Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/881 E. 2023/424 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/881 Esas
KARAR NO: 2023/424
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/12/2020
NUMARASI: 2018/517E, 2020/450K.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Eseri (Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 09/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkilinin çekimini yaptığı fotoğrafları müvekkilinin rızası ve muvafakati dışında, aralarında daha önce gerçekleşen anlaşmaların hilafına olacak şekilde Türkiye’de ve Dünya’da ticari amaçla kullandığını, müvekkilinin söz konusu fotoğrafları ilk olarak 2013 yılında Davalı …’nin talebi üzerine çektiğini ve davalıya l yıl yurt içinde kullanma izni verdiğini, fakat bu çekimin üzerinden 3 yıla yakın bir zaman dilimi geçtikten sonra davalının, aralarındaki anlaşmaya aykırı bir şekilde hem yurt içi hem de yurt dışı ticari faaliyet ve tanıtımlarında işbu fotoğraf çekiminden müvekkiline ait eserleri kullandığını, bunun üzerine Beşiktaş … Noterliği’nin 05.01.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarname ile, müvekkilinin haklarına tecavüz oluşturacak şekilde yurt içi ve yurt dışını kapsayan global çapta izinsiz kullanıma son verilmesi ve kullanılan dönem için tazminat ödenmesinin talep edildiğini, sonrasında davalı şirket tarafından söz konusu 3 yıllık kullanıma ilişkin ücretin ödendiğini, akabinde …’nın talebi üzerine yine aynı çekimlere ilişkin eserlerin davalı tarafından ücreti ödenmek sureti ile kullanımına devam edildiğini, son olarak, …’nın menülerinde, reklam panolarında Türkiye çapında ve global çapta kullanılabilmeleri için mali hakları 01.04.2017-01.04.2018 tarihleri ile sınırlı kalmak kaydı ile …’na devredildiğini, söz konusu sürenin dolmasından önce müvekkili tarafından hatırlatma yapıldığını ve devam eden yazışmalarda davalının görselleri artık kullanmayacağını ve yurt çapında ve Dünya’da kullanımına son verildiğini ifade ettiğini ancak gerek yurt içinde gerekse de yurt dışında kullanımlarına devam ettiğini, Davalıya müvekkilinin maddi ve manevi haklarına tecavüzüne son vermesi için, yaptıkları eylemlerin hukuka aykırı olduğunu belirten, işbu eylemlere son vermemeleri halinde dava yoluna başvurulacağını bildiren ihtarname gönderildiğini, ihtarnamenin tebliği akabinde müvekkiline ait dava konusu edilen eserlerin, New York eyaletinde bulunan …’nın menülerinde yer aldığının tespit edildiğini, davalı Şirket’in tecavüz eylemlerine, bütün ihtarlara ve kanunlara karşın hız kesmeden devam ettiğinin görüldüğünü, Müvekkilinin güzel sanatlar fotoğrafçılığı çalışmalarıyla alanında gönde gösterilen isimlerden olduğunu, konsept yemek, yemek, stil, kişi, mekan çalışmalarıyla sektörde öncü birçok firma ile çalıştığını, çalışmalarının bir çoğunun alanında çığır açacak nitelikte olduğunu, ünlü firmalarca aranan yüzler arasında olduğunu, müvekkilinin eserlerinin 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca güzel sanat eseri vasfına sahip olduklarını beyanla, öncelikle tecavüze konu eserlerin ve bu eserlerin kadrajlanmış hallerinin kullanımının durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne, akabinde davalı …’nın müvekkilinin 01.04.2018 tarihi itibariyle mali ve manevi haklarını ihlal ettiği sabit olduğundan, Türkiye ve global kullanımı için eserlerin telif bedeli için sözleşme yapılması durumunda elde edilecek sözleşme bedeli tutarının, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile, 3 katı kadar tazminata istinaden müvekkili lehine şimdilik 1.000,00 TL ile birlikte tecavüzün refine ve tecavüzün men’ine aynı zamanda müvekkilinin ihlal edilen manevi hakları bakımından 15.000,00-TL tutarında manevi tazminata hükmedilmesine, kararın ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiş, 10.11.