Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/601 E. 2021/1713 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/601 Esas
KARAR NO: 2021/1713
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/06/2020
NUMARASI: 2020/146 2020/199
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/10/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı kredi borçlusu … A.Ş. nin müvekkili bankaya devrinden önce … A Ş. ile aralarında imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden kredi kullandırıldığını, davalı/borçluların ise mezkur sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarından borcun kefil olduğu meblağ ve ferilerinden ayrıca sorumlu olduklarını, borçlulara gönderilen ihtarname ile verilen süre içerisinde taleplerinin borçlular tarafından yerine getirilmediği gibi herhangi bir ödemenin vuku bulmadığını, alacağın tahsili amacıyla İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı/borçluların asıl alacağa faiz ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, itirazlarının haksız kötü niyetli ve takibi sürüncemede bırakma gayesine yönelik olduğunu, davalı borçluların haksız ve kötü niyetli itirazların iptaline, davalıların icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya karşı zamanaşımı savunmasında bulunduklarını, müvekkilinin kesinleşmiş iflas kararlarından anlaşılacağı üzere halen müflis durumunda olduğunu, adına kayıtlı hiçbir taşınır veya taşınmaz hiçbir mal varlığının olmadığını, tüm bu nedenlerden dolayı gerçeklere, usul ve yasalara aykırı taleplere dayalı davanın öncelikle zamanaşımı yönünden, aksi düşünülürse esasen tümüyle reddine, haksız takip ve dava nedeniyle müvekkili lehine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI (2014/1724 Esas): İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/10/2016 tarih, 2014/1724 E. – 2016/737 K.sayılı kararıyla; “Davacının iddiasının dava dışı … A.Ş. İle davacı bankaya devredilen … A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmesi ile Kredi kullandığı, davalıların Sözleşmeyi Müşterek Borçlu ve Kefil sıfatıyla imzaladıkları, Borçlu ve Kefillerin borcu ödememesi üzerine davacı tarafça başlatılan icra takibine itiraz edilmesi üzerine icra takibinin durduğu; davacı tarafın davasının yasal dayanağının İ.İ.K.’ nun 67.md ifadesini bulan İtirazın iptali davası olduğu ve davanın hak düşürücü süre içinde açıldığı görülmüş olmakla birlikte davalıların gerek icra dosyasına yaptıkları itiraz ile gerekse mahkememize hitaben verdikleri cevap dilekçesi ile açıkça belirtikleri üzere davalılar hakkında Mahkememizin 1993/2018 Esas-1994/57 Karar sayılı ilamı ile iflaslarına karar verildiği, iflasın Mahkememizin 1998/1823-1998/1609 Karar sayılı ilamı ile 29/09/1998 Tarihi itibariyle kapatıldığı anlaşılmakla alacaklının 2004 Sayılı Kanunun 251.md/2f uyarınca müflis yeni mal iktisap etmediği sürece alacaklının yeni takip talebinde bulunamayacağı, davacı tarafın davalıların yeni mal iktisap ettiği yönünde bir iddiasının olmadığı, bu şekilde açılmış bir takip olduğu taktirde ancak borçlunun ödeme emrine yeni mal iktisap etmediği yolunda itirazda bulunması halinde ihtilafın icra mahkemesinde genel hükümler ve basit yargılama usulüne göre karara bağlanacağı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
DAİREMİZİN KARARI (2017/3987 Esas): Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 13/02/2020 tarih 2017/3987 E. – 2020/357 K.sayılı ilamıyla; “Davalı … yönünden davanın reddine karar verilmesinin yerinde görüldüğü ve bu husustaki istinaf isteminin reddine karar verildiği; Davalı … yönünden yapılan incelemede ise; davalının iflas tarihinden sonra yeni mal iktisap ettiği iddiasının İİK.251/2.maddesi gereğince icra mahkemesinde genel hükümlere göre karara bağlanması gerektiği, bu nedenle bu davalı yönünden dosyanın tefriki ile görevsizlik kararı verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI (2020/146 Esas): Dairemizin kararın kaldırılması kararı üzerine yeniden yapılan yargılamada İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17.06.2020 tarih, 2020/146 E. – 2020/199 K.sayılı kararıyla; istinaf kararı doğrultusunda davalılardan … yönünden davanın tefrikine karar, diğer davalı … aleyhine açılan davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesiyle; “İcra takibine konu olan alacakların, teminat mektubunun iade edilmemesine dayalı olduğunu, borçlular aleyhine genel hükümlere göre takip başlatılmasında ve dava açılmasında hukuki engelin bulunmadığını, davalının iflas tarihinden sonra yeni mal iktisap etmiş olması nedeniyle icra takibi başlatıldığını, davanın kabulü yerine reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın reddine dair verdiği 19.10.2016 tarih ve 2014/1724 Esas – 2016/737 Karar sayılı kararın istinafı üzerine Dairemizin 13/02/2020 tarih 2017/3987 E. – 2020/357 K.sayılı ilamıyla; “Davalı … yönünden davanın reddine karar verilmesinin yerinde görüldüğü, davalı … yönünden ise; davalının iflas tarihinden sonra yeni mal iktisap ettiği iddiasının İİK.251/2.maddesi gereğince icra mahkemesinde genel hükümlere göre karara bağlanması gerektiği, bu nedenle bu davalı yönünden dosyanın tefriki ile görevsizlik kararı verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yeniden yargılamada (İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17.06.2020 tarih, 2020/146 E. – 2020/199 K.sayılı kararıyla); istinaf kararına uygun olarak davalı … yönünden davanın tefrik edilerek, davalı … yönünden davanın reddine karar verildiği , hükmün davacı vekili tarafından istinaf edildiği görülmüştür. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davalı …’e yönelik davanın ilk derece mahkemesinin 19.10.2016 tarih ve 2014/1724 Esas – 2016/737 Karar sayılı kararı ile reddedildiği, kararın istinafı üzerine Dairemizin 13/02/2020 tarih 2017/3987 E. – 2020/357 K.sayılı ilamıyla bu kararın yerinde bulunarak kararın bu kısmına yönelik istinaf talebinin reddine karar verildiği (istinaf talebinin kısmi kabul kararının diğer davalı …’ya yönelik karara ilişkin olduğu ve o davanın mahkemece tefriki ile artık bu davanın konusu olmadığı), mahkemenin yeniden davanın reddine dair vermiş olduğu kararının bu nedenle yerinde olduğu anlaşıldığından, yerinde görülmeyen davacı istinafının reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.07/10/2021