Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/733 E. 2023/140 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/733 Esas
KARAR NO: 2023/140
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/01/2021
NUMARASI: 2019/130 E. – 2021/3 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)|Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)|Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli)
KARAR TARİHİ: 01/02/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına tescilli … nolu “…” markasının davalı tarafından her türlü kullanımın kaldırılması, engellenmesi durdurulması ve önlenmesiyle ilgili olarak teminatlı veya teminatsız olarak ihtiyati tedbir karan verilmesini, ihtiyati tedbir kararının ilgili İstanbul İl ve Tuzla İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri, İlgili Kaymakamlık ve Valiliğe de gönderilmesini, davalının müvekkilinin tescilli markasından doğan haklarına vaki haksız ve hukuka aykırı tecavüzünün ve haksız rekabetin tespitini, durdurulmasını, önlenmesini ve kaldırılmasını, davalının … no ile tescilli “…” markasını 15.02,2019 tarihli Franchise Sözleşmesinin feshinden sonra da kullanmaya devam etmesi nedeniyle, davalının müvekkile ait … nolu “…” markasına müdahalesinin men’ine, davalının müvekkilinin tescilli markasını kullandığı her türlü materyalin ve malzemenin toplatılmasını ve imhasını, masrafı davalıdan alınarak kesinleşmiş hükmün tirajı en yüksele günlük gazetelerden biri ile ilanını, talep ve dava edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 15/02/2019 tarihinde Franchise Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin imzalanmasına müteakip davacı şirket tarafından gerek sosyal medya, gerek kendi internet sayfalarında ‘… Tuzla Yerleşkesinin imzaları atıldı’ duyurusu yapılmış ve 2019-2020 öğretim döneminde Anaokulu, İlkokul, Ortaokul ve Lisesi ile eğitime başlanacağı belirtildiğini, davacı şirketin müvekkili şirkete karşı Franchise Sözleşmesine dayalı edimlerini yerine getirmediği gibi, basiretli bir tacirden beklenecek hal ve tavırlara aykırı davranarak herhangi bir açıklama gereği duymadan sözleşme ile ilgili belirsizlik ortamı yarattığını, müvekkilin bu süreçte hem maddi hem manevi olarak yıprandığını, bu gelişmeler üzerine müvekkilinin davacı şirkete 27/02/2019 tarihli Kartal …Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarnamesini gönderdiğini ve edimlerin ifasını istediğini, bunun üzerine 28/02/2019 tarihinde davacı şirketin müvekkiline Beyoğlu …Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarnamesini göndererek franchise sözleşmesini feshettiğini bildirdiğini, gerekçe olarak da sözleşmenin 5.maddesinde belirtilen sisteme giriş bedeli olan 701.875,80-TL tutarın ödenmemesini ileri sürüldüğünü, açılan haksız davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul Anadolu 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 14.01.2021 tarih ve 2019/130 Esas – 2021/3 Karar sayılı kararıyla; “…davacı şirket ile davalı şirket arasında davacı adına tescilli … numaralı … markasının kullanılmasına ilişkin 15.02.2019 tarihli Franchise Sözleşmesi imzalandığı, davacı şirket tarafından sisteme giriş bedeli ödenmediğinden Beyoğlu …Noterliğinin 28.02.2019 tarih ve … yevmiye no’lu ihtarname ile sözleşmenin feshedildiği ve ihtarnamenin 04.03.2019 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiği, bu defa davalı şirket tarafından davacı sirkete gönderilen Üsküdar …Noterliği’nin 18.03.2019 tarih ve … yevmiye no’lu cevabi ihtarname ile sözleşmenin feshinin kabul edilmediğinin bildirildiği, davacının iddiasına göre sözleşmenin tek taraflı feshedilmesinden sonra davalı şirketin davaya konu … markasını çeşitli mecralarda kullanmaya devam ettiğini bu nednle davalı şirketçe devam eden bu kullanımların marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni ve kaldırılmasını talep ettiği, taraflar arasında imzalanan 15.02.2019 tarihli Franchise sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmenin MALİ HÜKÜMLER başlıklı 5.1 maddesine göre sisteme giriş bedeli olan KDV dahil toplam 701.875.80 TL’nin sözleşmenin imza tarihi itibari ile davacı şirkete ödeneceğinin belirtildiği, dosya içerisindeki beyan ve ihtarname içeriklerden bu bedelin ödenmediği, davalının da ödemeye dair bilgi ve beyan da sunmadığı, sözleşmenin TEMERRÜD VE FESİH başlıklı 16.2.maddesine göre Franchise verenin derhal fesih, tazminatsız fesih haklarının saklı olduğu ve bu halde fesih halinde mehil verilmeyeceğinin bildirildiği, yine sözleşmenin 16.3.7.maddesinde ödemelerin zamanında yapılmaması halinde 16.3.14.maddesi uyarınca sözleşmenin tek taraflı fesih hakkının saklı tutulduğu, taraflar arasında imzalanan bu sözleşme içeriği incelendiğinde davalı şirketçe sözleşmenin imzalanması ile birlikte ödenmesi gereken sisteme giriş bedelinin ödenmediği bu nedenle yukarıda belirtilen sözleşme maddeleri uyarınca davacı şirketin sözleşmeyi feshetmesinin haklı bir fesih olarak değerlendirildiği, kaldı ki sözleşmenin feshi tek taraflı bir irade beyanı olup fesih iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla hüküm ve sonuçlarını doğurur ve karşı tarafın kabulüne gerek yoktur buna göre de fesih ihtarnamesinin davalı şirkete ulaştığı tarih olan 04.03.2019 tarihi itibari ile sözleşme feshedilmiş olup bu tarihten sonra davalı tarafından davacı markası olan dava konusu … markasının kullanımı marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet kapsamında olup davalı şirketçe bu tarihten sonra dava konusu markanın kullanılıp kullanılmadığına dair yaptırılan bilirkişi incelemesinde, davalı şirketin her ne kadar isim değişikliğine gitmiş olduğu belirtilmiş ise de, davalı tarafa ait internet ve sosyal medya hesaplarında davacıya ait dava konusu markanın kullanılmasına devam ettiğinin tespit edildiği, her ne kadar davacı vekilince davalı tarafından son bir yıl içinde marka ihlali kullanımlarına son verildiği belirtilmiş ise de değerlendirme dava tarihi itibari ile yapıldığından ve dava tarihi itibari ile dava konusu markanın davalı tarafından kullanıldığı anlaşıldığından, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin davacı tarafından feshedilmesi ve fesih iradesinin davalı şirkete ulaşması itibari ile sözleşme ortadan kalktığı için davalının işbu sözleşmeye dayanarak dava konusu markayı kullanmaya devam etmesi marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, davalı son bir yıl içinde marka kullanımını sonlandırdığından hükmün ilanına dair talebin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; “Davacının sözleşmeyi haklı ya da haksız sebeple feshettiği yönünde inceleme yapmanın mahkemenin görev alanına girmediğini, huzurdaki davanın konusu marka tecavüzün tespiti davası olduğunu, dolayısı ile bu davada verilecek gerekçe davacı ile davalı arasındaki franchise sözleşmesinin feshinde kimin haklı olduğu noktasında toplanmaması gerektiğini, Davacı şirket müvekkil şirkete karşı Franchise Sözleşmesine dayalı edimlerini yerine getirmediği gibi, herhangi bir açıklama gereği duymadan, sözleşme ile ilgili belirsizlik ortamı yarattığını, bunun üzerine müvekkil davacı şirkete 27/02/2019 tarihli Kartal …Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarnamesini göndererek edimlerin ifasını istediğini, 28/02/2019 tarihinde davacının müvekkile Beyoğlu …Noterliğinin … yevmiye nolu ihtarnamesini göndererek Franchise Sözleşmesini Feshettiğini bildirdiğini, gerekçe olarak da sisteme giriş bedeli olan 701.875,80-TL tutarın ödenmemesini ileri sürdüğünü, ancak müvekkil ile davacı firma çalışanı …arasında yapılan 18/02/2019 tarihli mail yazışmalarında Cuma günü yani 