Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/623 E. 2023/152 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/623 Esas
KARAR NO: 2023/152
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/01/2020
NUMARASI: 2017/589 2020/60
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/02/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’mm 42. maddesi gereğince kurulmuş olan bir meslek birliği olduğunu, müvekkili ile davalı borçlu arasında imzalanan 22.08.2006 tarihli Meslek Birlikleri Sözleşmesi ile tarafların karşılıklı edimlerinin hüküm altına alındığını, bu sözleşmeye göre davalı şirketin edindiği haklara karşılık MÜYORBİR ile mali mali lisans hak bedeli ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, sözleşmenin 10.maddesinde sözleşmenin süresini; ” Taraflardan biri, sözleşmenin sona erme tarihinden en az bir ay öncesinde, sözleşmeyi sona erdirmek istediğini ifade eden bildirimi yazılı olarak karşı tarafa bildirmediği taktirde sözleşme aynı şartlarla yıldan yıla yenilenerek devam eder.” şeklinde düzenlendiğini, davalı borçlunun sözleşmeye istinaden müvekkili meslek birliğine hangi oranda borcu olduğunu bildiği halde ödemesini yapmadığını, bakiye borcunu ödemediğini, bu nedenle alacaklarının tahsiline yönelik olarak davalı şirkete karşı İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığını, davalı şirketin borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, davalının bu itirazlarında haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla, davalı tarafın icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin Eskişehir ilinde faaliyet gösterdiğini, davanın yetkisiz yerde açıldığını, yetki itirazlarının olduğunu, davalı müvekkilinin 7.05.2012 tarihinden itibaren radyosunu ve tüm yayın haklarını, Türkiye genelinde yayın yapan ve … Grubu bünyesindeki … A.Ş.’ye kiraladığını ayrıca yayın yapmadığını, bu hususun davacı … yetkilerince bilinmesine karşın haksız yere müvekkil şirketten talepte bulunulduklarını, bu nedenle husumet itirazlarının bulunduğunu, ayrıca müvekkili şirkete tebliğ edilen ödeme emrinden, alacağın hangi sözleşmeye ve hangi cari hesap dönemine ve hangi faturaya ilişkin olduğunun belirsiz olduğunu ve müvekkili şirkete tebliğ edilen bir fatura da olmadığını, ayrıca davacı … Birliklerine 25.01.2013 tarihine kadar olan tüm borçların icra tehdidi ile ödendiğini ve tarafların 25.01.2013 tarihinde ekli makbuz ve ibraname ile birbirlerini gayri kabili rucu ve ibra ettiklerini, ayrıca müvekkili şirketin davacı kurum ile devam eden yeni bir sözleşmesinin de bulunmadığını, tüm bu nedenlerden dolayı müvekkili aleyhine başlatılan haksız takibe süresi içinde itiraz ettiklerini, itirazın iptali talebinin haksız olduğunu, müvekkili şirketin 07.05.2012 tarihinden itibaren radyosunu, Türkiye genelinde yayın yapan ve … Grubu bünyesindeki … YAYINCILIK A.Ş.’ye kiraladığını, … ve … olarak ayrı yayın yapılmadığını, davacının ilgili firmadan tüm yurt geneli için ücret aldığını, müvekkili şirket tarafından yayın yapılmadığı halde mükerrer ücret talep edildiğini beyanla davanın reddine, müvekkili lehine % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 29/01/2020 tarihli 2017/589E.-2020/60K. Sayılı kararı ile; “… davacı tarafın iddiaları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 22.06.2006 tarihli Radyo ile Yayın İzin Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye istinaden davalı tarafın ödeme yapmaması üzerine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibinin başlatıldığı, davalıya çıkartılan ödeme emrinin tebliği üzerine davalı tarafından süresi içerisinde itiraz edildiği ve yine davalı tarafından itiraz üzerine süresi içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı, alınan denetime elverişli bilirkişi raporuna göre sözleşme hükümleri kapsamında yapılan hesaplamaya göre davacı şirketin icra takibine konu alacağın sözleşmeden kaynaklı alacak olduğu, cari hesap alacağma ilişkin takiplerin haricen yapıldığı, dosya kapsamında yer alan sözleme bedeli ÜFE+TÜFE/2 oranında artış yapılmak suretiyle değerlendirildiği ve artışların sözleşmeye uygun olarak tanzim edilmediği, davacının icra takibine konu alacağının 19.939,00 TL olduğu ancak yapılan hesaplama sonucunda davacının sözleşmeden kaynaklı 18.563,95 TL alacak talebinde bulunabileceği anlaşılmakla, Davacının davasının kısmen kabulü ile, davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin 18.563,95 TL asıl alacak üzerinden devamına, icra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının ( 18.563,95 TL) %20.’si (3.712,79 TL) oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine…” şeklinde karar verilmiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkiline icra dosyasında tebliğ edilen ödeme emrinde alacağın hangi sözleşmeye ve hangi cari hesap dönemine ve de hangi faturaya ilişkin olduğunun belirsiz olduğunu, alacağın likit olmadığını, sözleşme bedeline ilişkin hiçbir faturanın müvekkiline tebliğ edilmediğini, buna rağmen davacıya 25/01/2013 tarihine kadar olan tüm borçların icra tehtidi ile ödendiğini ve 25/01/2013 tarihinde ekli makbuz ve ibraname ile tarafların birbirini ibra ettiğini, ayrıca yeni bir sözleşmenin de bulunmadığını, dosyaya sundukları hiçbir delilin değerlendirilmediğini, sadece davacı defterleri incelenerek hazırlanan raporun hükme esas alınmasının kabul edilemeyeceğini bildirmiştir.
