Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/563 E. 2023/211 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/563 Esas
KARAR NO: 2023/211 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/01/2021
NUMARASI: 2018/479 E. – 2021/8 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/02/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili firmanın uzun yıllardan bu yana LPG ve akaryakıt sektörlerinde faaliyet gösterdiğini, “…” ve “…” esas unsurlu markalarının aynısı ve/veya ayırt edilemeyecek kadar benzeri olan ve davalı adına TPMK nezdinde tescilli olan ,12/05/2017 tarih ve … tescil numaralı, 04. ve 37.sınıflardaki mal ve hizmetlerde kullanılmak üzere tescil edilen “…” ibareli markanın 6769 sayılı SMK’nın 5-ç, 6/1., 6/9., 18., 25.maddelerine istinaden hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, davalı yan adına tescil edilen … ibareli markanın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi hususunda dosya üzerinden ihtiyati tedbir kararı verilmesine, verilecek kararın dava sonuçlanıncaya kadar devamına, Mahkememizce yapılacak yargılama sonucunda verilecek kararın Türkiye çapında yayın yapan tirajı en yüksek gazetede ilanına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili firmanın kötü niyetli olmadığını, ne davacının, ne de başka kişilerin herhangi bir şekilde markasını haksız kullanmadığını, dürüstlük kuralına aykırılık oluşturacak tutum ve davranışlarda bulunmadığını, davacı firmanın TPMK nezdinde itirazlarda bulunmadığını, bu sebeple davanın öncelikle usulden reddinin gerektiğini, esas kötü niyetli olanın davacı firma olduğunu, şöyle ki; davacı firmanın “…” ibaresini adeta kendi üzerine zimmetleyerek “…, …, …, …, …” gibi yaptığı alanla en ufak ilgisi bulunmayan ve gayet komik karşılanacak ifadelerle kendi adına kaydettirdiğini, nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun bu şekilde karşısına gelen davalarda yedekleme, marka ticareti yapma amacı ya da şantaja yönelik başvuru ve tesciller olarak kötü niyetli bulduğunu, müvekkili firmanın markası ile davacı firma markaları arasında iltibasın söz konusu olmadığını, davacı firmanın uzun süre sessiz kalarak marka tesciline muvafakat verdiğini, “…” ibaresinin İngilizcede gitmek anlamına gelen bir kelime olduğunu, bir kelimenin sadece bir kişiye tahsis edilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, sonuç olarak davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 26/01/2021 tarihli 2018/476 E. – 2021/8 K. sayılı kararıyla; ” Davacı adına tescilli ve “…” ibaresiyle birlikte petrol ürünlerini çağrıştıran kelimelerin yer aldıkları … numaralı “…”, … numaralı “…”, … numaralı “…”, … numaralı “…”, … numaralı “…”, … numaralı “…”, … numaralı “…” markalarının da davalının markası ile bu nedenle ilişkilendirilme ihtimali bulunduğu, bu markaların tümünün 04. sınıftaki “sınai amaçlı yağlar, gresler, sıvı ve gaz yakıtlar, benzin, mazot, sıvılaştırılmış petrol gazı, doğal gaz, fueloil ile bunların kimyasal olmayan katkıları” için ve 37. sınıfa davalının markasının tescilli olduğu mal ve hizmetler için tescilli oldukları, yine davacıya ait … tescil numaralı “…” markasının davacıya ait “…” markası ile benzer oldukları, bu nedenle markaların karıştırılma ihtimali bulunduğunun anlaşıldığı, davalının markasının SMK’nun 25/1. maddesinin yollaması ile 6/1. maddesinde tanımlanan hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu sonucuna varıldığı, her ne kadar davalı taraf vekili 26/01/2021 tarihli sözlü yargılama duruşmasında davacının akaryakıt istasyonlarında yalnızca … tescil numaralı, beyaz üzerine yeşil renkle yazılmış olan “…” markasını kullandığını, davacının markasını ne şekilde kullandığı incelenmeden hükümsüzlük koşullarının mevcut olup olmadığına karar verilemeyeceğini savunmuşsa da, davacının adına tescilli pek çok marka ile davalının markasının karıştırılacak derecede benzer oldukları, bu markalar hükümsüz kılınmadığı sürece davacı için markadan kaynaklanan hakların devam edeceği, akaryakıt istasyonlarındaki kullanımının ne şekilde olduğunun araştırılmasının bu aşamada gerekli olmadığı, kaldı ki … tescil numaralı markayı oluşturan “…” ibaresinin davalının