Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/60 E. 2021/328 K. 18.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/60 Esas
KARAR NO: 2021/328
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2020/111
DAVANIN KONUSU: 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 18/02/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında müvekkiline 12/11/2018 tarihli birinci haciz ihbarnamesi gönderilerek dosya borçlularına ait 20.000 TL’lik alacağa ihtiyati haciz konulmasının istendiğini, müvekkilinin 14/11/2018 tarihinde borçluların Merter şubesindeki hesabında bulunan 150.000,00 TL üzerinde bankanın rehin hakkı bulunması sebebiyle bu rehin hakkından sonra gelmek kaydıyla haczin sıraya alındığı ve rehinli tutar bakımından hacze tümüyle itiraz ettikleri şeklinde icra dosyasına cevap verdiğini, buna rağmen davalının icra hakimliğine başvuru yaparak 50.000 TL ile sınırlı olarak karar verildiğini, kararın hatalı olduğunu, ayrıca icra hakimliğinin istihkak iddiasını reddettiğini, müvekkili bankanın menfi tespit davası açma hakkı bulunduğunu belirterek bu konuda icra dosyasına yatıracakları paranın ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin icra dosyasında alacaklı olan davalıya 50.000 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece 07/02/2020 günlü tensip tutanağının 16 nolu kararıyla HMK’nun 389.maddesi gereğince tedbir talebinin kabulü ile %15 oranında teminat karşılığında icra dosyasına yatırılacak paranın alacaklıya ödenmesinin tedbiren durdurulmasına karar verilmiştir. Davalı şirket vekili, icra dosyasında üçüncü şahıs konumunda olduğunu ve müvekkiline karşı menfi tespit davası açılamayacağını, zaten istihkak talebinin reddedildiğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceği, kararın davacı tarafından istinaf edilmeyerek kesinleştiğini bildirerek ihtiyati tedbir kararının kaldırılması için itirazda bulunmuştur. Mahkemece 01/07/2020 tarihli ara kararla davanın İİK’nun 72/3 maddesi gereğince açılan menfi tespit davası olduğu, dolayısıyla tedbir kararının yerinde olduğu gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin verdiği dilekçeyle, müvekkilinden 50.000 TL ödeme yapılmasının istendiği, bu nedenle davayı 50.000 TL üzerinden açtıklarını, alacaklı tarafın açtığı şikayet davasında icra dosyasının güncel borcunun hesaplanmasının yapılmasının istendiğini ve güncel borcun 73.777,32 TL hesap edilerek müvekkiline bildirildiğini, bu nedenle ek 23.777,32 TL tutar üzerinden de ek tedbir kararı verilmesini istediği görülmüştür.Mahkemece 17/07/2020 tarihli ara kararla, 23.777,32 TL’nin %15’lik kısmının teminat olarak yatırılması halinde bu miktar yönünden de ek talebin kabulüne karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. İstinaf incelemesi için dosyanın dairemize gönderilmesi üzerine dairemizin 02/10/2020 tarihli , 2020/1629 Esas – 1554 Karar sayılı ilamıyla, ilk derece mahkemesinin tedbire itirazla ilgili olarak duruşma açmaksızın dosya üzerinde karar verdiği gerekçeleriyle ek tedbire yönelik istinaf talebinin usulden reddine, tedbire itirazın reddi ara kararına yönelik istinaf talebinin ise kısmen kabul edilerek 01/07/2020 tarihli ara kararın kaldırılmasına, duruşma açılarak itiraz ve ek tedbire itiraz hakkında karar verilmesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiş, dairemiz geri çevirme kararı sonrası duruşma açılarak yapılan inceleme sonunda 27/10/2020 tarihli, davalı vekilinin 06/02/2020 ve 01/07/2020 tarihli tedbir kararlarına itirazlarının reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili, istinaf sebebi olarak; itiraz dilekçelerinde belirttikleri üzere borçlu …. Ltd.