Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/820 E. 2023/455 K. 10.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/820 Esas
KARAR NO: 2023/455 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/10/2020
NUMARASI: 2018/267 E. – 2020/268 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 10/03/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili …’ın, bayan tesettür giyim üretimi ve ticareti yaptığını, davalının da aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin “…” markasının 25.01.2017 tarihinde … numara ile TPMK nezdinde tescil ettirdiğini, “…” markasını da 21.05.2018 tarihinde yaptığı başvuru ile … numarası ile tescil ettirmek üzere müracaatta bulunduğunu bu esnada davalının müvekkilinin markası ile iltibas oluşturacak şekilde “…” ibaresini 05.04.2018 tarihinde … numarası ile tescil ettirdiğini öğrendiğini, davalının müvekkilinden sonra tescil ettirdiği markasındaki “…” ibaresinin okunuş, ses, çağrışım, yazılış şeklinin müvekkilinin markaları ile iltibas oluşturduğunu, davalı tarafça müvekkiline ait marka hakkına tecavüz edildiğini ve haksız rekabete yönelik kötü niyetli marka tescili yapılmış olduğunun açık olduğunu, davalının markasının 6769 sayılı kanunda sayılan şartlara aykırı olarak tescil edildiğini ve hükümsüzlüğe tabi olduğunu, ikisinin de “…” esaslı ibaresini içerdiğini, markaların aynı mal ve hizmetleri kapsadığını, müvekkilinin markası ile davalının markasının iltibas oluşturduğunu, tüketici nezdinde karışıklığa sebep olduğunu, davalının markasının tescil ve kullanımının, müvekkilinin markasının itibarına zarar verdiğini, davalının markasının tescil ve kullanımının, müvekkilinin markasının ayırt edici karakterini zedelediğini ileri sürerek; davalının haksız olarak tescil ettirdiği … numaralı 05.04.2018 tescil tarihli markasının devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalının “…” ibaresini içeren ürün üretim ve ticaretinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir karan verilmesini, davanın kabulü ile davalının … numaralı 05.04.2018 tescil tarihli markasının 25. sınıftaki ve varsa diğer sınıflardaki tescillerinin hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verilmesini, müvekkilinin markası ile iltibas içeren 25. sınıf ve varsa diğer sınıflardaki “…” ibaresini içeren ürünlerinin ticaretinin yasaklanmasını, mağazacılık faaliyetlerine konu edilmesine ve müvekkilinin marka haklarına tecavüzün durdurulmasını, davalı tarafta bulunan 25. sınıf ve varsa diğer sınıflardaki “…” ibaresini içeren her türlü ürün, ambalaj, broşür, üretim aracı ve sair ticari emtianın imhasına karar verilmesini, davalının marka gasbı ve tecavüzü sebebiyle oluşan her türlü maddi, manevi zarar talep haklarının ve fazlaya ilişkin tüm haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkilinin giyim sektöründe faaliyet gösterdiğini, diğer ortağının adının … olduğunu, ortakların baş harfleri olan “…” ifadesine, sıfırdan başladıkları ticaret hayatında önemli başarılar elde etmeleri sebebiyle yükselme, yeniden doğuş anlamına gelen “…” ibaresini eklediğini ve “…” markası olarak TPMK’dan tescil ettirdiğini, itiraz olmadan ve benzerlik denetiminden geçerek kesinleşen ve yayımlanan marka tesciline göre müvekkilinin marka üzerinde korunmaya değer üstün hak sahibi olduğunu, davacının, “…” kelimesinden kaynaklı olarak iltibas oluşturduğu, tüketicinin ayırt ediciliğinin iki marka için mümkün olmadığını iddia ettiğini, bu iddianın kabulünün mümkün olmadığını, benzer kelime olan “…” kelimesinin davacı tarafından literatüre kazandırılmadığını, davacının Paris Sözleşmesi uyarınca tanınmış marka vurgusu yapmışsa da, tanınmışlığının bulunmadığını, davacı iddialarının mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, davacının markasının tescilinde logo kullanarak “…” kelimesini öne çıkarmak istediğini, müvekkilinin markasında öne çıkan unsur olarak “…” kelimesinin kullanılmadığını, genel bir vurgu ile hiçbir kelime öne çıkarılmaksızın piyasaya arz edilen marka için iltibasın varlığının söz konusu olmadığını, davacının “…” kelimesinin tescilini talep ettiğini, “…” kelimesinin sadece, tesettür giyiminde bir aileyi işaret etmesinden dolayı öneminin olduğunu, ancak bir aile isminin bu şekilde bir marka başvurusu ile tekele alınmak istenilmesi ve bu suretle koruma altına alınmasının hukuken