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile FSEK 68 uyarınca üç katı oranda maddi tazminat müdeabbihin 56.904,00-TL ve 15.000-TL manevi tazminat olarak belirlenerek faiziyle müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı arasında doğrudan sözleşme ilişkisi bulunmadığını bu nedenle müvekkili aleyhine dava açılmasının usule aykırı olduğunu, dava konusu fotoğrafların müvekkili ile dava dışı … A.Ş. arasında 01.02.2013 tarihinde imzalanan REKLAM AJANSI SÖZLEŞMESİ kapsamında çekildiğini, süre, sayı, yer ve her türlü kısıtlanmadan muaf olarak kullanım haklarından kaynaklı tüm bedellerin de ödendiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla; davacının çektiği fotoğrafların müvekkili tarafından tarafların arasındaki anlaşma hilafına kullanıldığı iddiasının gerçek olmadığını, Davalı ile davacı arasında imzalanmış, anılan fotoğraflarla ilgili “bir yıl yurt içinde kullanım izni” verildiği iddiasının da tamamıyla gerçeğe aykırı olduğunu, fotoğrafların 01.02.2013 tarihli sözleşme kapsamında çekildiğini ve sözleşmenin “Madde 11 – FİKRİ HAKLAR” isimli bölümünde “… Sözleşme’nin sona ermesi halinde ve cari hesap bakiyesinin REKLAMVEREN tarafından ödenmiş olması koşuluyla, AJANS tarafından üretilen/yaratılan “eserler” üzerindeki tüm mali haklar (Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 21. maddesinde düzenlenen “İşleme Hakkı’’ (sunum üzerinde yeni bilgiler, görseller, seslendirmeler ekleyerek yeniden uyarlayarak eseri işleme hakkına) tüm mali haklarını, 22. maddesinde belirtilen “Çoğaltma Hakkı” (fotoğraf, baskı, CD/DVD sesin görüntünün tekrarına ve taşınmasına yarayan bir araca ‘’ekrana, bilgisayara, internete’’ kayıt edilerek, bilgisayara uploading veya downloading etmesi), 23. maddesinde düzenlenen “Yayma Hakkı” (sunumun internet üzerinden gerçekleşen (uploading/downloading), CD/VCD/DVD ve her hangi bir yolla ticarete sunulması (mali haklarını), televizyon ve ileride görüntü sağlayabilecek bütün aletler üzerinden ve sunum ses kaydının radyo, internet radyoculuğu ve ilgili bütün ses dağıtımı sağlayıcı aletlerden dağıtımındaki satış hakkı) , 24. maddesinde düzenlenen “Temsil Hakkı” (Doğrudan doğruya yahut işaret, ses veya resim nakline yarayan aletlerle umumi mahallerde okumak ‘’Sempozyum ders ve eğitim amaçlı bütün toplantılarda’’, çalmak, oynamak ve göstermek ‘’sahnelerde temsil etmek, seslendirme hakkı’’ gibi temsil suretiyle faydalanma) ve 25. maddesinde yer alan dijital iletim de dahil olmak üzere işaret ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma yayın, umuma iletim hakkı”, fiziki olmayan ortamlarda internet ve benzeri dijital ortamlar da dâhil olmak üzere bilgisayar, cep telefonu, CD, DVD, elektronik tablet gibi işaret, ses ve/veya görüntü nakline ve tekrarına yarayan, bilinen ya da ileride geliştirilecek olan araçlarda ve ortamlarda da geçici ya da sürekli olarak çoğaltıp yayımlayabilme haklarını süre, sayı, yer ve her türlü