Şti hakkında başlattıkları icra takibinde davacı bankaya 89/1 ihbarnamesinin gönderildiğini, ancak bankanın borçlunun mevduat hesabı üzerinde rehin hakkı bulunduğu iddiasıyla itiraz ettiğini, bu itirazın istihkak niteliğinde olması nedeniyle Bakırköy 4.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/389 esas sayılı dosyasında istihkak iddiasının reddi davası açtıklarını, yargılama sonunda taleplerinin kabul edilerek istihkak iddiasının reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, bunun üzerine borçluya ait paranın icra dosyasına gönderilmesinin davacı bankadan istendiğini, davacının da huzurdaki menfi tespit davasını açtığını, davacının tarafları ve konusu aynı olan kesin hükme bağlanmış bir ihtilaf hakkında bu şekilde bir menfi tespit davası açmak hakkı bulunmadığını, İİK’nun 97/11 maddesine göre istihkak davasının umumi hükümler dairesinde görülen bir dava olduğunu, bu konuda Yargıtay kararları bulunduğunu ve bu kararın kesin hüküm niteliğinde olduğunu, yine davacı bankanın icra takibinde takip borçlusu olmadığını, bu sebeple İİK’nun 72.maddesine göre müvekkiline karşı menfi tespit davası açılamayacağını, bu konuda Yargıtay kararları bulunduğunu, yine mahkemece verilen ek tedbir kararının da aynı gerekçelerle hukuka aykırı olduğunu bildirmiştir. Dosya içinde bulunan Bakırköy 4.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/389 Esas, 2019/950 Karar sayılı ilam fotokopisinin incelenmesinde, davacısının … Ltd. Şti, davalıların … Ltd. Şti ve … Bankası A.Ş olduğu, davanın istihkak davası olup bankanın icra dosyasına gönderdiği yazının istihkak iddiası niteliğinde olup bu iddianın reddine karar verilmesinin talep edildiği, yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne karar verilerek davalı bankanın icra müdürlüğüne gönderdiği 21/01/2019 tarihli yazı cevabı ile bildirdiği istihkak iddiasının reddine 12/02/2019’da karar verildiği görülmüştür.
GEREKÇE:Davacı taraf, davalı tarafça dava dışı şahıs aleyhine başlatılan icra takibinde müvekkiline 89/1 ihbarnamesinin gönderildiğini, takip borçlusunun davacı bankadaki hesabında bulunan 150.000 TL üzerinde davacının rehin hakkı bulunması nedeniyle itiraz ettiklerini, ancak icra hakimliğince istihkak iddialarının reddedildiğini belirterek davalıya icra dosyasında borçlu olmadıklarının tespitini istemiştir. Davalı taraf ise istihkak iddiasının reddedildiğini, bu nedenle menfi tespit davası açılamayacağını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Somut olayda dairemiz önüne gelen uyuşmazlık, mahkemece İİK’nun 72/3 maddesi uyarınca verilen ihtiyati tedbire itirazın reddi kararına yöneliktir. Dava dosyası içeriğinde bulunan Bakırköy 4.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/389 esas, 2019/950 karar sayılı ilam fotokopisinin incelenmesinde, istihkak iddiasının reddine karar verildiği anlaşılmış olup somut olay bakımından İİK’nun 72/3 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilemeyecek olup bu yönden davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/111 esas sayılı dosyasında verilen 27/10/2020 tarihli ihtiyati tedbirlere itirazın reddi kararının KALDIRILMASINA, 3-Davalı vekilinin ihtiyati tedbirlere itirazının kabulü ile; mahkemece verilen 07/02/2020 günlü tensip tutanağının 16 nolu ara kararıyla verilen ve 17/07/2020 tarihli ara kararla verilen ek tedbir talebinin kabulüne dair kararların KALDIRILMASINA, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 5-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 48,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 197,10 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.18/02/2021