Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/607 Esas
KARAR NO: 2022/2162
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/01/2021
NUMARASI: 2020/749 2021/33
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 22/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin ciro ettiği çekin kaybedilmesi/ çalınması sonucunda çek iptal davası açıldığını, .ek hakkında ödemeden men yasağı olduğunu, davalının çek iptal davasının ilan sürecinde çeki dosyada ibraz etmediğini, ancak sonrasında çekin bankaya ibraz edildiğini, davalıyı tanımadığını, adını bile duymadığını, ticari defter, banka kayıtları ve diğer deliller ile davalı ile arasında hiçbir ilişki olmayacağının ispatlanacağını, davalının yasal yolla çeki iktisap etmediğinden yetkili hamil olmadığını, lehtar ile de davalı arasında ticari hukuki illişki olmadığını, davalının kötüniyetli olduğunu, dava konusu çeke ilişkin olarak İİK72 maddesi gereğince borçsuzluğun tespiti ile çekin istirdatına karar verilmesini, iade talebin reddine karar verilmesi halinde müvekkilinin davalıya borçsuz olduğuna, takibe konu çekin iptaline karar verilmesini, davalının %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen dosyada davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, davalılar tarafından müvekkili hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası ile kambiyo takibi başlatıldığını, takibe dayanak 70.000,00 TL bedelli çekin müvekkili şirket tarafından müvekkili …’ e hatır çeki olarak verildiğini, müvekkilinin ise çeki dava dışı …’ a ciro ettiğini, ancak çekin vadesinden önce … tarafından kaybedildiğinden çekin iptali ile Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 2020/467 E. Sayılı dosyası ile zayi davası açıldığını, dosyanın ilgili dosya ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı yanlardan …’ nın gayrimenkul satış ve kiralama işi ile uğraştığını, davalı müvekkiline elinde bir gayrimenkul bulduğunu ancak bunun için nakit parası olmadığını, finansmanını sağladığı takdirde ortak olarak burayı alabileceklerini söylediğini, bunun üzerine müvekkilinin …’ a 70.000,00 TL nakit vererek gayrimenkulü satın almasını söylediğini, ancak davacı …’ ın bir süre müvekkilini oyaladığını, ve işin olmadığını söylediğini, bunun üzerine vermiş olduğu parayı geri isteyen müvekkiline nakit parayı kullandığını, isterse çek verebileceğini söylediğini, alacağını kurtarmak isteyen müvekkilinin kabulü üzerine halen dava konusu olan çeki teslim ettiğini, bu nedenle borcu ödememek amacıyla kötü niyetli olarak birlikte hareketle açılmış olan çek iptali ve menfi tespit davasının reddine, kötü niyetli davacıların kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “…. ispat yükü davacı yanda olup menfi tespiti istenilen çek incelendiğinde ciro silsilesinin kopuk olmadığı ve de davacının imzasını inkar etmediği anlaşılmakatadır. İmzaların istiklali prensibi sebebiyle kambiyo senetlerindeki her imza sahibi kendi imzasından sorumlu olup, başkasının imzalarının sahte olması imzasını inkar etmeyenlerin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacaktır, davacı yan iddiasıı ispat edememiştir…” şeklindeki gerekçe ile asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Asıl davada davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiğini, Tacir olan müvekkilinin işyerine tanımadığı kişilerin gelip işyerine defalarca baskın ve yağma yapıldığını, müvekkilinin bu nedenle … isimli kişiden şikayetçi olduğunu, kendilerinin önceki işletmeci olan …’ın borcunun müvekkil tarafından ödenmek zorunda olunduğu gerekçesi ile müvekkiline haber yolladıklarını, tehdit ettiklerini, müvekkilinin yaşadığı hadiseler ile uğraşırken çekin kendisinde olmadığını fark ettiğini, çalınmış yahut kaybolmuş