kısıtlanmadan muaf olarak devir, satış, kiralama, rehin ve haciz koydurma, ödünç verme ile tüm mali haklarını) REKLAMVEREN’e devredilmiş sayılacaktır. ” şeklinde hükmün ve Cari hesap bakiyesinin ödenmiş olması kaydıyla, söz konusu mali hakların devri için AJANS tarafından başkaca bir talepte bulunulmayacaktır. AJANS tarafından üretilen veya ürettirilen herhangi bir materyalin üçüncü şahısların fikri mülkiyet hukukundan veya herhangi bir diğer mevzuattan doğan herhangi bir hakkını ihlal etmesi veya eserlerin mali haklarına (devir, satış, kiralama, rehin ve haciz koydurma, ödünç verme) ve FSEK 21 işletme hakkı, 22 çoğaltma hakkı, 23 yayma hakkı, 24 Temsil hakkı ve 25 işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkına) ilişkin sözleşmelerin tam ve gereği gibi yapılmaması veya hiç yapılmaması nedeniyle REKLAMVEREN tarafından üçüncü şahıslara ödenmek durumunda kalınan tazminat ve cezaların tamamı, REKLAMVEREN’in ilk yazılı talebi ile AJANS tarafından derhal, nakden ve defaten ödenecektir.” hükümlerinin mevcut olduğunu, ayrıca dava dışı Alametifarika’nın Ajans Sözleşmesi’nin 11.maddesinde eser sahibinin üçüncü kişi/kişiler olduğunda “söz konusu eserin mali haklarını, REKLAMVEREN tarafından en geniş şekilde kullanımına izin verecek şekilde alacağını ve bu hakların REKLAMVEREN’in de taraf olacağı sözleşmelerle teminat altına alacağını” açıkça taahhüt ettiğini, dolayısıyla dava konusu fotoğrafların müvekkili ile davacı arasındaki bir anlaşmanın değil; müvekkili ile dava dışı … Yapım A.Ş. unvanlı şirket arasında akdedilmiş eserin tüm haklarını sınırsız olarak davalı şirkete veren iki tarafı da tacir olan taraflar arasında akdedilmiş ticari sözleşmenin ürünü olduğunu, davanın dava dışı Alametifarika’ ya ihbar edilmesi haklarının saklı olduğunu, fotoğrafların kullanımı için ne sözleşmede ne de teklifte süre öngörülmediğini, aksine kullanımın süresiz olacağının açıkça düzenlendiğini, Ajans Sözleşmesi çerçevesinde çekilecek fotoğraflarla ilgili teklif verildiğini, alınacak bedellerin ayrı ayrı teklif metninde belirtildiğini, teklif metninde kullanım ya da süre kısıtlamasının bulunmadığını, müvekkilinin Ajans Sözleşmesi ve Teklif metninde de yer alan koşullar gereğince fotoğrafları süre, sayı, yer ve her türlü kısıtlanmadan muaf şekilde kullanım hakkı karşılığında Ajans Sözleşmesi doğrultusunda teklif bedelinin tamamını ödediğini, müvekkilinin “…” markası 2002 yılından bu yana faaliyette olup, gerek yurt içinde gerekse de yurt dışında yüzlerce mağazasıyla aktif ve tanınmış bir marka olduğunu, davacının müvekkiline noter aracılığı ile gönderdiği ihtarnamelerden sonra marka itibarının zarar görmesinden endişe eden müvekkilinin kullanımlarını herhangi bir davaya sebebiyet vermeden sonlandırığını ve akabinde marka tanıtımına yeni fotoğraflarla devam etme kararı aldığını, 2017 yılı ikinci yarısında yeni bir fotoğrafçı ile anlaşarak yeni fotoğraflar çektirerek tüm mağazalarda dağıtıma çıkardığını, müvekkilinin kendisine bağlı tüm mağazalara ve Sözleşme ilişkisi içinde bulunduğu Franchise ilişkisi dahilinde markasını kullandırdığı üçüncü kişilere davacıya ait görsellerin kullanımının sonlandırılması gerektiğini defalarca bildirdiğini, gerekli yazışmaları yaptığını, kabul anlamına gelmemekle , davalının iddia olunan ihlalde bir kusurunun bulunmadığını, ayırca dava konusu fotoğrafların FSEK kapsamında fikir ve