Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/768 E. 2023/138 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/768 Esas
KARAR NO: 2023/138
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/01/2021
NUMARASI: 2018/352 E. – 2021/7 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/02/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 56. maddesine göre; tasarımın yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartıyla korumadan faydalanabildiğini, dilekçede fotoğrafları verilen ürünün … isimli firmadan tedarik edilmiş olup, 3 yılı aşkın süredir … Marketlerinde balon standı olarak kullanılmakta olduğunu, gene fotoğrafı verilen ürünün 2014 yılından beri, … Marketler zincirine çorap satmak amacıyla … Tic. Ltd. Şirketi’ne … Limited Şirketi tarafından yaptırıldığını, … şirketinin eski ortağı …’un şu anda davalı şirketin hem müdürü, hem de ortağı olduğunu, bir başka örnek olan tasarımın 2010 yılında … tescil numarası ile koruma altına alındığını, https://www…com/…html adresli URL’ye girildiğinde ürünün satışının yapıldığının görüleceğini, http://www…com/… adresli URL’de yine uyuşmazlığa konu tasarıma çok benzeyen bir tasarımın yıllardır satıldığını, internet ortamında aratıldığında benzer tasarımların tescil tarihinden yıllar önce de kullanıldığının görüleceğini, tasarımın yeni olmadığının ortaya çıkacağını, davalının tasarım tescilinin kötü niyetli olduğunu belirterek, bu sebeplerle davalı adına tescilli … numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE KARŞI DAVA: Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkil adına kayıtlı davaya konu … numaralı tasarım yenilik ve ayırt edicilik vasıflarını haiz olduğunu, dava konusu bu tasarım ile dava dışı …, … Tic. Ltd. Şirketi’ne ait tasarımların ve 2010 yılında … tescil numarası ile koruma altına alınan tasarımların tamamen birbirinden farklı olduğunu, nitekim davacı/karşı davalı tarafın mesnet gösterdiği hem bu dava dışı tasarıma, hem de diğer ürünlere tek tek bakıldığında bütünü itibariyle gerek ürünlerin yapısı, gerek şekilleri ve kıvrımları olsun farklılıklarının ilk bakışta fark edilebilecek nitelikte olduğunu, mesnet gösterilen … numaralı “…” isimli tasarımın teknik yeterliliği olmayan bir kimsenin ilk incelemesinde dahi isminden de anlaşılacağı şekilde ayakkabı kutusunu andırır bir kutu formatında tasarlanmış; kutunun arka alt destek ile yatay pozisyona getirilmesi amaçlandığını, oysa müvekkiline ait tasarımın başlı başına; ayakkabı kutusunu andırmaksızın; arka alt desteğe ihtiyaç olmaksızın ve yatay pozisyona getirilmeksizin bir stand olarak tasarlandığını, davacı/karşı davalı tarafından dava dilekçesinin 2. maddesi c bendi maddesi içeriğinde yer verilen web site görsellerinin sunulduğu ortama ne zaman yüklendiği belirsiz olmakla birlikte, zaten bu görsellerde yer alan ürünlerin de müvekkilinin tasarımının da farklı olduklarının daha ilk bakışta açıkça görüldüğünü, kesinlikle kabul edildiği anlamına gelmemekle birlikte; tasarım hukukunda “esinlenme serbestisi ilkesi” kabul edildiğini, dolayısıyla tasarımlara ilişkin değerlendirme yapılırken daima bu olgu esas alınarak yapılması gerektiğini, müvekkilinin dava konusu yeni ve ayırt edicilik vasıflarına haiz tasarımı sektöre sunan ilk şirket olduğunu, davacı/karşı davalı tarafın müvekkil tarafından tescil başvurusundan evvel 1 yıl içinde gerçekleştirilen kamuya sunumlardan faydalanmakla müvekkilin tasarım haklarına tecavüz etmekte olup, bu durumun taraflarınca ikame edilen İstanbul 2. