Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/869 E. 2021/1409 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/869 Esas
KARAR NO: 2021/1409
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/04/2021
NUMARASI: 2020/361 2021/338
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/07/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Asıl davada davacılar vekili, ihtiyati tedbir talep eden vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesi ile ; Müvekkilli … San.Tic.A.Ş. ile davalı … Ltd.Şti. arasında İstanbul Bakırköy Florya semtinde yer alan ve … altında faaliyet gösteren özel eğitim kurumunun külliyen devri hususunda 01.07.2019 tarihinde “Ruhsat Devir Mutabakat ve Sulh Sözleşmesi” adı altında bir sözleşme akdedildiğini, sözleşmeye göre özel okulu işleten davalı şirketin zarar etmesi nedeni ile mevcut giderleri karşılayamadığını, okul binasının kira borçları ile tüm tedarikçiler ile çalışanlarına borçlu olduğunu, borçlarını ödeyemez hale geldiğini bu nedenle davacı … devredilmesinin ve bundan sonra bu sözleşme kapsamında okulun davacı … şirketince işletilmeye devam edilmesinin amaçlandığını, sözleşmeye göre devrin sağlanabilmesi için davalı tarafın yerine getirmesi gereken ruhsat ve diğer lisansların devir işlemlerinin öncelikli olarak yerine getirilmesi gerektiğini, devrin fiilen gerçekleşmesi ancak davalının resmi makamlar önünde devir işlemlerini gerçekleştirmesi sonrasında başlayabileceğini, aynı sözleşme mucibince davalı firmanın ağırlıklı borcu olan kira bedeli ,öğretmen ve eğitim giderleri ile 3. Şahıs tedarikçilere olan ödemeleri gerçekleştirememesi nedeni ile bu borçların büyük bölümünün müvekkili … tarafından üstlenildiğini, ayrıca sözleşmenin 4.4. maddesi gereği davalı tarafın piyasaya olan 2.300.000,00 TL çeklerinin ödenmesi de okulun işletmesinden ve bu arada yeni dönem öğrenci kayıtlarından elde edilen gelirle ödeneceğinin, davalı tarafın resmi işlemleri gerçekleştireceği ve sözleşmeye bağlı kalarak edimlerini yerine getireceği ümidi ile müvekkilinin edimlerini yerine getirmeye başladığını, bu kapsamda davalı tarafa davalının keşide etmiş olduğu çek borçlarının ödenememesi sonucu icra baskısı altında olmasını önlemek maksadı ile edimlerini de yerine getireceği düşüncesi ile davaya konu emre muharrer bonoları 09.07.2020 tarih 293.318,00 TL bedelli (ödenen), 16.07.2020 tarihli 293.318,00 TL bedelli (Ödenmeyen), 23.07.2020 tarihli 293.318,00 TL bedelli, 30.07.2020 tarihli 293.318,00 TL bedelli, 06.08.2020 tarihli 293.318,00 TL bedelli, 13.08.2020 tarihli 293.318,00 TL bedelli, 20.08.2020 tarihli 293.318,00 TL bedelli, 27.08.2020 tarihli 293.323,00 TL bedelli, 03.09.2020 tarihli 110.000,00 TL bedelli, toplam 9 adet sıralı şekilde keşide ederek bono verdiğini, bu bonolar ile mezkur 2.300.000,00 TL meblağlı çek borçlarının kapatılmasının amaçlandığını, ancak davalı firma borçları kapatmadığını bunun yerine işbu senetleri vadelerinde tahsil edilmek üzere bankaya tahsil cirosu ile devrettiğini, senetlerin halihazırda … A.Ş. de tahsilde olduğunu, tahsile konan ve vadeleri gelen senetlerden ilk senedin bedeli olan 293.318,00 TL ödendiğini, ancak davalı tarafın sözleşmeye aykırı hareketlerinin bulunması nedeni ile bundan sonraki muaccel olan senet bedellerinin ödenmediğini, davalı tarafa edimlerini yerine getirmesi bildirildiğini, davalı taraf hala edimlerini yerine getirmediğini, davalı firma dava dışı … Tic. A.Ş. şirketi ile birleştiğini, sözleşme kapsamında müvekkili firma tarafından Zeytinburnu … Noterliğinin 19.03. 