Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/760 E. 2021/1072 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/760 Esas
KARAR NO: 2021/1072
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLARHUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/02/2021 Tarihli ara karar
NUMARASI: 2019/47 E. – 2021/78 K.
DAVANIN KONUSU: Marka Hükümsüzlüğü, Markaya Tecavüz, Haksız Rekabet
TALEP: İhtiyati tedbire itirazın reddi kararının kaldırılması istemi
KARAR TARİHİ: 27/05/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili 12/11/2019 tarihli dilekçesi ile; Dava konusu 2017/92989 sayılı “…” ibareli markanın 3. şahıslara devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, Karşı yanın müvekkili şirketin sınai mülkiyet hakkına tecavüz teşkil eden ve haksız rekabet teşkil eden kullanımına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde, davalı adına 2017/92989 sayı ile tescilli markanın tescilli olduğu tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğü ile resmi marka sicilinden terkinine, davalının fiillerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet yarattığının tespiti ile bu fiillerin durdurulmasına, önlenmesine karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; 15.11.2019 tarihli karar ile; “İhtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile tedbir talep eden eden davacı tarafından karar tarihinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde, 500.000,00 TL teminat veya muteber bir bankaya ait kesin ve süresiz teminat mektubu mahkememize depo edildiğinde; Aleyhine tedbir istenen davalı şirketin (… San. Ve Tic. A.Ş.) şekil+… markasını kullanımının davalının bayilerini de kapsayacak şekilde yasaklanmasına, Şekil+… markasını ihtiva eden her cins etiket, tabela, mahfaza ve ticari evrak ve basılı her türlü evrak ve maddeler ile tanım malzemelerinin ve işyeri tabelasının davalının bayilerini de kapsayacak şekilde bulunduğu yerlerden kaldırılmasına, ve muhafaza altına alınmasına, http://….com.tr alan adına erişimin engellenmesine…” karar verilmiştir. Dairemizce verilen 17/11/2020 gün 2020/1869 Esas -2020/1927 Karar sayılı kararla “….7226 sayılı Kanun ile Covid-19 salgın hastalığı nedeniyle yargısal sürelerin durmasına ve 7226 sayılı Kanunun Geçici 1.Maddenin 4.fıkrası uyarınca Covid-19 salgın hastalığı sebebiyle yargı alanında alınması gereken tedbirler ve bunların uygulanmasına ilişkin usul ve esaslara ilişkin HSK Genel Kurul kararı ile de; duruşmaların ertelenmesine karar verilmiş ise de, duruşma yapma zorunluluğunu ortadan kaldıran bir düzenleme getirilmediği, itirazlar hakkında duruşma açılarak ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği, açıklanan nedenle tedbire itirazın dosya üzerinden değerlendirilmesinin yasal düzenlemeye aykırı olduğu” gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne, kararın kaldırılmasına…” karar verilmiştir. Dairemiz kararı sonrasında İstanbul Anadolu 2. FSHHM’nin 02/02/2021 günlü karar ile “… tüm dosya kapsamı, alınan bilirkişi raporu ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesinin 17/11/2020 tarih 2020/1869 Esas 2020/1927 Karar sayılı ilamı birlikte değerlendirildiğinde, yapılan ihtiyati tedbire itiraz duruşması neticesinde, mahkemecee davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi bakımından, davalı şirket menfaatleri ve davacı şirket menfaatleri arasında denge kurulması bakımından ters teminata hükmedilmiş teminat miktarı olan 500.000,00 TL’nin yatırılması için davalıya mehil verilmiş yatırılmaması halinde tedbirin ağırlaştırılabileceği ihtar edilmiş teminatın yatırılmaması ve davacı vekilinin talebi üzerine 15.11.2019 tarihli tedbir kararı verilmiş,verilen tedbir kararında belirtilen gerekçe ve koşullarda değişiklik olmadığı davalı tarafından buna ilişkin yeni delil sunulmadığı anlaşıldığı gerekçesiyle 15.11.2019 tarihli tedbirin kabulü gerekçeleri doğrultusunda ihtiyati tedbire itirazın reddine…” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı … Sanayi ve Ticaret A.