Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/825 E. 2023/292 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/825 Esas
KARAR NO: 2023/292
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/01/2021
NUMARASI: 2018/199 E. – 2021/10 K.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 22/02/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin uzun yıllardır fotoğraf alanında çalışmalar yapmakta olduğunu, bu hususun İTO kayıtları ile sabit olduğunu, davalılarca müvekkiline ait eseri izinsiz olarak ve isim belirtmeksizin https://www…com.tr/… url adresinde yayınlandığını, anılan url adresine giriş yapıldığı zaman https://www…com/… url adresine otomatik yönlendirme yapılmakta olduğunu, anılan site içeriğinde fotoğrafın izinsiz kullanılması ile … Bilgi Teknolojileri Tic. Ltd. Şti’nin haksız kazanç sağladığının ortada olduğunu, müvekkilinin emeği ile ortaya çıkan eser, şüpheliler tarafından izinsiz olarak kullanılmış ve ihlalin halen devam ettiğini, bu nedenlerle tecavüzün dava süresince ve karar kesinleştikten sonra da durdurulmasına, müvekkilinin maddi zararına karşılık 1,00 TL’nin, müvekkilinin manevi zararına karşılık 1,00 TL’nin, ihlal ile müvekkilinin emeği ile sağlanan 1,00 TL tutarında gelirin müvekkiline verilmesine, masrafı davalılar tarafından karşılanmak üzere mahkeme kararının gazetede ilanına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın da dilekçesinde yer alan url adresinin 2014 yılına ait olduğunu, davacının beyanına göre söz konusu url adresinde 08.2014’te fotoğraf yayınlanmış olsaydı dahi dava tarihi olan 30.04.2018 tarihinde davacının taleplerinin zaman aşımına uğrayacağını, davacının tescil edilmiş bir hakkı olmadığı gibi söz konusu fotoğrafın davacıya ait olduğuna dair bir tespit olmadığını, davaya konu fotoğrafın eser niteliği taşımadığını, yalnız bir topluluk fotoğrafı olduğunu ve herkes tarafından aynı şekilde çekilebileceğini, sahibinin hususiyetini taşımadığını, davacının müvekkilleri tarafından fotoğrafın kullanıldığına dair de bir tespit yaptırmamış olduğunu, davacıya ait olduğu iddia edilen söz konusu fotoğrafın müvekkili sitesinde yer almamakta olup müvekkilinin kullandığı her fotoğraf için hak sahiplerinin rızasını aldığını, davacının müvekkili şirkete karşı isnat etmek istediği eylemlerin müvekkilinin itibarını sarsmaya yönelik olup huzurdaki davanın tamamen kötü niyetle ikame edildiğini, bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 20.01.2021 tarih ve 2018/199 Esas – 2021/10 Karar sayılı kararıyla; “…FSEK 4/1 gereği fotoğraflar da eser çeşitlerinden biridir. Ancak bir fotoğrafın eser vasfını haiz olabilmesinin temel subjektif şartı ‘sahibinin hususiyetini taşıma’dır. Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, davaya konu edilen fotoğraflardan (5) numaralı olanın yukarıda anılı ilkeler ışığında ‘eser’ vasfını haiz olduğu, ancak diğer fotoğrafların sahibinin hususiyetini taşımadığı ve eser sayılamayacağı toplanan deliller ve alınan uzman bilirkişi raporu ile anlaşılmıştır. Ne var ki eser niteliği bulunmasa da bu fotoğrafların sahibi olan davacı tarafın izni ve muvafakati alınmaksızın davalılarca yayınlanmasının FSEK 84 mucibince haksız rekabet olarak değerlendirilmesi gerektiği ve bu kapsamda tazminatla sorumlu oldukları anlaşılmıştır. Eser vasfına sahip olan fotoğraf nedeni ile bilirkişilerce belirlenen 1.500 TL’nın; FSEK 68.maddesi kapsamında üç kat arttırımı taleple bağlılık ilkesi gereği yapılmamış ve diğer fotoğraflar yönünden de yine belirlenen rayiç değer üzerinden maddi tazminata hükmedilmiştir. Bu