Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/675 E. 2023/168 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/675 Esas
KARAR NO: 2023/168
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/10/2020
NUMARASI: 2019/27E, 2020/242 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 02/02/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetli; Müvekkilinin dünyaca meşhur … markası ile ilgili şekil, logo, yazı, sözcük vsnin TPMK bünyesinde tescilli hak sahibi olduğunu, İpsala Gümrük Müdürlüğü’nden taraflarına e-posta yoluyla ulaşan … sayılı Gümrük İşlemlerini Durdurma Kararı çerçevesinde … Gümrük Müdürlüğünce … Uls. Nak. İht. İhr.ve Turz. Ltd. Şti.firmasına ait … /… plakalı araçta yapılan fiziki muayene neticesinde; içerisinde … marka 30 adet eşofman takımı ve 70 adet bere cinsi eşya tespit edildiği bildirildiğini, yine aynı şekilde bahse konu durdurma kararında gönderici firmanın davalı olduğu bilgisinin taraflarına bildirildiğini, bunun üzerine yetkili soruşturma savcılığına başvuru yapıldığını, ceza şikayetinde bulunulduğunu, söz konusu taklit ürünlerin mülkiyetini talep etme hakları saklı kalmak üzere davalının eyleminin marka tecavüzü olarak tespitine, tespit edilecek marka tecavüzünün men’ine ve dava konusu ürünlerin müsaderesine, davalının eylemi haksız ve kasıtlı olduğundan, tahkikat sonucunda müvekkilinin maddi ve manevi zararlarının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak ve fazlaya dair talep hakları saklı kalmak üzere şimdilik 2.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizin davalıdan tahsiline, tazminat taleplerinin SMK 151.maddesinin 2.fıkrasının(c) bendine göre hesaplanmasını talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, maddi tazminat talebini ıslah ederek 10.000TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa usulüne uygun davetiye tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “….Davacı vekili 13/01/2020 tarihli dilekçesi ile davalıya hukuki ve fiili ulaşım mümkün olmadığından müvekkili firmanın bilirkişi ücretinin yatırılmaması konusunda taraflarına talimat verdiklerini, bu çerçevede esasen aynı vakıa ve marka tecavüzü ile alakalı bir de ceza dosyası bulunduğundan bu ceza dosyasından alınacak bilirkişi raporunun tam anlamı ile ele geçen ürünlerin orjinal olup olmadığı konusunda inceleme ihtiva etmesi nedeniyle mahkemece bu bilirkişi raporunun incelenmesini talep etmiştir. Dosyanın bilirkişiye tevdine karar verildiği, 19/02/2020 tarihli celsede davacı vekiline 3.000,00 TL ücretini yatırması için 2 haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin sürede bilirkişi ücretinin yatırılmadığı anlaşılmıştır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili hernekadar 13/01/2020 tarihli dilekçesi ile ceza dosyasında alınan bilirkişi raporuna dayanmış ise de delil sunma süreleri içerisinde ceza dosyasına ve içinde alınmış rapora dayanılmamış olması, hali hazırda bu raporun sunulmamış olması dolayısıyla hakimliğimizce içeriğinin bilinmemesi, yeterli olup olamayacağı takdirinin yapılamaması ve son tahlilde yargılama usulleri farklı olan ceza ve hukuk mahkemelerinde alınan raporların birbiri yerine genellikle geçemeyeceği; ceza yargılamasında tazminat hesabı yapılmaması hususları dikkate alındığında bu talebin reddine karar verilmiştir. Verilen kesin süre sonuçlarına göre bilirkişi incelemesi deliline dayanma hakkından vazgeçen davacının davaya konu iddiaları yönünden mevcut delillerle davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından davasının reddine..” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin somut olayı ve talep ve delillerini değerlendirmesinin hatalı olduğunu, Davaya konu haksız fiil ve marka tecavüzü ile ilgili olarak ve bu davanın nedeni olan İpsala CBS 2019/30 Sor sayılı ve İpsala 1.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2020/174 Esas numaralı dosya ile yargılaması yapılan bir dava olduğunu, uzman bilirkişinin sahtelik orjinallik incelemesi yapacağını ve yaptığını, bu dosyadan çıkan raporun gerçeğe uygun olduğu ve ürünlerin sahteliğinin tespiti şeklinde olup olmayacağını, kendilerinin bu rapora dayandıklarını, hukuk davasının nedeninin ceza davası olduğunu, mahkemece iş bu rapor varken astronomik ücretler hesap edilerek tekrar aynı ürünler için yine aynı incelemenin yaptırılmasının usul ekonomisine ve hakkaniyet aykırı olduğunu, Sunulan dosya numarası yanlış verilmiş ise, bu durumun sehven olup kendilerine süre verilerek doğru dosya numarasının sunulmasına karar verilebileceğini, sunulan ceza dosyasının tarafları ile hukuk dosyasının tarafının aynı olmasına gerek olmadığını, ceza dosyasının şahsa açıldığını burada ise tüzel kişiye açıldığını, vakıaların aynı olması ve gümrük durdurulmasına dayanmasının yeterli olduğunu, Tazminat hesabı için hukuk mahkemesinde bilirkişi incelemesi yapılmasına diyeceklerinin olmadığını, bu açıdan ceza dosyasına dayanmalarının mümkün olmadığını, mahkemenin bu açıdan takdir hakkını da hakkaniyete uygun kullandırıp sundukları delili (ceza bilirkişi raporunu) dikkate alması gerektiğini, sehven sunulan dosya numarasını düzeltmeleri için süre vermesi gerektiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın kabulünü talep etmiştir.