sanat eseri olmadığını, herkes tarafından çekilebilecek nitelikte olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir an için dava konusu fotoğrafların kullanıldığı düşünülse dahi bu kullanımın müvekkilinin kastından değil ancak personelinin veya Franchise ilişkisi dahilinde markasını kullanan üçüncü kişilerin hatalarından kaynaklanabileceğini beyanla öncelikle pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, davada ileri sürülen talep ve iddialar mesnetsiz olduğundan davanın esastan reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “…-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalının davacıya ait eserleri Fsek m.22 ve 23 uyarınca izinsiz kullanması ve yayınlanması nedeniyle eser sahipliğinden doğan mali ve manevi haklarına tecavüz ettiğinin tespitine, tecavüzün men’ine ve ref’ine, -Fsek m.68/1 uyarınca rayiç bedel 18.968,00 TL kabul edilerek, takdiren rayiç bedelin üç katı hesabı ile 56.904,00 TL telif tazminatının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, -Manevi tazminat talebi yönünden takdiren 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin masrafı davalıdan alınmak üzere Türkiye çapında yayın yapan tirajı en yüksek üç gazetede ilanına,..” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacının kısmi davasını 10.11.2020’de ıslah etmiş ise de ıslah talebini kabul etmediklerini, Dava konusu fotoğrafların FSEK kapsamında eser niteliği olmadığından mahkemenin görevli olmadığını, Müvekkili ile … Aş arasında sözleşme kapsamında fotoğrafların çekildiğini, davacının fotoğrafların izinsiz kullanıldığına ilişkin iddiasının gerçek dışı olduğunu, davanın pasif husumet yönünden reddi gerektiğini, Davanın belirsiz alacak davası olarak kabulü halinde ise davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile davanın reddi gerektiğini, davacı yanın 21.05.2019 tarihli delil listesinde sunduğu ihtarnamede “son yıla ait ödenen ücret üzerinden TÜFE ÜFE ortlamasında yapıalcak artış ile hesaplanacak telif bedelinin 3 katı tutarından tazminat” talep ettiğini bildirdiğini, 15.000TL manevi tazminat da talep ettiğini, davadaki talebinin de neredeyse birebir aynı olup davanın belirsiz alacak davası olarak nitelendirilemeyeceğini, Davacının haksız ve kötü niyetli davasının reddinin gerektiğini, ajans sözleşmesi ve teklif metninde yer alan koşullar gereğicne fotoğrafların kullanılmakta olduğu süre, sayı, yer kısıtlaması bulunmadığını, kullanımın hukuka uygun olduğunu, Islaha konu alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının borcun kaynağını haksız fiile ya da sebepsiz zenginleştirmeye dayandırdığını, davasının kısmi dava niteliğinde olduğunu, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakalrı saklı tutarak 1000TL maddi tazminat talep ettiğini, TBK 72 md dikkate alınması gerektiğini, dava dilekçesinde yer alan miktar yönünden zamanaşımı dava ile durmakla birlikte ıslah edilen kısım yönünden talebin zamanaşımına uğradığını, ıslaha karşı itiraz dilekçesinde zamanaşımı definde bulunulmuş ise de değerlendirilmediğini, ıslah talebinin reddi gerektiğini, YHGK 2014/15-439, 2016/27 Karar sayılı ve YHGK 2016/7-1107, 2020/20 K sayılı ilamlarının bu yönde olduğunu, ilgili kararlara göre belirsiz alacak davasında zamanaşımı davanın açılması ile birlikte alacağın tümü için kesilirken, kısmi davada sadece dava edilen alacak yönünden kesildiğini, Neticeten davanın