Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/828 E. 2023/453 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/828 Esas
KARAR NO: 2023/453
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/02/2021
NUMARASI: 2018/3 2021/120
DAVANIN KONUSU: Alacak (Finansal Kiralama Sözleşmesine konu malın ayıplı olduğu iddiası)
KARAR TARİHİ: 10/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Mah. … Cad. No:… Pınarbaşı/Kastamonu adresinde faaliyet gösteren … isimli işyerinin …’ye ait olduğunu, bu işletmede kullanılmak üzere … A.Ş. Leasing Programı aracılığıyla finansal kiralama yöntemiyle … (…) isimli firmadan 27/01/2016’da yufka açma makinesi kiraladıklarını, sözleşme kefilinin … olduğunu, kiralanmasından kısa bir süre sonra 15/02/2016 tarihinde stop hatası verdiğini ve bir daha kullanılamadığının Azdavay Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/1 D.iş dosyasında bu durumun tespit edildiğini, sözleşme gereğince ödenmesi gerekli dava tarihinden sonraki taksitlerin ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, sözleşmenin feshedilmesine, ödenmesi gerekli olan 40.905,26 TL’lik kısmın borçlu olunmadığının tespitine ve kiralama bedeli olarak ödenen 37.110,27 TL’nin davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekilinin; 01/02/2021 tarihli bedel arttırım talepli ıslah dilekçesi sunarak dava değerini toplam 82.205,28-TL’ye çıkarttıklarını beyan etmiş ıslah harcını yatırmıştır.Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle sözleşme uyarınca yetkili mahkemenin İstanbul Adliyesi Ticaret Mahkemeleri olduğunu ve yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, dava konusu alacak belirli olduğundan davacının kısmi dava olarak açamayacağını, davacının davasının tespit davası mı eda davası mı olduğunun belli olmadığından davanın hangi dava olarak devam edileceğinin belirlenmesi gerektiğini, 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 24. maddesinin 6. fıkrası gereği ile taraflar arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmesini davacı yanın finansal kiralamaya konu malın teslimine ilişkin imzalamış olduğu teslim tesellüm belgesindeki beyanları esas alındığında imzalan finansal kiralama sözleşmesinin ödemelerine ilişkin verilen tedbir kararı usule ve yasaya aykırı olduğunu, sözleşmeye konu malın süresi içinde teslim edilmediğini, teslim ile birlikte davacı kiracının müvekkil şirkete teslim yükümlülüğünden dolayı gayrı kabili rücu ibra ettiğini ve yine müvekkil şirketin teslimle ilgili bir yükümlülüğünün kalmadığını, kiralama bedellerinin ödenmesinde herhangi bir sakınca bulunmadığını, bu konudaki her türlü sorumluluğun tarafına ait olduğu tüm bu hususlarla ilgili olarak müvekkili şirketin herhangi bir yükümlülüğünün ve sorumluluğunun kalmadığını gayrikabili rücu kabul, beyan ve ikrar ettiğini, ayıplı mal sorumluluğunun makineyi satan … ile davacıların sorunu olduğunu, davacı yan ile yapılan sözleşmenin öne sürdüğü şekilde Borçlar Kanunu kapsamında bir kira sözleşmesi olmayıp ayrı bir kanunda düzenlendiğini, davacıların kendi edimlerinden kaçınarak huzurdaki davayı açtıklarını ve tüm bu nedenlerle verilen tedbir kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı … cevap dilekçesi özetle; Sipariş üzerine davacılara makineyi kurduklarını, kurduklarında çalıştırıp yufkayı çıkardıklarını, bu tarz makinelerde kullanılan una göre makine ayarı yapıldığını, yufka kalınlığına göre de makine ayarı yapılabildiğini, davacının kurulum sonrasında istediği kalınlıktaki yufkayı göstermesi neticesinde makine ayarını buna istinaden yaptıklarını, davacının şikayet ettiği kalınlık ya da yufka yapısının bizatihi kendi istediği yapıda olduğunu, yufka kalınlıklarının yöreden yöreye değiştiğini, bu makinelerin ise ayar gerektiren makineler olduğunu, ayarından anlamayan bir bilirkişi neticesinde gerçekleştirilen keşfi kabul etmediğini, makineden anlayan uzman biri geldiği takdirde ununa ve kalınlığına göre ayar yapıldıktan sonra makinenin sağlıklı bir şekilde çalıştığının görüleceğinden bahisle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “..1-Davalı … yönünden davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE, 2-Davalı … yönünden davanın REDDİNE,” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacılar vekili istinaf isteminde özetle; Davacı müvekkili …’ye ait … isimli işletmede kullanılmak üzere … A.