Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/85 E. 2022/1964 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/85 Esas
KARAR NO: 2022/1964
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/10/2020
NUMARASI: 2018/328 2020/248
DAVANIN KONUSU: Tasarıma Tecavüzün Tespiti, refi, Haksız Rekabet, Tazminat
KARAR TARİHİ: 24/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin özgün tasarımalrının TPMK nezdinde … ve … sayılı tasarım tescil belgeleri ile tescil ettirmiş olduğunu, davalı tarafın, müvekkilinin uzun zaman ve emek vererek oluşturduğu bu tasarımları aynı sektörde faaliyete açtığı … unvanlı işyerinde taklit ederek satışa arz etmekte olduğunu, bu şekilde kötü niyetli ve haksız olarak kazanç elde ettiğini, davalıya bu eylemlerini sonlandırması için Üsküdar … Noterliği’nin 17/04/2018 tarih … yevmiye numarasıyla ihtarname gönderildiğini, gönderilen ihtarnameye rağmen davalının aynı şekilde faaliyetlerine devam ettiğini, oluşturduğu internet sayfasında da bu tasarımların kendisine ait olduğunu lanse ederek tüketiciyi yanılttığını iddia ederek, vaki tecavüzün ve haksız rekabetin tespitini, tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesini, davalı işyerlerinde her türlü doküman ve görsellerin kullanılmasının ve kullandırılmasının önlenmesini, internet dahil olmak üzere haksız rekabet oluşturan eylemlerin sonlandırılmasını, kaldırılmasını, fazlaya dair haklarını saklı tutarak şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. *Davacı vekili ön inceleme duruşmasından önce cevaba cevap dilekçesi süresi içinde müvekkili adına, tescilli … tescil nolu tasarım tesciline de dayandıklarını bildirmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin müşterilerine yaptığı sunumun tamamen kızı … adına tescilli tasarımlar olduğunu, müvekkilinin davacıya ait bir tasarımı kullanmadığını, müvekkilinin müşterilerine yaptığı sunumdaki tasarım ile davacı tarafın kendisine ait olduğunu iddia ettiği tasarımın asla birbirine benzemediğini, bu iki tasarımın tamamen birbirinden farklı olduğunu, bu durumun internet sayfasındaki sunumlardan da açıkça görülmekte olduğunu, müvekkilinin ticari faaliyetlerini bitirme kararı aldığını, bu nedenle de müvekkilinin ticari işlerini ve işletmesini tasfiye etmekte olduğunu, bu nedenlerle de müvekkilinin herhangi bir tasarımı haksız bir şekilde kullanmış olmasının mümkün olmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “….Dosya kapsamı deliller, Türk Patent kayıtları ve dosya kapsamıyla uyumlu görülen bilirkişi rapor ve ek raporu raporu birlikte değerlendirildiğinde; Davalı tarafın https://www…./ web sitesi kaynağından alınmış tasarım görselleri ve dayandığı sonraki tarihli … nolu tasarım tescilinin (6) nolu tasarımın bilgilenmiş kullanıcılar üzerinde yarattığı genel izlenim bakımından davacının önceki tarih olan 09.11.2017 başvuru tarihli … numaralı 1. tescilli tasarımı ile ayırt edilemez düzeyde benzerlik arz ettiği görülmekle SMK 155 maddesi ve nazara alındığında davalının … (1) nolu tasarım yönünden davacının tasarımdan doğan haklarına tecavüzün ve haksız rekabetinin mevcut olduğu, sair tasarımlar yönünden ihlal bulunmadığı anlaşılmakla davacının davasının bu tasarım yönünden kısmen kabulü gerekmiştir. Davacının tazminat taleplerine gelince; davacının tazminat seçeneğine göre bilirkişi raporunda belirtildiği üzere ihlal bakımından kusur şartı olmayıp, tazminat yönünden şart olduğundan en azından ihtarname tebliği ile davalı ihlale son vermediğinden kusurlu kabul edilerek isteyebileceği maddi tazminat tutarını 784,10 TL olduğu anlaşılmakla davacının maddi tazminat talebi bu tutar yönünden kabul edilmiştir. Davalının yukarıda değinilen eylemleri aynı zamanda davacının tasarımdan doğan manevi haklarını da ihlal ettiğinden SMK’nun 149/1-ç maddesi uyarınca tarafların ekonomik durumları tecavüzün niteliği, süresi ve manevi tazminat amacı gözetilerek davacı yararına 1.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmiştir. Bu itibarla davanın kısmen kabulüne, -Davacının davasının kısmen KABULÜNE, davalının davacı adına tescilli … (1) nolu tasarımdan doğan haklarının tecavüzü ve haksız rekabetinin tespitine, önlenmesine, davalı iş yerinde ve her türlü dökümanında keza internet sitesinde bu tasarımı kullanmasının engellenmesine, Toplam 784,10 TL maddi ve 1.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine..” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin gerekçesinde SMK 55/2 md atıf yaptığını ancak davada asıl değinilecek konunun “birden çok nesnenin bir arada algılanması olmadığını”, ortalama bir insanın günlük yaşamda yapıp yapamayacağı marka haklarına değinilmesi gerektiğini, Davalı patent almış ise de korunmaya değer hak için bu hususun değerlendirilmesi gerektiğini, Davacının sunumlarının gündelik hayatta sıradan bir insanın yapabileceği bir marka hakkı olduğundan bu nitelikteki marka hakkının korunmayacağını ve tazminat gerektirmeyeceğini, Davacının sunumlarının özgünlükten uzak, sıradan tasarımlar olduğunu, bu hususun İstinafta da değerlendirilmesi gerektiğini, Mahkemenin gerekçesinde SMk 81/1 md atıf yapmasının da bu nedenlerle yerinde olmadığını,Gerekçeli kararda TTK 54 md atıf yapılmış ise de müvekkilinin aldatıcı veya dürüstlük kuralına aykırı hiçbir davranışı olmadığını, bu maddenin sıradan olmayan insanları kapsadığını, Bilirkişi raporunda şekli inceleme yapıldığını, dosyadaki belge ve delillerin görmezden gelindiğini, raporun adillik ölçütünü zedelediğini, incelemenin detaylı ve objektif olmadığını, eksik incelemeye ve yetersiz rapora dayalı karar verilmiş olması nedeni ile kararın kaldırılması gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, … sayılı “Yemek Sunum Şekli (…)” ürün adlı tasarım tescil belgesinin, 12/11/2016 tarihinden itibaren, … sayılı “…” ürün adlı tasarım tescil belgesinin, 02/02/2017 tarihinden itibaren 5’er yıl müddetle davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. Cevaba cevap dilekçesinde dayanılan davacının 09.11.2017 başvuru tarihli … numaralı çif köfte dürüm sunum şekli çoklu tasarımı 09.11.2017 tarihinde tescil edilmiştir. Davalının savunmasına konu … numaralı tasarım 19.04.2018 başvuru ve tescil tarihli olup sunum tabağı çif köfte ibareli çoklu tasarım … adına tescillidir.Endüstri tasarımcısı, bilişim uzmanı, gıda yüksek mühendisi bilirkişiler raporda sonuç olarak; davalı tarafın https://www.instagram.com/…/ web sitesi kaynağından alınmış tasarım görsellerinin, 19.04.2018 başvuru tarihli … numaralı tescille karşılaştırılarak benzer olarak algılandıklarının tespit edildiğinden, davalı kullanımının … numaralı tescil kapsamında olduğu, davalı kullanımının, bilgilenmiş kullanıcılar üzerinde yarattığı genel izlenim bakımından davacının 12.11.2016 başvuru tarihli … numaralı 1. ve 2. tescilli tasarımlarına ayırt edilemez düzeyde benzerlik arz etmediği ve bu nedenle davacının tescilli tasarımından kaynaklanan haklarına tecavüz oluşturmadığı, davalı kullanımının, bilgilenmiş kullanıcılar üzerinde yarattığı genel izlenim bakımından davacının 02.02.2017 başvuru tarihli … numaralı 1. tescilli tasarımı ile ayırt edilemez düzeyde benzerlik arz etmediği ve bu nedenle davacının tescilli tasarımından kaynaklanan haklarına tecavüz oluşturmadığı, davalının 19.04.2018 başvuru tarihli … numaralı tescilli 6. tasarıma dayanan kullanımının, bilgilenmiş kullanıcılar üzerinde yarattığı genel izlenim bakımından davacının 09.11.2017 başvuru tarihli … numaralı 1. tescilli tasarımı ile ayırt edilemez düzeyde benzerlik arz ettiği ve bu nedenle, davacının tescilli tasarımından kaynaklanan haklarına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir. Tazminat talebinin değerlendirilmesi açısından, heyete bir mali müşavir bilirkişi de dahil edilerek, aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış olup raporda sonuç olarak; davalı kullanımının bilgilenmiş kullanıcılar üzerinde yarattığı genel izlenim bakımından davacının 12.11.2016 başvuru tarihli … numaralı 1. ve 2. tescilli tasarımlarına ve 02.02.2017 başvuru tarihli … numaralı 1. tescilli tasarımı ile ayırt edilemez düzeyde benzerlik arz etmediği ve bu nedenle, davacının tescilli tasarımından kaynaklanan haklarına tecavüz oluşturmadığı ve bu itibarla kök rapordaki görüşleri değiştirmeyi gerektirecek bir hususun mevcut olmadığı, davalının 19.04.2018 başvuru tarihli … numaralı tescilli 6. tasarıma dayanan kullanımının, bilgilenmiş kullanıcılar üzerinde yarattığı genel izlenim bakımından davacının 09.11.2017 başvuru tarihli … numaralı 1. tescilli tasarımı ile ayırt edilemez düzeyde benzerlik arz ettiği ve bu nedenle, davacının tescilli tasarımından kaynaklanan haklarına tecavüz oluşturduğu ve bu itibarla kök rapordaki görüşün değiştirilmesini gerektiren bir hususun mevcut olmadığı, davacının basit usul mükellefi olduğu ve davacının maddi tazminat talebi olarak belirlediği SMK’nın 151/2 fıkrasının c bendine göre İstanbul Ticaret Odası davaya konu olan markanın cirosunun % 15’i oranında yapılan hesaplamada yıllık emsal lisans bedelinin 3.448,14 TL olarak hesap edildiği, Mahkemece davacının ihtarname tarihinden sonra hak ihlal süresi olarak kanaat getirmesi durumunda, dava tarihinde kadar 784,10 TL olarak lisans bedelinin hesap edildiği belirtilmiştir.