markasında aynen yer aldığı, tüketicilerin markaları her zaman yan yana görme şanslarının bulunmadığı, bu nedenle akıllarında kaldığı kadarını hatırlayacakları, her iki tarafın markasının hitap ettiği ortalama tüketici kitlesinin markaların esas unsuru olan “…” ibaresini gördüğünde her iki marka arasında ilişki kurabileceği, markaların aynı mal ve hizmetler için tescilli oldukları anlaşılmakla, bu savunmaya itibar edilmediği,….Davacı tarafça davalının markasını kötü niyetli olarak tescil ettirdiğine dair dosyaya hiç birdelil sunmadığı, yapılan yargılama sonucunda davalının markasının kötü niyetli olarak tescil edildiği ispatlanamadığı, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı ile, davalının “…” markasının davacıya ait “…” esas unsurlu markalarıyla karışıklık yaratacak derecede benzer olduğu sonucuna varılmakla, davalının markasının SMK’nun 25/1 ve 6/1. maddeleri uyarınca tescilli olduğu tüm sınıflarda hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiş, SMK’nun 149/1-g maddesi uyarınca ancak marka hakkına tecavüz edildiğine dair kararların kamuya ilan yoluyla duyurulması mümkün olduğundan, yalnızca markanın hükümsüzlüğüne karar verildiğinden, davacının bu talebinin reddi gerektiği ” gerekçesiyle; Davanın KABULÜNE, Davalı adına tescilli … numaralı “…” markasının HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE VE SİCİLDEN TERKİNİNE, kararın kamuya ilan yoluyla duyurulması talebinin REDDİNE” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekili Av. …’nın süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacı vekilinin dava dilekçesinde görsellerle de beyan ettiği gibi hizmet verdiği sektörde ve tüm bayi giydirmelerinde 23.08.2013 tarihli … sayılı yeşil renkli … ve … su kareleştirilmiş sağ üst köşesinde üçgene benzer işareti olan “ …’ “ markasını ciddi olarak ticari hayatında kullandığını, mahkeme kararında belirtilen diğer markların kullanıldığına ilişkin dava dosyasında herhangi bir delil ve tespit bulunmadığını, kararda belirtilen davacı şirketin diğer markalarının, müvekkilinin “…” markası ile faaliyet gösterilen akaryakıt sektörü alanında ciddi anlamda kullanılıp kullanılmadığının, bilirkişi tarafından incelenmediğini, sektörde kullanmayan diğer markalar üzerinden inceleme yapılmasının hukuka aykırılık teşkil ettiğini. -Dava konusu uyuşmazlık ile benzerlik gösteren bir davada, Ankara 1. Fikri Ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 22.09.2020 tarih ve 2018/228 E. , 2020/162 K. sayılı kararı ile , … tarafından açılan “… ” ve “… ” marka davasında, davanın reddine karar verildiğini. -Müvekkilinin markasının bölünerek bir hecesi üzerinde inceleme yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin markasının … şeklinde hecelendiğini, davacının ciddi şekilde kullandığı markasının … markası olduğunu, … ibaresinden oluşan diğer markaların kullanıp kullanılmadığının tespit edilmediğini. -Türkiye’de marka ve patent konusunda en bilgili ve yetkili Kurumun TPMK olduğunu ve davacının markanın askı sürecinde itirazda bulunmadığını, petroenergy markasına dayanarak yapılan itirazın ise Kurum tarafından reddedildiğini, bilirkişinin birbiriyle görsel, renk, şekil ve sesteş olarak alakasız … ve … ibarelerinin benzerlik taşıdığı görüşünü beyan etmesinin anlaşılamadığını.-Davacının iddiasının dürüstlük kuralıyla bağdaşmadığını ve taleplerin hakkın kötüye kullanılması teşkil ettiğini. -Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin “…” ve “…” markaları arasında iltibas ihtimali bulunmadığı, “…” markası ile “…” markasının iltibasa yol açacak derecede benzerlik taşımadığına kanaat getirerek ilk derece mahkemesi kararlarını bozduğunu. -Mahkemenin yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması taleplerini reddettiğini. – Dava dilekçesinde davacının kötü niyetli olarak ve yanıltmak amacıyla yanlış bilgi verdiğini, akaryakıt ve lpg sektöründe ciddi manada faaliyet gösterdiği ve asıl marka olarak kullandığı yeşil renkli büyük harfle üzerinde üçgene benzer şekilde işareti olan “ …’ ” görseline karşılık gelen 23.08.2013 tarihli … numaralı markanın karşısına yanıltıcı olarak “…” marka görselini yazdığını, bu durum TPK ’nun