Ş. Leasing programı aracılığı ile davalı …’den 27.01.2016 tarihinde “yufka açma makinesi” davacı müvekkiller tarafından kiralandığını ve kısa bir süre sonra 15.02.2016 tarihinde yufka açma makinesi hata verdiğini ve sonrasında kullanılamadığını, Azdavay Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/1 D.iş sayılı dosyasından alınan 30.06.2016 tarihli tespit raporuna göre; ”İncelenen yufka açma makinesinin çalışmasına engel teşkil edecek herhangi bir elektrik ve mekanik kusurun olmadığı, makinenin gerekli program ayarları heyetlerince yapıldığı ve çalışma hızı test için kullanılan hamurun topaklanmadan düz ve seri bir şekilde üretilecek hale gelene kadar birkaç kademede ayarlandığı, yufka açma makinesinde üretilen serilmiş hamurun gerdirme kısmına geldiğinde giriş kısmı ve ona yakın yerlerden kayış kısmı üzerinden yırtılarak aşağı düştüğünün gözlemlendiği, gözlenen kusur nedeni ile yufka açma makinesinin amacına uygun kullanılmasının mümkün olmadığı, ince şeritli kayışların serilmiş hamuru taşımadığı bu nedenle hamurun yırtıldığı, belirtilen bu kusurların ve ayarların makine üreticisi tarafından düzeltilecek/düzeltilmesi gerekli işlemler olduğu” kanaatine varıldığını, dava aşamasında davalının katılımı ile yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan 13.12.2019 tarihli raporun hükme esas alındığını, ancak bu raporu kabul etmediklerini 13.12.2019 tarihli rapor yufka açma makinesinin ayıplı olduğunun fark edilmesinden 3 sene sonra alındığını, yufka açma makinesi o tarihten beri kullanılmadığını, İki rapor da incelendiğinde görüleceği üzere; yufka açma makinesinde herhangi bir elektrik ve mekanik kusurunun bulunmadığı, yufka açma makinesinde üretilen serilmiş hamurun gerdirme kısmına geldiğinde giriş kısmı ve ona yakın yerlerden kayış kısmı üzerinden yırtıldığı bilirkişi raporları ile tespit olunduğunu, 30.06.2016 tarihli raporda yufka açma makinesinde sorun tespit edilmiş ve bu sorunun düzeltilebileceği belirtildiğini, fakat 13.12.2019 tarihli raporda yine yufka açma makinesindeki sorun tespit edilmişse de bu sorun makinenin bakım ve temizliğinin yapılamasıyla ilişkilendirildiği ve hatta davacı müvekkillerinin makine kullanımına uygun hamur hazırlayamadığını ve bu sebeple kusurlu oldukları beyan ettiklerini, bu hususlara itiraz ettiklerini, Bilirkişi raporunun tümü birbiri ile çelişik ifadelerden oluşmakta olup inceltme silindirinden çıkan hamurun bir süre silindire yapışarak nokta nokta yırtılmalar olduğu, makinenin gerdirme kısmında hamurun ilerlemesi esnasında kaymaların yaşanmasında dolayı hamurun yırtıldığının görüldüğü ifade edilmesine rağmen makinede ayıp bulunmadığının kabulü tamamen hatalı olduğunu, müvekkillerinin yıllardır … isimli işletmeyi işlettiğini, makineye uygun hamuru hazırlayabilecek tecrübeye sahip olduklarını, Prof. Dr. Makine Yüksek Mühendisi tarafından hazırlanan Azdavay Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/1 D.iş sayılı dosyasından alınan 30.06.2016 tarihli tespit raporu hükme esas alınması gerektiğini, Kiraya verenin ayıptan sorumluluğu kanundan doğan bir borçtur. Kiraya veren, kiralananın ayıplı olmadığını taahhüt etmese bile bu borç kanunen mevcut olduğunu, t ayrıca sözleşmede herhangi bir hükme yer verilmesine gerekmediğini, kiraya verenin ayıptan sorumluluğu kusura dayanmayan bir sorumluluk türü olduğunu, İLk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını, Taraflar arasında yapılan kiralama sözleşmesinin feshedilmesini, ödenmesi gerekli olan 40.905,26 TL’lik kısmın borçlu olunmadığının tespitini ve kiralama bedeli olarak ödenen 37.110,27 TL’nin davalıdan tahsili ile davacı müvekkillere ödenmesini talep etmiştir.