DELİLLER: Davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibi ile toplam 19.939,00 TL’nin tahsilinin istenildiği, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, dayanak olarak “Radyo ile yayın izni sözleşmesi”nin gösterildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 11.09.2018 tarihli bilirkişi raporunda;”…Davacı şirketin 2015-2016-2017-2018-2019 yılına ait ibraz ettiği ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, kayıtların düzenli ve yasalara uygun tutulduğu, ticari defterlerin HMK 222 maddesi uyarınca sahibi lehine delil Davacı şirketin icra takibine konu alacağın sözleşmeden kaynaklı alacak olduğu, cari hesap alacağma ilişkin takiplerin haricen yapıldığı, dosya kapsamında yer alan sözleme bedeli ÜFE+TÜFE/2 oranında artış yapılmak suretiyle değerlendirildiği ve artışların sözleşmeye uygun olarak tanzim edilmediği izah ile, Davacının icra takibine konu alacağının 19.939,00 TL olduğu ancak yapılan hesaplama sonucunda davacının sözleşmeden kaynaklı 18.563,95 TL alacak talebinde bulunabileceği…” sonuç ve kanaatinin bildirildiği anlaşılmıştır. Davalı vekilinin gerek cevap dilekçesi ekinde gerekse istinaf başvuru dilekçesinde makbuz ve ibraname olduğunu belirtmiş ise de söz konusu makbuz ve ibranamenin dava dosyasında fiziken olmadığı gibi bahse konu dilekçelerin UYAP’daki ekinde de yer almadığı, davacı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde davalının borçlarını ödemediği yolunda beyanda bulunduğu görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67. Maddesi uyarınca itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalıdan alacaklı olduğunu iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekilince istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesi istinaf dilekçesinde ileri sürülen hususlar ile kamu düzenine aykırı bir husus bulunup bulunmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dosyanın incelenmesinde davacı tarafın sözleşmeye dayalı olarak davalı aleyhine ilamsız icra takibi yaptığı ve ödeme emrinde 2008-2016 yıllarına ilişkin sözleşme bedeli ücretinin istenildiği, takip dosyasına sözleşmenin eklendiği, ayrıca sözleşmenin feshedilmemesi halinde 1’er yıllık dönemler halinde uzayacağının hükme bağlandığı, sözleşme gereğince artış oranlarının sözleşmenin 10.02 maddesinde öngörülen şekilde bilirkişi tarafından hesaplandığı, sözleşmede faturanın tebliğine dair bir zorunluluk bulunmadığı, zaten takipte de faturaya dayanılmadığı, doğrudan sözleşmedeki kararlaştırılan ücrete ilişkin takip yapıldığı, alacağın sözleşmeye dayalı olup ücretin yıllar itibariyle artış yapılacağının sözleşme ile kararlaştırıldığı, dolayısıyla alacağın bu haliyle likit ve hesaplanabilir olduğu hususları gözetildiğinde davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 1.268,10 TL harçtan, peşin alınan 59,30+318=377,3 TL harcın mahsubu ile bakiye 890,80 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi. 02/02/2023