internet sitesinde açıkça görüldüğünü, bilirkişinin davalının sektörde kullandığı markası üzerinden değil 23.01.2012 tarih ve 2012/07173 sayılı marka görseli küçük harfle siyah beyaz yazılmış “…” markası üzerinden inceleme yapıldığını. -Tescilli bir markanın tescil tarihinden itibaren haklı bir sebep olmaksızın 5 yıl süreyle kullanılmaması halinde iptal edileceğinin düzenlendiğini, davalının 23.01.2012 tarih ve … sayılı “…” markasının sektörde kullanılıp kullanılmadığının tespiti gerektiğini. -Davacının dava dilekçesinde müvekkilinin markasının … olarak ayrı yazılarak benzerlik yaratılmaya çalışıldığını. -SMK 29. Madde de markaya tecavüz teşkil eden fiillerin sayıldığını, benzerlik incelemesinde bu hususların da dikkate alınması gerektiğini, karıştırma ihtimalinin tespitinde kural olarak ortalama tüketici kitlesinin dikkate alınması gerektiğini, karıştırılma ihtimaline ilişkin yapılan bütüncül değerlendirmede, ilgili malların veya hizmetlerin ortalama tüketicisinin makul derecede bilgili, gözlemci ve dikkatli olduğunun varsayılacağını, malın hitap ettiği ortalama bilgi ve dikkat seviyesine sahip tüketicilerin tamamının ya da büyük bir bölümünün karışıklık yaşaması değil, bu tüketicilerin bir kısmının karışıklık yaşama ihtimalinin dahi benzerlik ve iltibas için yeterli kabul edileceğini, bu açıklamalar doğrultusunda beyaz üzerine yeşil renkli “…” si ve “…” su kareleştirilmiş üzerinde üçgen şekline benzer işareti olan ve belirleyici özelliği yeşil olan “ …’ ” markası ile ortalama zeka seviyesine sahip bir tüketicinin herhangi bir şekilde müvekkilinin markası olan beyaz üzerine kırmızı giydirmesi olan “ …” markasının karıştırılmasının mümkün olmadığını, bilirkişi raporunda bu hususlar üzerinde durulmadığını, soyut yorumlara dayanılarak karar tesis edildiğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili Av. … tarafından ibraz edilen istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının gerekçe içermediğini, bilirkişi raporunun kopyalandığını, davalının marka başvurusuna itiraz etmediğini davanın öncelikle usulden reddi gerektiğini, davacının kötüniyetli ve dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edecek şekilde adeta … markasını üzerine zimmetleyerek alakası bulunmayan alanlarda dahi başkasının bu marka ile ticaret yapmasını engellemeye çalıştığını, bu davranışların korunmaması gerektiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun, bu şekilde karşısına gelen davalarda kötü niyeti “… Gerçekte kullanılmayıp yedekleme, marka ticareti yapmak amacına ya da şantaja yönelik başvuru ve tesciller .. ” tesciller olarak örneklendirdiğini, davacı tarafın tek bir … kelimesi etrafında ve adeta kelimeyi kendisinin özel maliki olarak ve hiçbir şekilde kullanmadığı alanlarda da tescilleyerek açıkça kötü niyetli hareket ettiğini, bunun TTK 18/2 ve TMK 2. Maddelerinde düzenlenen amir hükümlere aykırı olduğunu, mahkemenin de mutlak red nedeni bulunmadığına karar verdiğini, iltibas ihtimali değerlendirilirken, müvekkili tarafından sadece bir iki yerde kullanılıp başkaları tarafından neredeyse ulaşılması dahi mümkün olmayacak şekilde ticaret hayatında yer verdiği ‘…’ markasının davacının markası ile ilişkilendirilerek iltibas oluşturmasının imkansız olup hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, karıştırma ihtimali ve hükümsüzlük sebeplerinin bulunmadığını beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları incelendiğinde; davalının hükümsüzlüğü istenen … numaralı “…” markasının 04,37. Sınıflarda tescilli ve 12/05/2017 başvuru, 27/07/2018 tescil tarihli olduğu anlaşılmıştır. Davacının … numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 40. Sınıflarda ve 23/01/2012 başvuru, 26/11/2013 tescil tarihli, … tescil numaralı “…” markasının 04, 37 ve 40. sınıflarda tescilli ve 23/08/2013 başvuru, 14/11/2016 tescil tarihli oldukları tespit edilmiştir. Ayrıca davacıya ait … tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 39, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 39, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 37, 39, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 37, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 37, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 40. sınıflarda, … numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 43. sınıfta, … tescil numaralı “…” markasının 43. sınıfta, … tescil numaralı “…” markasının 43. sınıfta, … tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 39, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 37, 39, 40, 35. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 35. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 37, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 37, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 37, 39, 40, 35. sınıflarda, … tescil numaralı”…” markasının 04, 37, 40. sınıflarda, 2012 … tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 39, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 37, 40. Sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 35. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 39, 40. sınıflarda, … tescil numaralı”…” markasının 04, 09, 12, 35, 37, 39, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 09, 12, 35, 37, 39, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04. sınıfta, … tescil numaralı “…” markasının 04. sınıfta, … tescil numaralı “…” markasının 04. sınıfta, … tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 39, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 37, 39, 40, 35. sınıflada, , … tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 39, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 37. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 16, 35, 37, 41. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 37, 38, 41. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 37. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 37. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 37,43. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 37, 43. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 37. sınıfta, … tescil numaralı “…” markasının 35. sınıfta, … tescil numaralı “…” markasının 16,41. Sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 09, 35, 36, 37. sınıflarda, … Tescil numaralı “…” markasının 38, 35. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 09, 12, 37, 35, 39, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 37, 41. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 37, 41. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 37, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04. sınıfta, … tescil numaralı “…” markasının 04, 09, 12, 37, 39, 40, 35. Sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04. sınıfta, … tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 39, 40. sınıflarda, … tescil numaralı, “…” markasının 04, 35, 39, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 39, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 39, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 39, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 39, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 39, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 39, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 40. sınıflarda, … tescil numaralı, “…” markasının 04, 35, 37, 40. sınıflarda, .. tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 40. sınıflarda, … tescil numaralı”…” markasının 04, 35, 37, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 37, 39, 40, 35. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 35, 37, 39, 40. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 40. sınıflarda, … tescil numaralı ” …” markasının 04, 37, 39, 40, 35. sınıflarda, … tescil numaralı “…” markasının 04, 40. sınıflarda, … tescil numaralı, “…” markasının 04, 35, 37, 39, 40. sınıflarda davacı adına kayıtlı olduğu görülmüştür. Davalı şirketin ticaret unvanında da “…” ibaresinin yer alması nedeniyle, ticaret sicil kaydı incelendiğinde; davalı şirketin 06/04/2017 tarihinde ticaret siciline tescil edildiği tespit edilmiştir. İlk derece mahkemesince Marka Vekili bilirkişi …’ndan alınan 27/06/2020 tarihli raporda; “…taraf markalarının esas unsurları arasında birebir örtüşme bulunduğunu, ilgili tüketici düzeyinin ortalama tüketici olduğunu, mal