İNCELEME Taraflar arasında; 6361 sayılı Finansal Kiralama Kanunu çerçevesinde Finansal Kurumlar Birliği’nce … tescil numarası ile tescil edilen … sözleşme numaralı 30/10/2015 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedilmiş olduğu, dava konusu emtianın tamamının davacılara kiralanarak davalı tarafça teslim edilmiştir. Davacı asiller davalı … A.Ş. yönünden davadan feragat etmişlerdir. Davalı … A.Ş. Vekili; davacılar müvekkili şirket aleyhine açılmış olan davadan feragat ettiklerinin bildirdiklerinden müvekkil şirket bakımından davanın konusuz kaldığına ilişkin karar verilmesini talep etmiştir.Azdavay Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/1 D.iş sayılı dosyasınnda teknik bilirkişiler ve mahkeme heyetiyle mahallinde tespit keşfi yapıldığı, Elektrik Mühendisi bilirkişi … ile Makine Yüksek Mühendisi bilirkişi … tarafından hazırlanan 30/06/2016 tarihli bilirkişi heyet raporu özetle; “İncelenen yufka açma makinesinin çalışmasına engel teşkil edecek herhangi bir elektrik ve mekanik kusurun olmadığı, makinenin gerekli program ayarları heyetlerince yapıldığı ve çalışma hızı test için kullanılan hamurun topaklanmadan düz ve seri bir şekilde üretilecek hale gelene kadar birkaç kademede ayarlandığı, yufka açma makinesinde üretilen serilmiş hamurun gerdirme kısmına geldiğinde giriş kısmı ve ona yakın yerlerden kayış kısmı üzerinden yırtılarak aşağı düştüğünün gözlemlendiği, gözlenen kusur nedeni ile yufka açma makinesinin amacına uygun kullanılmasının mümkün olmadığı, ince şeritli kayışların serilmiş hamuru taşımadığı bu nedenle hamurun yırtıldığı, belirtilen bu kusurların ve ayarların makine üreticisi tarafından düzeltilecek/düzeltilmesi gerekli işlemler olduğu” yönünde görüş bildirmişlerdir. Mahkemece dosya üzerinden yapılacak incelemeyle bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup, İTÜ Makine Fakültesi Öğr.Üyesi Makine Yüksek Mühendisi bilirkişi Prof.Dr. … tarafından hazırlanan 09/05/2019 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Dosya içeriğinde yapılan inceleme ve dosya içeriğinde bulunan Kastamonu Azdavay Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/1 D.iş sayılı dosyasına mahkeme heyetiyle birlikte 17/06/2016 tarihinde yapılan keşif sonrasında 30/06/2016 tarihli olarak hazırlanan bilirkişi raporu da dikkate alındığında davalı … firması tarafından imal edilen davaya konu yufka açma makinesinin gizli ayıplı imalat olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir. Azdavay Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yazılan talimata istinaden talimat