2020 tarih ve … sayılı ihtarnamesi keşide edildiğini edimlerinin yerine getirilmesi ve ruhsat ve lisans devir işlemlerinin biran evvel tamamlanması gerektiğinin bildirildiğini, davalı tarafın edimlerini yerine getirmediğini, muaccel olup da ödenen senetin 09.07.2020 tarih 293.318,00 TL bedelli senet olduğunu, iadesinin gerektiği gibi muaccel olup da ödenmeyen 16.07.2020 tarihli 293.318,00 TL bedelli senet olduğunu, ve muaccel olmamış 7 adet senedin ödenmesinin müvekkiline zarar oluşturacağından, eğitim hizmeti verecek olan şirketin yeni eğitim dönemi başlamadan önce biran evvel devir işlemleri ile ruhsat ve lisans devirlerinin tamamlanması sonucu faaliyetine başlaması gerektiğini, ancak davalı tarafın kötü niyetli olarak devir işlemlerini tamamlamadığını, bonoları tahsile koyarak müvekkilinden haksız kazanç elde etmeye çalıştığının, vadesi gelen senet bedellerinin 3. Şahıslara devir ve temliki ile yine vadeleri henüz muaccel olmamasına rağmen bu bonoların protesto olması ve her an icra takibine konu edilmesi ve/veya 3. Şahıslara devir ve temilk edilmek sureti ile müvekkili firmadan tahsil edilmesinden bahisle icra takip/lerinin durdurulması ve bonoların 3. Şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Asıl dosyada davalı … Tic. A.Ş vekili, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin devreden olduğunu, sözleşmenin 4.4 maddesinde müvekkilinin 2019 yılı Temmuz ve Ağustos ayı içerisinde ödemesi gereken 2.300.000 TL bedelleri çeklerin de devralan tarafından ödenmesi gerektiğini, tarafların yükümlülüklerinin sözleşmenin üçüncü ve dördüncü maddesinde düzenlendiğini, üçüncü maddeye göre müvekkilinin sorumluluğunun ruhsatın devri ve sözleşmenin akdinden sonra eğitimin mevcut standartlarının devamının sağlanması bakımından gerekli danışmanlığın verilmesi olduğunu, devralanın yükümlülüklerinin de dördüncü maddede düzenlenip devralanın sözleşmeyi 7 yıldan önce feshedemeyeceğini ve 2.300.000 TL bedelli çeklerin de devaralan tarafından ödenmesi gerektiğini, müvekkilinin sözleşmenini akdinden hemen sonra ilgili noterlikte işletmenin devrini gerçekleştirdiğini ve devamında milli eğitim müdürlüğü nezdinde gerekli başvuruları derhal yaptığını, müvekkilinin sözleşmede belirlenen şekilde okulu mevcut haliyle devir ve teslim ettiğini, ruhsata ilişkin resmi tüm işlemleri de yaptığını, davacı tarafın bugüne kadar yükümlülüklerini yerine getirmediğini, verdiği bonoların vadesi yaklaştığında ise kötüniyetli olarak bu davayı açtığını ve tedbir kararı aldığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Davacılar vekili birleşen İstanbul 19.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/367 esas sayılı dosyasında; asıl davadaki iddialarını tekrar etmiş, ayrıca asıl davanın davalısı olan … Ltd. Şti tarafından bonoların davalı bankaya tahsil amaçlı olarak verildiğini belirterek toplam 2.456.549 TL bedelli bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, senetlerin iadesine ve iptaline, henüz takibe konu edilmemiş bonoların takibe konulması ile üçüncü şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi bakımından teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … A.Ş vekili verdiği cevap dilekçesinde; hem 21/08/2020 tarihli tedbir kararına itiraz etmiş, hem de davaya cevaplarını sunmuş olup müvekkili bankanın dava dilekçesinde belirtilen sözleşmelerin tarafı olmadığını, sözleşmelerden bilgisi bulunmadığını, müvekkilinin asıl davanın davalısı … Ltd. Şti’ne kredi sözleşmeleri uyarınca kredi kullandırdığını, adı geçen davalının kredi borçlarına karşılık dava konusu 9 adet bonoyu ciro ederek müvekkiline verdiğini, müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu, bonoların tahsil cirosuyla müvekkiline verildiği iddiasının asılsız olduğunu, bonoların kayıtsız ve şartsız borç ikrarını havi belgeler olduğunu, müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu, davacının davayı 22/07/2020 tarihinde açtığını, müvekkilinin ise bonoları 28/08/2019 tarihinde iktisap ettiğini bildirerek 21/08/2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece birleşen bu