin sağlandığının anlaşılacağını, davacı tarafça dava dilekçesinde varlığı iddia edilen tasarımlar ile müvekkilin tasarımları kağıt üzerinde bile, bilgilenmiş kullanıcı açısından bariz bir ayrıma tabi tutulabilecek derecede farklı olduğunu, davacı tarafın salt olarak İnternet arama motorunu kaynak göstererek delil olarak kullanmış olduğu tasarımların gerçek hayatta da var olduğunun ispatlanması gerektiğini, davacı tarafça Amerika Birleşik Devletlerinde tescil edildiği iddia edilen tasarımlara ilişkin somut ve yasal herhangi bir delil dosyada mevcut olmadığını, bahse konu iddiaların sadece 3 5 fotoğraf ile desteklenmiş olup var olduğu iddia edilen tasarımlara ait herhangi resmi bir belge dosyaya sunulmadığını, işbu delillerin yasal olarak somutlaştırılmadan dosyada varlığının kabul edilmesinin hukuka aykırı olacağını, davacının bu tasarımların varlığına ilişkin olarak resmi kurum veya kuruluşlardan iddiasını kanıtlayacak belgeler sunmak zorunda olduğunu, aksi halde hukuki geçerliliği tartışılan deliller ile yargılamanın neticelendirilmesi hakkaniyete aykırı olacağını, davacı tarafça müvekkilinin kötü niyetli olarak, sistemdeki açıklıkları kullanarak bu ürünü tescil ettirdiğinin iddia edildiğini, ancak tasarımların kaydı açısından tüm dünyada ortak bir sicil veri tabanının mevcut olmadığını, kesinlikle varlığı kabul edilmemek üzere davacı tarafça var olduğu iddia edilen ve Amerika Birleşik Devletlerinde tescillenmiş ürünlerin müvekkil tarafından bilinmesinin hayatın olağan akışına aykırı olacağını, dosya kapsamında yer alan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda tasarımlarda silindirik boru üzerindeki farklı renkteki kısım dışında başkaca bir yenilik bulunmadığı, tasarımların bütününde bu kısımların detay olarak kaldığı, ebatsal farklılık yanında tasarıma özgünlük ve farklılık katmadığı ifade edildiğini, ancak benzerliğin göreceli bir kavram olduğunu, tecavüzü oluşturan, alıcıların benzer markaları karıştırmaları ihtimali olduğunu, marka hakkının ihlalinden söz edebilmek için, iltibas tehlikesinin gerekli ve yeterli olduğunu, müvekkilin tasarımındaki farklılıkların ayırt edilebilmesi için yeterli olduğunu, ayrıca bu ihtimalin değerlendirilmesinde kıstasın; bu işin ilgilisi veya uzmanı kimselerin değil, tüketicilerin algısı ve bakış açısı olduğunu, eğer tüketici konumundaki halk bu iki işaret arasında şekil, ses, anlam, genel görünüm, çağrışım gibi herhangi bir şekilde ve herhangi bir sebeple bağlantı kurabilecekse karıştırılma ihtimalinin varlığından söz edilebileceğini, öğretide markalar arasında birçok noktada fark bulunduğu tespit edilse bile “umumi intiba” ikisinin karıştırılabileceği yönünde ise iki işaret arasında karıştırma ihtimalinin bulunduğunun kabul edildiğini, müvekkilin tasarımlarının bariz bir ayırtıma tabi tutulabilecek derecede farklı olduğunu, davacı tarafça sicile kaydedilen … sicil kayıtlı tasarımın iptali için taraflarınca Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde dava açıldığını, Bahse konu Ankara 4. FSHHM’deki davalarında alınmış olan bilirkişi raporuna göre davacı taraf müvekkil adına tescil edilmiş olan 2011/02022 tescil sayılı tasarımı taklit etmiş ve … tescil numaralı ürünü sicile tescil ettirdiğini, Ankara 4. FSHHM’de alınan söz konusu rapor dosya kapsamında bulunduğunu beyanla istinaf taleplerinin kabulünü, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları incelendiğinde; … numaralı “Fonksiyonel Sınır Elemanı” isimli çoklu endüstriyel tasarımın 25/03/2011 tarihinde davalı şirket adına tescil edildiği anlaşılmıştır. Bilirkişi marka patent vekili hukukçu … ve marka patent vekili …U’ndan oluşan bilirkişi heyeti 19/06/2020 tarihli raporda özetle, davacının delil olarak sunduğu ve UYAP’ta bir suretleri bulunan dava konusu tasarımın başvuru tarihinden önceki tarihleri taşıyan ABD menşeili tasarımların incelenmekle birlikte resen yaptıkları araştırmada Kanada ve Kore tasarımlarını tespit ettikleri, internet araştırmasında çok çeşitli tasarımlar tespit edildiği ve bu ürünler için seçenek özgürlüğünün geniş olduğunun belirlendiği, yine raporda tasarımların genel olarak silindiril borular olduğu, bu boruların montesini kolaylaştıran çember şeklinde kısımlar olduğu, tespit edilen kısımların ortak yönler olduğu, ortak yönlerin tasarımlarda kullanılmasının zaten teknik olarak bulunması gereken ve tasarıma ayırt edicilik katan unsurlar olmadığı, Dava konusu tasarımlardaki silindirik boru üzerindeki farklı renkteki kısım dışında başkaca yenilik bulunmaıdğı, tasarımların bütününde bu kısımların detay olarak kaldığı, ebatsal farklılıklar yanında tasarıma özgünlük ve farklılık katmadığı, yenilik ayırt edicilik unsurunun olmadığı, davalı … TİC. LTD. ŞTİ. adına Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde 25/03/2011 tarih ve … numarası ile tescil edilmiş çoklu tasarımda yer alan “1. Fonksiyonel Sınır Elemanı” başlıklı tasarımın yenilik ve ayırt edicilik özelliğinin bulunmadığı, “2. Fonksiyonel Sınır Elemanı” başlıklı tasarımın yenilik ve ayırt edicilik özelliğinin bulunmadığı yönünde görüş bildirilmiş, raporda ABD menşeili Kanada menşeili tasarımlar ile ve resen internette yapılan araştırmalara değinilmiştir.
GEREKÇE Davacı, davalı adına tescilli … numaralı endüstriyel tasarımın yenilik ve ayırt edicilik özelliği bulunmadığı iddiası ile tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İlk derece mahkemesince 1 patent tasarım uzmanı, 1 endüstri mühendisi bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişilerin raporu marka patent vekili olarak imzaladıkları, Dairemiz incelemesinden geçen bir kısım dosyalarda bilirkişi …’nun endüstri mühendisi bilirkişi olarak yer aldığı görülmüşse de tasarım konusunda uzmanlığı olduğunun yer almadığı, billirkişi heyetinde tasarım uzmanı bilirkişi bulunmadığı, davalı tarafça rapora itiraz edilerek yeni bir heyetten rapor alınmasının talep edildiği de dikkate alındığında davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın tasarım uzmanı bilirkişilerin bulunduğu yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak karar verilmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.Açıklanan nedenle davalının istinafının kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, kaldırma sebebine göre sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE,2-İstanbul Anadolu 1. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 16/03/2021tarihli, 2018/422E, 2021/55K sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 5-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 31,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 193,60-TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,-Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 16,50-TL istinaf masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.09/03/2023