mahkemesince Makine Mühendisi … ve Gıda Mühendisi … ve tarafların da katılımıyla makine üzerinde keşif yapılarak alınan 13/12/2019 tarihli raporda özetle; “makinenin uzun süredir çalışmaz bir vaziyette durmasına karşın çalışmasına engel teşkil edecek herhangi bir elektrik ve mekanik kusurunun bulunmadığı, makinenin bakım ve temizliğinin yapılmasının elzem olduğu, makinenin tam manasıyla test edilebilmesi için bakımlarının yapılması, taşıyıcı bantlarının temiz ve küfsüz olarak bulunmasının daha iyi gözlem ve test kabiliyeti sunacağını, incelemede yufkanın gerdirmesi esnasında yırtıldığı, yırtılmanın sebebinin makinenin temiz ve bakımlarının tam olmamasından kaynaklanabileceği, hamurun gerekli sertlikte yoğurulması, yufka kalınlığı, sürekli ve kesintisiz yufka üretimi için makine kullanmakta ustalık gerektiğini, makinede tam randımanlı üretim yapılabilmesi için hamuru oluşturan un, su, tuz ve benzeri oranlarının iyi ayarlanması gerektiği, çıkan hamurun çok cıvık olmasının hamurun bantlara yapışmasına, aşırı sert olmasının hamurda kırılmalara sebebiyet verdiğini, bu yüzden makineye uygun üretim yapılabilmesi için hamurun ona göre hazırlanması gerektiği, aynı zamanda makinenin kullanımının da ustalık gerektirdiği, makinenin PLC ekranda silindirlerin, bantların, gerdirme ünitesinin hız ve devir ayarlarının seri üretime uygun şekilde yapılması gerektiğini, işyeri sahibinin makineye uygun hamuru hazırlamada, makine kullanımında, makine temizliği ve bakımında yetersiz olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir. Banka Emekli Müdürü Bankacı bilirkişi … tarafından hazırlanan 28/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ”Davacı ile … A.Ş. arasında Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiği, feragat nedeniyle dava dışı kalan finansal kiralama şirketinin bildirim yazısına göre kararlaştırılan finansal kiralama borcu fazlasıyla 82.205,28 TL olarak ödenmiş olduğu, farklı bilirkişilerden alınan üç adet bilirkişi raporunun ikisinde finansal kiralamaya konu makinenin açık yada gizli ayıplı olduğu kanaati bildirildiği, mahkemece de kiralanan makinenin ayıplı olduğu kanaatine varılması halinde davacıların davalı … firmasına zararlarının tazmini için rücu edebilecekleri kanaati edinildiği, mahkemece raporun benimsenmesi halinde 82.205,28 TL’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunun 2/2 maddesi hükmü uyarınca değişen oranlarda işleyecek ticari avans faizi ile birlikte istenilebileceği, davacı ise davasında 37.110,27 TL istirdadını talep etmiş olduğu” yönünde görüş belirtilmiştir.
