Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/735 E. 2023/196 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/735 Esas
KARAR NO: 2023/196 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/11/2020
NUMARASI: 2018/1311 E. – 2020/976 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/02/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının, davalının eşi …’a ait … Caddesi, No…. adresindeki dükkanı işyeri olarak tuttuğunu, kira sözleşmesinin her sene yenilendiğini, sözleşmenin 04/04/2017 tarihinde feshedildiğini, kira sözleşmesi imzalanırken kiraya veren adına sözleşmeyi imzalayan davalı …’nin davacıya kira alacaklarını garanti altına alınması için kiraya verenin senet istediğini beyan ettiğini, bu senetlerin teminat niteliğinde olması nedeniyle her ay kira karşılığı bedelin kira sözleşmesi tarihinde peşinen üstelik isim kısmı boş olarak saf ve iyi niyetli olan davacıya sözleşme olmasına rağmen imzalatıldığını, davacı kira bedellerini ödemesine rağmen kiralayan …’ye başvurduğunda, senetlerin kendisinde değil davalı …’de olduğunu, …’nin ise “yanımda değil, bankada, bankadan aldıktan sonra vereceğim” diyerek teslim etmediğini, ödememe protestosu davacıya ulaştığında da prosedür icabı olduğunu, icra takibi başlatmayacağını söyleyerek davacının cehaletinden faydalandığını, davacının teminat mahiyetinde ve lehdar kısmı boş olarak imzaladığı senetlere davalı ile herhangi bir şekilde alacak ilişkisi olmadığı halde boş olan isim kısmı davalı tarafından kendi ismi yazılarak hukuka aykırı bir şekilde doldurulduğunu, daha sonra davalının senetleri parça parça icraya koyduğunu, davacının aracını ve kefil olarak senetlere imza atan eşine miras kalan arsaya hukuka aykırı olarak önce borçluya müracaat şartına rağmen haciz koydurduğunu, bunun üzerine davacının kira ödemeyi reddettiğini, ödenmemiş kiralarla ilgili de ihtar çektiğini, davacı ile davalı arasında herhangi bir ticari yada hukuki ilişki olmadığını beyanla, Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı, Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı ve Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyalarında davacının borçlu olmadığının tespitine %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; Bonoda kural olarak ispat yükü senedin bedelsiz olduğunu iddia eden tarafa ait olduğunu, bir defa bir mal alışverişine dayandığı “malen” kaydıyla ya da bir alacak borç ilişkisine dayandığı “nakten” kaydı ile senede yazılmışsa, artık buna uyulmak gerektiğini, bu kayıtların aksinin savunulması senedin ta’lili (nedene, illete bağlanması) anlamına geldiğini ve böyle bir durumda ispat yükünün yer değiştirdiğini, senedi ta’lil eden, savını kanıtlamak yükümlülüğü altına gireceğini, bu prensip gereği senette yazılmış olan borcun sebebinin bulunmadığını iddia eden davacının bu iddiasını aynı nitelikte bir delil ile ispatlamak zorunda olduğunu, burada aynı nitelikte ispat aracı davalının ıslak imzasını içerir dava konusuna ilişkin aleyhe bir beyan olmak zorunda olduğunu, davacı tarafından bu nitelikte herhangi bir delil sunulamadığını, senedin herhangi bir ticari ilişkiye dayanmadığından alacağın bulunmadığının tespitini isteyen davacının taleplerinin reddinin gerektiğini, dava dilekçesinde belirtilenin aksine iş yerinin sahibi …’ın müvekkilinin eşi değil annesi olduğunu, yaşı itibarıyla işlerinin büyük kısmını vekalet sahibi davalı oğlunun yürüttüğünü, kira akdinin 15/08/2014 tarihli olduğunu, işyerinde … isimli kişi kiracıyken mülk sahibi davacının annesinin bilgisi dışında 2014 yılı Ocak ayından itibaren davacının işyerinde faaliyet göstermeye başladığını öğrendiklerini, davacının Elektrik idaresine sahte kira akdi sunduğunu, davacının ısrarları sonucu, önceki kaçak elektrik cezaları ve ödenmeyen kira borçlarının da ödenmesi karşılığında kira akdi yapıldığını, borcun parça parça ödenmesinin kararlaştırılarak, aylara bölünerek her ay kararlaştırılan ödeme şekline uygun ayrı ayrı teminat niteliğinde senetler düzenlendiğini, kira sözleşmesinin ilk yılı için düzenlenen kira ve diğer bedellere ilişkin senetlerin ödenmediğini, davacının eşinin de kefil olduğunu, üçüncü kişinin husumet itirazının davacı tarafından ileri sürülemeyeceğini, aval verenin asli ve bağımsız bir taahhütte bulunduğunu, beyanla davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/11/2020 tarihli 2018/1311 E. – 2020/976 K. sayılı kararıyla; “…Kambiyo senetleri illetten mücerret olup, sebebin varlığını borçlu ispat etmek durumunda olduğu, somut olayımızda davalı …’nin söz konusu alacağın davalının annesine ait taşınmazın kiralanması neticesinde oluştuğunu ve buna bağlı olarak senedin verildiğini cevap dilekçesi ile ikrar ettiği, davacı üzerinde bulunan bu konudaki ispat yükünün kalktığı, taraf beyanlarından da anlaşıldığı üzere söz konusu senetlerin taraflardan davalı …’ın annesine ait olan dava dışı …’a ait taşınmazın davacıya kiralanması neticesinde kira ilişkisinden kaynaklanan borçların teminatı amacıyla verildiğinin anlaşıldığı, davalının beyanından da anlaşılacağı üzere söz konusu senetleri davalının, annesine ait kira alacakları için davacıdan teslim aldığı, söz konusu senetlerde alacaklı kısmında hukuki