Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/859 E. 2021/1046 K. 24.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/859 Esas
KARAR NO: 2021/1046 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/02/2021
NUMARASI: 2020/663 E., 2021/111 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
KARAR TARİHİ: 24/05/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 6361 Sayılı Kanun kapsamında finansal kiralama sözleşmesi imzalandığını, sözleşme gereğince dava dilekçesinde belirtilen … ilçesi, … Mahallesinde kain … ada … nolu parsel üzerinde bulunan toplam 25 adet bağımsız bölümlerin davalıya finansal kiralama yolu ile kiralandığını, davalı şirketin, finansal kiralama sözleşmesinden doğan kira bedelleri ile temerrüt faizini vadesinde ödememesi nedeniyle temerrüde düştüğünü, bu nedenlerle sözleşmeye konu taşınmazların boş olarak müvekkiline iadesine ve taşınmazlar üzerinde bulunan kiralama şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında düzenlenen finansal kiralama sözleşmesinin 53. Maddesine göre yetkili mahkemenin İstanbul Ticaret Mahkemeleri olduğunu, söz konusu yetki sözleşmesinin HMK 17.md göre geçerli olduğunu, bu nedenlerle öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/02/2021 tarihli 2020/663 Esas- 2021/111 Karar sayılı kararıyla; “finansal kiralama sözleşmesi kapsamında taşınmazların mülkiyetinin davacı tarafa ait olduğu, taşınmazların boş olarak aynen iadesinin taşınmazın aynîna ilişkin bir ihtilaf olarak değerlendirilemeyeceği (Yargıtay 5. HD 2020/7667-9622 EK sayılı ve Yargıtay 19. HD 2016/9510 Esas 2017/2268 karar sayılı ilamında yer alan üye …’ın muhalefet şerhinde belirtildiği üzere), dolayısıyla taraflar arasında yapılan yetki sözleşmesinin HMK 18.md kapsamında geçerli olduğunun mahkemece kabul edildiği,taraflar arasında düzenlenen ve inkar edilmeyen finansal kiralama sözleşmesinin 53. Maddesine göre yetkili mahkemenin İstanbul Ticaret Mahkemesi olarak belirlendiği, HMK 18.md gereğince yetki sözleşmesinin geçerli olduğu, davalı tarafın süresinde yetki itirazında bulunduğu ” gerekçesiyle; davalı tarafın yetki itirazının KABULÜ ile mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE; yetkili mahkemenin İstanbul Ticaret Mahkemesi olduğunun TESPİTİNE, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın yetkili İstanbul ATM’ye gönderilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU;Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dosyaya sundukları dilekçelerinde dava şartı itirazlarını da bildirdiklerini, öncelikle dava şartı itirazlarının değerlendirilmesi gerekirken yetkisizlik kararı verilmesinin hatalı olduğunu, davacı tarafın arabuluculuk dava şartını yerine getirmediğini, davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak yürütülmesinin de yasaya aykırı olduğunu, taşınmazların dava tarihi itibarıyla değerinin bilinebilecek durumda olduğunu, dava değeri üzerinden harcın ikmalinin gerektiğini, bu hususlar gözetilmeden yetkisizlik kararı verilmesinin hatalı olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekilinin istinafa cevabında; davalının yetki itirazı üzerine mahkemenin yetkisizlik kararı verdiğini, davalının süreci uzatmak için istinaf başvurusunda bulunduğunu, bu durumun açıkça hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, TMK 2. Madde gereğince korunamayacağını, harcın eksik yatırıldığına dair iddiaların mahkemeyi yanıltma amacı taşıdığını, bilirkişi incelemesi yapılarak değer tespiti yapılması halinde harcın tamamlanabileceğini, İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi’nin 05/04/2019 tarihli 2019/667 Esas-2019/741 Karar sayılı kararı ve başka kararlarında belirtildiği üzere, Finansal Kiralama Sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklardan “malın iadesi ve finansal kiralama şerhinin kaldırılması” talepli davaların zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığına karar verildiğini beyanla istinaf başvurusunun reddine, kötüniyetli istinaf yoluna başvurulduğundan HMK 329. Maddenin uygulanarak 5.000 TL disiplin para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; Kiralayan … A.Ş. İle kiracı ….San. Ve Tic. A.Ş. arasındaki 04/07/2018 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesi ile İstanbul İli, … İlçesi … Mah. … Ada … parselde kayıtlı 25 adet taşınmazın kiralandığı, sözleşmenin “Yetkili Mahkeme” başlıklı 53. Maddesinde “Kiralayan, kiracı ve kefiller, işbu sözleşmeden doğacak her türlü uyuşmazlığın hal merciinin İstanbul Merkez (Çağlayan) Ticaret Mahkemeleri ve İcra Daireleri (Çağlayan) olduğunu kabul ve taahhüt ederler” hükmü düzenlenmiştir.