GEREKÇE Davacı …’nün asıl borçlu davacı …’nün kefil, davalı … Banaksı AŞ’nin finansal kiralama şirketi olarak yer aldığı sözleşme gereğine davalı …’den satın alınan yufka açma makinesinin ayıplı olduğu iddiasıyla finansal kiralama sözleşmesinin feshi, borçlu olunmadığının tespiti ve ödenen paranın iadesi talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacılar vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Husumet dava şartı olup öncelikle bu hususta re’sen inceleme yapılmıştır. Mahkemece … Bankası AŞ’ye yazılan yazıya; davacıya satıcıya yönelik ayıba karşı tekeffül hükümlerine göre dava açması için yetki verilmemiş olduğu yönünde cevap verilmiş ise de, davacıların … Bankası AŞ yönünden açtıkları davadan feragat ettikleri, son alınan bankacı bilirkişi raporuna göre davacının finansal kiralama sözleşmesine konu borcu fazlasıyla ödediğinin tespit edildiği, davalı finansal kiralama şirketi vekilinin de makineye ilişkin ödemenin yapıldığını beyan ettiği ve karara karşı istinafa başvurmadığı dikkate alındığında FKS 29.md göre dava şartının tamamlanmış olduğu kabul edilebilecektir. ( Benzer mahiyette Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin E. 2004/3247, K. 2004/12314, T. 13.12.2004 ilamı) Dosyada mevcut raporlarda makinenin elektrik, mekanik aksamında kusur olmadığı belirlenmiş, talimat mahkemesince alınan ve delil tespit dosyasında keşfen alınan her iki raporda da yufkaların gerdirme esnasında yırtıldığı gözlemlenmiştir. Mahkemenin hükme esas aldığı son raporda; bu durumun “makinenin temiz ve bakımlarının tam yapılmamasından kaynaklanmış olabileceği, aynı zamanda makinenin kullanımın da ustalık gerektirdiği, işyeri sahibinin uygun hamuru hazırlama ve makine kullanım, temizliği bakımında yetersiz olduğu…” yönünde görüş belirtilmekle birlikte raporda “makinenin tam anlamıyla test edilebilmesi için bakımların yapılması taşıyıcı bantların temiz ve küfsüz olarak bulunmasının daha iyi gözlem ve test kabiliyeti sunacağının ” belirtildiği, davacının makinedeki sorunlar nedeni ile 2016 yılında yapılan tespit tarihinden itibaren kullanılamadığını beyan ettiği, son raporun ilk sayfasında da “makinenin üzerinin çadırla örtülü olduğu, uzun zamanadır kullanılmadığı, üzerinde küf, pas, örümcek ağı, hamur parçaları olduğunun” belirtildiği, yine aynı raporda makinenin ayarlanmasının üretici tarafından yapıldığı, hamurun da makine üreticisi tarafından imalat sahibinin kullandığı un ile hazırlandığı belirtildiği, son keşfin ilk keşiften yaklaşık üç yıl sonra yapıldığı görülmektedir. Delil tespit dosyasındaki raporda makinede herhangi bir bakımsızlık olduğuna dair hiçbir tespit yer almamış ve bilirkişiler yufkanın yırtılarak aşağı düşmesinin ” ince şeritli kayışların serilmiş hamurları taşımamasından kaynaklandığı, amacına uygun kullanımın mümkün olmadığı, kusurların ve ayarların makine üreticisi tarafından düzeltilmesi gerekli olduğunu” belirlemişler, delil tespiti görüntülerinin CD’ye eklediklerine yer vermişlerdir.Bu durumda son rapor hükme elverişli mahiyette kabul edilemeyeceğinden mahkemece davacıların itirazları üzerinde durularak çelişkileri giderecek şekilde makine mühendisi, gıda mühendisi, elektrik mühendisi bilirkişilerin yer aldığı üç kişilik yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması, delil tespit dosyasında bilirkişiler tarafından CD’ye kaydedilen görüntü kaydı da dikkate alınarak mahallinde inceleme yapılarak; yufkadaki yırtılmanın neden kaynaklandığının net olarak tespiti, keşif gününün talimat mahkemesince makul süre öncesinde davacılara tebliği ile davacılara da makinenin önceden temizlenerek incelemeye hazır hale getirilmesinin ihtar edilerek, makinede kusur var ise ve kusur gizli ayıp niteliğinde ise ayıbın giderilebilecek nitelikte olup olmadığı, davacının bedel iadesi talebinin yerinde olup olmadığı hususlarının da değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenle davacıların istinafının kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacılar vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE,2-İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/02/2021 tarih, 2018/3 2021/120 K. sayılı kararının HMK 353/1-a- 6 maddeleri gereğince KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacılara iadesine, 5-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan yargılama gideri olan 162,10-TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 48,00-TL posta masrafı olmak üzere toplam 210,10-TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.10/03/2023