olabileceğini, müvekkilinin husumet yöneltilebilecek biri olduğunu bilmediğinden suç duyurusu yapmadığını, 17.07.2020 Tarihli olaydan sonra 20.07.2020 de çek iptal davası açtıklarını, çek iptal davasının yargılama sürecinde ilanlara rağmen davalının çeki dosyaya sunmadığını, çekin davalı tarafından bankaya sunulduğunun bildirilmesi üzerine 26.10.2020 de bu davanın açıldığını, davalının durumdan muttali olması üzerine … isimli kişilerin tehdit ve baskılarının arttığını, 05.11.2020’de tekrar işyerinin basıldığını, işçisinin darp edilerek kolunun kırıldığını, şikayetçi olunduğunu, örgüt kapsamında emniyet tarafından yürütülen soruşturmada kimlerin şüpheli olduğunun ve çekin suça konu olup olmadığının müvekkili tarafından bilinemediğini, önceki suç duyuruları nedeni ile Bakırköy 11.Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/59 E sayılı dosyasında kovuşturmaya başlandığını, şikayet dilekçeleri ve kamera kayıtlarına ilişkin CD nin istinaf dilekçesi ekinde sunulduğunu, Darp olayının yaşandığı günden sonra 06.11.2020 tarihinde ise takip başlatıldığını, bu durumun davalının, müvekkilinin şikayetçi olduğu kişiler ile irtibatlı olduğu kanısını doğurduğunu, ancak yürütülen soruşturma ve kovuşturma neticesinde bu durumun ortaya çıkabileceğini, müvekkilinin kim olduğunu bilmediği kişiler hakkında suç duyurusunda bulunamamış ise de; müvekkilinin yaşadığı hadiselerin bir parçası olup olmadığının bahsi geçen örgüt soruşturmaları neticesinde ortaya çıkacağını, mahkemenin deliller toplanamadan soruşturma dosyası olmadığı gerekçesi ile karar vermesinin yerinde olmadığını, Davalının kötüniyetli olup ciro silsilesinin kopuk olduğunu, davalı ile müvekkilinin hiçbir zaman tanışmadığını, davalının savunmasının gerçek dışı olduğunu, çek hakkındaki iptal davasında mahkemeye çekin ibraz edilmediğini, icra dosyasında müvekkiline takip yöneltilmediğini, Davalının müvekkiline gayrimenkul yatırımı için 70.000TL verdiğini ancak parayı geri almadığını, çekin ödeme amacı ile verildiğini iddia ettiği ancak bu hususta makbuz, dekont sunmadığını, tedbir kararından sonra müvekkili ile iletişime geçmediğini, Taraflar arasında hiçbir ilişki olmadığını, bu hususta telefon kayıtlarına dayanıldığını, davalının iddiası yerinde ise taraflar arasında en azından br telefon, mesaj, e-mail kaydı olmasının gerektiğini, taraflar arasında en ufak bir ilişkinin tespiti halinde müvekkilinin bedeli misli ile ödemeye hazır olduğunu, Dava konusu çekin kaybolunduğu düşünülmüş ise de baksınlar sırasında çalındığı ve … aracı kılınarak tahsil edilmeye çalışıldığını, Davalının meşru hamil olmadığını, çek iptal kararının iptalinin dava edilmediğini, çekte herhangi bir nedenle temel alacak bulunmuyorsa o çekin bedelsiz bir kambiyo senedi olduğunu, mahkemenin isticvap talebini reddetmesinin yerinde olmadığını, çekin rıza dışı elden çıktığını iadesi gerektiğini, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Birleşen davada davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalının müvekkileirne karşı takip yöneltmişken …’a husumet yöneltmediğini, bu durumun davalının bir çekincesi olduğunu gösterdiğini, basit yargıalama olması sebebi ile tebliğ olunmayan nacak duruşmada vakı olunan cevap dilekçesine göre asıl dosya davacısı ile emlak işi yaptıkları v eçekin bu işten husule gelen alacağa karşılık verildiği savunmasına karşın davacının muhakkak bir telefon trafiği olması gerektiğini, HTS kayıtlarının celbi ile davalının isticvabı talep olunmuş ise de mahkemenin bu delilleri toplamadığını, HMK 357/c maddesi gereğince bu delillerin istinaf aşamasında toplanabileceğini, müvekkilleri ve asıl dosya davacısnın davalıyı tanımadığını, davalının kayıp çeki bir şekilde elde ttiği ve kötüniyetle takibe