Ş. Vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi raporu tebliğ edilmeden karar verildiğini, savunma hakkının ihlal edildiğini, HMK) 27.maddesi uyarınca, taraflar dinlenmeden iddia ve savunmalarını beyan etmeleri için davet edilmeden hüküm verilemeyeceğinin düzenlendiğini, davanın niteliği gereği marka uzmanı bilirkişiden rapor aldırılması gerektiğini, marka hükümsüzlüğü ve TPE YİDK karar iptal davalarında, markalar arasında karıştırılma ihtimalinin mevcut olup olmadığının tamamen hukuki bir değerlendirme olduğu ve bu konuda bilirkişiye başvurulmaması gerektiğinin, bilirkişi raporuna dayalı olarak tedbir kararı ve tedbire itirazımızın reddine karar verilmesini kabul edilemeyeceğini, 01.11.2019 tarihli ters teminat ara kararının hüküm fıkrasında ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilerek müvekkili şirketten 500.000,00 TL teminat göstermesine hükmolunduğunu, ancak teminatın gösterilmemesi halinde tedbir kararının hangi hususları kapsayacağı belirtilmediğini, teminat depo edilmemesi halinde ihtiyati tedbirin ağırlaştırılabileceği belirtilmekte ise de bu ibarenin 6100 Sayılı HMK nun 297/2 maddesi anlamında muğlak olduğunu, bu nedenle ara karara uyulmadığından bahisle 15.11.2019 tarihli tedbir kararının verilmesinin de yasaya açıkça aykırı olduğunu, 01.11.2019 tarihli ters teminat kararı verilmesi kararına süresi içerisinde itiraz edildiğini, karara itiraz hakkında verilen kararın kendilerine tebliğ edilmediğini, HMK hükümlerine aykırı olarak savunma hakkı kısıtlanarak tedbir kararı verildiğini, Davanın ve uyuşmazlığın esasını halleder şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin 6100 Sayılı HMK nun 394/5 maddesine aykırı olduğunu ve ihsas-ı rey niteliğinde bir davranış sergilenmesi ihtimalini de içerisinde barındırdığını, İtiraza konu tedbir kararının müvekkili şirketin bayilerini de kapsar şekilde uygulanmasının Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 34/p, 38/c maddeleri atfı ile 5015 Sayılı Petrol Piyasası Kanununun İdari Para Cezaları Başlıklı 19 maddesinin f bendinde yer alan 3 ve 4 no lu alt bentlerin (bayilerin yükümlülüklerini düzenleyen 5015 Sayılı Petrol Piyasası Kanununun 8 inci maddenin ihlali (8 inci maddenin ikinci fıkrasının (b) bendi hariç).ve bayilik lisansı sahiplerince lisansın verdiği haklar dışında faaliyet gösterilmesi) ihlalini teşkil ettiğini, İlk derece Mahkemesince tedbir kararı verilirken davacı şirketten gösterilmesini istediği teminat salt bir tane bayinin dahi tedbir kararı sebebi ile maruz kalacağı idari yaptırım bedelini karşılamayacak mahiyette olduğunu teminat miktarı ile tedbir kararının haksızlığının ortaya çıkması ihtimalinde doğması muhtemel zarar arasında dahi açık bir orantısızlık olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin 15.11.2019 tarihli ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazın reddine dair 02.02.2021tarihli red kararına yönelik itirazın kabulü ile ilk derece Mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE Dava, davalı adına tescilli 2017/92989 nolu “…” ibareli markanın tescil edildiği tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğü ile marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi, durdurulması istemlerine ilişkindir.TPMK’nın cevabi yazısına göre; … Sanayi AŞ adına tescilli … numaralı markanın … Sanayi ve Ticaret AŞ’ne devrettiği bildirilmiş, davacı vekili davaya devralan şirket yönünden devam ettiklerini beyan etmiştir. Dosyanın Dairemize geliş tarihi itibarı ile istinafa konu uyuşmazlık; ihtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin 02.02.2021 Tarihli kararının kaldırılması istemine ilişkindir.Somut uyuşmazlıkta; mahkemenin 01.11.2019 Tarihli ara kararı ile ters teminata hükmettiği, karar tarihinden itibaren 1 haftalık yasal süre içinde teminat yatırılmadığı, yargılama sırasında alınan iki ayrı bilirkişi raporuna göre yaklaşık ispat koşullarının oluştuğu, bu aşamada teminatın makul olduğu dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin 02.02.2021 tarihli kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmediğinden davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 27/05/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.