Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/75 E. 2022/2110 K. 09.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/75 Esas
KARAR NO: 2022/2110
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/10/2019
NUMARASI: 2017/885 2019/856
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan … Ltd. Şti. vasıtasıyla diğer davalı … Ltd. Şti. İle birlikte müvekkilini de borçlu göstererek … bank Antalya Şubesi’ne ait … hesap numaralı, 08/01/2017 keşide tarihli 46.000 TL bedelli çeke dayanarak İstanbul … İcra Müd.’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibinde bulunulduğunu, takibe konu çek incelendiğinde davalılardan … Ltd. Şti. Emrine düzenlendiği ancak keşideci imzasının müvekkiline ait olmadığı, müvekkilinin de lehdar olarak gösterilen davalı … Ltd. Şti ile ticari bir ilişkisinin bulunmadığını beyanla müvekkilinin borçsuzluğunun tespiti ile davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin iyi niyetli 3. Kişi olduğunu, dava konusu çekin diğer davalı … Ltd. Şti. Tarafından müvekkili şirkete irsaliyeli fatura karşılığı 26/01/2016, 04/01/2017 tarihleri arasındaki ticari alışveriş nedeni ile verildiğini, çekin muhatap bankaya ibrazı sırasında karşılıksız olduğunun anlaşıldığını, muhatap bankaya çekin ibrazı sırasında çekin çalıntı olduğunu, çek iptali davası açıldığını veya bankaya keşideci tarafından imza itirazında bulunulmadığından davacı ve diğer davalı şirketin birlikte hareket ettiğini düşündüklerini beyanla haksız ve mesnetsiz davanın müvekkili yönünden reddini talep etmiştir. Diğer davalı … Ltd. Şti. Tarafından usulüne uygun tebligata rağmen davaya yanıt verilmediği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 08/10/2020 tarihli, 2017/885E.-2019/856K. Sayılı kararı ile; “…Çek üzerindeki keşideci imzasının davacıya ait olmadığı grafoloji incelemesi ile sabittir, çek lehtarı olan … şirketi ile davacı arasında ticari bir ilişkinin bulunmadığı yapılan defter incelemesinde ortaya çıktığından davacı menfi tespit istemekte haklı olduğundan davanın kabulü ile, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibe konu edilen 08/01/2017 keşide tarihli … seri nolu 46.000,00 TL bedelli çek nedeniyle davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine…” şeklinde karar verilmiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, diğer davalı ile müvekkili şirket fatura alacağına ilişkin olarak teslim alınan davaya konu çekin müvekkilinin alacağından kaynaklandığının tespiti bakımından ticari defter incelemesi yapıldığını ve hazırlanan raporda diğer davalı ile müvekkil şirket arasında ticari ilişkinin olduğunun tespit edildiğini, muhatap bankaya dava konusu çekle ilgili olarak müzekkere yazıldığında davacının işbu çekin yazılma tarihinden evvel ödenmiş veya karşılıksız çıkan çeklerinin onaylı suretinin celbi ile imzaların ve lehdarının tespiti sağlandığında davacı ve diğer davalı şirketin birlikte hareket ettiğinin sübuta ereceğini, iş bu talebin yerel mahkemece kabul görmediğini ve davacının kötü niyetinin kanıtlayacak delilin yok sayıldığını, müvekkilinin davaya konu çeki icra takibine konu ettiğini, akabinde huzurdaki davanın müvekkili ve diğer davalı borçlu … hakkında açıldığını, müvekkilinin alacağına ulaşamadığı gibi cezalandırılırcasına yargılama giderlerine mahkum edildiğini, oysa ki müvekkilinin diğer davalıdan alacaklı olduğunun tespit edildiğini ve iyi niyetinin ortada olduğunu, davacı ve diğer davalının birlikte hareket etme iradesi ispatlanamaması halinde de müvekkilinin iyi niyetli 3. Kişi ciranta olması, çekin muhatap bankaya imza itirazında bulunulmayışı, huzurdaki davanın açılmasına müvekkili şirketin sebep olmaması ve davanın kabulünün ancak tahkikat neticesinde davacının iyi niyetli olduğunun ispatı halinde mümkün olabileceğinden mahkemece müvekkili şirketi aleyhinde yargılama gideri ve ücreti vekalete hükmedilmemesi gerekirken yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu bildirmiştir.
