Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/721 E. 2021/1416 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/721 Esas
KARAR NO: 2021/1416 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/700 E. Sayılı ara karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/07/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2017 yılında arkadaşı olan …’ye bankalardan kullanacağı kredilerde teminat olması adına ve 3.kişilere ciro devir ve/veya temlik edilmemesi şartıyla, imzalı ancak içeriği boş hatır bonoları verdiğini, bonoların müvekkilinin bilgisi ve onayı dışında dava dışı … tarafından tutar ve vade tarihlerinin doldurulduğunu, ancak lehtar, keşideci isim ve kimlik numarası ve düzenleme yeri gibi kısımlarının boş bir şekilde davalının eline geçtiğini, söz konusu bonoların toplam bedelinin 120.000,00 TL’yi aşmaması konusunda anlaşıldığını, devamında 2,5 yıl sonra … tarafından müvekkili …’e 23.10.2019 tarihinde Whatsapp üzerinden senetlerin ödeme tarihleri, ödenecek miktar ve bir kısım senet bakımından düzenleme yeri ve tarihlerinin doldurulmuş olan fotoğraflar gönderildiğini, davalının 25.11.2019 tarihli ihtiyati haciz talebinden sonra toplam 8 senede ilişkin olarak 28.11.2019 tarihinde İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, diğer yandan icraya konulan 8 senetten 2’sinde senetler üzerinde tahrifat yapılarak TL ibareleri çizilerek, USD haline getirildiğini, değişikliğin müvekkili tarafından yapılmadığı gibi müvekkilinin işbu değişikliği kendi parafı ile onaylamadığını, müvekkilinin davalı …’ı 2,5 ay öncesine kadar tanımadığını, senetlerin hatır senedi olduğunun davalı tarafından bilindiğini, kötüniyetli bir şekilde ve müvekkilini zarara uğratma kastıyla satın alındığını, davalı hakkında Resmi Belgede Sahtecilik, Nitelikli Dolandırıcılık ve Tefecilik suçlarından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/201833 soruşturma nolu dosyası üzerinden soruşturma yürütüldüğünü beyanla, bonolara dayalı icra dosyasından kaynaklı herhangi bir borcu olmadığının tespitine, bonoların iptaline, davalının kötüniyetli olması sebebiyle davalı aleyhine senet bedelleri toplamının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde ; davacı tarafın beyanlarının tamamının dayanaksız iddialardan ibaret olduğunu, davacının açığa imza attığına ilişkin iddialarını yazılı delil ile ispat etmek zorunda olduğunu, davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini, davacının hatır senedi tanzim ettiğini beyan ile haksız şekilde “açığa imza ” atmış olduğunu ve senetlerin de arkadaşı ile arasındaki anlaşmaya aykırı şekilde doldurulmuş olduğu iddiasını yazılı delille ispatlaması gerektiğini, dava konusu bonolarda imzası, cirosu olmayan, icra takibinde taraf sıfatı bulunmayan, kim olduğu dahi belli olmayan, davacının “arkadaşı” olduğu söylenen bir şahıs tarafından kaleme alınmış olan adi yazılı ve tek taraflı bir beyan metninin hiçbir şekilde “yazılı delil” vasfını taşımadığını, davacı tarafın, bir takım bono fotoğrafları sunarak, dava konusu senetlerin lehdar hanelerinin boş olduğunu, bu nedenle de hukuken senet niteliğini haiz olmadıklarını iddia etmişse de bu iddiaların usul ve yasa hükümlerine ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, müvekkili tarafından senetlerde herhangi bir tahrifat yapılmadığını, ispat yükünün davacıda olduğunu, davacının tanık dinletmesine muvafakat etmediklerini belirterek davanın reddine, davacı tarafın %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
TEDBİR KARARI: İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/11/2019 tarihli tarihli 2019/316 D.İş, 2019/303 D.İş Karar sayılı kararıyla; “Talebin kabulü ile, dava değerinin %20’si oranında (187.769,00 TL) nakdi veya kesin ve süresiz teminat mektubu olarak mahkemeye teminat olarak yatırılması halinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasına yatacak paranın alacaklıya ödenmesinin tedbiren durdurulmasına” karar verilmiştir. Davalı tarafça tedbire itiraz edilmiş, asıl davaya bakan mahkemece tedbire itiraz incelenmiştir.