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2017/162 değişik iş dosyası ile alınan bilirkişi raporu ile sabit şekilde tespit edildiğini, davacı/karşı davalı şirketin itiraza mesnet gösterdiği ürünler ile müvekkilinin tasarımının iddia edildiği gibi benzer olmadığının ortada olduğunu, bununla birlikte iddia olunan benzerliği kesinlikle kabul edilmemek kaydıyla, müvekkilinin tasarımını yaptığı davaya konu ürünü 14/06/2017 olan tescil tarihinden evvel tasarımını tanıtmak amacıyla 29/06/2016 tarihinde dava dışı marketler zinciri … yetkilileri ile ilgili tasarım hakkında yazışmalar gerçekleştirdiğini ve anılan paylaşımları tescil başvurusundan evvel 1 yıl içinde kamuya sunduğunun belirtilmesi gerektiğini, tasarım hakkı müvekkiline ait ve Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde … numara ile tescilli “stand” isimli tasarımının aynısının ve/veya ayırt edilemeyecek derecede benzerinin davacı/karşı davalı tarafça haksız ve hukuka aykırı olarak üretiminin yapıldığını, tüketiciye arz edildiğinin İstanbul Anadolu Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/179 Değişik İş dosyası ile tespit edildiğini, bilirkişinin raporda yer alan detaylı açıklamalarından da görüldüğü üzere, davacı-karşı davalı tarafın faaliyetlerinin, ürünlerinin müvekkilin tescilli tasarımına tecavüz oluşturduğunu, yapılan karşılaştırma neticesinde “davalı ürünü ile tespit isteyen tarafın … Tescil Nolu Stand Tasarımı ile yüksek iltibas yaratacak düzeyde benzer olduğu” şeklinde tespit yapıldığını, davalı tarafın açıklanan eylemlerinin dürüstlük ve iyi niyet kaideleri ile basiretli tacir ilkelerine aykırılık teşkil etmesinin yanı sıra, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 54. vd. hükümlerinde düzenlenen haksız rekabet eylemini de teşkil ettiğini, bu sebeplerle açılan asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne, davalı-karşı davacıya ait … tescil numaralı “STAND” isimli tasarıma vaki tecavüzün durdurulmasına ve ortadan kaldırılmasına, mümkün olduğu takdirde tecavüze konu ürünler ile kalıplar üzerinde davalı-karşı davacıya mülkiyet hakkı tanınmasına, mümkün olmadığı takdirde bunların imhasına, haksız rekabetin tespitine ve menine, SMK uyarınca tescilli tasarıma yönelik tecavüzün tespitine, menine ve refine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak şartıyla 5.000,00 TL maddi tazminatın tespit tarihinden işleyecek ticari faiziyle birlikte hükmolunmasına, 200.000,00 TL manevi tazminatın tespit tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı-karşı davalıdan tahsiline, masrafı davacı-karşı davalıdan alınmak suretiyle kararın Türkiye çapında yayın yapan tirajı yüksek bir gazetede kamuya ilan yoluyla duyurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
KARŞI DAVAYA CEVAP / Davacı-karşı davalı vekili karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının cevap dilekçesinde uyuşmazlığa konu tescilli tasarımın, başvuru tarihinden yaklaşık 1 yıl önce dava dışı bir firmaya gönderdiğini ikrar ettiğini, tasarımın başvuru tarihinin 14/06/2017, dava dışı firmaya gönderildiği tarihin ise 29/06/2016 olarak iddia edildiğini, taraflarınca … numaralı tasarımın 29/06/2016 tarihinden çok daha önce … Marketlerinde kullanıldığının tanık beyanları ve belirtilen kuruma müzekkere yazılması sonucu ortaya çıkacağını, hükümsüzlüğü istenen tasarımın 2014 yılında … Marketlerinde kullanıldığını, … Marketlerine