DELİLLER:İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasında takibin davalı .. Ltd. Şti. Tarafınca davacı ve diğer davalı …… Ltd. Şti. aleyhine 46.000 TL’lik çek nedeniyle kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile haciz yoluyla toplam 50.956,34 TL alacağın yasal faizi ile birlikte tahsili için yapılan ilamsız icra takibinden ibaret bulunup davalının vekili marifetiyle yasal süre içerisinde sunduğu imzaya itiraz dilekçesi ile; İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/465 E, 2018/559 K. Sayılı dosyasında dava açıldığı, anılı mahkeme dosyasının imzaya itiraz eden davacı tarafça takipsiz bırakılması nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Takip dayanağı çekin 08/01/2017 tarihli, 46.000,00 TL bedelli, keşidecisin davacı, lehtarın davalılardan …..Ltd.Şti, hamilin ise diğer davalı olduğu, çekin 09/01/2017 tarihinde ibraz edildiği ve karşılıksız şerhinin yazdırıldığı görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 05/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “İncelemeye konu şüpheli imzalar a ya ada benzeri yukarıya ve aşağıya uzantılı bir takım harf ya da gramalarla başlayıp, u biçimi buklelerle devam eden ve sonda bir c harfiyle sonlanan, fazla kaliteli ve düzgün olmayan, orta büyüklükte, hafif sağ egimli, akıcı olmayan imzalardır. Davacı …’in imzası ise mevcut imza örneklerine göre, sağdan başlayıp sol yukarıya doğru uzatılan üçgenimsi bir şeklin ucundan çıkarılan hafif buklelerle sağa doğru devam ettirilmesi ve sonra yanına hafif v biçimli bir c benzeri grama yapılarak bitirilmesi şeklinde oluşturulan bir imzadır. İşlek, akıcı ve kaliteli bir karakteristik imza olup, yine hafif sağ eğimli ve orta büyüklüktedir. İzah edilen nitelikleri itibariyle şüpheli imzalarla örnek imzalar arasında, imzanın başlangıç ve bitirilişi, iç gövde büklümleri, çizgi, harf ve gramalar, imza genel şekil ve konstrüksüyonu, mikraform özellikleri, kalite, hız, işleklik ve tüm bunların oluşturduu ritm/form dengesi bakımından kuvvetli farklılıklar belirlenmiştir. Sonuç olarak; dava konusu şüpheli imzanın, mevcut imza örnekleriyle göstermiş olduğu açık ve kuvvetli farklılıklar nedeniyle, davacı …’e ait olmayıp, kendisinin imzası örnek alınarak atılmış taklit imzalar olduğu… ” yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 13/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “Yukarıda arz edilen mali, teknik değerlendirmeler ve gerekçeler ışığında, açıklanan nedenlerle, her türlü hukuki Tavsif ve … Takdiri Yüce Mahkeme’ye ait olmak üzere; Davacının 2016 yılına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine uygun tutulmadıkları anlaşılmakla (yevmiye defterinin kapanış tesdiki görülemediğinden) yasal ticari defterlerinin birbirini teyit ettiğini söylemenin mümkün olmadığı görülmekle, delil kabiliyetleri Sayın Mahkemenin takdirde olduğu, Davayı …’nın 2016 yılına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin TTK hükümlerine uygun tutuldukları, 2017 yılına ilişkin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutulmadıkları anlaşılmakla; (yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yaptırılmaması ve kebir, envanter defterleri olmadığı görülmekle, delil kabiliyetleri Sayın Mahkeme’nizin takdirinde olduğu davalı …’nin ticari defterleri ve ibraz etmediği. Davalı taraf kendi iktidarında bulunmasına rağmen kendi defterlerini ibraz külfetini yerine getirmediği, bu davranışın yasal sonuçlarını belirlenen münhasıran Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğu, dava konusu çekin, keşidecisi davacı … olan lehtar 1. Davalılardan … şirketine kesilen … bank A.Ş. Antalya şb. Si TR… iban nolu davacı hesabından … nolu … nolu 46.000,00 tl 08.00.2017 tarihli çek olduğunun görüldüğü, ilgili çekin arkasındaki ciroların ise sırayla; 1. Davalı … ve … San. Ve Tic. Ltd. ŞTi. 2. Davalı … Otom. … tic. Ltd. Şti. Olduğu, çekin en son davalı tarafından 09.01.2017 tarihinde; “İş bu çek ibraz tarihi itibariyle hesap bakiyesi “0” TL olup, 44.710.00 TL kısmı karşılıksızdır.” kaşesi vurulduğu, Sayın Mahkeme’nin müzekkeresine cevaben; … Bankası Maslak SAnayi Şubesi tarafından davalılardan … Tarafından diger davalı … alınan çekin bankaya davalı … tarafından kullanılan krediye teminat ve tahsil için verildiği bilgisinin verildiği, davacının dava dosyasına sunulan 2016 yılına ait ticari defterlerinde yapılan incelemede 1. Davalı, … ve… SAn.ve Tic. Ldt şti. İle ve 2. Davalı … Otomotiv ve SAn boyaları tic. Ltd. Şti. İle herhangi bir ticari ilişkisinin olmadığı, davacının keşideci olarak göründüğü; Lehtar … ve … San. Ve Tic. LDT. Şti’ne