Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/866 E. 2021/1210 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/866 Esas
KARAR NO: 2021/1210
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/03/2020
NUMARASI: 2019/479 E. – 2020/176 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 10/06/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili Şirketin görsel iletişim alanında ürün tasarlayan ve üreten, uluslararası fuarlara katılan, ihracat yapan, gerek ürün kalitesi gerekse yenilikçi tasarımları ile alanında öncü firmalardan olan profesyonel bir şirket olduğunu, Davalı/Borçlu ile müvekkili Şirket arasındaki ticari ilişki kapsamında, Davalı/Borçlunun müvekkili Şirketten ürün satın aldığı ve bu kapsamda anlaşmaya konu ürünlerin Davalı/Borçlu’ya teslim edildiğini, Müvekkili Şirketin her ne kadar yükümlülüklerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmiş olmasına karşın, Davalı/Borçlu’nun vadesinde ödemede bulunmayarak temerrüde düştüğünü, Davalı/Borçlu’nun kendisine yapılan yazılı ve sözlü uyarılara rağmen, cari hesap bakiyesinden de görülebilen bakiye borcunu hiçbir şekilde ödemediğini, Dolayısıyla, faturaya dayalı cari hesap alacağının tahsili amacıyla Davalı/Borçlu aleyhine İstanbul …İcra Dairesi … E. Sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, açılan takip üzerine ödeme emri gönderildiği ve ancak Davalı/Borçlu tarafından borca itiraz edilerek icra takibinin durdurduğunu, borçlunun yapmış olduğu itiraz haksız ve mesnetsiz olup, söz konusu itirazı kabul etmediklerini, zira dava konusu borcun, Müvekkili Şirketi ile Davalı/Borçlu aralarındaki mevcut ticari ilişki neticesinde düzenlenen faturalardan kaynakladığını, Bu sebeple, borçlunun yaptığı itirazın alacaklının alacağını elde etmesine engel olmayı amaçlayan tamamen haksız ve kötü niyetli bir itiraz olduğunu ileri sürerek Davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı borçlunun %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulü ile; davacı tarafın başlattığı İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından itirazın kısmen iptali ile takibin 8.451,46-TL asıl alacak ve bu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi yürütülmek suretiyle devamına, takipten önce temerrüt olmadığından işlemiş faiz talebinin reddine, kabul edilen asıl alacağın %20’si (1.690,29 TL) oranında icra inkar tazminatının borçlu davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili istinaf isteminde özetle; mahkemenin işlemiş faiz talebini reddetmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlığa konu dava değeri 9.550,90TL olup davanın 8.451,46TL’lik kısmı kabul edilmiş, 1.099,44TL’lik işlemiş faiz yönünden ise talebin reddine karar verilmiştir. İstinaf istemine konu edilen miktar; 1.099,44TL’lik reddedilen kısma ilişkindir. İstinaf edilen ve mahkemenin kısmen reddine karar verdiği alacak miktarı 2020 tarihindeki kesinlik sınırında kalıyor olmakla; kesin kararın istinafı sözkonusu olduğundan HMK 341. madde gereği talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1 – İstinaf edilen dava değeri kesinlik sınırının altında kalıyor olmakla HMK 341. madde dikkate alınarak HMK 346 maddesi gereğince İSTİNAF DİLEKÇESİNİN REDDİNE 2-İstinaf peşin harcının davacı yana iade edilmesine 3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı yan üzerinde bırakılmasına 4-Duruşmasız inceleme yapılmış olmakla vekalet ücreti takdirine yer olmadığına 5- Karar kesinleştiğinde ve istek halinde bakiye gider avansının aidiyetine göre ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 10/06/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.