müzekkere yazıldığında tasarımın daha önceden kamuya sunulmuş olduğunun ve yenilik niteliğini haiz olmadığının kanıtlanacağını, uyuşmazlığa konu tasarımın imalatını yapan firmanın … SAN. TİC LTD ŞTİ olduğunu, bu imalatı yapan firmaya müzekkere yazıldığında tescil tarihinden önce 1 yıldan daha uzun süredir üretiminin yapıldığının kanıtlanacağını, benzer tasarımların yıllardır çorap, takı, cep telefonu kılıfı olarak kullanılmakta olduğunu, bu tasarımın tescil başvurusundan çok önce kamuya sunulduğunu kanıtlamak için benzer tasarımların varlığının TPMK, İstanbul Matbaacılar Ve Ciltçiler Esnaf Odası, Karton Ambalaj Sanayicileri Derneği, … Art Şirketi, Ambalaj Sanayicileri Derneği gibi kuruluşlardan sorulduğunda kanıtlanacağını, davaya konu tescilli tasarımın, 2014 yılında … Ltd. Şti. tarafından kullanıldığını, … şirketinin ortak ve yöneticileri dinlendiğinde, iddialarının kanıtlanacağını, bir tasarımın yeni olabilmesi için, benzerinin tescil için başvuru tarihinden önce kamuya sunulmamış olması gerektiğini, uyuşmazlık konusu tescilli tasarımın yeni olmadığını, dolayısıyla tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesi gerektiğini belirterek, bu sebeplerle karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul Anadolu 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 26.01.2021 tarih ve 2018/352 Esas – 2021/7 Karar sayılı kararıyla; “… alınan bilirkişi raporları, TPMK kayıtları ve tüm dosya kapsamı ile; asıl davanın konusu olan davalı-karşı davacıya ait 2017 04165 tescil numaralı endüstriyel tasarımın 14/06/2017 tarihinde tescil edildiği, davacı-karşı davalı tarafça bu tarihten daha önce Türkiye’de ve dünyada kullanılan, yani kamuya sunulmuş bir tasarım olduğunun iddia edildiği, bu standın üretimini yaptığı iddia edilen … şirketinden bu konuda bilgi istenilmişse de, mahkememize bilgi verilmediği, ancak bilirkişiler tarafından internet üzerinde resen yapılan araştırmada 2014 yılında http://www…com isimli web sitesinde yayınlanan standın davalı-karşı davacıya ait … tescil numaralı stand ile bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, yalnızca tasarımların yan yüzeyleri karşılaştırıldığında, davalı-karşı davacıya ait tasarım tescilinde içbükey kavisli çizgideyken, diğer üründe düz olduğu, tasarımlar arasındaki farkın yüzey eğrisi olup, bu farkın küçük ayrıntı olarak algılandığı, tasarımlara ayırt edici nitelik kazandırmadığı, diğer tüm öğelerin benzer biçim, oran ve yerleşimde oldukları, davalı-karşı davacıya ait tasarımın tescil başvuru tarihinden önce kamuya sunulmuş olduğu, bu nedenle SMK’nun 77. maddesinde tanımlanan hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu, hükümsüzlük kararının geçmişe etkili olması ve tasarıma kanunla sağlanan koruma hiç doğmamış sayılacağından, davacı-karşı davalının bu tasarımın koruma kapsamında kalan stand ürününü üretmesi ve kullanmasının davalı-karşı davacının tasarım hakkına tecavüz teşkil etmeyeceği anlaşılmıştır.Davalı-karşı davacı aynı zamanda davacı-karşı davalının eyleminin haksız rekabet olduğunu da iddia ettiğinden, ayrıca bu konuda da inceleme yapılmıştır. Haksız rekabetin önlenmesindeki amaç, serbest piyasa düzeninde herkesin dürüstlük kuralları içerisinde hareket etmek suretiyle rekabet kurallarına uygun olarak piyasada faaliyet göstermesi ve sonuçta; mal ve hizmetlerin nihai tüketicilerinin aldatılmasına izin verilmeksizin kaliteli mal ve hizmetlerin piyasa kurallarına göre oluşan en uygun