Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/568 E. 2023/205 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/568 Esas
KARAR NO: 2023/205 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/01/2021
NUMARASI: 2020/112 E. – 2021/23 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/02/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kendisine ait “…” markasını uzun yıllardır dünya genelinde, Türkiye de dahil birçok ülkede yoğun ve yaygın şekilde kullandığını ve tescil kayıtları ile koruma altına aldığını, müvekkili ile “…” markası arasında tüketici nezdinde çok güçlü bir bağ oluştuğunu, “…” markasının veyahut benzeri bir ibarenin üçüncü kişiler tarafından izinsiz kullanılması veya tescil ettirilmesinin müvekkili olan firmanın koruma altına alınan markasal haklarının ihlalini doğurduğunu, müvekkili olan şirkete ait “…” markası ile davalı yanın tescilli markalarının benzer olduğunu, markların benzer emtiaları kapsadığını, davalı tarafın TPMK kayıtlarına göre 20, 24 ve 35. sınıflarda tescilli markaları “… ve …” ibarelerinden oluşan ve esas unsuru “…” ibaresi olan kelime markaları olduğunu, müvekkilinin hükümsüzlük talebine dayanak TPMK nezdinde 20, 24 ve 35. sınıflarda tescilli …, …, … …, … ve … sayı ile kayıtlı markalarının tümünün esas unsurunun da aynı şekilde “…” ibaresi olduğunu, markalara ayırt edici nitelik kazandıran unsurun esas unsur olduğu ve mahkemelerce değerlendirmenin esas unsura göre yapılması gerektiğini, davalı tarafın tescilli “… ” ve “…” markalarında “…” kelimesinin sonrasında yer alan “…” ibaresinin “…” anlamına geliyor olması sebebiyle ilgili emtialar için ayırt edicilik vasfını haiz olmadığını, davalı markasında yer alan “…” ibaresinin “ev” anlamına gelmesi sebebiyle ayırt edicilik vasfını haiz olmadığını, müvekkiline ait “…” markasının Paris Sözleşmesi ve 6769 Sayılı SMK’nın 6/4 ve 6/5. maddeleri anlamında tanınmış marka olduğunu iddia ederek, davalı adına …, … ve … sayılı markaların hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin mobilya sektöründe faaliyet gösterdiğini, 1965 yılında kurulduğunu, 2016 yılında kurumsallaştığını ve sektörün önde gelen firmalarından biri olduğunu, müvekkili olan şirketin kalitesi ve dünyada bir ilk olan radyasyondan koruyan yatak ürünü ile ayırt edicilik seviyesine ulaştığını, müvekkili ile davacı şirketin faaliyet gösterdiği alanların farklı olması sebebiyle karıştırılma ihtimalinin olmadığını, TPMK tanınmış marka sicilinde kayıtlı markanın “…” ibaresi olmayıp, şekil markası olduğunu, “…” markasının çeşitli sektörlerde oldukça yaygın kullanılmakta olan bir ibare olduğunu, “…” ibaresinin at üzerinden oynanan dünya çapında organizasyon ve federasyonu olan oyuna verilen isim olduğunu, tanınmışlık değerlendirilmesinin sektörel bazda yapılmasını gerektiği ve davacının tanınmışlığının sektörel bazda dahi tartışma konusu olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