koyduğunun açık olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep etmiştir. Birleşen davada davacılar vekili 23.02.2021 Tarihinde (istinaf süresi içinde) sunduğu ek dilekçesi ile; kararda birleşen davanın reddine karar verilmesine rağmen müvekkili aleyhine nisbi harca hükmolunduğunu, davanın reddi halinde maktu harca hükmolunması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME Davaya konu çek incelendiğinde; … Başakşehir şubesine ait 16.09.2020 Tarihli 70.000TL bedelli çekin keşidecinin birleşen dosya davacısı … Tİc Aş, lehtar /1.ciarnatanın birleşen dosya daavcısı …, 2.cirantanın asıl dosya davacısı …, 3.ciranta/hamilin …olduğu, çekte ödeme yasağı olduğundan işleme alınmadığı , karşılığı bulunmadığına ilişkin 16.09.2020 Tarihli kaşe olduğu görülmektedir. Bakırköy … İcra dairesinin … esas sayılı dosyasında …’ın alacaklı, …Şti, …’in borçlu olarak yer aldıkalrı, takibin dayanağının 70.000TL bedelli 16.09.2020 tarihli … seri nolu çek olduğu ; 70.000TL asıl alacak, 7000TL ve 875,00Tl ferileri olmak üzere toplam; 77.875,00TL nin tahsili talebi ile takip başlatıldığı görülmüştür. Davacının istinaf dilekçesinde yer alan Bakırköy 11.Ağır CM nin 2021/59 Esas sayılı dosyasında Müştekinin …, mağdurun … sanığın … ve … olduğu, … ın kovuşturma aşamasında şikayetçi olmadığı , davalının iddianamede yer almadığı , neticeten; “Sanıklar … ve …’nun üzerlerine atılı mala zarar verme suçlarının TCK md. 151/1 uyarınca şikayete tabi suçlardan olması ve müşteki …’ın kovuşturma şartı olan şikayetini geri alması nedeniyle sanıklar haklarında açılan kamu davalarının TCK md. 73/4 ve CMK md. 223/8 maddeleri gereğince ayrı ayrı düşmesine, Müşteki …’in sol göğsünde ağrı ve hassasiyet olduğuna ilişkin hakkındaki doktor raporları, bahse konu iş yerinin penceresinin menteşelerinin kırık olduğunun tespit edildiğine ilişkin görüntü tespit tutanağı, müşteki …’in beyanını destekleyen kolluk ekiplerine verilen kadın şahsın, geliyorsunuz, tehdit ediyorsunuz, bıçak mıçak çekiyorsunuz diye bağırıp, erkek şahsın da ben bıçak mı çektim, delikanlı ol söyle şeklindeki beyanlarının yansıdığı ses kaydı, olay tarihinde yaklaşık 06.00 sularında sanıkların bahse konu yere geldiklerine, 08.30-09.00 sularında tartışma yaşadıklarına ilişkin görüntü izleme tutanakları, mağdur … ve tanıklar …, … ve …’ya yaptırılan usulüne uygun canlı teşhis tutanaklarının içerikleri, kolluk tutanakları ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi sonucunda, Sanıkların soruşturma aşamasında hiç beyan etmedikleri bir şekilde kovuşturma aşamasında her ne kadar kendisine ulaşılamayacağı anlaşılan müşteki … ile sanık …’in kardeşinin arkadaşının husumeti nedeniyle bunu konuşmak için gece vakti olay yerine gittiklerini savunmuş iseler de, Sanıkların bu savunma içerikleri, meydana gelen olay bütünü ve olay saati dikkate alındığında sonraki bu savunmalarının hayatın olağan akışına aykırı ve suçtan kurtulmaya yönelik olduğu, zira yukarıda belirtilen delillerin müşteki …’in beyanını desteklediği, bu hususlara ilişkin diğer kişilere ilişkin teşhis işlemlerinin de yapıldığı, Olay tarihinde sanıkların TCK md 37 kapsamında fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri, iş yerinin camını kırarak iş yerine girdikleri, bu yerin sahibinin mağdur … olup müşteki …’in çalışan olduğu, bu kişinin deport edilmiş olduğunun anlaşıldığı, olay tarihinde olay saatinin yaklaşık 06.00 sularında olduğu, UYAP kayıt raporları dikkate alındığında gece vakti halinin söz konusu olduğu, bahse konu yerin iş yeri olduğunun anlaşıldığı, müştekinin beyanları dikkate alındığında sanık …’in … adını kullandığı, belinde silah olduğu, …’in müştekiye herkes bana saygı gösterecek, iş yerinin kasası nerde dediği ve …’ye sık