madde kapsamında üç kata arttırılmadan hükmedilen maddi tazminat bedeli dışında, davalıların söz konusu fotoğrafın yayımı dolayısıyla temin ettikleri kâra yönelik herhangi bir delil ve belge sunulmadığı anlaşıldığından davacının elde edilen kâra yönelik talebi FSEK md.70/son gereği reddedilmiştir. Eser vasfına haiz olan fotoğrafın, eser sahibi olan davacının izni olmaksızın yayınlanmasının eser sahipliğinden kaynaklı manevi haklarını ihlal etmiş olması nedeniyle sembolik bir rakam olarak talep edilen 1 TL manevi tazminat talebinin kabulüne” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; “Bilirkişilerin 11.10.2020 tarihli ek raporlarında dosyaya bilahare sunulan fotoğraflardan … fotoğrafını eser olarak kabul etmelerinin hatalı olduğunu, bir ürünün eser sayılabilmesi için sahibinin hususiyetini taşıması gerekeceğini, ancak dosyadaki fotoğrafa bakıldığında fotoğrafa davacının kattığı bir hususiyetin bulunmadığını, Raporda ‘Eser onu yaratan zihnin bireyselliğini gösteren özellikler taşımalıdır’ denilmesine rağmen, bu bina fotoğrafında onu yaratan zihnin hangi bireyselliğinin bulunduğunun açıklanmadığını, ortada bireysel bir unsurun bulunmadığını, aynı şekilde fotoğrafta fikri çabanın da bulunmadığını, FSEK m.4/b.5 uyarınca fotoğraflar estetik değere sahip ve sahibinin hususiyetini taşıması halinde güzel sanat eseri olarak kabul edildiğini, oysaki dava konusu fotoğrafın söz konusu binayı çıplak gözle görüldüğü şekilde yansıttığını, Bilirkişilerin söz konusu fotoğrafın hangi özelliğinin eser olduğunu izah etmediklerini, raporda fotoğrafın eser sayılması için FSEK kapsamında hangi kriteri karşıladığının belirtilmediğini, çünkü böyle bir hususiyetin olmadığını, Davacının dava dilekçesinde 5 nolu fotoğrafa dayanmadığını, ikinci cevap dilekçesi ekinde bir çok fotoğrafla birlikte bunu da sunduğunu, bu nedenle 5 nolu fotoğraf ile ilgili tespitlerin dikkate alınarak hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, Bilirkişi heyetinin diğer fotoğrafların alelade fotoğraflar olduğu ve FSEK anlamında güzel sanat eseri olmadığını tespit ettiklerini, davacının aynı iddiaları ile savcılığa bulunduğu şikayet üzerine savcılık tarafından dava açılmadığını, Dava konusu fotoğraflar piyasada her gün milyonlarcası İnstagram vs platformlarda paylaşım halinde olan sıradan fotoğraflar olduğunu, her birine 1.000 TL diğerine 1.500 TL fiyat biçilmesinin hatalı olduğunu, davacının veya bir başkasının bu fotoğrafları ticari olarak satabilmesinin imkansız olduğunu, Davacının fotoğrafların 2014 yılında (dava tarihinden 4 yıl önce) kullanıldığını iddia ettiğini, oysa bilirkişilerce fotoğrafların güncel değerlerinin hesaplandığını, fotoğrafların kullanıldığı iddia edilen tarihe göre değerinin tespit edilmesinin ve değer tespitinin hangi kritere göre yapıldığının açıklanmasının gerektiğini, Fotoğrafların davacıya ait olduğunun tam olarak ispat edilemediğini, bu hususun mahkemece dikkate alınmadığını, keza müvekkil şirketin internet sitesinde de bu fotoğrafın yayınlandığının tam olarak ispat edilemediğini, davacının sunduğu ve üzerinde her türlü oynamanın mümkün olduğu çıktılara itibar edilmesinin doğru olmadığını, Davacının fotoğrafın davalı şirketin internet sitesinde yayınlandığını iddia ettiğini, sırf şirket ortakları oldukları için diğer müvekkillere de dava açılmış olmasının usule aykırı olduğunu, diğer davalılar (… ve …) yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, bu davalılara izafe edilen bir fiilin de bulunmadığını, Dava dilekçesinde davacının faiz talebi yokken mahkemece dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, Davacının talebi üzerine mahkemece verilen 05.03.2021 tarihli kararı ile; “hükmün düzeltmesi” adı altındaki ek kararın hatalı olduğunu; davacının talebi bir eksikliğin giderilmesi veya maddi hatanın düzeltilmesi değil, hüküm fıkrasının yargılama giderleri ile ilgili kısmının tümden ve esastan değiştirilmesine yönelik olduğunu ve bunun tashih veya tavzih kapsamında yapılmasının mümkün olmadığını.