kesilen … bank A:Ş: Antalya şubesine … nolu 08.01.2017 vade tarihli 46.000,00 TL çekin davacının muhasebe kayıtlarında olmadığı, davalılardan … ile diğer davalılardan … arasında çekin; 05-06-07/2016 dönemindeki davalı … tarafından …’le satılan mallara ilişkin; 05/2016 döneminde; 7 adet ve 18.435,49 TL 3,284,06 TL KDV olmak üzere, 21.719,58 TL, 06/2016 döneminde; 5 adet ve 15.100,75 TL ve 2..697,21 TL KDV olmak üzere, 17.797,96 TL, 07/2016 döneminde; 5 adet ve 22.536,48 TL ve 4.040,76 TL KDV olmak üzere, 26.577,24 TL olmak üzere, toplamda ; 66.04,78 TL fatura tahsil edildiği, davalı …’nın Bs formlarında davalı …’ye olan mal ve hizmet satımlarını Maliye’ye 2016/05 döneminde 6. Sırada, 7 adet ve 18.435,00 TL 2016/06 döneminde 7. Sırada, 5 adet ve 15.100,00 TL davalı … tarafından …’ye kesilen faturalara karşılık ve 1. Davalı …’den 2. Davalı …’nın 30.07.2016 tarih, … nolu tahsilat makbuzu ile tahsil edildiği, davalı … ile diğer davalı … ile diğer davalı … arasındaki süregelen ticari ilişkiye dayandığı, 05.02.2019 tarihli imza incelemesi bilirkişi raporunda göre; dava konusu imzanın, davacı … ait olmayıp, kendisinin imzası örnek alınarak atılmış taklit imzalar olduğu sonucuna varıldığı, çek üzerinde davacının imzasının olmadığının imza bilirkişi raporuna ile tespit edilmesi ve bunun hukuki sonuçlarının değerlendirmesinin Sayın Mahkeme’nize ait olduğu, davalı …’nın çeki iyi niyetli hamil olarak edinip/ edinmediği hususunun hukuki değerlendirmesinin ve tasnifinin Sayın Mahkeme’nize ait olduğu mütalaa edilmekle birlikte asli takdirin tamamen Sayın Yargı Makamına ait olduğu tekrar zikredilmek suretiyle; Nihai taktir mezkur veçhile, tamamen delillerle doğrudan temas eden yüce Mahkemeye ait olduğu…” yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 72. Maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf takip ve dava konusu çekteki keşideci imzasının davacıya ait olmadığını iddia etmiş, davaya cevap veren davalı … Otomotiv ve San. Ltd.Şti. ise davanın reddini savunmuştur. Yargılama sonunda davanın kabulüne dair verilen karar davalılardan … Otomotiv ve San. Ltd.Şti. Vekilince istinaf edilmiştir. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu içeriğinden takip ve dava konusu çekteki keşideci imzasının davacının eli ürünü olmadığı, davacının imzası örnek alınarak takliden atılmış imzalar olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Mahkemece ayrıca Mali Müşavir bilirkişiden de rapor alındığı görülmüştür. Davanın temelini oluşturan icra dosyasında takip sadece çeke dayalı olarak yapılmış olup davacı keşidecinin bu çek nedeniyle sorumlu tutulabilmesi için çekteki keşideci imzasının davacıya ait olması gerekir. Somut olayda takip ve dava konusu çekteki keşideci imzası davacının eli ürünü olmadığından davacı iş bu çek nedeniyle sorumlu tutulamaz. Her ne kadar davalılar arasında ticari ilişki bulunmakta ve çekin davalı ….. Ltd.Şti tarafından diğer davalıya verildiği, anlaşılmakta ise de az önce de belirtildiği üzere çekte keşideciyi bağlayıcı nitelikte imza bulunmadığından davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde değildir. Ayrıca davacının daha önceden ödenmiş ve karşılıksız çıkan çekleri yönünden de araştırma yapılması istenilmiş ise de aynı ilişki kapsamında verilen birden çok çek bulunduğu yolunda iddia ve ispat mevcut olmadığından bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde değildir. Öte yandan davalı tarafça davacı ve diğer davalı …..Ltd.Şti’nin birlikte hareket ettiği hususu usulüne uygun deliller ile ispatlanamadığından bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde değildir. Öte yandan davalı vekili müvekkilinin yargılama gideri ve vekalet ücreti ile sorumlu tutulmasının doğru olmadığını savunmuş ise de davanın reddini savunduğundan ve davacı taraf davasında haklı çıktığından bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde değildir. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davalı … Otomotiv ve San. Ltd.Şti. vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı … Otomotiv ve San. Ltd.Şti. vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 3.142,26 TL harçtan, peşin alınan 785,57 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.356,69‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı … Otomotiv ve San. Ltd.Şti. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf aşamasında davacının yatırdığı gider avansından kullanıldığı anlaşılan 50,63TL posta ve telgraf masrafının davalı … Otomotiv ve San. Ltd.Şti.’den alınarak davacıya verilmesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.09/12/2022