fiyatla satışa sunulmasıdır. Bu durumda, sonradan aynı sektörde faaliyet gösteren kişiler ticari hayatta dürüstlük ilkesine uygun bir şekilde ve iltibastan kaçınmak suretiyle piyasaya mal veya hizmet ürettikleri takdirde, piyasada ilk kez üretim yapan ürünün tanınmasını sağlayan kişinin üstün hakkı bulunduğundan bahisle, sonradan faaliyete başlayan kişilerin eylemleri haksız rekabet olarak nitelendirilemez. Böyle bir üstün hakkın varlığının kabulü aynı zamanda, rekabet hukuku ilkelerine aykırı olarak piyasada o mal veya hizmetle ilgili tekel yaratılması ve serbest rekabetin ortadan kaldırılması suretiyle ekonominin sağlıklı bir biçimde gelişmesini engelleyeceğinden kabul edilemez. Davacı-karşı davalının 2014 yılında kamuya sunulduğu tespit edilen stand ile benzer olan kendi stand ürünü üzerinde, kendisine ait şirket bilgilerini açıkça yazdığı, standın kullanıldığı çorap ürününe ait markanın da yazılı olduğu, davalı-karşı davacıya ait stand üründen yararlanma amacının bulunmadığı, tüketiciyi aldatıcı bir davranışının söz konusu olmadığı, davalı karşı davacının stand tasarımı üzerinde üstün bir hakkının da bulunmadığı, bu nedenle bu kullanımın haksız rekabet de teşkil etmeyeceği anlaşılmakla, asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; Davalı-karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; “Müvekkil adına kayıtlı davaya konu … numaralı tasarım yenilik ve ayırt edicilik vasıflarını haiz olup, dava konusu bu tasarım ile dava dışı …, … Tic.Ltd.Şti.’ye ait tasarımların ve 2010 yılında … tescil numarası ile koruma altına alınan tasarımların tamamen birbirinden farklı olduğunu, Mesnet gösterilen … numaralı Askılı Stantlı Çorap Kutusu isimli tasarımın, bir kimsenin ilk incelemesinde dahi ayakkabı kutusunu andırır bir kutu formatında tasarlanmış; kutunun arka alt destek ile yatay pozisyona getirilmesi amaçlanmıştır; oysa müvekkilimize ait tasarım ayakkabı kutusunu andırmaksızın, arka alt desteğe ihtiyaç olmaksızın ve yatay pozisyona getirilmeksizin bir stand olarak tasarlandığını, dolayısıyla bu tasarımın müvekkilimize ait ürünün yenilik vasfını kaldırmayacağını, Bilirkişi heyetince hazırlanan ek raporda görüldüğü üzere haklılığımızın sabit hale geldiğini, bilirkişiler kendi hazırlamış oldukları yenilik kriterinin bulunmadığına ilişkin tespitlerine karşı itirazlarımızı ve delillerimizi incelemek suretiyle ek raporlarında dava konusu tasarımların yeni ve ayırt edici olduklarını tespit ettiklerini, fakat mahkeme kök rapora göre dosyayı karara çıkararak ek raporda yapılan incelemeyi hiç dikkate almadığını, Davacı/karşı davalı tarafından dava dilekçesinin 2. maddesi c bendi içeriğinde yer verilen web site görsellerinin sunulduğu ortama ne zaman yüklendiği belirsiz olmakla birlikte, zaten bu görsellerde yer alan ürünler ile müvekkilimizin tasarımının da farklı olduklarını, web sitesinde yapılan incelemede bilirkişilerce haklılığımızı destekler değerlendirmeler yapıldığını, Bilirkişilerce resen yapılan araştırma sonucunda müvekkile ait tasarım tescilli ürününe benzer nitelikte 2014 yılı ürün görseline ulaşıldığı belirtilerek sadece bir görselle benzer olarak algılandıkları sonucuna varıldığını, bu görüntü her ne kadar 2014 tarihinde yüklenmiş gibi görünse de tarihin doğru gösterildiğinin ve değiştirilmediğinin bilinemeyeceğini, Kaldı ki bu delile dayanan bilirkişiler bu delilin kesin olmadığı şeklindeki kök rapora itirazımız sonrası yaptığı ve değiştirdiği görüş