Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/599 E. 2022/2196 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/599 Esas
KARAR NO: 2022/2196 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/12/2020
NUMARASI: 2019/540 E. – 2020/784 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin sık sık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine giderek tatil yaptığını, arkadaşı … ile beraber Şubat 2017 de yine Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine gittiğini ve Girne’de bulunan … Otel’de konakladığını, konakladığı süreçte otelde bulunan …’da kumar oynayan müvekkilinin yanında bulunan tüm parayı kaybetmesi üzerine otel müdürlüğünce kendisine olanak sağlandığını ve oynaması için kumar camiasında “cip” olarak tabir edilen şekli ile kendisine borç para verildiğini, müvekkilinin söz konusu cip olarak kendisine verilen o parayı da kaybettiğini, kendisine “… – Kumarhane”ce cip verilip kumar oynama olanağı 10.000,00.-USD olarak sağlandığını ve alelacele kendisinden 4 adet bono alındığını, bonolara sadece müvekkilinin adı ve soyadı ile imzası alındığını, senetlerin sonradan alacaklı yanca doldurulduğunu, büyük olasılıkla … çalışanı ya da yakını olan davalının da, kumar borcu nedeniyle düzenlenmiş işbu senetleri İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine konu ettiğini, bir şekilde kesinleşen icra takibinden haberi olmayan müvekkilinin, çalıştığı şirkete gelen maaş haczi yazısı ile icra takibinden haberdar olduğunu, kumar borcu eksik borçlardan olup, ödenmesi istenemeyeceğini, müvekkilinin kumar borcunu ödemek istemediğini, icra takibine konu senetlerin kumar borcu nedeniyle düzenlendiklerinden geçersiz olup, icra takibinden müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ve takibe konu senetlerin iptali istemli işbu davayı açmak zorunda kaldıklarını beyanla; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından borçlu olmadıklarının tespitine, takibe konu bonoların ve icra takibinin iptaline, kötüniyetli alacaklının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin Kıbrıs’ta mesleki faaliyetlerini sürdüren saygın bir avukat olup davacı tarafın ifade ettiği şekilde “kumar borcu vermek” gibi bir ilişkinin tarafı olamayacağının açık olduğunu, olay günü davacının müvekkilinden borç istediğini, müvekkilinin de kendisine senet karşılığı borç verdiğini, senetlerin vadesinde ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını, dava dilekçesinde davacı tarafça kumar borcu iddiasının tanık veya dava dışı kurumların kayıtları gibi takdiri delillerle davasını ispatlamaya çalıştığı görüldüğünü ancak mevcut Yargıtay kararları doğrultusunda davacının “senetlerin kumar borcuna karşılık verildiği” iddiasını kesin delille ispatlaması gerektiğini, bu sebeplerle davacının senetlerin geçerliliğine ilişkin tanık dinletilmesi veya davanın esasına herhangi bir faydası olmayan dava dışı Kıbrıs’ta bulunan kurumlardan kayıtlarının celbi taleplerinin reddini talep ettiklerini, davacının dava dışı otelde konaklamış olsa dahi bu konaklama ile huzurdaki davaya konu senetlerin verilme sebebi arasında hiçbir ilişki olmadığını, davacının kötü niyetli bir şekilde menfi tespit davası ikame ettiğinin görüldüğünü, bu nedenle davacı borçlunun takip konusu alacağın en az %20’si oranında tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/12/2020 tarihli 2019/540E. – 2020/784 K. sayılı kararıyla; ” Dava, kumar borcu için boş olarak imzalattırılan takip konusu senetler nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olup, davalı, takip konusu senetlerde lehtar olup davacı-keşideciye verdiği borç para karşılığında işbu senetlerin imzalandığını ileri sürmüş, anılan senetlerde ihdas nedeninin nakden olduğunun görüldüğü, bono, mücerret bir borç ikrarı olduğu, bono borçlusunun ilk önce bonodaki borç ikrarının sebebinin kumar veya bahis olduğunu ispat etmesi gerektiği; bu hususun HMK’nın 201. maddesi gereği tanıkla ispat edilemeyeceği, ancak senet (kesin delil) ile ispat edilebileceği, aksi halde, yani bononun kumar veya bahis borcu için düzenlendiği iddiasının tanıkla ispat edilebileceğinin kabulü durumunda, bono emniyetinin kalmayacağı; her bononun, kumar veya bahis borcu için verildiği iddiasının temin edilecek tanıklarla ispat edilerek iptalinin sağlanabileceği, bu durumun ise, hem HMK’nın 201. maddesi hükmüne hem de bono emniyetine aykırı düşeceği, somut olayda davacı dava konusu senetlerin düzenlenme nedeninin