MAHKEME KARARI; Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 26/01/2020 tarihli 2020/112 E- 2021/23 K sayılı kararıyla; “Dosya kapsamı deliller ve dosya kapsamıyla uyumlu görülen bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğine; dosyadaki deliller ve eski tarihli mahkeme kararlarına göre davacı markasının davalı tescil başvuru tarihi itibari ile Türkiye’de tanınmış marka olduğu, karşılaştırmaya tabi davacı yana ait … asli unsurlu tanınmış markalar ile … tescil numaralı “…” ibareli ve görseli ihtiva eden, … tescil numaralı “…” görselini ihtiva eden, … tescil numaralı “…” görselini ihtiva eden markaların ortalama tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet verecek kadar benzerlik arz ettiği, davalı yanın dava konusu marka tescil müracaatını gerçekleştirirken davacı markalarından habersiz olduğunun düşünülemeyeceği, davacı markalarının tanınmışlığından yararlanma amacıyla kötü niyetli olarak tescil edildiği” gerekçesiyle; Davacının davasının KABULÜNE, davalı adına tescilli …, … ve … tescil nolu markaların hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; Müvekkilinin 2017 yılında bu yana ‘’…‘’ esas unsurlu seri markalarını kullanarak dünyada bir ilk olan radyasyondan koruyan yatak ürünü ile yüksek ayırt edicilik seviyesine ulaştığını,mahkemece, davacıya ait “…” markalarının müvekkiline ait marka başvurularının gerçekleştiği tarihten önce tanınmış marka olduğuna ilişkin hüküm kurulmuşsa da, tanınmış marka değerlendirmesinin güncel koşullara uygun olarak yapılması gerektiğini, davacı firmaya ait “…” ibareli markanın, günümüz koşullarında tanınmışlığını yitirdiğini, davacı firmanın Türkiye’deki mağazalarının çoğunluğunu kapattığını, tek mağazasının kaldığını ve reklam faaliyetlerini neredeyse durdurduğunu, davacı firmaya ait markanın, tanınmış marka olarak kabul edilse dahi söz konusu markanın yalnızca giyim sektöründe tanınmış olduğunu, müvekkilinin faaliyet alanının tamamen farklı sektörde olduğunu. -Davacı şirketin kendisini “…” markası ile değil … markası altında tanıttığını, … markasının çeşitli sektörlerde farklı firmalarca da kullanıldığını, …’a ait “…” markalı araba, …’ye ait “…” markalı şekerleme,. …’ye ait “…” markalı giyim ürünleri ve … ‘a ait “…” markalı yine giyim ürünlerinin en yaygın olarak bilindiğini, mobilya emtiaları üzerinde kullanılacak olan müvekkiline ait “…” markasının davacıya ait markalar ile karıştırılma ihtimali bulunmadığını. -… ibaresinin, marka ve firmaların da ötesinde at üzerinde oynanan dünya çapında organizasyon ve federasyonu olan bir oyuna verilen isim olup dünya çapında tanınmış bir oyun olduğunu, … oyuncuları tarafından kullanılan kısa kollu, yakalı gömlek ve tişörtlerin de “… yaka” olarak tanımlandığını ve hatta Fransa’da “…” ibaresinin, bir tür kısa kollu gömlek tasarımı olduğu gerekçesi ile jenerik işaret olarak kabul edildiğini.-Taraf markalarının farklı sektörlerde kullanıldığı gibi, görsel açıdan tamamen farklı olduğunu, asli unsurları aynı olsa dahi tali unsurlarının farklı olduğunu, ortalama tüketici nezdinde benzer olarak kabul edilmesinin ve karıştırılma ihtimalinden bahsedilmesinin mümkün bulunmadığını. -Mahkemece müvekkilinin “…” ibareli marka başvurularını gerçekleştirmesi kötü niyetli olarak değerlendirilmişse de, salt marka başvurusunda bulunulmasının kötü niyetli olarak değerlendirilemeyeceğini, TÜRKPATENT nezdinde kayıtlı 2461 adet “…” ibaresini ihtiva eden marka mevcut olduğunu, müvekkilinin davacıya ait markaların itibarından fayda sağlama gibi bir gayesi bulunmadığını mobilya sektöründe faaliyet gösteren müvekkilinin giyim sektöründe faaliyet gösteren davacının markalarından