Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/644 E. 2021/1064 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/644 Esas
KARAR NO: 2021/1064
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/02/2021 günlü ara karar
NUMARASI: 2020/94 E. –
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/05/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin başta turizm sektörü olmak üzere bilişim, ihtalat, ihracaat ve yatırım alanlarında faaliyet gösterdiğini, 2015 yılından itibaren bünyesinde grup şirketleri barındırdığını, uluslararası fuarlarla yurt dışında tanıtım faaliyetlerinde bulunduğunu, TÜRKPATENT nezdinde birçok marka tescili bulunduğunu, 2016 yılından başlamak üzere … asli ibareli 9 adet marka tescili bulunduğunu, davalı tarafın … ibaresini tescili için başvuruda bulunduklarını, ancak başvurunun ayırt edici yönünün bulunmaması sebebi ile reddedildiğini, akabinde yaptıkları karara itiraz işleminin de reddedildiğini, yine davalı tarafın www…com web sitesi üzerinden faaliyet gösterdiğini, bu sitenin müvekkili faaliyetleriyle karışıklığa yol açtığını, davalı tarafın YİDK kararının iptali için dava açtığını, davanın reddedildiğini, yine davalının tanınmış marka başvurusunun reddi ile açmış oldukları davada alınan bilirkişi raporunda tanınmışlığa ilişkin somut delillerin bulunmaması sebebi ile davanın reddedildiğini, davalı tarafın, müvekkili markalarına tecavüz ettiği gibi, haksız rekabete sebebiyet verdiğini, adı geçen internet sitesinde bu faaliyetlerine devam ettiğini, davalının bu faaliyetlerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet olduğunu, müvekkilinin haksız rekabet sonucu zarara uğradığını, tüm açıklamaları sebebi ile, davalı tarafın www….com web sitesinin erişime engellenmesini, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 10.000 TL maddi tazminat ile 10.000 TL yoksun kalınan karın dava tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizine hükmolunmasını, müvekkilinin oluşan zararının telafisi kapsamında 20.000 TL manevi tazminat bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda verilen 11/09/2020 günlü kararla; “tedbire konu talep davalı tarafından 39.sınıflarda kullanılan “…” markasının,davacı adına aynı sınıfta tescilli bulunan “…”,”…com””…””…”,”…, …Com”,”… adlı internet sitesine erişimin engellenmesi olup,mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu aldırılan 17.06.2020 tarihli bilirkişi raporunda davalıya ait yolcu360 ibaresinin,davacı adına tescilli tescilli “…”,”…” ve “…” ibareleri ile benzer olarak algılandıkları yönünde görüş belirtilmiş ise de,aynı raporda tedbire konu “…”markasının davalı adına yayın kararı verildiğini fakat henüz yayına çıkmadığını belirttiği,bu durumda markanın davalı adına tescil edilebileceği,yine “…” ibareli markanın davalı şirket adına 38 ve 42.sınıflarda tescilli olduğu, … ibaresinin davalı şirket ünvanı olarak da 2015 yılında itibaren kullanılıp,belirli bir alanda tanınır hale getirdiği,davaya konu “…” markasının tescili ve kullanımına ilişkin Ankara Fikri Sınai Hukuk mahkemelerinde açılan davaların derdest olduğu, verilecek tedbir kararının telafisi güç ve imkansız sonuçlara yol açabileceği,davaya konu markaya tecavüz iddiasının ancak tüm deliller toplandıktan sonra yapılacak kapsamlı bir yargılama neticesi ortaya çıkacağı anlaşıldığından HMK 390/3 ve SMK 159.maddesi gereğince yaklaşık ispat kuralı gerçekleşmediğinden ve yine HMK 389/1 gereğince ihtiyati tedbir için gerekli koşullar oluşmadığı” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf istemi üzerine Dairemizce verilen 16/11/2020 gün 2020/1881 Esas – 2020/1909 Karar sayılı ilamla “…dosyanın istinaf incelemesinin yapıldığı tarih itibari ile Türk Patent ve Marka Kurumu resmi internet sitesinden yapılan sorgulamada ilgili markanın davalı adına kayıtlı olarak 19/01/2020 tarihinde yayınlanmasına karar verildiği, 11.08.2020 tarihli yayına itiraz başvurusunun da 20/08/2020 tarihinde reddedildiği, red kararından itibaren iki aylık 2. itiraz hakkının kullanıldığı ve bu aşamada taraflarınca ek belge ve ek beyanlar sunuluyor olduğu, ikinci itiraz hakkında henüz karar verilmediği; mevcut durumun göreceli olarak davalı lehine göründüğünün anlaşıldığı, mevcut delil durumuna göre; davalı yan markasının tescil aşaması ve itirazın reddedilmiş oluşuna nazaran ihtiyati tedbir kararının bu aşamada ve mevcut delillere göre verilmemiş olması yerinde olduğu…” gerekçesiyle davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. Dairemiz kararı sonrasında davacı vekilinin ihtiyati tedbir istemi üzerine İstanbul Anadolu 2. FSHHM tarafından verilen 02/02/2021 günlü ara karar ile; “…mevcut durum itibariyle yapılan değerlendirmede; her ne kadar davacı vekilince, davalı adına tescil başvurusu yapılan … numaralı marka başvurusuna yaptıkları itirazın kabul edildiğini, bu nedenle ihtiyati tedbir kararının reddi gerekçesinin ortadan kalktığı belirtilerek yeniden ihtiyati tedbir talebinde bulunulmuş ise de, mahkemece verilen 11.09.2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının reddine dair kararın gerekçesinde, başvuru aşamasında olan … sayılı markanın tescil sonucunun redde dair gerekçelerden sadece bir tanesi olup, tedbire konu www…com ibaresinin aynı zamanda davalı şirketin tescilli ticaret ünvanı ile benzer olduğu yine davalı şirket adına “…” ibareli markanın tescilli olduğu ve 2015 yılından beri kullanıldığı belirtilerek verilecek tedbir kararının telafisi güç ve imkansız sonuçlara yol açacağı anlaşıldığı, taraflar arasında çok sayıda dava olması ve kullanımın davacı markasına tecavüz olup olmadığının ancak kapsamlı bir yargılama neticesinde anlaşılacağı…” gerekçesiyle davacı vekilinin tedbir talebinin daha önce bu konuda karar verildiğinden reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; daha önce ihtiyati tedbir talebinin ilk derece mahkemesi tarafından reddedildiğini, müvekkilinin istinaf isteminin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk Dairesi’nin 2020/1881 Esas- 2020/1909 Karar numaralı kararı ile; Dosyanın istinaf incelemesinin yapıldığı tarih itibarı ile TPMK resmi internet sitesinde yapılan sorgulamada, ilgili markanın, davalı adına kayıtlı olarak, 19.01.2020 tarihinde yayınlanmasına karar verildiği, 11.08.2020 tarihli yayına itiraz başvurusunun da, 20.08.2020 tarihinde reddedildiği, red kararından itibaren, 2 aylık 2.itiraz hakkının kullanıldığı ve bu aşamada, mevcut durumun göreceli olarak davalı lehine göründüğü anlaşılmaktadır. Mevcut delil durumuna göre; davalı yan markasının, tescil aşaması ve itirazın reddedilmiş oluşuna nazaran, ihtiyati tedbir kararının bu aşamada ve mevcut delillere göre verilmemiş olması yerinde olmakla…” şeklindeki gerekçe ile reddedildiğini, Gelinen aşamada TPMK nezdinde davalı adına tescil başvurusu yapılan … başvuru nolu markanın yayınına, müvekkil tarafından yapılan itirazın reddi üzerine, bu kararın kaldırılması için YİDK’na müvekkili şirket tarafından yapılan başvurunun kabul edildiğini, TPMK nezdinde davalı adına tescil başvurusu yapılan … başvuru nolu “…” ibareli markanın yayınına, müvekkili tarafından yapılan itirazın reddi üzerine, bu kararın kaldırılması için YİDK’na müvekkili şirket tarafından yapılan başvurunun kabul edildiğini, İlk istinaf talebinin reddine ilişkin kararının gerekçesinin ortadan kalktığını, mahkemenin bu hususları değerlendirmeden 02.02.2021 tarihli ara karar ile, ihtiyati tedbir talebini reddetmesinin hatalı olduğunu, Tedbire konu www….com ibaresinin aynı zamanda davalı şirketin tescilli ticaret ünvanı ile benzer olduğu” gerekçesi, tedbir kararının reddine dayanak teşkil edecek bir gerekçe olmadığını, davanın marka hakkına tecavüz olup, markanın tecavüze konu alan adı ve web sitesindeki haksız ve hukuka aykırı kullanımının çok açık olduğunu, Davalı adına “…” ibareli markanın tescilli olmasının da, davalının tecavüz fiilini ortadan kaldıran bir durum olmadığını, bilirkişi raporu ile iltibasın tespit edildiğini, taraflar arasında çok sayıda dava olması gerekçesi de tamamen davalının, haksız ve kötü niyetli olarak yaptığı marka başvuruları ve bunlara dayalı olarak sürekli kaybettiği davalar olduğunu, Ankara 4.FSHH Mah.nin 2018/466E-2020/77K sayılı kararı ve Ankara 3.FSHH Mah.nin 2019/100 E- 2020/206 K.sayılı dosyalarının müvekkili davacı lehine sonuçlandığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararın kaldırılmasına, davalının www…com alan adlı web sitesine erişimin ivedilikle engellenmesi yönündeki ihtiyati tedbir talebimizin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAFA CEVAP: Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; alan adının 2015 yılından beri mevcut olduğu gibi davalı şirketin … işaretini 2015’ten beri kesintisiz olarak kullanmakta olduğunu, … …, … Araç kiralamak ne kolaymış … sayılı ses markası ve … … sayılı markaların TPMK tescil süreçlerinin devam etmekte olduğunu, İstanbul Anadolu 1.FSHHM 2018/95 E sayılı kesinleşen dosyasının gerekçeli kararının delil olarak sunulduğunu, müvekkilinin öncelik hakkı olduğunu, davacı yanın kötüniyetli olduğunu, davacının iddiasına dayanak tüm markalar yönünden İstanbul Anadolu 2.FSHHM 2020/397 Esas sayılı dosyasında hükümsüzlük davası açıldığını belirterek istinaf isteminin reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti önlenmesi ve tazminat istemlerine ilişkindir. Davacı, davalının www…com alan adına erişimin engellenmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiş, mahkemenin 02.02.2021 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık; ilk derece mahkemesinin 02.02.2021 Tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; ilk derece mahkemesinin gerekçesinde tedbir talebinin reddi kararının tek hususa ilişkin olmadığının belirtildiği, davalının ticaret unvanının, öncelik hakkı iddiası ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği, UYAP’tan yapılan incelemede davalı yanca davacı markaları yönünden İstanbul Anadolu 2.FSHHM 2020/397 Esas sayılı hükümsüzlük davası açıldığı da dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 27/05/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.