Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/836 E. 2023/136 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/836 Esas
KARAR NO: 2023/136
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/12/2020
NUMARASI: 2014/536 E. – 2020/660 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/02/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, iş bu icra takibine konu olan bonolar altındaki imzanın müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını, müvekkilinin izin ve rızası hilafına tanzim edildiğini ve bilgisi olmadan kullanıldığını, sahtecilik söz konusu olup, davalı tarafın kötü niyetli olduğunu belirterek takip dosyasına konu bonodan dolayı davalı yana borçlu olmadığının tespitine, davalının % 20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı yana tebligat yasası hükümlerine uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma günü bildirildiği halde; davalı yan duruşmaya gelmemiş, cevap ve delil bildirmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07.12.2020 tarih ve 2014/536 Esas – 2020/660 Karar sayılı kararıyla; “… davanın, bono borcundan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibinden dolayı İİK’nun 72. Maddesi kapsamında borçlu bulunmadığının tespiti ile kötü niyet tazminatı istemlerine ilişkin olduğu, dava ve takip konusu bonoların asıllarına yargılama süresince ulaşılamadığı, özellikle mahkememizce hemen hemen 5 yıl süren yargılama aşamasında bahse konu bono asıllarının celbi için yazışmalar yapıldığı, ancak bir türlü bu yazışmalardan sonuç alınamadığı, davalı asile ve icra takip dosyasındaki vekillerine gönderilen muhtıraya ve tebligatlara rağmen senet asıllarının ibraz edilmediği, bu haliyle de suret ya da fotokopi belge üzerinde yapılan incelemenin de hükme esas alınamayacağı, ayrıca herhangi bir senetteki imzanın inkarı halinde ispat külfetinin alacaklı yanda olduğu, dolayısıyla da ispat külfeti kendisinde olan davalı/alacaklının çekleri ibraz etmesi gerektiği, ancak mahkememizce yapılan tüm araştırmalara ve yazışmalara rağmen bono asıllarının ibraz edilemediği ve bu haliyle de çekteki imzanın davacının eli ürünü olduğu hususu kanıtlanamadığı anlaşıldığından, davacı tarafından açılan davanın kabulüne; davalı bankanın da son ciranta ve yetkili hamil olması karşısında, bonolardaki imzanın davacı keşideciye ait olduğunu bilmesinin beklenemeyeceği ve ayrıca davacı yanca davalının takip başlatmakta kötü niyetli olduğunun mevcut delillerle ispat edilemediği anlaşıldığından, davacının koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatına ilişkin isteminin reddine.” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Mahkemenin davanın kabulüne dair kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava konusu bonoların temlik cirosuyla alınmış olup keşideci imzasının bizzat kendisine ait olup olmadığını müvekkil bankanın bilebilecek durumda olmadığını, Keşideci ve lehtar arasındaki ticari ilişkiye yabancı olan müvekkil bankanın keşidecinin imzasınında da gerçekliğini araştırabilecek durumda olmadığını, müvekkilin yetkili hamil konumunda olduğunu, hal böyleyken davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olmakla aleyhimize vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, takibe konu bonolardaki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı taraf davaya cevap vermemiştir.İlk derece mahkemesi tarafından, “… senetteki imzanın inkarı halinde ispat külfetinin alacaklıda olduğu, ispat külfeti kendisinde olan davalı/alacaklının bonoları ibraz etmesi gerektiği, ancak bono asıllarının ibraz edilemediği ve bu haliyle de bonolardaki imzanın davacının eli ürünü olduğu hususu kanıtlanamadığı anlaşıldığından davanın kabulüne; kötü niyet tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir.Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı şirketin takibe konu dört adet bonodaki imzasının şirket yetkilisine ait olmadığından bahisle menfi tespit isteminde bulunduğu, mahkemece imza incelemesi yaptırılması amacıyla bono asıllarının istenmesi için yazılan yazıya İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün 17.04.2015 tarihli cevabi yazısında “Bono asıllarının davalı alacaklı vekiline teslim edildiği” hususunun bildirildiği, bunun üzerine mahkemece davalı tarafa değişik tarihlerde bono asıllarını ibraz etmek üzere süreler verilmesine rağmen bonoların mahkemeye ibraz edilmediği, bonolardaki imzanın inkarı halinde ispat külfetinin davalı alacaklıda olduğu, ispat külfeti kendisinde olan davalı tarafından bono asıllarının ibraz edilemediği ve bu haliyle de bonolardaki imzanın davacının eli ürünü olduğu hususu kanıtlanamadığından mahkemece davanın kabulüne ve davalı aleyhine vekalet ücreti verilmesinde isabetsizlik olmadığından davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 4.781,70 TL harçtan, peşin alınan 1.196,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.585,70 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.01/02/2023