ilişkiye dayanılarak dava dışı …’ın olması gerektiği fakat onun yerine davalı …’nin alacaklı olarak yer aldığı, davacının esasında davalıya borçlu olmadığı, söz konusu takipte davalının kötüniyetli olduğunun da davacı tarafından ispat edilemediği” gerekçesiyle; DAVANIN KABULÜ İLE; -Davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … (… eski esas ) esas sayılı dosyalarından ötürü, davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE, -Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı taleplerinin REDDİNE, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; öğretiye ve Yargıtay uygulamasına göre, alacağının bulunmadığını bildiği veya bilmesi gereken bir durumda olduğu halde, icra takibine girişen alacaklının, kötüniyetli kabul edildiğini (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 27.04.2005 tarih ve 2005/19-286 E. 2005/268 K. – Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 29.01.2014 tarih ve 2013/19-469 E. 2014/45 K. – Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 26/06/2019 tarih ve 2019/2299 E. 2019/7816 K. sayılı kararları), mahkemenin gerekçeli kararında da belirttiği üzere davalı …’nin, söz konusu alacağın davalının annesine ait taşınmazın kiralanması neticesinde oluştuğunu ve buna bağlı olarak senedin verildiğini cevap dilekçesi ile ikrar ettiğini, davalının beyanından da anlaşılacağı üzere söz konusu senetleri davalı, annesine ait kira alacakları için davacıdan teslim aldığı, söz konusu senetlerde alacaklı kısmında hukuki ilişkiye dayanılarak dava dışı …’ın olması gerektiği fakat onun yerine davalı …’nin alacaklı olarak yer aldığı, davacının esasında davalıya borçlu olmadığının mahkemece kabul edildiğini, davalının alacaklı olmadığını bildiği halde takip yaptığından mahkemece kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu beyanla, mahkeme kararının tazminat yönünden kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmamış, davacı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevap vermemiştir.
DELİLLER: Dava dilekçesi ekinde sunulan kira akdinin son sayfasından kira akdinde kiracı …, müteselsil kefil …, kiraya verenin … adına … olduğu anlaşılmıştır. Dosya arasında bulunan Bakırköy … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 10.183-TL borcun takipten itibaren masraf ve faizi ile birlikte borçludan tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin 16/08/2016 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleşmesi üzerine borçlu adına kayıtlı araçlara haciz konulduğu anlaşılmıştır.Dosya arasında bulunan Bakırköy … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı … tarafından borçlu … ve … aleyhine 14.250-TL borcun takipten itibaren masraf ve faizi ile birlikte borçlulardan tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin tebliğ edildiği, takibin kesinleşmesi üzerine borçlu adına kayıtlı bir kısım taşınır ve taşınmaz mallara haciz konulduğu anlaşılmıştır. Dosya arasında bulunan Bakırköy … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine 12.200-TL senet borcu ve 3.298,28-TL gecikme faizi borcun 05/06/2015 tarihi başlangıç takipten itibaren masraf ve faizi ile birlikte borçludan tahsilini talep ettiği, ödeme emrinin 19/08/2017 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleşmesi üzerine borçlu adına kayıtlı araçlara haciz konulduğu, takibe konu senetlerin, keşidecisi …, kefil …, lehtarı …, tanzim tarihi 15/08/2014, 05/06/2015 vadeli 4.800 TL bedelli, 05/07/2015 vadeli 3.800 TL bedelli ve 05/08/2015 vadeli 1.800 TL bedelli olduğu senetlerde “malen” bedel kaydı bulunduğu anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: İcra takibinden sonra açılan kambiyo senetlerine dayalı menfi tespit davasında, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne, davacının davaya konu icra takipleri nedeniyle davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, davalının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.İstinaf incelemesi 6100 Sayılı HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzeniyle ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılmıştır.Somut olayda uygulanması gereken, İcra İflas Kanunu md. 72/5’e göre “Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir.” hükmü düzenlenmiştir.İlk derece mahkemesince, takibe konu senetlerin, dava dışı …’ın işyerinin kiralanmasından kaynaklanan alacaklar nedeniyle alındığından, alacaklı kısmında …’ın yer alması gerekirken davalının isminin yer aldığı, davacının davalıya borçlu bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan kira akdinden kira sözleşmesinin … adına oğlu davalı tarafından imzalandığı, davaya konu icra takiplerine konu senetlerin de önceki kira borçları, ödenmeyen elektrik borçları ve diğer borçlar için düzenlendiğinin ileri sürüldüğü, davacı tarafça kira borçları için teminat niteliğinde senet verildiği kabul edilmekle birlikte ödenmesine rağmen iade edilmediğinin ileri sürüldüğü, dosyaya ödeme belgelerinin sunulmadığı, iddia ve savunmalar karşısında davalının icra takibi başlatmakta kötü niyetli olduğundan bahsedilemeyeceği kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 03/02/2023 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.