ve hizmetlerde sınıf bazında birebir örtüşme bulunduğunu, sonuç olarak; taraf markaları arasında halk nezdinde karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu ve markaların iltibas yaratacak derecede benzer olduklarını, bu noktada dikkate alınacak bir diğer hususun, davalı firmanın “…” ibaresini ihdas ve istimal tarihi olduğunu, şöyle ki; davalının ihdas ve istimal tarihinin 2010 öncesine sarkması halinde benzerlik analizinin yenilenmesinin gerekebileceğini, bu incelemeyi yerine getirmek maksadıyla, huzurdaki dosya münderecatı içinde yer alan ticaret sicil kayıtları da tarafınca incelendiğini, buna göre; Mahkemenin müzekkeresine cevaben İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından gönderilen 21/12/2018 tarihli yazıda davalı firmanın ana sözleşme tescil tarihinin 06/04/2017 olduğunun görüldüğünü, bu tarihin davacı firmanın yukarıdaki markasının başvuru tarihinden sonra olmakla benzerlik analizinde herhangi bir değişikliğe yol açmadığını, davalı firmanın kötü niyetine ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunmadığını, tüm bu nedenlerle; taraf markaları arasında halk nezdinde karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu ve markaların iltibas yaratacak derecede benzer olduklarını, davalı tarafın kötü niyetli olmadığını, sessiz kalma yoluyla hak kaybına ilişkin değerlendirmenin Mahkeme takdirinde olduğunu” beyan etmiştir.
G E R E K Ç E: Marka hükümsüzlüğü talepli davada, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne, davalı adına tescilli … numaralı “…” markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, hükmün ilanı talebinin reddine karar verildiği, davalı vekillerinin ayrı ayrı istinaf dilekçesi ibraz ettiği, her iki vekil tarafından sunulan dilekçelerin süresinde ibraz edildiği anlaşılmakla incelenmiştir.Davalı vekilinin mahkeme kararının gerekçesiz olduğu ve raporun tekrarı mahiyetinde bulunduğuna yönelik istinaf sebebinin yerinde olmadığı, mahkeme kararının HMK 297/2 maddesinde açıklanan ve bir hükümde bulunması gereken tüm hususları içerdiği anlaşılmakla, usule ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.Davalı vekilleri tarafından, tarafların aynı sektörde faaliyet gösterdiği kabul edilmekle birlikte, davacının fiilen kullandığı “…” markası ile müvekkilinin markasının karşılaştırılmadığı, fiilen kullanılmayan 23.01.2012 tarih ve … sayılı marka ile karşılaştırma yapıldığı ileri sürülmüşse de, davanın marka hükümsüzlüğü davası olup, davacı vekilinin dava dilekçesinde tescilli tüm markalarından kaynaklanan haklara dayandığı, karşılaştırmanın tarafların fiilen kullandığı markalar üzerinde yapılması gerektiğine yönelik istinaf sebebinin yerinde olmadığı, tescil belgeleri üzerinden karşılaştırma yapılmasının yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı tarafça, davalının markasının tescilli olduğu 04/37. sınıflarda seri markasının bulunduğu, davalı vekili istinaf dilekçesinde, markaların hecelere ayrılarak inceleme yapılmasının doğru olmadığının ileri sürülmüş ve kural olarak markaların benzerlik incelemesinde hecelere bölünmeden bütün olarak ortalama tüketici nezdinde bıraktığı izlenimin esas alınması gerekiyorsa da, markanın tescil sınıfı dikkate alındığında akaryakıt ve LPG sektöründe “…” ibaresinin ayırt edici olmadığı gibi, mahkeme kararında dayanak yapılan davacıya ait “…” unsurlu markalar dikkate alındığında aynı sınıfta tescilli davalı markasının davacı markaları ile karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, SMK 25/1 maddesi yollamasıyla SMK 6/1 maddesinde düzenlenen hükümsüzlük koşullarının bulunduğu, davacının markalarının kullanılmadığına yönelik definin yargılamada ileri sürülmediği, bu yöndeki savunmanın HMK 357/1 Maddesi gereğince istinaf aşamasında incelenemeyeceği, davacı tarafça davalı markasının tescil sürecinde itiraz edilmemesinin, dava açma hakkı yönünden etkisi bulunmadığı kanaatiyle ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekillerinin yerinde görülmeyen istinaf istemlerinin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 22,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 03/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.