kumar borcu olduğunu iddia ettiğine göre, bu iddiasını belirtilen ilkeler çerçevesinde yazılı delille kanıtlaması gerektiği ve davacı tarafın iddiasını yazılı delille kanıtlayamadığı anlaşıldığından davanın reddine, davalı / alacaklı aleyhine verilen bir ihtiyati tedbir kararı bulunmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin yurt dışı giriş ve çıkış kayıtlarının ve KKTC otel kayıtlarının yazılı delil olup, müvekkilinin kumar oynadığı şahitlerin de bu yazılı delillere dayalı olarak dinlenilmesi gerektiğini, mahkemenin delillerini toplamadan karar verdiğini. -Davalının avukat olup, KKTC vatandaşı saygın bir avukatın, o ülkeye sadece kumar oynamak için giden müvekkili ile nasıl bir hukuki ilişkisinin olabileceğini ve müvekkilinin kendisine neden bu sıralı bonoları vermiş olabileceğini, hayatın olağan akışına göre senette sırf “nakden” yazıyor diye, nakit olarak bedelin müvekkiline verildiğinin de kabul edilemeyeceğini, davalının kayıt ve defterlerinin en azından banka kayıtlarının celp edilerek, bu miktar parayı müvekkiline elden mi yoksa banka kanalıyla mı verdiğini ve hangi hukuki ilişkiden dolayı verdiğinin belge ve kayıtlarının celbini talep ettiklerini, mahkemece bu tür belgeler yazılı belge saymadığından celp edilmediğini. -Davalı avukatın İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde en az 500-600 alacaklı olduğu dosya bulunduğunu, bir avukatın neredeyse tüm İstanbul’a nakit para vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu. -Mahkeme gerekçesinin kabulü durumunda, hile, tehdit, sahte yöntemlerle elde edilen senetlerin hiçbir şekilde iptal edilememesini ve suç işleyerek bile olsa bu şekilde gerçeğe aykırı elde edilen bonolara değer verilmesini gerektireceğini, bunun da hukuki güvenlik ilkesine aykırı olduğunu. -Kumar borcunun eksik borç olup ödenmesinin istenemeyeceğini, müvekkilinin de ödemek istemediğini, icra takibine konu senetler kumar borcu nedeniyle düzenlendiğinden geçersiz olup, davanın kabulü gerektiğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasının incelenmesinde; keşidecisi …, lehtarı … olan 01/04/2018 tanzim tarihli, 03/10/2018 vadeli 3.000 USD bedelli, 20/03/2018 tanzim tarihli, 11/10/2018 vadeli 2.000 USD bedelli, 20/03/2018 tanzim tarihli, 09/10/2018 vadeli 2.000 USD bedelli,02/04/2018 tanzim tarihli, 06/10/2018 vadeli 3.000 USD bedelli bonolara dayalı olarak faiz ve komisyon bedeliyle birlikte toplam 10.210,40 USD tutarında toplam alacağın tahsili talebiyle kambiyo senetlerine özgü icra takibi yapıldığı, bonolarda “nakden” bedel kaydı bulunduğu görülmüştür.
G E R E K Ç E: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olup, davaya konu icra takibi bonoya dayalı olarak başlatılmıştır. İlk derece mahkemesince, davanın ispatlanamadığından bahisle reddine karar verilmiş, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı tarafça, kendisine konakladığı otelin “… – Kumarhanesinde” cip verilip kumar oynama olanağı olarak 10.000,00.-USD sağlandığını ve alelacele kendisinden 4 adet bono alındığını, bonolara sadece müvekkilinin adı ve soyadı ile imzası alındığını, senetlerin sonradan alacaklı yanca doldurularak takibe konulduğunu beyanla menfi tespit isteminde bulunmuştur. Davacı tarafça bonolardaki imza inkar edilmemiştir. Takibe konu dört adet bonoda “nakten” bedel kaydı olup, kayıtsız şartsız borç ikrarını içerdiği, davalı tarafça davacıya borç para verildiğinin savunulduğu, bu durumda ispat yükü davacıda olup, davacı tarafça bonoların kumar borcu için düzenlendiğinin, HMK 201. Madde gereğince yazılı delille ispatı gerektiğinden, dosyaya bu yönde delil sunulmadığından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Davacı vekilinin otel kayıtlarının celbini ve tanıklarının dinlenilmesini talep ettiği anlaşılıyorsa da, bu kayıtların sonuca etkisinin bulunmadığı gibi, senet bedelleri göz önüne alındığında tanıkla ispat mümkün bulunmadığından, talebin reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Davacı vekilinin davalının bu parayı elden mi yoksa banka aracılığıyla mı verdiğinin araştırılması gerektiğine yönelik talebi ise ispat yükü davacıda olduğundan ve senet metninden paranın davacıya ödendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen istinaf sebeplerinin tümüyle reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 80,70 TL maktu harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 23/12/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.