GEREKÇE Dava, endüstriyel tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti meni, maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 6100 Sayılı HMK’nın ”İddia ve Savunmanın Değiştirilmesi ve Genişletilmesi ” başlıklı 141. maddesinde ”Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler” şeklinde düzenlenmiş olup davacının süresi içinde sunduğu cevaba cevap dilekçesinde … numaralı 09.11.2017 başvuru ve tescil tarihli “…” ibareli çoklu tasarımına dayanması iddianın genişletilmesi mahiyetinde değildir. Bilirkişi heyetinin kök raporu davalı vekiline 10.11.2019 Tarihinde e-tebliğ edilmiş, davalı vekili süresi içinde kök rapora itirazda bulunmamış, 03.12.2019 tarihli duruşmada beyanda bulunduğu görülmüştür. Bu durumda davacı yanın kök rapora süresinde itirazı bulunmadığı gibi … numaralı tasarım ile bilirkişi raporunda denetime uygun şekilde karşılaştırma yapılarak; servis tabağı bölümünün benzer dikdörtgen şekilde ve oranda farklı malzeme ve renkte olduğu, tüketilen içerik dilimi (çiğ köfte) her iki tasarımda da benzer teknikte dürüm yapılarak hazırlanmış formda olduğu, malzemelerin benzer şekilde sade eklendiği, dilimlerin benzer şekil, biçim malzeme , oran ve tek sıra biçimde yerleştirildiği, tasarımların benzer orta bölümlerinde garnitür havuzu oluşturdukları, benzer boyutlarda dilimlendiği; seçenek özgürlüğüm ve bilgilenmiş kullanıcıda bıraktığı izlenim açısından benzer olarak algılandıkları tespit edilmiş olmakla davalının dayandığı tasarımın davaya konu tasarımdan sonraki tarihli olması nedeni ile SMK 155 md gereğince savunma argümanı olarak ileri sürülemeyeceği, dava konusu tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin açılan bir davanın dosyaya yansımadığı da dikkate alındığında mahkemenin tasarıma tecavüzün, tespiti, engellenmesi ve ek rapordaki hesaplamaya göre 151/2-c bendine göre ihtarname tarihinden dava tarihine değin hesaplanan maddi tazminata hükmetmesi yerindedir. Davalı vekilinin haksız rekabet koşullarının oluşmadığına yönelik istinaf sebebinin incelenmesinde; dava tarihinde yürürlükte olan 6102 Sayılı TTK 55/1-a-4 maddesi ve madde gerekçesi birlikte değerlendirildiğinde, tasarım hakkına tecavüz fiili dava tarihinde yürürlükte olan 6769 Sayılı SMK 81. Maddesinde düzenlendiğinden ve TTK 55/1-a-4 madde düzenlemesinde yürürlükten kalkan TTK 57/5 Maddesindeki “ürün adı, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtaları” ibaresine yer verilmediğinden, kümülatif koruma sağlamayacağı dikkate alınarak haksız rekabete ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir. (Aynı yönde Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2019/5189 E, 2022/1852 Karar sayılı, 14.03.2022 Tarihli kararı) Açıklanan nedenle davalı vekilinin haksız rekabet davasına yönelik istinaf sebepleri dışındaki diğer istinaf itirazları yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kısmen reddine, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, haksız rekabete dayalı olarak açılan davanın reddine, hükmün diğer kısımlarının tarafların kazanılmış hakları korunarak aynen tekrarına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, 2- 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/328 Esas, 2020/248 Karar sayılı, 06.10.2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
A-Davacının davasının kısmen KABULÜNE, davalının davacı adına tescilli … (1) nolu tasarımdan doğan haklarının tecavüzün tespitine, önlenmesine, davalı iş yerinde ve her türlü dökümanında keza internet sitesinde bu tasarımı kullanmasının engellenmesine,
B-Haksız rekabetten kaynaklanan davanın reddine,
C-Toplam 784,10 TL maddi ve 1.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, 3-İlk derece mahkemesinde yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;
A-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 121,87 TL ilam harcından, 102,47 TL peşin harcın mahsubu ile, 19,40 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
B-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 4.910,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince “manevi tazminat” yönünden hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
C- Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen maddi tasarımlar ve maddi tazminat yönünden hesaplanan 4.910,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, -Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
D- Davacının reddedilen haksız rekabet davası yönünden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince 15.000TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
E-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru ve 102,47 TL peşin olmak üzere toplam 138,37 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
F-Davacı tarafından yapılan 149,70 TL tebligat-tezkere ve 4.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.149,70 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre 2.312,63 TL.’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; -İstinaf talebi kısmen kabul edildiğinden davalı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine-İstinaf yargılaması için davalı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 43,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 191,60 TL’nin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.