korunacak bir hak olmadığını, bu sebeple de davanın reddinin gerektiğini, kaldı ki TPMK nezdinde yapılan marka başvurularında markalar sicilinde yer alan tescilli markalar arasında benzerlik araştırmasının yapıldığını, müvekkilinin markasının benzerlik araştırmasından geçtiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 09/10/2020 tarihli 2018/267 Esas – 2020/268 Karar sayılı kararıyla; “DAVANIN KISMEN KABULÜNE -Davalı adına tescilli … numaralı ve “…” ibareli markanın, tescilli olduğu 25.sınıfın tamamı ile 35.sınıfın” Büro hizmetleri: sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi. büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri, iş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetler, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma. vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi ) hizmetleri, Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri , müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar. Ev tekstil ürünleri: perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar, havlular, tekstilden bayraklar, flamalar, etiketler. Bebekler için; kundak örtüleri. Kampçılar için; Uyku tulumları. Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: Ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: Şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. Mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” emtiaları için kısmen HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE ve SİCİLDEN TERKİNE, -İhtiyati tedbir kararının, karar kesinleşinceye kadar devamına” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin ve ortağının baş harfleri olan … ibaresinin yanına … ibaresi ekleyerek “…” markasını tescil ettirdiklerini, davacının markasında logo tasarımı bulunduğunu ve “…” kelimesini ön plana çıkardığını, müvekkilinin ise markasında hiçbir kelime ön plana çıkarılmadığını, kullanım ve logo farkı bulunduğunu.-Taraf markalarında … kelimesinin ortak olduğunu ancak marka benzerlik değerlendirmesinde bütüncül izlenime göre karşılaştırma yapılması gerektiğini, bir markada birden fazla unsurun bulunması durumunda önceki markalarda ayniyet veya benzerlik açısından yapılan değerlendirmenin bu unsurların tümünün birlikte yarattığı görünüm, ses, veya anlam çerçevesindeki izlenim ve markayı oluşturan bütün unsurların nitelikleri ve tüketici algısı göz önünde bulundurularak yapılması gerektiğini, markaların kullanımları gözetildiğinde, birbirine benzemediğini ve tüketici nezdinde iltibasa yol açmayacağını.-Tamamlayıcı unsurların markaya eklenerek görüntü ve söyleniş olarak ayırt edicilik katılabileceğini, örneğin çeyiz ve ev kelimesini içeren 5 ayrı markanın tescilli olduğunu, tarafların aynı işkolunda çalışmasının markaların hükümsüzlüğüne karar vermek için yeterli bir sebep olmadığını, aynı iş kolunda faaliyet gösteren markaların tescil edilebileceğini.-… kelimesinin davacı tarafından üretilmediğini, anlam ifade etmediğini, kimsenin tek başına kullanımına bırakılamayacağını, … kelimesinin Osmanlıca’da yükseliş, yükselme, mübarek anlamı taşıyorsa da, daha çok etnik bir kökeni ifade ettiğini, bu nedenle etnik köken içeren bir kelimenin tek bir kişinin kullanımına bırakılmasının (çeyiz, evim örneğinde olduğu gibi) hakkaniyete uygun düşmeyeceğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. açıktır. Davacı vekili istinaf başvurusuna cevap dilekçesinde; davalı tarafın dilekçesinde ileri sürdüğü tüm hususların bilirkişi raporunda tartışıldığını, mahkemenin tedbir kararına davalının itirazının reddi üzerine istinaf başvurusunda bulunulduğunu, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiğini, yeni iddialarda bulunulduğunu, buna muvaffakatlarının bulunmadığını beyanla istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER:TPMK kayıtlarından: 30/06/2016 başvuru tarihli … numaralı 25.sınıfta “Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri, ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler.” “…” markasının ve 21/05/2018 başvuru tarihli … numaralı 35.sınıfta “…” markalarının davacı adına tescilli olduğu, hükümsüzlüğü talep edilen 06/11/2017 başvuru tarihli … numaralı 25 ve 35.sınıfta “…” ibareli markanın davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince marka vekili, tekstil mühendisi ve bilgisayar mühendisi bilirkişilerden alınan 