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, eser sahipliğinden kaynaklanan haklara tecavüzün men’i, ref’i ve maddi – manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “Davanın KISMEN KABULÜ İLE; -Davalıların davacıya ait 11/10/2020 tarihli ek raporda görsellerine yer verilen ve (5) no adı altında gösterilip numaralandırılan eser vasfına haiz fotoğraftan kaynaklanan mali ve manevi hakları ihlal ettikleri anlaşıldığından söz konusu eserin (5 numaralı fotoğrafın) davalılara ait olan www…com.tr adresinden kaldırılmasına, -1.500,00 TL maddi, 1 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, -11/10/2020 tarihli ek raporda görsellerine yer verilen ve (1), (2), (3) ve (4) no adı altında gösterilip numaralandırılan eser vasfına haiz olmayan davacıya ait olan fotoğrafların davalılarca yayınlanmasının haksız rekabet teşkil ettiği anlaşıldığından her bir fotoğraf için takdir olunan 1.000’er TL den toplam 4.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile birlikte davacıya verilmesine, -Davacının temin edilen kârın verilmesi talebinin FSEK 70/3-son cümle gereği reddine” karar verilmiştir. Hüküm davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Dava dilekçesinde ve aşamalarda davalılar yönünden hukuka aykırı eylemin ferdileştirilmediği, hangi davalının hangi nedenle sorumlu tutulduğunun gerekçeli kararda da açıklanmaması karşısında hükmün eksik incelemeye dayalı olduğu anlaşılmıştır. Buna göre mahkemece aralarında bilişim uzmanı olan yeni bir heyetten veya mevcut heyetten ek rapor aldırılmak suretiyle, davaya konu https://www…com.tr/… internet adresinin arşiv kayıtlarının da incelenerek sitenin sahiplik bilgilerinin ve davacıya ait fotoğrafların belirtilen sitede yayımlanıp yayımlanmadığının ayrıntılı olarak tespitiyle, davalılardan hangisinin veya hangilerinin sorumlu olduklarının net bir şekilde ortaya konularak davalılar vekilinin husumet itirazının karşılanması zorunludur. Kabule göre ise; dava dilekçesinde faiz talebinin bulunmadığı gözetilerek, faizin ıslah tarihinden başlatılması gerekirken dava tarihinden başlatılması hatalı olmuştur. Ayrıca, mahkemece vekalet ücreti konusunda karar verilmiş olması nedeniyle HMK.305/A maddesindeki “Hükmün Tamamlanması” yoluna gidilemeyeceği, HMK.305 maddesindeki, “Hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçlar, tavzih yolu ile sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez.” düzenlenmesi gereğince mahkemece daha önce verilmiş olan vekalet ücretlerinde değişiklik yapılması imkanı bulunmadığından mahkemece verilen 05.03.2021 tarihli “hükmün düzeltmesi” adı altındaki ek kararın hatalı olduğu anlaşıldığından; davalılar vekilinin istinaf isteminin kabulüyle ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalılar vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 20/01/2021 tarih, 2018/199 E. – 2021/10 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalılara iadesine, 5- İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 48,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 210,60 TL’nin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.22/02/2023