İNCELEME Davacı vekilince örnek marka lisans sözleşmesi dosyaya sunulmuştur. TPE kayırlarına göre; davacının … numaralı … markası 18,25 ve 28 sınıfta 10.07.1993 tarihinde tescil edilmiş, … numaralı … markası 03, 9, 11,14, 18, 20, 24, 25, 28 sınıflarda 10.07.1993 tarihinde … numaralı … markası 10,18, 25 ve 28 sınıflarda31.12.1997’de … numaralı … markası 25 sınıfta 10.04.1990 tarihinde sicile tescil edilmiştir. Ticaret Bakanlığı İpsala Gümrük Müdürlüğü’nün .. sayılı yazısı; “…27.12.2018 tarihinde Türkiye’den çıkış yapmak üzere İpsala Sınır kapısına gelen tır karnesi muhteviyatı yüklü … İHR VE TUR LTD ŞTİ firmasına ait…. Plakalı araçta yapılan arama ve kontroller neticesinde ticari miktar ve mahiyetindeki Fikri ve Sınai HAkalr mevzuatına aykırı olduğu düşünülen … marka 30 adet eşofman takımı, 70 adet bere cinsi eşya tespit edildiği…” şeklindedir. Yazı ekinde savcılık dosya numarası yazılı olduğu, Davalı … SAN VE TİC LTD ŞTİ’nin 27.12.2018 tarihli faturasında eşofman, şapka , ayakkabı …vb ürünlerin yer aldığı , satıcı şirketin …/KOSOVA olduğu görülmektedir.
GEREKÇE Davacı … markasının tanınmış marka olduğunu, İpsala Gümrük Müdürlüğü’nde … yazılı ürünlerin tespit edilerek gümrük işlemlerinin durdurulduğunu, ürünlerin taklit olduğunu ileri sürerek markaya tecavüzün tespiti meni, maddi ve manevi tazminata hükmolunmasını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; mahkemece davacının süresi içince bilirkişi ücretini yatırmadığı, ceza dosyasının taraflarının farklı olduğu, davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı vekilinin dava dilekçesi içeriğinde ceza soruşturmasına dayandığı, mahkemenin bilirkişi incelemesine yönelik ara kararına istinaden ceza soruşturma dosya numarasını bildirerek bu dosyanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiği, mahkemece ilgili dosyanın taraflarının farklı olduğu belirtilmiş ise de davacı vekiline bu hususta süre verilmediği gibi, davacı vekilinin istinafında ilgili dosyada tüzel kişi temsilcisi gerçek kişi yönünden şikayetçi olunduğunu ileri sürdüğü bu durumda ilk derece mahkemesince davacının iddiası doğrultusunda davaya konu ceza dosyasının getirtilerek varsa kararın, bilirkişi raporunun ve ceza dosyasındaki delillerin incelenerek değerlendirilmesi gerekirken dosyanın bir örneği celp edilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, sair hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE, 2-Bakırköy 1. FSHHM’nin 2019/27 E, 2020/242 Karar sayılı , 02.10.2020 Tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine, 4-İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan yargılama gideri olan 148,60-TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 129,50-TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 278,10-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 02/02/20 3 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.