28/06/2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davacının markalarının tanınmış marka olmadığı, davalı taraf adına … numara ile tescilli “…” markasının davacının tescilli markaları ile benzer olduğu, bu sebeple karıştırılma ihtimali olduğu ve iltibas yarattığı, her iki tarafın markasının aynı sınıflarda tescilli olduğu ve kullanıldığı, davacının markaları ile davalının tescilli markası arasında bağlantı kurulması ihtimali dahil karıştırılma ihtimaline yol açabilecek derecede benzerlik olduğu, iltibas yarattığı, SMK m.6/I ve 25/I uyarınca 25.sınıfın tamamı ile 35.sınıfın ” Büro hizmetleri: sekreterlik hizmetleri, gazete aboneliği düzenleme hizmetleri, istatistiklerin derlenmesi. büro makinelerinin kiralanması hizmetleri, bilgisayar veri tabanlarındaki bilginin sistematik hale getirilmesi, telefon cevaplama hizmetleri, iş yönetimi, idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık, muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, personel işe yerleştirme, işe alma, personel seçimi, personel temini hizmetleri, ithalat-ihracat acente hizmetleri, geçici personel görevlendirme ( başkası adına fatura yatırma. vergi yatırma, trafik işlemleri gibi iş takibi ) hizmetleri. Açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetleri. Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için dokunmuş veya dokunmamış kumaşlar. Ev tekstil ürünleri: Perdeler, yatak örtüleri, nevresimler, çarşaflar, yastık kılıfları, battaniyeler, yorganlar, havlular, tekstilden bayraklar, flamalar, etiketler. Bebekler için; Kundak örtüleri. Kampçılar için; Uyku tulumları. Koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç-dış giysiler, çoraplar, fularlar, şallar, bandanalar, eşarplar, kemerler. Ayak giysileri: Ayakkabılar, terlikler, sandaletler. Baş giysileri: Şapkalar, kasketler, bereler, takkeler, kepler. Mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” emtiaları için kısmen hükümsüzlüğüne karar verilebileceği beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E: Marka hükümsüzlüğü ile markaya tecavüzün tespiti, durdurulması ve refi talepli davada, ilk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne, davalı adına tescilli … başvuru numaralı 25 ve 35.sınıfta “…” ibareli markanın 25. Sınıfta tamamen, 35. Sınıfta kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinaf incelemesi, HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile, kamu düzeniyle sınırlı olarak yapılmıştır. 6100 Sayılı HMK 26/1 Madde de; “Hakim tarafların talepleriyle bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü ile, HMK 353/1-a-6 bendinde; “Mahkemece, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış veya değerlendirilmemiş olması yada talebin önemli bir kısmı hakkında karar verilmemiş olması” halinde, bölge adliye mahkemesince, davanın esasının incelenmeden dosyanın kararı veren mahkemeye gönderileceği” düzenlenmiştir. Davacı tarafça marka hükümsüzlüğü talebiyle birlikte, davalının davacı markası ile iltibas içeren kullanımlarda bulunarak davacı markasına tecavüz ettiğini ileri sürerek, davalının … ibareli ürün ticaretinin yasaklanması, mağazacılık faaliyetlerine konu edilmesi, her türlü ürün, ambalaj, broşür, üretim aracı ve sair ticari emtianın imhasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılıyorsa da, ilk derece mahkemesince, markaya tecavüze yönelik dava hakkında karar verilmediği, sadece hükümsüzlük talebi yönünden karar verildiği anlaşılmıştır. Bu husus kamu düzeniyle ilgili olup resen dikkate alınacağından, davalı vekilinin sair istinaf sebepleri bu aşamada incelenmeksizin istinaf başvurusunun resen gözetilen sebeplerle kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın davacı tarafın tüm talepleri hakkında yargılamaya devam edilmek üzere kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalı vekilinin istinaf sebepleri incelenmeksizin resen gözetilen sebeplerle istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 355. Madde ile 353/1-a-6 maddesi gereğince, İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 09/10/2020 tarihli 2018/267 E. – 2020/268 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 32,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, b)Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 10/03/2023 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.