ve tespitleriyle ek raporu oluşturduklarını, bu nedenle sırf bu görsellere dayanarak ulaşılan sonuç haksız ve hukuka aykırı olduğunu, mahkemenin doğruluğu kesin olmayan görsellere dayanan raporu kabul edip karar verdiğini, oysaki kök rapor dosyada mevcut somut deliller dikkate alınmadan hazırlanan bir rapor olduğunu, dosyada mevcut delillere dayanılarak hazırlanan ek rapor hukuka uygun hazırlandığı halde mahkemece hatalı olan kök raporun hükme esas alındığını, Ayrıca kesinlikle kabul edildiği anlamına gelmemekle birlikte; tasarım hukukunda “esinlenme serbestisi ilkesi”nin bulunduğunu, tasarımlara ilişkin değerlendirme yapılırken daima bu olgunun dikkate alınması gerektiğini, Dosyada ikisi de aynı heyet tarafından hazırlanmış farklı sonuçlar içeren iki rapor bulunduğunu, mahkeme raporlar arasındaki çelişkiyi gidermeden hukuka aykırı bir şekilde raporlardan müvekkil aleyhine olanı kabul ederek dosyayı karara çıkardığını, Davacı/karşı davalı tarafından Müvekkilimize ait tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasfını ortadan kaldıracak herhangi bir delil sunulamadığını, bilirkişilerin resen incele sonucu ulaştığı görsel dışında rapora esas alınan bir delil bulunmadığını, dosyada sadece doğruluğu belirlenemeyen görsele dayandırılarak karar verilmesinin hatalı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, asıl dava yönünden tasarımın hükümsüzlüğü, karşı dava yönünden ise endüstriyel tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men’i, ref’i ile maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “-Asıl davanın KABULÜNE, davalı-karşı davacıya ait 2017 04165 tescil numaralı endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, -Karşı davanın REDDİNE,” karar verilmiştir. Hüküm davalı-karşı davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı-karşı davalı, davalı-karşı davacı adına tescilli … numaralı “…” isimli endüstriyel tasarımının yenilik ve ayırt edicilik unsurunun bulunmaması nedeniyle tasarımının hükümsüzlüğünü talep etmiş; davalı-karşı davacı ise, tasarımın yeni ve ayırt edici olduğunu beyanla asıl davanın reddi ile davacı-karşı davalının tasarıma tecavüz ve haksız rekabette bulunduğundan bahisle karşı davanın kabulünü istemiştir. Raporlar arasında çelişki olmayıp, esasen ek raporda farklı (18/10/2010 başvuru tarihli … numaralı tasarım tescili ile) bir karşılaştırma sonucunda görüş beyan edildiği, bu nedenle de yeni rapor alınması gereğinin bulunmadığı, mahkemece gerekli değerlendirmelerin yapılarak hükmün gerekçelendirildiği görülmüştür. Mahkemece aldırılan bilirkişi heyeti raporu ile bilirkişi ek raporunun denetime elverişli ve yeterli olduğu, mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi incelemeleriyle, “Davalı tasarımının tescil başvuru tarihi olan 05.07.2010 tarihinden önce kamuya sunulduğu, bu sebeple koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı” anlaşıldığından; ilk derece mahkemesi tarafından asıl davanın kabulüne; kabul edilen gerekçeler dikkate alındığında karşı davanın reddine karar verilmesi yerinde olduğundan davalı-karşı davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı-karşı davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 359,80 (179,90×2) TL harçtan, peşin alınan toplam 118,60 (59,30×2) TL harcın mahsubu ile bakiye 241,20 TL harcın davalı-karşı davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı-karşı davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.01/02/2023