şunun bacağına dediği, …’nin müştekiyi darp etmeye başladığı, silahı belinden çıkartıp kafasına doğrulttuğu, iş yerindeki 300 TL’yi …’ye verdiği ancak …’nin bunu abimize vereceksin dediği, bunun üzerine parayı …’e verdiği, …’in de bunu alıp bu ne olum hemen kasayı çıkart dediği, sonrasında iş yerine diğer çalışanın geldiği, bu kişinin ablasına mesaj gönderdiği, daha sonra bu kişilerin geldiği, bu hususların yukarıda belirtilen ses kaydına da yansıdığı, daha sonra müştekinin patronu olan mağdur …’ı aradığı, mağdurun olay yerine geldiğinde de sanıkların tehditlerde bulundukları, haddinizi bileceksiniz, saygı göstereceksiniz dedikleri, bu hususun mağdur ve tanıkların teşhislerine de yansıdığı, mağdur …’a biz buranın mafyasıyız, biz burada olmazsak siz ekmek yiyemezsiniz, size ders olduk diye yaptık, ceza kestik şeklinde tehditlerde bulunduları, olayın bütünü itibariyle gerçekleşen yağma halinin müştekiye karşı gerçekleştirilmiş olduğu, ancak bu paranın iş yerine ait olduğu, iş yeri sahibi olan mağdurun sanıklar haklarındaki şikayetini geri aldığı, soruşturma aşamasında zararının giderildiği, mağdurun ve bir kısım tanıkların sonraki beyanlarının yukarıda anlatılan delillerden de anlaşılacağı üzere sanıkları korumaya yönelik olduğu, sonuç olarak sanıkların bu şekilde nitelikli yağma suçunu işledikleri anlaşıldığından bu suçtan suçun birden fazla nitelikli halinin gerçekleşmiş olmasından da anlaşılan sanığın kastının yoğunluğu nedeniyle teştiden cezalandırılmalarına, …. Karar verilmiştir.
GEREKÇE: Dava ve birleşen dava, İİK 72. Maddesine dayalı olarak açılan borçsuzluğun tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı asıl davadaki davacı vekili ve birleşen davadaki davacılar vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; imzası inkar edilmeyen çekin davalı tarafça kötüniyetli olarak iktisap edildiğini ve davalının yetkili hamil olmadığını ispat yükü davacıdadır. Asıl dosyada davacı, şikayetçisi olduğu ceza dosyalarındaki şüpheliler ile davalı arasında irtibat olduğunu ileri sürmüş ise de; bu hususta delil ibraz etmemiş, mahkemenin tensip zaptında verilen süreye rağmen ceza dosyası bilgileri bildirilmemiştir. Davacının istinaf dilekçesi ekinde sunulan CD, yargılama aşamasında ibraz edilemediği gibi delil listesinde de yer almadığından HMK 357. Madde gereğince dikkate alınmayacaktır. Yine istinaf aşamasında dosya bilgileri bildirilen Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 2021/59 Esas sayılı dosyasında ise dava konusu çekin iddianamede yer almadığı, davalının dosyada taraf olmadığı, davacının da şikayetçi olmadığı, kararda mağdur olarak yer aldığı, UYAP’tan yapılan inceleme ile anlaşılmakla davacı vekilinin bu yöndeki istinaf istemi esasa etkili bulunmamıştır. Çekte şeklen düzgün ciro silsilesi mevcut olup davacıların imzalarını inkar etmedikleri, imzaların istiklali ilkesi gereğince birleşen davacıların kendilerinden sonraki ciranta tarafından çekin kaybolması yahut çalınması nedenine dayalı olarak menfi tespit isteminde bulunamayacağı, hamilin ciro silsilesi içindeki kişilerin tamamına takip yöneltmesinin zorunlu olmadığı, davalının kötüniyetli hamil olduğuna dair iddianın ispatlanamadığı, konusu suç teşkil eden iddialar yönünden isticvap yoluna gidilemeyeceğinden isticvap isteminin reddinin de yerinde olduğu, birleşen davacılar vekilinin HTS kayıtlarının celbine yönelik talebinin delil listesinde yer almadığı gibi, tek başına HTS kayıtlarının esasa etkili de olmadığı dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmediğinden davacı ve birleşen davacılar vekilinin bu yönlerden esasa yönelik istinaf sitemlerinin ayrı ayrı reddi gerekmiştir. Mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı yerinde ise de ; gerekçede Dairemizin kararına aynen yer verildiği görülmektedir. Yargı kararlarından alıntı yapılması halinde; Mahkeme bilgisi, gerekçenin dayanılan kısmının özeti ve mevcutsa kararın hangi kaynaktan alındığına yer verilmesi gerekirken, kararın gerekçesinde İstinaf mahkemesi kararının başlık bilgileri ile aynen aktarılması yerinde görülmemiş, bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir. Birleşen dosyada davacılar vekili ek istinaf dilekçesi ile; birleşen davada davanın reddi kararına rağmen müvekkilleri aleyhine nishi harca hiikmedilmesinin yerinde olmadığını belirterek kararın bu yönden kaldırılmasını talep etmiştir. Ek istinaf istemi istinaf süresi içinde sunulmuş olmakla Dairemizce incelenmiş ve birleşen dava yönünden maktu harca hükmolunmaması yerinde görülmediğinden birleşen davalı vekilinin bu yöndeki istinaf isteminin kabulü ile kararın bu yönden kaldırılması gerekmiştir. Açıklanan nedenle HMK 355. 357 md gereğince yapılan incelemede davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine, birleşen davacıların istinaf isteminin kısmen kabulüne, HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, hükmün birleşen davadaki harca ilişkin kısmının düzeltilerek Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına, istinaf edilmeyen, istinaf istemi reddedilen sair hususlarda kazanılmış haklar dikkate alınarak hükmün aynen korunmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1 -b-1 maddesi gereğince, asıl dosyada davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Birleşen davada davacılar vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE, -Bakırköy 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/749Esas, 2021/33 Karar sayılı, 15.01.2020 Tarihli kararının KALDIRILMASINA, HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince birleşen davanın harca ilişkin hükmü yönünden Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına, A.Asıl ve birleşen davanın REDDİNE, B.Asıl dava yönünden; -Karar tarihinde yürülükte bulunan haçlar tarifesi gereğince alınması gereken 4.781,70-TL harcın peşin alınan 1.195,43-TL’den mahsubu ile geriye kalan 3.586,27-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, -AAÜT gereğince hesaplanan 9.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, -Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, C.Birleşen dava yönünden; Alınması gereken 80,70TL harcın peşin alınan 1.329,92-TL’den mahsubu ile fazla yatan 1249,22-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde birleşen dosyadaki davacılara iadesine, -AAÜT gereğince hesaplanan 10.924,00- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, -Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 3-Asıl dosyada istinafa başvuran davacı yönünden alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin yatırılan 59,30TL ile (davacı birleşen dosyada taraf olmayıp birleşen dosya yönünden istinafa başvurmadığından) fazla yatan 2 adet 59.30TL harç ve 162,10TL harçtan mahsubuna, neticeten bakiye 259,30TL harcın istek halinde asıl dosya davacısına iadesine, -Asıl dosya davacısı tarafından yapılan istinaf masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Birleşen dosyada davacıların istemi kısmen kabul edildiğinden birleşen davacılar tarafından yatırılan 59,30’ar TL harcın karar kesinleştiğinden istek halinde davacılara iadesine, Birleşen dosyada davacılar tarafından yatırılan 162,10’ar TL istinaf harçları ile 76,00TL posta gideri ki toplam; 400,20TL istinaf yargılama giderinin birleşen dosyada davalıdan alınarak birleşen dosya davacılarına verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,6-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 22/12/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.