Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/565 E. 2023/207 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/565 Esas
KARAR NO: 2023/207 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/10/2020
NUMARASI: 2018/268 E. – 2020/178 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/02/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin 12.10.2009 tarihinde kurulduğunu ve ticari faaliyetlerini tüm Türkiye çapında bilinirliğe sahip www…com internet sitesi üzerinden sürdürdüğünü, TPMK nezdinde tescilli “…” ibareli birçok markanın ve … numaralı “…” tanınmış markasının tescilli hak sahibi olduğunu, davalı tarafın ise bu markanın kullanımına dair haklı veya meşru bir bağlantısı olmamasına rağmen www…com alan adlı web sitesine ilişkin ticari etki yaratacak biçimde Google Adwords Reklam Yönetimi için anahtar kelime olarak izinsiz ve hukuka aykırı kullandığını, bu eylemin müvekkilinin marka hakkına tecavüz oluşturduğunu, bu suretle internet arama motorları üzerinden yapılacak aramalarda davacı şirketin itibarından ve tanınmışlığından faydalanıldığını, davalının davacı şirkete ait “…” markasına reklam verdiğini davalı şirketin www…com internet sitesinin kullanımlarını İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2018/13 D.İş sayılı dosyası kapsamında tespit ettirdiklerini, bu sebeplerle müvekkilinin marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin men’ine ve ref’ine,10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren uygulanacak en yüksek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, hüküm özetinin masrafı davalıdan alınarak Türkiye’de yayınlanan ve tirajı en yüksek üç gazeteden birinde ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının hiç bir şekilde davacıya ait “…” markasını Google Adwords sisteminde anahtar kelime olarak kullanmadığını, dava dosyasına delil olarak sunulan raporun teknik açıdan hatalı olduğunu, Google arama motorunda bir kelime tırnak işareti içerisinde kullanılmaksızın aratıldığında arama sonuçlarında arama yapan kullanıcının geçmiş Google aramalarına, ziyaret ettiği web sitelerine ve benzeri internet kullanım alışkanlıklarına ve genel kullanıcı arama ve ilgi alanlarına göre web sitelerinin yer aldığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 15/10/2020 tarihli 2018/268 E- 2020/178 K sayılı kararıyla; ” davacının “…” esas unsurlu pek çok tescilli markasının mevcut olduğu, hatta “elektronik satış hizmetleri” için tanınmış marka olarak tescil edildiği, her ne kadar yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda davalının davacıya ait markayı Google arama motorunda anahtar kelime olarak kullandığı tespit edilememişse de, davacının bu markayı Google arama motorunda anahtar kelime olarak kullanıldığı iddiasıyla yaptırdığı İstanbul 2.FSHHM 2018/13 D.İş sayılı dosyada alınan bilirkişi raporu ile markanın davalıya ait olduğu tespit ve kendisi tarafından da kabul edilen www…com alan adlı internet sitesi için de kullanıldığının tespit edildiği, dava açıldıktan sonra bu konuda geçmişe dönük araştırma yapılmasının teknik olarak mümkün olmadığı, davalının dava açıldıktan sonra kullanımına son verdiği, davalıya ait internet sitesinde giysi ürünlerinin satışının ve tanıtımının yapıldığı, davacının markalarının da bu ürünlerin yer aldığı 25. sınıfta tescilli ve elektronik satış hizmetleri için tanınmış marka olduğu, bu nedenle davalının eyleminin davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu, davacının bu tecavüzün tespitini, önlenmesini ve uygun bir manevi tazminat talep edebileceği, davalının mali durumuna, markanın kullanım şekline, eylemin özelliklerine göre 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesinin hakkaniyete uygun olacağı, yargılama sırasında davalının marka kullanımına son vermesi nedeniyle markaya tecavüzün ve haksız rekabetin men’i ve ref’i taleplerinin konusuz kaldığı, ancak davacının bu konuda dava açmakta haklı olduğu, bu nedenle markaya tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi talepleriyle ilgili yargılama giderlerinin de HMK’nun 331/1. maddesi uyarınca davalıya yüklenmesi gerektiği” gerekçesiyle; Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE, Davalının www…com alan adlı internet sitesi için Google arama motorunda davacıya ait “…” markasına anahtar kelime olarak kullanmak suretiyle davacının marka hakkına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun TESPİTİNE, Yargılama sırasında tecavüz ve haksız rekabet sonlandırıldığından markaya tecavüzün ve haksız rekabetin men’i ve ref’i talepleri konusuz kaldığından bu konuda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Hüküm özetinin karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınarak Türkiye’de yayınlanan ve tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde bir kez ilanına, Davacının 5.000,00 TL’lik manevi tazminat talebinin reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin müvekkilinin taraf olmadığı, kendisine tebliğ edilmeyen ve haberdar olunduktan sonra itiraz edilen tespit raporunu hükme esas aldığını, müvekkili lehine olan yargılama sırasında alınan rapora itibar edilmediğini. -Hükme esas alınan tespit raporunun (kabul anlamına gelmemek kaydıyla) eksik ve teknik açıdan hatalı olduğunu, Google aramalarında bir kelime ile arama yapıldığında sadece o kelimeyi içeren web sitelerinin sonuçlarının gösterilmesi isteniyorsa, o kelimenin tırnak içerisinde gösterilerek arama yapılması gerektiğini, tespit raporunda bilirkişinin bu şekilde arama yapmadığını, bunun bilirkişinin Google arama motoru ve Google Adwords reklam sistemi hakkında yeterli teknik bilgiyi haiz olmadığını gösterdiğini. -Google tarafından https://… adresinde TAM EŞLEŞME ARAMA başlığı altında: “Kelime veya kelime öbeklerini çift tırnak içinde yazın. Örneğin, “yüksek bina”. şeklinde ifade edildiğini, Örneğin, internet kullanıcısı Googleda daha önce tişört al, .., online ayakkabı al gibi aramalar yapmışsa, o kullanıcı Google nezdinde “e-ticaret alışkanlığı olan, ayakkabı ilgisi olan, tişört ilgisi olan kişi” olarak etiketlendiğini, ilgili kullanıcı Google da … kelimesini arattığında, bu arama teriminin “tırnak içerisinde” kullanılmadığından Google, aramayı yapan ilgili internet kullanıcısına www…..com web sitesi dışında, ilgili kullanıcının daha önceki arama terimlerine ve ilgi alanına(somut örnekte: e-ticaret) uygun www…com dışındaki web sitelerini de göstereceğini, halbuki arama yapan kullanıcı arama terimi olan trendyolu tırnak içerisinde (“…”) şeklinde aratsaydı, bu kez TAM EŞLEME ARAMA sistemi gereğince ilgili kullanıcıya web site içeriğinde … kelimesini içeren web sitelerini arama sonucu olarak gösterileceğini, mahkemenin bu raporu hükme esas almadığını, bilirkişi raporuna itibar etmeyecekse yeni bir heyetten rapor alması gerektiğini.- Müvekkilinin Google Adwords panelindeki anahtar kelime dökümlerinin dosyaya ibraz edildiğini, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda da müvekkilinin davacıya ait markaları anahtar kelime olarak kullanmadığının kesin bir şekilde tespit edildiğini, tespitin hatalı olup geniş eşleme olarak adlandırıldığını, Google arama motoruna … yazıldığında ortaya çıkan reklamlardaki her sitenin reklamlarda bu kelimenin kullanıldığı anlamına gelmediğini. -Mahkemenin tüm delilleri toplamadan karar verdiğini, dayandıkları delillerden müvekkilinin google adwords hesabında geçmişten bugüne davacıya ait dava konusu markanın anahtar kelime olarak kullanılıp kullanılmadığının tespiti amacıyla google ınc. firmasına ya da türkiye’deki temsilcisine müzekkere yazılması talebinin incelenmediğini. -Gerekçeli kararda alınan rapora neden itibar edilmediğinin gerekçelendirilmediğini. -Karşı taraf lehine hükmedilen tazminatın maddi açıdan çöküntüde olan müvekkilinin telafisi imkansız zararlara uğramasına yol açacağını. -Karşı taraf lehine hem markaya tecavüz hemde tazminat davası yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesine cevabında; davalının müvekkilinin sahip olduğu … markasını Google Adwords reklam yöntemi aracılığıyla anahtar sözcük olarak kullandığının dava açılmadan önce alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, İstanbul 2. FSHHM’nin 2018/13 D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda davalının da müvekkilinin tescilli markalarına Google Adwords reklam sistemi ile reklam verdiğinin tespit edildiğini, delil tespitinin karşı tarafa tebliğ edilmeden gerçekleştirilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gibi tespit edilen maddi olguyu da ortadan kaldırmayacağını, her davanın açıldığı şartlara göre değerlendirilmesi gerektiğini, dava açıldıktan sonra davalının tecavüz niteliğindeki kullanımını durdurmuş olmasının olağan olduğunu, davalının müvekkilinin tescilli ve tanınmış markasına reklam verdiğinin sabit olduğunu, aksi yöndeki beyanların dinlenebilir olmadığını, aramanın … ibaresinin tırnak içine alınarak yaptırılması gerektiğine ilişkin davalı beyanlarının hatalı olduğunu, Google aracılığıyla arama yapıldığında istenilen sonuca daha kısa sürede ulaşılması için tavsiye niteliğinde bulunduğunu, tespit raporundan davalı kullanımlarının reklam olarak göründüğünü, davalının müvekkilinin tescilli tanınmış markasını izinsiz ve hukuka aykırı şekilde anahtar sözcük olarak kullanmasının SMK uyarınca marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, istinaf başvurusunun reddi gerektiğini beyan etmiştir.