22/02/2019 tarihine kadar müvekkile ödeme ilgili süre tanındığını, Müvekkil 15/02/2019 tarihli Franchise sözleşmesinin kendisine verdiği yetkiye dayanarak makul haklarını (görsel yayınları kullanmak, afiş asmak, hertürlü sosyal, yazılı, basında reklam yapmak vs.) kullandığını, müvekkil hiçbir şekilde Franchise Sözleşmesinin dışına çıkmadığını, Franchise Sözleşmelerinin feshinde öncelikle fesih talep ettiği tarihten önce feshi ihbar ile uygun bir önel verilmesi gerektiğini, Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, müvekkil firma tarafından ilk etapta Franchise Sözleşmesinin müvekkile sunduğu yetki ile ‘…’ ismi ve görsellerinin kullanıldığını, akabinde de müvekkil yaşanan süreçle başa çıkamayarak davacının yapmış olduğu haksız tutumu sebebi ile maddi ve manevi ciddi zarara uğramış ve isim değişikliğine gitmek zorunda kaldığını, Müvekkilin hiçbir şekilde kasıtlı olarak marka haklarına vaki tecavüz ve haksız rekabet fiili söz konusu olmayıp, tam tersine davacı şirketin haksız ve hukuka aykırı eylemlerinden kaynaklanan müvekkil şirketin uğramış olduğu bir mağduriyetin olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Mahkemece bilirkişiler … ve …’tan aldırılan 14/05/2019 tarihli raporda; “Dosyaya sunulan davalı taraf internet sitesine ve sosyal medya hesaplarına ait olduğu anlaşılan ekran görüntülerine benzer içeriğin hali hazırda yayında olduğunun tespit edildiği, davalı tarafın şirket logosunda, internet sitesi alan adında, internet sitesi içeriğinde, davacı tarafa ait olduğu anlaşılan … markasını kullanmak suretiyle davacı taraf haklarını ihlal ettiği, davalı tarafça benzer marka kullanımının son kullanıcılar tarafında karmaşaya yol açacağı, benzer isim kullanımıyla aynı şirket olduğu algısının oluşacağı.” kanaati bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve durdurulması ile hükmün ilanı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “Davanın KABULÜ ile, -Davalı tarafından davacı markasına yapılan tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine ve kaldırılmasına, davalının davacı markasını kullandığı her türlü materyal ve dijital materyal ve malzemeye (kırtasiye malzemeleri, tabela, broşör vs.) el konulmasına ve karar kesinleştiğinde imhasına, -Davalı kullanımlarının son bir yıl içinde son vermiş olduğundan hükmün ilanı yönünden talebin reddine.” karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Mahkemece aldırılan ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile; davacı ile davalı arasındaki 15/02/2019 tarihli Franchise Sözleşmesi’nin davacının 28/02/2019 tarihli fesih ihtarnamesi (Beyoğlu …Noterliği’nin … yevmiye nolu) ile “Davalının Sözleşmenin 5.maddesinde belirtilen sisteme giriş bedeli olan 701.875,80-TL tutarın ödenmediği” gerekçesiyle feshedildiği, anılan sisteme giriş bedelinin ödenmediğinin davalının kabulünde olduğu görülmüştür. Taraflar arasındaki sözleşmede davalı şirketçe sözleşmenin imzalanması ile birlikte ödenmesi gereken sisteme giriş bedelinin ödenmediği bu nedenle yukarıda belirtilen sözleşme maddeleri uyarınca davacı şirketin sözleşmeyi feshetmesinin haklı bir fesih olarak değerlendirildiği, buna göre fesih ihtarnamesinin davalıya ulaştığı 04.03.2019 tarihi itibari ile sözleşmenin feshedilmiş olduğu, buna rağmen davalı tarafından bu tarihten sonra davacı markası olan … markasının kullanıldığı davalı tarafa ait internet ve sosyal medya hesaplarında davacıya ait dava konusu markanın kullanılmasına devam ettiğinin tespit edildiği, buna göre sözleşme ortadan kalktığı için davalının işbu sözleşmeye dayanarak dava konusu markayı kullanmaya devam etmesi marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinden davanın kabulüne dair ilk derece mahkemesi kararı isabetli olduğundan davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/02/2023