öncelikle pasif husumet ve görev yönünden, olmadığı takdirde esas yönünden reddine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME Bilirkişiler FSEK Uzmanı Mimar Sİnan Güzel sanatlar üni öğr görevlisii …, Bilişim uzmanı …, fotoğraf reklam bilirkişisi … kök raporunda özetle; “…Uyuşmazlıktaki dava konusu fotoğrafların FSEK m.4 anlamında güzel sanat eseri olduğu, davacının FSEK m.11.f.1 gereğince dava konusu fotoğrafların eser sahibi olduğu ve işbu davayı açma ehliyetinin bulunduğu, süre bittikten sonra fotoğrafların kullanımının devam etmesi nedeniyle davacının sahibi olduğu fotoğrafın kendisinden izin alınmaksızın bu şekilde kullanılmasının FSEK 22 çerçevesinde çoğaltma hakkı, FSEK 23 çerçevesinde ise yayma hakkının ihlali sayılabileceği, somut olayın özelliğine göre davacının tanınırlığı, fotoğrafların niteliği, kullanım mecrası da dikkate alınarak 1 yıllık kullanım karşılığında kesilen faturaya uygun bir bedel tespit edilmesi doğru olacaktır. Buna göre rayiç bedelin 1 yıllık kullanım karşılığı 18.968 TL olabileceği, davacının fotoğraflarının kullanımında davacının eser sahibi olarak ismine yer verilmemesinin davacının FSEK 15 çerçevesinde manevi hakkının ihlal sayılabileceğinden manevi tazminat talebinin yerinde olduğu, manevi tazminatın türünü ve miktarının Mahkemenin takdirinde olduğu…” sonuç ve kanaatinin bildirilmişler kök raporda görüşlerini korumuşlardır. Davacı taraf; 15.01.2016 Tarihli ihtarnameyi, 16.05.2017 Tarihli … nolu … Ticaret Aş’ye kesilen “… için çekilen ve teslim edilen fotoğrafların 01.04.2017-01.04.2018 Tarihleri arasında Türkiye de global kullanım için telif bedeli” açıklamalı 18.968TL+KDV bedelli faturayı, e-mail yazışmalarını sunmuştur. Davacı davalıya hitaben 30.10.2018 Tarihli ihtarnameyi keşide etmiştir. Davalı vekili davalı ile dava dışı … AŞ arasındaki 01.02.2013 Tarihli reklam ajansı sözleşmesi örneğini sunmuştur.Dava dışı … şirketi tarafından davacıya atfen imza bulunan muvafakatname ve taahhütname örneği sunulmuş olup incelendiğinde … markalı ürünlerin reklamlarında kullanılan fotoğraf, dia, slayt ve benzeri güzel sanat eserlerinde eser sahibi sıfatı ile davacının yer aldığı, “mali hakların kullanım hakkının kendisine ait olduğu, anılan güzel sanat eseri üzerinde işleme, çoğaltma, temsil, umuma iletim haklarının herhangi bir sınırlama olmaksızın Türkiye ve dünyada internet, outdoor, Pop veya benzeri mecralarda 3.kişilere kullandırmak ve devir yetkisini içerecek şekilde … Şirketin 04.04.2016 Tarihine kadar devrettiği…” yazılı olduğu görülmüştür. Davacı davasını 10.11.2020 de ıslah ederek 56.904TL maddi tazminat, 15.000TL manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiş, davalı süresinde ıslaha karşı zamanaşımı itirazında bulunmuştur.
GEREKÇE Davacı, davalının talebine istinaden 2013 yılında kendisi tarafından fotoğraf çekimi yapıldığını, 01.04.2018 tarihinden sonraki kullanımların hukuka aykırı olduğunu, eserlerin Türkiye’de ve yurt dışında kullanımının sürdürülmesi üzerine 10.10.2018 Tarihinde ihtarname gönderildiğini, öncesinde mail yazışmaları yapıldığını, ancak sonuç alınamadığını iddia ederek tecavüzün refine, menine, FSEK 68 md gereğince maddi tazminata hükmolunmasına, 1000TL maddi, 15.000TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince ve davalı tarafça ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davalı vekilinin usule ilişkin