Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/732 E. 2023/309 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/732 Esas
KARAR NO: 2023/309 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/10/2020
NUMARASI: 2016/715 E. – 2020/564 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/02/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili hakkında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine dayalı haciz yolu ile icra takibi yapıldığını, takibe konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davalı …’a herhangi bir borcu olmadığını, ödeme emri ile icra takibinin iptaline, %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin dava konusu çekin çek yaprak bedelini bankadan tahsil ettiğini, davacı tarafla yapılan görüşmede imzanın babasına ait olduğu iddiası olduğunu, çekin ait olduğu bankadan çek düzenleme ve imzalama yetkisinin kimde olduğunun sorulmasını, bankadan cevap olarak çeki düzenleyen ve imzalayanın davacının babası olduğunun bildirilmesi halinde davacının babasının da imza örneklerinin alınmasını talep etmiştir. Davanın İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığı, mahkemenin 2106/132 Esas – 2016/138 K. Sayılı ilamıyla görevsizlik karararı verilerek İstanbul Anadolu 5.Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiği, yargılamanın bu mahkemece sürdürülerek karara bağlandığı görülmüştür.
MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/10/2020 tarihli 2016/715 E. – 2020/564 K. sayılı kararıyla; “…davacı/borçlu, davalı/alacaklı ile arasındaki borç ilişkisini ve senetlerdeki imzaları inkar ettiği, bu durumda davalının, davacı ile aralarındaki hukuki ilişkiyi yöntemince ispat etmesi gerektiği, alınan 27/04/2020 tarihli bilirkişi raporu ile dava konusu senetlerdeki imzaların davacının eli ürünü olmadığının anlaşıldığı, bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edilmesine rağmen tarafların bilirkişi raporuna itiraz etmedikleri nazara alınarak tarafların HMK 94/2 maddesi gereğince bilirkişi raporuna itiraz etmekten vazgeçmiş sayılacaklarının kabulü gerektiği, tüm dosya kapsamı, taraf iddia ve savunmaları, alınan bilirkişi raporu dikkate alındığında ispat yükü üzerinde olan davalının taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi yöntemince ispat edememesi sebebiyle, davacının borçlu olmadığına yönelik talebin kabulü, davacı tarafın kötüniyet tazminat talebinin reddi gerektiği” gerekçesiyle: DAVANIN KABULÜNE,-Davacının davalıya İst. And. … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasından dolayı BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE ve anılan icra takibinin iptaline, -Davacı tarafça talep edilen şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine,karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacının takibe konu çekte bulunan imzayı, müvekkilinin önünde atarak çeki müvekkiline teslim ettiğini, mahkemece Adli Tıp’tan rapor alınarak karar verilmesi gerekirken tek bir bilirkişi raporu ile karar verilmesinin yerinde olmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, her ne kadar ispat yükünün müvekkilinde olduğunun gerekçeli kararda açıklanmasına rağmen, cevap dilekçesinde yemin deliline dayanıldığını, mahkemece yemin delilinin davalıya hatırlatılması gerektiğini, bu hususun yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre bozma sebebi olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak, Adlı Tıp Kurumu’ndan rapor alınması ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu aleyhine İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/787 D.İş. Sayılı dosyasından, 18/03/2016 tarihli ihtiyati haciz kararı aldığı, 14.210,00 TL asıl alacak, 171,69 TL işlemiş faiz, 28,42 Çek komisyonu, 1.421,00 TL Çek tazminatı ve 452,40 TL ihtiyati haciz tutarı ile birlikte toplam 16.283,51 TL alacağın tahsili talebiyle kambiyo senetlerine özgü takip başlattığı anlaşılmıştır. Takibe ve davaya dayanak … bank Sancaktepe Şubesine ait, … çek numaralı keşidecisi …, keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 20/01/2016 (tashihli), 15.500 TL bedelli, … emrine düzenlenmiş çekin, … tarafından … Hizmetleri ..Ltd. Şti.’ne ciro edildiği, ibrazında karşılıksız çıktığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince, davaya konu çek üzerindeki imzanın davacı …’nin eli ürünü olup olmadığı hususunda Adli Tıp-Adli Belge İnceleme “Grafoloji” Uzmanı bilirkişi …’den alınan 27/04/2020 tarihli bilirkişi raporunda; “…davaya konu çekteki imzanın davacı …’nin imzaları ile karşılaştırması sonucunda söz konusu imzanın davacının eli ürünü olmadığı” tespit edilmiştir.
G E R E K Ç E: İmza inkarına dayalı, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne, kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde, davacı borçlunun çeki müvekkilinin yanında düzenleyerek teslim ettiğini, mahkemenin tek bir raporla karar vermesinin yerinde olmadığını, Adli Tıp Kurumu’ndan da rapor alınması gerektiğini, müvekkiline yemin teklifi hakkının hatırlatılmadığını ileri sürmüştür. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunun incelenmesinde; davacının çekin keşide tarihi olan 20/01/2016 tarihinden önce ve sonraya ait imzalarını içeren yeterli sayıda belge aslının incelendiği, davacının mahkemece imza ve yazı örneklerin alındığı, bilirkişi tarafından göz, lup, optik cihazlar, HS 525 Document Dedector, stereo Mikroskop ve bilgisayar yardımıyla inceleme yapıldığı, bilirkişi raporunun yeterli inceleme içerdiği, denetime elverişli olarak karşılaştırma tutanağının sunulduğu, kaldı ki raporun davalı vekiline 20/04/2020 tarihinde tebliği edilmesine rağmen itiraz edilmediği, yeni bir rapor alınması talebinde bulunulmadığı anlaşılmış, rapora yönelik istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. Menfi tespit davalarında ispat yükü davalıda olmakla birlikte, davaya konu çekteki imzanın davacıya ait olmadığının tespit edildiği, imza inkarı mutlak defilerden olup herkese karşı ileri sürülebileceği, davalının imzanın davacıya ait olduğunu ispatla yükümlü olduğu, ancak HMK 226/1-c maddesi gereğince konusu suç teşkil eden hususlarda yemin teklif edilemeyeceğinden, mahkemece davalıya yemin teklif hakkının hatırlatılmamasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 1.299,85 TL nispi harçtan, peşin alınan 325,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 974,85 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 5,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 23/02/2023 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.