DELİLLER; Dosyaya Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; davacı adına … tescil numaralı tanınmış markasının “elektronik satış hizmetleri” için tescil edildiği, ayrıca “…” ibareli 57 adet marka tescili bulunduğu, markaların 3, 9, 10, 11, 12, 14, 18, 20, 21, 24, 25, 26, 27, 28, 35, 36, 38 ve 41.sınıfları kapsadığı, ayrıca “…” markasının 16.10.2015 tarihinden bu yana tanınmış marka olarak korunduğu anlaşılmıştır. İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2018/13 D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu incelendiğinde; davacının “…” ve “…” markalarının Google Adwords Reklam Sistemi’nde …com web sitesi için reklam olarak kullanıldığının tespiti için tespit talebinde bulunulduğu, bilirkişi tarafından Google arama motoru üzerinde yapılan aramada bu markaları kullanan farklı sitelerin de çıktığı, bu sitelerin de “…” ibareli markalara reklam verdiklerini ve bu sitelerden birinin de www…com adresindeki site olduğunun beyan edildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince, bilişim uzmanı bilirkişiden alınan 31.10.2018 tarihli raporda; farklı gün ve zamanlarda Google arama motoru kullanılarak “…, …, … ELBİSE, … ABİYE, …, … ELBİSE, ….COM, … ve … ABİYE” kelimeleri ile arama yapıldığı, yapılan aramalarda davalının internet sitesinin çıkmadığı, davalı tarafın Google Adwords ve Google Adsense gibi araçlar kullanarak reklam verip vermediğinin detaylı ve doğru bilgisinin ancak Google veya diğer reklam araçlarından alınacak bilgi ile ya da davalı tarafın dosyaya bu bilgileri sunması ile mümkün olabileceği, davalının sunmuş olduğu belgelerde “… v.b.” kelimelerin yer almadığı, ancak sunulan belgelerde Google Adwords dökümünün hangi internet sitesi için olduğunu görülmediği, Google üzerinden arama sonuçları için ise geçmişe dönük sorgulama yapılamadığı yönünde görüş bildirilmiştir.
G E R E K Ç E Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının internet sitesi için Google arama motorunda davacıya ait “…” markasını anahtar kelime olarak kullandığını ileri sürerek markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men’i ve ref’i ile manevi tazminat talep ettiği, ilk derece mahkemesince markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve menine, ref talebinin konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı tarafça, davada İstanbul 2. FSHHM’nin 2018/13 D.İş sayılı dosyasında, dava dışı …com alan adlı internet sitesi aleyhine yaptırılan delil tespit raporuna dayanıldığı, ilk derece mahkemesince de … ibaresi ile yapılan aramalarda, tespit raporunda, davalıya ait www…com alan adlı web sitesininde çıktığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda Google Arama motoru ve Google Adwords sistemi hakkında teknik bilgi verildiği ve çeşitli aralıklarla yapılan incelemede halihazırda bu ibarelerin anahtar kelime olarak kullanılmadığı, sistem üzerinde geriye dönük inceleme yapılamadığı beyan edilmiştir. Davacı vekili davanın açılması üzerine davalının kullanımına son verdiğini ileri sürmüş, davalı vekili ise tespit raporunda hatalı ve teknik açıdan eksik inceleme yapıldığını, hatalı sonuca varıldığını, tespit raporunun hükme esas alınamayacağını ileri sürmüştür. Tespit talebinin, dava dışı üçüncü kişi aleyhine başlatıldığı, bilirkişi tarafından yapılan incelemede davalı internet sitesinin de reklam verenler arasında çıktığı sonucuna varılmışsa da, incelemenin arama motoruna … ibaresi yazılarak yapıldığı ve alt kısımda “REKLAM” ibaresiyle çıktığından bahisle davalı internet sitesinde anahtar kelime olarak kullanıldığı sonucuna varıldığı, tespit raporununa davalı bilgisayarında yahut, davalının Google Adwords hesabında inceleme yapılarak hazırlanmadığı, bilirkişinin kendi bilgisayarında arama motoruna trendyolcom yazarak arama yapıldığı, bilirkişi raporunda açıklandığı üzere geniş eşlemeli anahtar kelimeler nedeniyle alt kısımda davalının internet sitesinin gösterilmesinin, davalının anahtar kelime olarak reklam verdiğini göstermeyeceği, tespit raporunun yeterli inceleme içermediğinden hükme esas alınamayacağı kanaatine varılmıştır. Tespit raporunun davalıya tebliğ edilmediği, yargılama sırasında haberdar olunması üzerine de davalı tarafça itiraz edildiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamında davalı tarafın davacının tescilli ve tanınmış markası olan … ibaresini anahtar kelime olarak kullandığına dair kanaat verici delil bulunmadığından, yargılama sırasında alınan raporda da davalının kullanımının bulunmadığı tespit edildiğinden, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kısmen kabulüne karar verilmesi yerinde olmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,2- İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 15/10/2020 tarihli 2018/268 E- 2020/178 K sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3- DAVANIN REDDİNE, 4- İlk derece yargılaması yönünden; a-Alınması gereken markaya tecavüz ve haksız rekabet davası yönünden 179,90 TL ve manevi tazminat davası yönünden 179,90 TL olmak üzere toplam 359,80 TL harçtan peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 323,90 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına, b-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine, reddine karar verilen markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücreti ile reddine karar verilen manevi tazminat davası üzerinden 10.000 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,c-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,ç-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, d-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine, 5-İstinaf istemi yerinde görülmekle davalı tarafından peşin yatırılan istinaf peşin harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 6-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 34,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, b)Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,c-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 03/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.