Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/882 E. 2021/1412 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/882 Esas
KARAR NO: 2021/1412
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2021/37
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/07/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkilinin … yazılımının dünyada ve Türkiye’de eser ve lisans hakkı sahibi olduğunu, davalı şirketin müvekkiline ait bu yazılımı lisanssız olarak kullandığını, Bursa 2.SHM’nin 2018/58 D.İş sayılı dosyasında tespit edildiğini, müvekkilinden herhangi bir şekilde satın alınan lisans bulunmadığını, dava açılmadan önce arabuluculuk dava şartını yerine getirdiklerini, bu davada taleplerinin FSEK’nin 22 ve 68.maddelerine dayandığını belirterek şimdilik 311.131,80 TL maddi tazminatın tespit tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile davalıdan tahsiline, ayrıca davalı adına kayıtlı taşınmaz mal ve taşınır araçlara dava değeri miktarında hüküm kesinleşinceye kadar ihtiyati tedbir kararı konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece tensiple birlikte “13-a-Davacı vekilinin ihtiyati haciz isteminin, Bursa 3.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/303 esas sayılı dosyası ve yaklaşık ispat koşulları nazara alınarak takdiren 46.670,00 TL (kırkaltıbinaltıyüzyetmiştürklirası) nakdi teminat veya aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı şartıyla kabulü ile, davacı tarafından talep edilen 311.131,80 TL alacağın temini bakımından İİK’nın257 vd.mad. Uyarınca davalının menkul ve gayrimenkul malları ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarının (Davacı tarafından bidirilmek suretiyle, davalı tarafın tapu, sicil ve trafik sicil kayıtları, banka hesapları, varsı davalı adına kayıtlı taşınmaz mal, şirkette bulunan metal işleme aletleri, torna ve CNC makinaları gibi taşınır mallara ve araçlara) İcra İflas Kanununda muayyen tahditler dairesinde 311.131.80 TL’lik karşılığına İHTİYATEN HACZİNE, b-İİK’nın 261.maddesi gereğince iş bu ihtiyati haczin , İstanbul İcra Dairesi aracı kılınarak infazına,c-Karar tarihinden itibaren on gün içinde teminat yatırılmadığı takdirde ya da teminat yatırılsa bile aynı süre içinde kararın infazı için ilgili icra dairesine başvurulmadığı takdirde iş bu ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkmış sayılacığının talep eden tarafa ihtarına,” şeklinde karar verilmiş, işbu ihtiyati haciz kararına davalı vekilince, kararın taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu, davacının ihtiyati tedbir istediği, mahkemenin ise ihtiyati haciz kararı verdiği, ihtiyati haczin şartlarının gerçekleşmediği, kaldı ki müvekkilinin tüm malvarlığı değerlerini kapsayacak şekilde ihtiyati haciz kararı verilmesinin ölçüsüz olduğunu, mahkemenin aksi kanaatte ise müvekkilinin belirtilen araçlardan sadece biri üzerine ihtiyati haciz konulmasını istemiştir. Mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 11/03/2021 tarihinde, davalı vekilinin ileri sürdüğü hususların kısmen yerinde görüldüğü gerekçesiyle tensiple birlikte verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, davalı vekili tarafından müvekkili adına kayıtlı olduğu belirtilen … plakalı 2017 model, mercedes benz markalı aracın ihtiyaten haczine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili, istinaf sebebi olarak; ihtiyati haciz kararının kaldırılmasının hukuka aykırı olduğunu, davalının yazılımı lisanssız olarak kullandığının değişik iş dosyasında tespit edildiğini, bu nedenle rayiç bedelin üç katı tutarında tazminat isteme haklarının doğduğunu, mahkemenin ihtiyati haciz kararını kaldırarak bir adet araç üzerinden devamına karar vermesinin müvekkilinin tazminat hakkını korumaya yetecek nitelikte olmadığını, müvekkilinin asgari 542.258,28 TL tazminat hakları bulunduğunu, bu bedelin ek modüllerle hesaplandığında daha da yüksek olacağını, haciz konulan aracın bedelinin hükmedilecek tazminatın faizini dahi karşılamaya yetmeyeceğini, İİK’nun 85.maddesine göre alacaklının ana,faiz ve masraflar dahil bütün alacaklarına yetecek miktarda malın haczedilmesi gerektiğini, ibraz edilen 46.670,00 TL teminat miktarının ihtiyati haciz kararının devam ettiği aracın bedeli göz önüne alındığında fazla olup bu tutardaki teminatın taraflarına iadesi ile teminat bedelinin yeniden belirlenmesini istediklerini, teminat oranının alacağın %10-15 civarında olması gerektiğini, mahkemenin teminatı belirlerken alacaklının ihtiyati haciz istemesini güçleştirmemesi gerektiğini bildirerek teminatın yeniden belirlenmesini ve fazla teminatın iadesini istemiştir.Bursa 3.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/303 esas, 2020/1136 karar sayılı kararının incelenmesinde; sanığın … olduğu, katılanın ise davacı olduğu, sanığın davalı şirketin yetkilisi olduğunun belirtildiği, atılı suçun ise davacıya ait yazılımın kullanımına ilişkin bulunduğu, yargılama sonunda katılana ait yazılımın izinsiz kullanılarak manevi veya mali haklara tecavüz suçunu işlediklerinden bahisle ceza hükmü verildiği ve bu hükmün CMK’nun 231/5 maddesi gereğince HAGB işlemi yapıldığı anlaşılmıştır. Bursa 2.SHM’nin 2018/58 D.İş sayılı dosyasına sunulan bilirkişi raporunda; davalıya ait işyerinde yapılan incelemede iki adet bilgisayar ve kurulu programlardan … X 64 Edition SP: 0 ‘ın kurulu olup bilgisayarda aynı yan yazılım ve sürümlerinin de kurulmuş olduğu, yazılım ve eklentilerinin aktive edildiği ve bir süredir kullanıldığı, demo yazılım olmadığı, yazılımların çalışır durumda olduğu, program kullanılarak çeşitli çizimler yapıldığı, yazılımın satın alındığına dair bir fatura veya lisanslama belgesi ibraz edilmediği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, FSEK’in 68.maddesi uyarınca açılan tazminat davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati hacze itirazın kısmen kabulü kararına yöneliktir. İİK’nun 265/4 maddesi uyarınca mahkemenin itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra karar vermesi gerektiği, oysa davalı vekilinin itirazı üzerine mahkemenin dosya üzerinde yaptığı inceleme sonunda istinafa konu kararı verdiği, buna göre duruşma açılması gerektiğine dair usule uyulmadığı anlaşılmıştır. Buna göre davalı vekilinin ihtiyati hacze itirazlarının usulüne uygun bir şekilde duruşma açılarak değerlendirilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiş ve duruşma sonunda verilmiş bir karar bulunmadığından davacı vekilinin istinaf talebinin bu bakımdan esasa dair yönler incelenmeksizin kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin esasa dair yönler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/37 esas sayılı dosyasından verilen 11/03/2021 tarihli kararın KALDIRILMASINA, 3-İİK’nun 265/4 maddesinde öngörülen usulde duruşma açılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine, 4-Bu aşamada sair istinaf taleplerinin incelenmesine yer olmadığına, 5-Peşin harcın talebi halinde davacıya iadesine, 6-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 29,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 191,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.08/07/2021