fayda sağlama gibi bir amacının bulunmadığını beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesine cevabında; müvekkilinin markalarının ayırt edici olduğunu, Ankara 3. FSHHM’nin 2015/288 E. – 2016/410 K. Sayılı kesinleşen kararında, 18. Sınıfta yer alan emtialar için aynı iddialara ilişkin olarak; “Taraf markaları anlamsal yönden incelendiğinde, her iki yana ait markaların esaslı unsuru konumundaki “…” ibaresinin sözlük anlamı olarak oyuncuların takım halinde at üzerinde ellerinde özel sopalarla topa vurmak suretiyle oynadıkları bir oyun anlamına geldiği tespit edilmiştir. Her ne kadar anılan ibare … oyununu temsil eden bir figür olsa da anılan oyunun yabancı ülkelerde oynanan bir oyun olması ve ülkemizde bu oyunu bilen insanların sayısının oldukça düşük bir yüzdeyi temsil ettiği göz önüne alındığında, bu figürü gören bir tüketicinin doğrudan … sporunu aklına getirmeyeceği, “at üzerinde … oyunu oynayan, elinde sopa bulunan bir adam figürü” ile özellikle dava konusu markanın tescili kapsamında yer alan emtialarda karşı karşıya kalan tüketicinin bu ibareyi bir oyundan çok, bu işareti önceden beri bildiği davacı markaları olarak yorumlayacağı düşünülmektedir. Yani … ibaresinin ülkemizde ortalama bir tüketici için … sporuna dair bir kelimeden ziyade bir marka algısı yarattığı düşünülmektedir” yorumu yapılarak, lehlerine karar verildiğini, farklı firmalar tarafından müvekkilinin markalarının taklit ediliyor olmasının markayı zayıf marka statüsüne sokmayacağını, müvekkilinin markasının dünya çapında tanınmış bir marka ve ayırt ediciliği yüksek bir marka olduğunu beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; Dosyaya celp edilen TPMK kayıtlarından davacı adına 03/08/1993 başvuru tarihli 08/09/14/16/18/21/24/25/27. Sınıflarda … sayılı …, 03/08/1993 başvuru tarihli 08/09/14/16/18/21/24/25/27. Sınıflarda … başvuru sayılı …, 31/05/2017 başvuru tarihli, 24. sınıfta… başvuru numaralı … , 22/04/2015 başvuru tarihli … başvuru numaralı 14/18/25/35. Sınıflarda … ve 19/11/2007 başvuru tarihli … başvuru numaralı 35. Sınıfta … markalarının davacı şirket adına tescilli olduğu görülmüştür. Mahkemece marka vekili bilirkişiden alınan 30/11/2020 havale tarihli raporda; davacı yana ait “…” ibaresini ihtiva eden markaların dava konusu davalı yana ait marka tescil başvurularının gerçekleştirildiği tarihten önce tanınmış olduğu, karşılaştırmaya tabi davacı yana ait … asli unsurlu tanınmış markalar ile … kod numaralı “… ” ibareli ve görseli ihtiva eden, … kod numaralı “…” görselini ihtiva eden, … kod numaralı “…” görselini ihtiva eden markaların ortalama tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet verecek kadar benzerlik arz ettiği, davalı yanın dava konusu marka tescil müracaatını gerçekleştirmesinin kötü niyetli olarak değerlendirilebileceği, açıklanan nedenlerle davalı yana ait … kod numaralı “…” görselini ihtiva eden, … kod numaralı “…” görselini ihtiva eden, … kod numaralı “…” görselini ihtiva eden dava konusu markaların tümden hükümsüzlüğü şartlarının oluştuğu belirtilmiştir. Dosyaya hükümsüzlüğü istenilen davalı adına tescilli marka kayıtlarının celp edilmediği, bilirkişi raporunda TPMK online kayıtları üzerinde inceleme yapıldığı anlaşılmış, Dairemizce marka tescil kayıtları celp edilmiştir.
