Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/668 E. 2021/1059 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/668 Esas
KARAR NO: 2021/1059
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/02/2021 günlü ara karar
NUMARASI: 2020/420 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 27/05/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde; öncelikle dava konusu “…” markasına yönelik tecavüz teşkil eden eylemlerin durdurulması ve önlenmesini, Haklı davanın kabulü ile davalı eylemlerinin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitini ve Müvekkiline ait tescilli markaya yönelik Fiilin tecavüz olup olmadığının tespitini, Muhtemel tecavüzün önlenmesini, Tecavüz fiillerinin durdurulmasını, Tecavüzün kaldırılması ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00-TL maddi ve 5.000,00-TL manevi zararın marka hakkına tecavüzün öğrenildiği tarih olan 14.07.2020 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tazmini, Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere ele geçirilen tabela ve sair ürünlerin imhasını, Haklı bir sebebin veya menfaatin bulunduğu kabul edilerek, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesini talep ve dava etmiştir. İstanbul 1. FSHHM’nin 05/02/2021 tarihli ara kararıyla; “Denizli 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/29 d.iş sayılı dosyasında alınan rapor kapsamına göre tespit isteyen taraf adına “…” markasının tanınmış marka olarak tescilli olduğu ve markanın 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamındaki korumadan yararlandığı, karşı tarafın karışıklığa sebebiyet verecek bir sektörde “…” ibaresini kullanarak iltibas yaratığı ve bu haliyle karşı tarafın eyleminin tespit isteyenin marka hakkına tecavüz ve 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununa aykırılık teşkil ettiğini bildirdiği, 30/12/2020 tarihli tensip ara kararı gereğince ihtiyati tedbir talebinin TPMK belgesi, ticari sicil kayıtları, d.iş dosyası geldikten ve davalılarca cevap verildikten sonra değerlendirilmesine karar verildiği gerekçesiyle Davacının tanınmış markası olan “…” ibaresinin davalı yanca “…” ve “…” ibareli okul formalarında kullanımının ihtiyati tedbiren engellenmesine, tespit edilen ürünlerin toplatılarak yedi emine teslimine, 2-6100 sayılı HMK’nın 393/2 maddesi gereğince iş bu tedbirin İstanbul Nöbetçi İcra Müdürlüğü aracılığıyla infazına, infazda terettüde mahal vermemek için dosyaya sunulan Denizli 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/29 d.iş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunun dikkate alınması için bilirkişi raporunun da karara eklenmesine….” karar verildiği görülmüştür.
İTİRAZ: Davalılar vekili 11/02/2021 havale tarihli dilekçesi ile cevap dilekçelerinde davaya konu okul kıyafetlerinin ülkenin çeşitli yerlerinde bulunan davacının okullarından gelen sipariş üzerine dikilen ve okullara teslim edilen ürünlerden kalan numuneler olduğunu, müvekkil şirketin, davacı tarafın tescilli markasını taşıyan ürünü izinsiz, yasaya aykırı bir biçimde kullanmadığını, markayı taklit etmediğini, markayı taklit ederek üretim yapmadığını, markayı taklit ederek haksız kazanç sağlamadığını ifade ettiklerini, Davacı kurumun markasını taşıyan okul kıyafetleri davacı kurumun bilgisi ve nezaretinde müvekkili şirket tarafından üretimi yapılmış, okullara teslimi sağlanmış ve kendisine de numune bırakılmış olduğu delilleri ile sabit olduğunu, davacıya ait markanın olduğu okul kıyafetleri yine davacıya ait okullarının ve de genel merkezlerinin talebi doğrultusunda müvekkili şirket tarafından üretilmesi istenir ise üretilecek ürünlerden müvekkil şirkete numune gönderilmek suretiyle zaman kaybına yol açılmaması için davacıya ait okulların bilgisi ve izni dahilinde üretilmiş ürünlerden numune olarak müvekkil şirketin uhdesinde bulundurulmasında hukuka aykırılık bulunmadığını, ihtiyati tedbir kararına konu okul kıyafetleri nedeniyle müvekkilinin marka tecavüzünde bulunmadığı gibi davacı kuruma zarar vermek kastıyla hareket etmemiş, davacı kurumun marka değerini düşürmeye matuf eylemi de olmadığını savunarak 05/02/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararına itiraz ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince dosya üzerinden yapılan incelemede 15/02/2021 günlü ara karar ile “05/02/2021 günlü ihtiyati tedbir kararı bilirkişi raporu kapsamına göre verildiği” gerekçesiyle ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinde davaya konu okul kıyafetlerinin ülkenin çeşitli yerlerinde bulunan davacının okullarından gelen sipariş üzerine dikilen ve okullara teslim edilen ürünlerden kalan numuneler olduğunu, müvekkili şirketin, davacı tarafın tescilli markasını taşıyan ürünü izinsiz, yasaya aykırı bir biçimde kullanmadığını, markayı taklit etmediğini, markayı taklit ederek üretim yapmadığını , markayı taklit ederek haksız kazanç sağlamadığını ifade edildiğini, savunmayı destekler mahiyette okullardan alınan siparişlere ilişkin olarak cari hesap hareketlerini, faturaları, davacı kurumun kendi gerçekleştirmiş olduğu fuarda stand açması için müvekkil şirketi davet ettiğini, buna ilişkin olarak davacı kurumun davetini içeren elektronik posta yazışmaları ile davacı kurumun bu fuar münasebetiyle müvekkil şirkete kesmiş olduğu faturaların mahkemeye sunulduğunu, Davacı kurumun markasını taşıyan okul kıyafetleri davacı kurumun bilgisi ve nezaretinde müvekkili şirket tarafından üretimi yapıldığı, okullara teslimi sağlandığı ve kendisine de numune bırakılmış olduğunun sabit olduğunu, Davacıya ait markanın olduğu okul kıyafetleri yine davacıya ait okullarının ve de genel merkezlerinin talebi doğrultusunda müvekkil şirket tarafından üretilmesi istenir ise üretilecek ürünlerden müvekkili şirkete numune gönderilmek suretiyle zaman kaybına yol açılmaması için davacıya ait okulların bilgisi ve izni dahilinde üretilmiş ürünlerden numune olarak müvekkil şirketin uhdesinde bulundurulmasında hukuka aykırılık bulunmadığını, cevap dilekçesi ve deliller değerlendirilmeden tedbire itirazın reddinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE Mahkemenin 05/02/2021 tarihli ara kararıyla dosya üzerinden yapılan inceleme ile ihtiyati tedbire karar verdiği, davalı vekilinin 11/02/2021 tarihli itirazı üzerine mahkemece 15/02/2021 Tarihinde duruşma açılmaksızın dosya üzerinde yapılan inceleme ile tedbire itirazın reddine karar verildiği görülmektedir. 6100 sayılı HMK 394/4 maddesi gereğince tedbire itirazın duruşmalı olarak yapılması gerekmektedir. Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, mahkemenin tedbire itirazın reddine ilişkin kararının kaldırılmasına, duruşma açılarak itirazın incelenmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; Davalı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE, İstanbul 1. FSHHM’nin 2020/420 esas sayılı dosyasındaki 15.02.2021 tarihli ara kararının KALDIRILMASINA, Dosyanın HMK 394/4 maddesi gereğince duruşma açılarak davalı vekilinin tedbire itirazlarının değerlendirilmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, Peşin olarak alınan maktu istinaf karar harcının talebi halinde yatırana iadesine, İstinaf aşamasında davalı tarafça yapılan yargılama gideri olan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 199,50 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 361,60TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 27/05/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.