Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/69 E. 2022/1925 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/69 Esas
KARAR NO: 2022/1925
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/05/2019
NUMARASI: 2014/1336 E. – 2019/528 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)|Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin dava dışı … San. AŞ’den … Bankası AŞ Kasımpaşa Şubesi muhattaplı, keşidecisi … AŞ, lehtarı davacı olan … seri nolu, 05/09/2014 – 25.000,00 TL, … seri nolu, 12/09/2014 – 25.000,00 TL, … seri nolu, 19/09/2014 – 25.000,00 TL ve … seri nolu, 26/09/2014 – 25.000,00 TL miktarlı 4 adet çek aldığını, ancak söz konusu çeklerin 10/04/2014 tarihinde rıza dışı elden çıktığını, daha sonra … seri nolu, 05/09/2014 – 25.000,00 TL miktarlı çeke dayalı olarak davalı … tarafından İstanbul 13. ATM 2014/461 D. İş sayılı dosyası üzerinden ihtiyati haciz kararı alınarak çekin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icraya konduğunu, ancak davalı alacaklı ile aralarında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığından ve çekler rıza dışı elden çıktığından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; açılmış olan davanın çek bedelini ödememek için senaryodan ibaret olduğunu, İstanbul 18. ATM’nin 2014/481 Esas sayılı dosyası üzerinden açılan çek iptali davasından 25/11/2014 tarihinde feragat edildiğini, kendilerinin havalandırma sistemleri kurulumu ve malzeme satışı yaptıklarını, bu çekin de yapılan işten dolayı alacaklarına karşılık olarak kendilerine ciro edilmek suretiyle verildiğini, çeki ciro yoluyla devralmakta iyi niyetli olduklarını, bu nedenle açılan davanın reddi ile davacı tarafın %40’dan aşağı olmamak kaydıyla tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı …’a dava dilekçesi 24/11/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 29.05.2019 tarih ve 2014/1336 Esas – 2019/528 Karar sayılı kararıyla; “Dosya kapsamı ile ve özellikle davalı …’nun 16/12/2017 tarihli ihbar dilekçesinde bu çeki ihbar olunan …’dan aldığını beyan etmiş olmasına rağmen çekteki ciro zincirinin sıra ile … Ltd. Şti, … ve … şeklinde olması karşısında davacının TTK m.792 anlamında çeki iktisapta ciro zincirindeki kopukluğa rağmen çeki kabul ederek iktisapta ağır kusurlu davrandığı ve böylece ciro zincirinin koptuğu, davalı alacaklının işbu çeke konu alacak bakımından alacaklı olabilmesi için TTK m.681 vd. göre düzenli olması gerektiği halde düzenli olmadığı ve bu nedenle ciro silsilesine göre meşru hamil ve alacaklı kabul edilemeyeceğinden İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına konu alacağın sebebi … seri numaralı, 05/09/2014 tarih ve 25.000,00 TL miktarlı çek bakımından borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir. Davanın 2014 esaslı olması Davalı …’un talimata rağmen bulunamaması ve bu koşullar altında davanın sürümcemede kalmaması için ve İstanbul CBS’nin 2014/61507 soruşturma sayılı dosyası üzerinden alınan ifadesinde işbu davaya konu çek dahil rıza dışı elden çıkan diğer çeklerdeki imzanın kendisine ait olmadığını beyan ettiğinden dava konusu çek arkasındaki … adına görünen cironun da sahte olduğu bu davalının kabulünde olduğundan davacının bu davalı bakımından da borçlu olmadığının tespitine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Dava konusu çekin müvekkile dahili davalı … tarafından ciro edilmeden verildiğini, … da bu çeki, diğer dahili davalı … Ltd. Şti’nden aldığını; soruşturmaya konu diğer üç çekte … şirketinin cirosu bulunduğunu, davaya konu çeki ise bu şirket ciro etmeden …’a verdiğini, onun da ciro etmeden müvekkile verdiğini, …Ltd. Şti ile … çeke ciro atmadıkları için müvekkilden önceki cironun …’a ait gözüktüğünü, halbuki müvekkilin çeki …’dan almadığını, Aynı şirkete ait sıralı çeklerden üçünün … Ltd. Şirketinde olduğunun ortaya çıktığını ve bu çeklerle ilgili İstanbul 1. ATM’nin 2018/1 E. sayılı dosyası ile menfi tespit davası devam ettiğini, dört çekin davasının birlikte görülüp