GEREKÇE; Davanın finansal kiralama sözleşmesinin feshi nedeniyle gayrimenkullerin iadesi ve taşınmazlar üzerinde bulunan kiralama şerhinin kaldırılması talepli açıldığı, sözleşmeye konu gayrimenkullerin İstanbul/Esenyurt ilçesinde bulunduğu, mahkemenin taraflar arasındaki sözleşmedeki yetki şartını gözeterek yetkisizlik kararı verdiği, davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır.6100 sayılı HMK 19/1 maddesinde “Yetkinin kesin olduğu davalarda, mahkeme yetkili olup olmadığını, davanın sonuna kadar kendiliğinden araştırmak zorundadır; taraflar da mahkemenin yetkisiz olduğunu her zaman ileri sürebilir” 6100 sayılı HMK 18/1 maddesinde “tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hallerinde, yetki sözleşmesi yapılamaz.” hükümleri düzenlenmiştir.6100 sayılı HMK’nın 12. maddesinde, taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoymaya ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu düzenlenmiştir. Dava , 6361 Sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun hükümlerine dayalı olarak açılmış, finansal kiralama konusu taşınmazların davalı kiracıdan alınarak davacı kiralayana verilmesi ve taşınmazların tapu kaydında bulunan kiralama şerhinin kaldırılması talep edilmiştir. Dava, davacıya ait mülkiyet hakkının kullanılması niteliğinde olduğundan, bununla ilgili taleplerin gayrimenkullerin bulunduğu yer mahkemesi olan, davanın açıldığı Bakırköy mahkemelerinde görülmesi gerekir ( benzer bir davada Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 21/03/2017 tarihli 2016/9510 Esas-2017/2268 Karar sayılı kararında da talebin ayni hakkın kullanılması niteliğinde bulunduğu ve HMK 12. Maddesi gereğince taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu belirtilmiştir) HMK 18/1 maddesi gereğince “kesin yetki hallerinde yetki sözleşmesi yapılamayacağı” da, göz önüne alınarak mahkemenin davalı tarafın yetki itirazının reddine karar vererek yargılamaya devam etmesi gerekirken, yetki itirazının kabulüne karar verilmesi yerinde olmadığından, resen gözetilen sebeplerle ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, dosyanın yargılamaya kaldığı yerden devam edilmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Davalı vekilinin dava şartlarına ilişkin istinaf sebepleri mahkemece değerlendirilmesi gerektiğinden bu aşamada incelenmemiş, davacı vekilinin davalı tarafa disiplin para cezası verilmesine ilişkin talebinin koşulları bulunmadığından reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-Davalı vekilinin istinaf sebepleri incelenmeksizin resen gözetilen sebeplerle, başvurunun HMK 353/1-a-3, HMK 355. maddesi gereğince KABULÜNE -Davacı vekilinin davalı tarafa disiplin para cezası verilmesine ilişkin talebinin koşulları bulunmadığından REDDİNE,2-Dosyanın yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere, kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf talebi kabul edildiğinden davalının istinafa geliş aşamasında peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın talebi halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine, 4-İstinaf aşamasında davalı tarafından peşin olarak yatırılan 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 54,50 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 216,60 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, -İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 24/05/2021