Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/835 E. 2021/1415 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/835 Esas
KARAR NO : 2021/1415
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2021/262
DAVANIN KONUSU: Patent (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 08/07/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkilinin ayakkabı, ayakkabı tabanı, çanta ve benzeri ürünlerin tasarım ve üretimini yapan bir firma olduğunu, davalının da aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, tarafların yıllarca birlikte çalıştığını, davalının 2018 yılı Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında yapılan tasarımların çizimlerini talep ettiğini, ticari teamül ve güvene istinaden risk görülmediğinden tasarımlara ilişkin çizimlerin mail yoluyla davalıya gönderildiğini, mail’den kısa bir süre sonra davalı şirket yetkilisinin artık birlikte ticaret yapmayacaklarını müvekkiline ilettiğini, bir süre sonra da davalı tarafın bu çizimleri TPMK’da kendi adına tasarım olarak tescil ettirdiğini, konuyla ilgili davalıya ihtarname gönderdiklerini, ancak sonuç alamadıklarını belirterek tasarıma tecavüzün tespiti, önlenmesi, tasarımların hükümsüzlüğü, sicilden terkini ve müvekkili adına tescili ile 20.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminata, ayrıca tasarımların üçüncü şahıslara devrinin ve kullanımının derhal önüne geçilmesi bakımından teminatsız olarak tedbir kararı verilmesini istemiştir. Davalı vekili, dava konusu tasarımların müvekkiline ait olduğunu, davacının iddialarının temelsiz olduğunu, zaten herhangi bir delil de sunulmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece 27/03/2020 tarihinde dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davaya konu tasarım tescil belgelerinin davalı adına kayıtlı ise üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından takdiren teminatsız olarak TPMK’daki sicil kaydına tedbir konulmasına karar verilmiş, karara davalı vekili itiraz etmiştir. Davalı vekilinin itirazı üzerine mahkemece açılan duruşma sonunda 18/12/2020 tarihinde, taraf teşkili sağlanması hususundaki zorluk ve kararın infazında sıkıntı yaşanmaması bakımından tedbir kararı verildiği, bu aşamada herhangi bir maddi zarara sebebiyet vermemesi nedeniyle de tedbir kararının teminatsız verilmesinde bir sakınca bulunmadığı gerekçeleriyle davalı vekilinin tedbire ve tedbirin teminatsız oluşuna yaptığı itirazların ayrı ayrı reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili, istinaf sebebi olarak; yerel mahkemenin ihtiyati tedbirin yasal şartlarının ne şekilde oluştuğuna dair herhangi bir gerekçe göstermediğini, ihtilafın yargılamayı gerektirdiğini, teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının iddialarını destekler nitelikte delil sunmadığını, davacının hak sahipliğine gerekçe olarak gösterdiği hususların delil niteliği bulunmadığını, temelsiz ve zayıf iddiaların ileri sürüldüğü bir vakıada ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hukuksuz olduğunu, yine dosyada bilirkişi raporu olmadan soyut değerlendirme ile tedbir kararı verilmesinin de hukuka aykırı olduğunu bildirerek ihtiyati tedbirin kaldırılmasını istemiştir. Dava konusu tasarımların 2019/00733 tescil numaralı çoklu çanta tasarımı, 2019/00734 numaralı ayakkabı ve ayakkabı tabanı tasarımları, 2019/00735 tescil numaralı tasarımın ise ayakkabı tabanı tasarımları olduğu ve tasarımların davalı adına tescilli olduğu görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, tasarıma tecavüzün tespiti, önlenmesi, davalıya ait tasarımların hükümsüzlüğü, sicilden terkini ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ihtiyati tedbire itirazın reddi kararına yöneliktir. Mahkemece, dava konusu davalıya ait tasarımın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi bakımından tedbir kararı verildiği, ancak teminat alınmadığı anlaşılmaktadır. Gerek taraf teşkili, gerekse usul ekonomisi ilkeleri gözetilerek dava konusu tasarımların devrinin önlenmesine dair ihtiyati tedbir kararı yerinde olmakla birlikte HMK’nun 392.maddesi gereğince ihtiyati tedbir talep edenin karşı tarafın ve üçüncü kişilerin uğrayacakları zarar nedeniyle teminat yatırması gerekir. Somut olayda teminat yatırılmamasını gerektiren hallerin mevcut olmadığı ve tasarımların davalı adına tescilli olduğu gözetildiğinde, ihtiyati tedbirin uygun bir teminat karşılığında verilmesi gerekir. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına yönelik istinaf taleplerinin yerinde olmadığı, ancak teminat alınmamasına dair kısmının yerinde olduğu anlaşıldığından aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-Bakırköy 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2021/262 esas sayılı dosyasında verilen 18/12/2020 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde ihtiyati tedbirin uygun bir teminat karşılığında verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 5-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.08/07/2021