G E R E K Ç E: Marka hükümsüzlüğü talepli davada, ilk derece mahkemesince davacı markalarının Türkiye’de tanınmış marka olduğu, taraf markalarının ortalama tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet verecek derecede benzerlik arz ettiği, davalının markalarını, davacı markalarının tanınmışlığından yararlanmak amacıyla kötü niyetli olarak tescil ettirdiği gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verildiği, davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamına sunulan emsal mahkeme kararlarından davacının “…” sözcük markası ile “at üstünde … oynayan insan figürlü şekil” markasının, davalı markalarının tescil başvuru tarihlerinde tanınmış marka olduğu anlaşılmaktadır. Davalı tarafın tanınmışlığın günümüz koşullarına göre değerlendirilmesi gerektiği, günümüzde davacı markasının tanınmış olmadığına yönelik itirazı yerinde değildir. Davalı markalarının tescil başvuru tarihi itibarıyla davacı markasının tanınmış olup olmadığının incelenmesi gerekmektedir. Dairemizce celp edilen davalı taraf adına tescilli markaların tescil kayıtlarından; 25/09/2019 başvuru tarihli … başvuru numaralı “…” markasının 35. Sınıfta, 26/12/2017 başvuru tarihli … başvuru numaralı “…” markasının 20. Sınıfta, 11/06/2019 başvuru tarihli … başvuru numaralı “şekil+…” markasının 24/35. Sınıflarda tescilli olduğu görülmüştür. Davalının … başvuru numaralı markasında … ibaresi yazılırken “O” harflerinin içerisine “at başı” şekil unsurunun da yerleştirilerek tescil edildiği ve dosya kapsamında bulunan davalı kullanımlarında … ibaresinin büyük harflerle yazıldığı ve at şekil unsurunun belirgin olarak … ibaresinin üzerine, tescilli olduğu anlamına gelecek şekilde (R) harfiyle birlikte, ev tekstil ve yatak ürünlerinde ve işyeri tabelasında kullanıldığı, ürün tanıtımlarında da at resimlerinin bulunduğu görülmüştür. Davalı vekili … oyununun dünya çapında oynanan bir oyun olduğunu ve … yakalı tişörtlerde de kullanıldığını, markaların tescil sınıfları ve görsel olarak da benzemediğini ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Taraf markalarının ortalama tüketici kitlesine hitap ettiği, … oyununun Türkiye’de oynanan ve bilinen bir oyun olmadığı, davacının tanınmış … markasının davalı markasında birebir yer aldığı, taraf markalarının ev tekstil ürünlerinde ve bu ürünlerin satıldığı mağazacılık hizmetlerinde sınıfsal benzerliğinin bulunduğu, davalı markalarındaki “…” ve “…” ibarelerinin ev tekstili ürünlerinde ayırt ediciliği zayıf ibarelerden olduğu ve davalı markasına ayırt edicilik katmadığı, davalı markasındaki at başı figürü ve davalı kullanımları dikkate alındığında, benzerlik ve karıştırılma ihtimalinin arttığı, aynı/benzer olmayan emtialarda da davacının … markası ve şekil markasının tanınmış marka olması nedeniyle davacı markasının tanınmışlığından faydalanma ve ayırt ediciliğinin zedelenmesi ihtimali bulunduğundan, genişletilmiş korumadan yararlanacağı, ilk derece mahkemesince 6769 Sayılı SMK 6/5 ve 25/1 maddeleri gereğince hükümsüzlük koşulları oluştuğundan, sonuç olarak davanın kabulüne karar verilmesi yerinde ise de, davalının tanınmış markanın benzerini tescil ettirmesi tek başına kötüniyetli olduğunu göstermediğinden, davalının kötüniyetli olduğunu gösteren somut olgular dosya kapsamında bulunmadığından, davalı vekilinin mahkemenin gerekçesine yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılarak, düzeltilmiş gerekçe ile davanın kabulüne karar verilerek, kazanılmış haklar korunmak suretiyle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,2-Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 26/01/2020 tarihli 2020/112 E- 2021/23 K sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, düzeltilmiş gerekçeyle;3-Davacının davasının KABULÜNE, davalı adına tescilli …, … ve … tescil nolu markaların hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, -Karar kesinleştiğinde, TPMK’na kararın bildirilmesine,4-İlk derece yargılaması yönünden; -Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 179,90 TL ilam harcından, 54,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 125,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, -Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,-Davacı tarafından yapılan 108,80 TL dava ilk masrafı, 74,00 TL tebligat-tezkere ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.182,80 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-İstinaf yargılaması yönünden; a-Davalı vekilinin istinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talep halinde iadesine, b-İstinaf yargılaması sırasında davalı tarafından yapılan 162,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 48,50 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 210,60 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, ç-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 03/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.