itirazları; görev ve pasif husumet, hukuki yarara yöneliktir. Dosyada mevcut bilirkişi raporlarında yerinde olarak belirlendiği üzere davaya konu fotoğraflar FSEK 4. Md gereğince güzel sanat eseridir. Bu durumda 5846 Sayılı FSEK 76/1. Maddesi ve SMK 156/1 md gereğince uyuşmazlığı çözmekle Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan göreve ilişkin istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Davalı, dava dışı şirket ile aralarındaki sözleşmeye göre hukuka uygun kullanım olduğunu ve pasif husumetleri olmadığını ileri sürmüş ise de; davalının delil olarak dayandığı sözleşmede davacının yer almadığı, davacının davasını tecavüzü gerçekleştirdiğini iddia ettiği davalıya yöneltmesinin yerinde olduğu, dosyada yansıyan e-mail yazışmaları, bilgi ve belgeler ve davalının beyanı da dikkate alındığında davalının pasif husumeti bulunduğundan bu yöndeki istinaf isteminin reddi gerekmiştir. Keza dava belirsiz alacak davası niteliğinde olmadığından hukuki yarar yokluğuna yönelik istinaf isteminin de reddine karar verilmiştir. Davalı vekilinin esasa ilişkin istinaf sebepleri; davacının kötüniyetli olduğu, kullanımına ilişkin sözleşmede süre, sayı, yer kısıtlaması olmadığı, hukuka uygun bir kullanım olduğu, davanın belirsiz alacak değil, kısmi dava olduğu, ıslah isteminin zamanaşımına uğradığına yöneliktir. Davalı, ihbar olunan … Yayın AŞ ile arasındaki 01.01.2013 tarihli reklam ajansı sözleşmesine dayanmış ise de; ilgili sözleşmede davacı taraf olmadığı gibi, taraflar arasında yapılmış mali hak devir sözleşmesi de olmadığı, 04.02.2016 Tarihli muvafakatnamenin eserlerin 04.04.2016’ya kadar kullanımına ilişkin olduğu, davalı yanca 01.04.2018 tarihine değinki kullanımlar yönünden bedelin davacıya ödendiği, sonraki süreçte ise taraflar arasındaki e-mail yazışmaları ve ihtarnameye rağmen davalının kullanımını sona erdirmediği de dikkate alındığında davalının kullanımın hukuka uygun olduğundan söz edilemeyecektir. Davacı tarafın iddiasına göre iş bu dava 01.04.2018 tarihinden sonraki kullanımlara yönelik açılmıştır.Davacının bu tarihten sonraki kullanımlara vakıf olduğu, davalıya hitaben 10.10.2018 tarihli ihtarnameyi göndererek tecavüzün menini talep ettiği, davanın 13.11.2018 tarihinde açıldığı, ıslah dilekçesinin 10.11.2020 tarihinde ibraz edilerek harçlandırıldığı, davacı tarafın FSEK 68. Maddesi gereğince tazminat talebinde bulunduğu, yargılama neticesinde FSEK 68. Madde gereğince tazminata hükmedildiği, bu durumda taraflar arasında, varsayımsal sözleşme ilişkisi kurulacağından, davanın TBK 146. Maddesinde düzenlenen, 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, ıslah tarihinde zamanaşımı süresinin dolmadığı kanaatine varılmakla bu yöndeki istinafın da reddi gerekmiştir.Açıklanan nedenlerle HMK 355. md gereğince davalının istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesine göre ilk derece mahkemesinin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından davalının istinafının esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 4.228,66 TL harçtan, peşin yatırılan 1.057,16-TL’nin mahsubu ile bakiye 3.171,50-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,-Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 11-TL istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtayda temyiz yolu açık olmak üzere 09/03/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.