davanın asıl dava ile birleştirilmesine dair 18/08/2020 tarihli kararın verildiği görülmüştür. Mahkemece birleşen dosyada davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talep etmesi üzerine 21/08/2020 tarihinde dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, İİK’nun 72/2 maddesi gereğince icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında talep üzerine alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde icra takibinin durdurulması bakımından ihtiyat itedbir kararı verilebileceği, senetlerin üçüncü şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi yönündeki talebin ise yargılamayı gerektirdiği ve bu konuda yaklaşık ispatın sağlanamadığı gerekçesiyle senetlerin icra takibine konu edilmesi halinde takibin durdurulması talebinin kabulü ile 22/07/2020 tarihli tedbir kararı uyarınca yatırılan teminat gözetilerek yeniden ayrı bir teminat alınmaksızın dava konusu 8 adet bononun davalı tarafından icra takibine konu edilmesi halinde İİK’nun 72/2 maddesine göre icra takibinin durdurulmasına, senetlerin üçüncü şahıslara devir ve temlikinin önlenmesin yönündeki ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, bu karara birleşen davanın davalısı … A.Ş vekilince yukarıda özetlenen cevap dilekçesi ile itiraz edildiği görülmüştür. Mahkemece, duruşma açılarak yapılan inceleme sonunda, 11/02/2021 tarihli kararla dava dilekçesi, eklenen deliller ve İİK’nun 72/2 maddesi içeriği ve yaklaşık ispat koşulları dikkate alındığında, ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiş, kararı birleşen davanın davalısı … A.Ş vekili istinaf etmiştir. Davalı … A.Ş vekili, istinaf sebebi olarak; müvekkili ile diğer davalı … Ltd.Şti arasında akdedilen kredi sözleşmelerinden önce adı geçen şirkete kredi kullandırıldığını, şirketin de borçlarına karşılık davacı şirket tarafından tanzim edilip kendisine verilen 2.456.549 TL’lik 9 adet bonoyu ciro ederek müvekkili bankaya verdiğini, bonoların vadesi geldiğinden ödenmeyince protesto çekildiğini, ancak mahkemenin davacının talebi üzerine ortada hiçbir delil dahi yok iken tedbir kararı verdiğini, bonoların tahsil cirosuyla müvekkiline teslim edilmediğini, temlik cirosuyla verildiğini, müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu, davacının bu konudaki iddialarının doğru olmadığını, öte yandan davacılardan …. A.Ş’nin bonolarda aval olduğunu, dolayısıyla kişisel def’ileri müvekkiline karşı ileri süremeyeceğini, her hal ve şartta borçlu olduğunu bildirerek müvekkili … A.Ş aleyhine verilen 11/02/2020 tarihli itirazın reddi kararının kaldırılarak 9 adet bonoya ilişkin ve müvekkili banka yönünden verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir. Asıl davanın davalısı … Ltd.Şti ile asıl ve birleşen davanın davacısı olan … A.Ş arasında 16/07/2019 tarihinde noterde işletmenin devri sözleşmesi yapıldığı, … Ltd. Şti’nin satıcı, davacının ise alıcı olduğu, ayrıca taraflar arasında 18/07/2019 tarihli düzeltme beyannamesinin noterde düzenlendiği, buna göre devir tarihi olan 16/07/2019 tarihi itibariyle devredenin borç ve alacaklarının vadesi gelmemiş olanlar da dahil olmak üzere … ait olduğunun taraflarca kabul edildiği, 16/07/2019 tarihli devir sözleşmesindeki kısmın bu şekilde düzeltildiği görülmüştür. Yine devreden … Ltd. Şti ile davralan …. A.