TEDBİRE İTİRAZIN REDDİ; İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18/06/2020 tarihli 2019/700 Esas sayılı kararı ile; tedbire itirazın reddine karar verilmiş, davalı vekili karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
DAİREMİZİN KARARI; Dairemizin 26/11/2020 tarihli 2020/1959 Esas-2020/2031 Karar sayılı kararıyla; “İhtiyati tedbire konu olan takip konusu bonoda davacının imza inkarı olmayıp, dava dışı kişi ile olan anlaşmasına aykırı doldurulduğu iddiasına dayandığı, dava dışı kişinin yazılı beyanının, kanunun aradığı anlamda yazılı delil olmadığı, senedin kurucu unsuru olan keşideci imzasının ikrar edildiği, açığa atılan imzanın anlaşmaya aykırı doldurulduğu yönündeki iddianın kesin delille ispatının gerektiği, geçici hukuki koruma yargılaması açısından ispat vasıtalarına bakıldığında ;dava dışı kişinin yazalı beyanı dışında henüz bu yönde bir delil bulunmadığı, ihtiyati tedbire vaki itirazın kabul edilmesi gerektiği” gerekçesiyle; davalı istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin itirazın reddi kararının kaldırılmasına, davalının tedbire itirazının kabulü ile, İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/316 D.iş sayılı tedbir kararının kaldırılmasına , karar verilmiştir. Davacı vekili 02/12/2020 tarihli dilekçesi ile; İstanbul C.Başsavcılığı’nın 2019/201833 sayılı soruşturmasında verilen yetkisizlik gerekçesi ve alınan uzman mütalaasına dayanarak tedbir talebinde bulunmuştur.
TEDBİR KARARI; İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 04/12/2020 tarihli 2019/700 Esas sayılı kararı ile; ” HMK madde 396 uyarınca durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına karar verilmesinin mümkün olduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 2020/1959 Esas, 2020/2031 Karar sayılı kararından sonra dosyaya sunulan yetkisizlik kararı ve içeriğindeki gerekçe ile uzman mütalaası gözetilerek yeni oluşan durum ve koşullar ile istinaf kararından sonra tedbir için yaklaşık ispatı gösterir delillerin sunulduğu” gerekçesiyle; İİK 72/3.maddesine göre İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takibe konu alacağın takdiren %15’i kadar nakit teminat yatırıldığında veya bu değerde banka teminat mektubu ibraz edildiğinde icra veznesine yatırılacak borca ilişkin paranın alacaklıya ihtiyati tedbir yolu ile ödenmesinin engellenmesine, karar verilmiştir. Davalı vekili tedbire itiraz etmiştir.