karara bağlanmasının gerektiğini, Davacının beyanları arasında çelişki olduğunu, müşteki ifadesinden çekin çaldırılmadığı, faktoring şirketine kırdırmak-paraya çevirmek için teslim edildiği, ancak çek bedelini alamadıklarının anlaşıldığını; çekin rıza ile teslim edilmiş olup rıza dışı elden çıkması veya çalınma durumunun söz konusu olmadığını, bu sebeple davacının ancak emniyeti suiistimal eden kişiye karşı dava açabileceğini, Müvekkilin çekin rıza dışı veya dolandırıcılık-emniyeti suiistimal suretiyle elden çıkıp çıkmadığını, …’un imzasını kimin attığını bilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilin iyi niyetli üçüncü şahıs olarak yetkili hamil olduğunu, TTK’na göre beyaz cironun mümkün olduğunu, buna rağmen ciro silsilesinin düzenli olmadığı gerekçesiyle müvekkilimizin yetkili ve meşru hamil olmadığı kanaati ile davanın kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: * İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında; davalı alacaklı … tarafından davacı, davalı … ve dava dışı … AŞ aleyhine 26/09/2014 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus yolla 05/09/2014 tanzim, 25.000,00 TL bedelli çeke dayalı olarak (toplam 28.114,51 TL’nin) yıllık %11.75 avans faizi ile tahsilinin talep edildiği. *Davalı …’un İstanbul CBS’nin 2014/61507 soruşturma sayılı dosyası üzerinden alınan 16/02/2016 tarihli ifadesinde; “… Bankası’na ait İstanbul – 26/09/2014 keşide tarihli ve 25.000,00 TL bedelli çek arkasındaki bana ait şirket kaşesi üzerindeki imza bana ait değildir, böyle bir çeki ben görmedim.” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür. *Davalı/… 16/12/2017 tarihli ihbar talebi dilekçesinde; 05/09/2014 tarih ve 25.000,00 TL bedelli … seri numaralı çeki işbu davanın ihbar olunması talep ettiği …’dan şahsi alacağı nedeniyle beyaz ciro ile aldığını, …’un da bu çeki yine ihbar olunan … Ltd. Şti’den aldığını, bu sebeple çeki imza atmadan beyaz ciro ile devreden … ile … Ltd. Şti’ye davanın ihbarını ve bu kişilerin celbi ile dinlenmelerini talep ettiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “…davalı …’nun 16/12/2017 tarihli ihbar dilekçesinde bu çeki ihbar olunan …’dan aldığını beyan etmiş olmasına rağmen çekteki ciro zincirinin farklı olması karşısında davalının çeki iktisapta ciro zincirindeki kopukluğa rağmen çeki kabul ederek iktisapta ağır kusurlu davrandığı ve böylece ciro zincirinin koptuğu, davalı alacaklının ciro silsilesine göre meşru hamil ve alacaklı kabul edilemeyeceğinden, davalı … yönünden ise çekteki cironun kendisine ait olmaması nedeniyle takip dosyasına konu alacağın sebebi 05/09/2014 tarih ve 25.000,00 TL miktarlı çek bakımından davacının borçlu olmadığının tespitine.” karar verilmiştir. Hüküm davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacının davaya konu 05/09/2014 keşide tarihli ve 25.000,00 TL bedelli çekin lehtarı olduğu, davacının çekteki imzasını inkar etmediği, çekte davacıdan sonraki ciranta olarak görünen davalı …’un soruşturma aşamasındaki ifadesinde çekteki adına atılı imzanın kendisine ait olmadığını beyan ettiği, davalı …’nun ise çeki …’dan değil dava dışı …’dan aldığını, onun da dava dışı … Ltd. Şti’nden aldığını beyan ettiği, davalı … beyanında adı geçen kişilerin cirosunun çekte bulunmadığı ve buna göre ciro silsilesinin bozuk olduğu, TTK uyarınca beyaz ciro mümkün ise de beyaz ciroda çeki verenin çeki verdiği kişinin adını yazmaksızın çeki ciro etmek şeklinde olduğu, somut olayda ise olmayan cironun beyaz ciro olarak kabulünün mümkün olmadığı, tüm bu hususlar uyarınca mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi yerinde olduğundan, davalı … vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı … vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yargılaması yönünden davalı …’ndan alınması gereken 1.920,50 TL harçtan, peşin alınan 480,13 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.440,37 TL harcın davalı …’ndan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.23/11/2022