Ş arasında 01/07/2019 tarihli ruhsat devir mutabakat ve sulh sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşmenin üçüncü maddesinde devredenin yükümlülükleri, dördüncü maddesinde ise devralanın yükümlülüklerinin bulunduğu, buna göre 4.4 maddesinde 2019 yılı Temmuz ve Ağustos ayı içerisinde devredenin ödemesi gereken toplam 2.300.000 TL bedelli çeklerin bulunduğunun, bu çeklerin ödenmesi için devredenin okula kayıt yapılmasını sağlayacağı ve buradan gelen paralardan devralanın kesinti ya da kar payı almayacağı, mahsup yapmayacağı, okulun giderleri karşılandıktan sonra bu çekleri ödeyeceği, ancak devredenin yeteri kadar kayıt sağlayamazsa devralanın gelen para kadarlık çekleri ödeyeceği, geri kalan meblağı ödeme yükümlülüğü olmadığı, hiçbir kayıt gelmezse 2.300.000 TL’nin tamamını ödemeden imtina hakkının saklı olduğunun belirtildiği görülmüştür. Dava konusu olduğu anlaşılan senetlerin fotokopilerinin incelenmesinde; 09/08/2019 tarihli, 110.000,00 TL bedelli ve 19/08/2019 tarihli her biri 293.318,00 TL bedelli , değişik vade tarihlerini içeren 8 adet senet olduğu, keşidecinin davacı … A.Ş ile aval verenin davacı … A.Ş olduğu, lehtarın ise davalı … Ltd. Şti olduğu, dosya içerisinde senetlerin arka kısımlarının bulunmadığı görülmüştür. Dosyanın incelenmesinde, dava dosyasının daha önce de iki kez istinaf incelemesi için dairemize geldiği, buna göre ilk olarak; İlk derece mahkemesinin 22.07.2020 tarihli tedbir değerlendirme kararında; senetlerin icraya konu edilmesi halinde takibin durdurulması talebinin kabulü ile ödenemeyen senetler toplamı 2.163.231,00TL alacağın %15’i olan 324.484,65TL’nin %15’i tutarında teminat ibrazı halinde kararda ayrıntısı belirtilen 8 adet bononun davalı tarafından icra takibine konu edilmesi halinde İİK 72/2 maddesine göre icra takibinin durdurulmasına, senetlerin 3.şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi yönündeki tedbir talebinin reddine” karar verilmiş, bu kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dairemizin 15/01/2021 tarihli , 2020/2126 Esas, 2021/41 karar sayılı ilamıyla davacıların imza inkarı olmadığı, bonoların ticari hayatta sıklıkla kullanılan bir ödeme aracı olduğu, iyiniyetli üçüncü kişilerin haklarını etkileyecek şekilde tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle ihtiyati tedbirin kısmen reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. İkinci olarak ise, asıl davada davacılar vekili ile davalılar vekilinin istinaf taleplerinin değerlendirilmesi için dosyanın dairemize geldiği, dairemizin 2021/149 Esas, 2021/401 Karar sayılı ilamıyla taraf vekillerinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı esastan reddine karar verildiği görülmüştür. Dosyanın UYAP ortamında yapılan incelenmesinde; mahkemenin 22/04/2021 tarihli duruşma sonunda dosyayı karara çıkardığı, hem asıl davanın, hem de birleşen davanın ayrı ayrı reddine, İİK’nun 72/4 maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verildiği, gerekçeli kararın yazıldığı ve nihai kararın asıl ve birleşen davanın davacılar vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE:Asıl ve birleşen davalar, menfi tespit istemine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise mahkemece verilen 11/02/2021 tarihli ihtiyati tedbire itirazın reddi kararına yöneliktir. İşbu kararı birleşen davanın davalısı … A.Ş vekili istinaf etmiştir. Dosyanın UYAP ortamında yapılan incelemesinde, mahkemenin 22/04/2021 tarihinde dosyayı karara çıkardığı, hem asıl davanın, hem birleşen davanın ayrı ayrı reddine ve her iki davada İİK’nun 72/4 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verildiği ve gerekçeli kararın da yazılmış olduğu görülmüştür. Birleşen davanın davalı vekilinin istinaf talebi, az önce de belirtildiği üzere ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddi kararına yönelik olup dosya içeriğinden de anlaşıldığı üzere ihtiyati tedbir kararı mahkemece kaldırıldığından davalı … A.Ş vekilinin istinaf talebinin konusunun kalmadığı kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Birleşen davanın davalısı … A.Ş vekilinin istinaf talebinin tedbir kararı kaldırılmakla konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, 2-Peşin harcın talebi halinde davalı … A.Ş’ye iadesine, 3-Davalı … A.Ş tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.08/07/2021