TEDBİRE İTİRAZIN REDDİ; İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/02/2021 tarihli 2019/700 Esas sayılı kararı ile; ” İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/1959 esas, 2020/2031 karar sayılı kararından sonra dosyaya sunulan yetkisizlik kararı ve içeriğindeki gerekçe ile yetkisizlik kararındaki gerekçeye uygun iddianame ile Büyükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2021/214 esas ile kamu davası açıldığı, bu hususun BAM kararından sonra dosyaya giren delil olması, iddianameye konu edilen tespit ile sunulan uzmanlık mütalaasının birlikte değerlendirilmesinde istinaf kararından sonra tedbir için yaklaşık ispatı gösterir delillerin sunulduğu” gerekçesiyle; tedbire itirazın reddine karar verilmiş, davalı vekili karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; BAM’ın kararının hiçe sayılarak ihtiyati tedbir kararı verildiğini, savcılığın yetkisizlik kararından ve Savcılık dosyasında alınmış uzman mütalaasından bahsedilerek tedbir kararının buna dayandırıldığını, ancak davacı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde bu bilgilere ve iddialara yer verildiğini, bu bakımdan yeni oluşan durum ve koşulların söz konusu olmadığını, tedbir kararının dayanaklarının açıkça hukuka aykırı olduğunu, yetkisizlik kararında yer verilmeyecek yorumlara dayanıldığını, yetkisizlik kararının kesinleşmiş mahkeme kararı olmadığını, uzman mütalaasının da ücret karşılığı hazırlandığını, mütalaa içeriğinde yer alan konuşma içeriklerinde senetlere ilişkin ayırt edici ögenin bulunmadığını ve bahsi geçen kişinin davacı olduğuna dair ayırt edici bir ögenin bulunmadığını, davacının senetlerin aradaki anlaşmaya aykırı doldurulduğunu yazılı delil ile ispatlayamadığını, tedbir kararı verildiği tarihte Büyükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesinde açılmış dava bulunmadığını beyanla, itirazların reddine ilişkin mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; BAM kararı ve mahkeme kararına esas tedbir gerekçelerinin tamamen farklı olduğunu, değişen delil durumu göz önüne alındığında yargılamanın her aşamasında yaklaşık ispat kuralları dahilinde HMK 396. Madde gereğince tedbir kararı verilebileceğini, davalı aleyhinde iddianame düzenlenmesinin ve kamu davası açılmasının tek başına yaklaşık ispat kuralını sağladığını, Büyükçekmece 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2021/214 E-2021/498 K sayılı ilamı ile davalının cezalandırılmasına karar verildiğini beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E: Bonoya dayalı menfi tespit davasında, İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/11/2019 tarihli 2019/316 D.İş, 2019/303 D.İş Karar sayılı kararıyla tedbir kararı verilmiş, asıl davanın açıldığı mahkeme tedbire itirazın reddine karar vermiştir. Davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, Dairemizin 26/11/2020 tarihli 2020/1959 Esas-2020/2031 Karar sayılı kararıyla, tedbire itirazın reddi kararının kaldırılmasına, itirazın kabulüne ve İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29/11/2019 tarihli tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. İstinaf başvurusuna konu mahkeme kararı ise, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11/02/2021 tarihli 2019/700 Esas sayılı kararıdır. Mahkemenin kararında 04/12/2020 tarihli tedbir kararına itirazın reddedildiği, tedbir kararının ise HMK 396. Madde gereğince dosyaya eklenen yeni deliller ve değişen durumlar gerekçesiyle verildiği açıklanmıştır. HMK 396.madde gereğince “durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir. İtiraza ilişkin 394.maddenin 3. ve 4. fıkrası kıyas yoluyla uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir. Madde gerekçesinde de açıklandığı üzere durum ve koşulların değişmesi halinde verilen kararlara karşı kanun koyucu tarafından sadece itiraz yolunun açıldığı, istinaf başvuru yolunun kapalı olduğu ancak davanın esası ile ilgili kanun yoluna başvurulması halinde bu hususun inceleneceği, yargılama sırasında bir çok kez hal ve şartlarda değişiklik olması sebebiyle tedbirde değişiklik yapılması veya kaldırılması, bu yönde talepte bulunulması veya talebin reddi söz konusu olabileceğinden, her talepten sonra verilecek karar hakkında kanun yoluna başvurulması ihtiyati tedbirler için kanun yoluna başvurulmasında istenen amacı sağlamayacaktır. Somut uyuşmazlıkta; davacı vekilinin yeni delilere dayanılarak tedbir talebinde bulunulması halinde verilen tedbir kararına karşı itiraz yolunun açık olduğu, mahkemece itirazın reddine karar verildiği ve bu karara karşı istinaf başvuru yolunun kapalı olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK 341/1, 396/2. maddeleri gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin USULDEN REDDİNE, 2-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 08/07/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.