Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/547 E. 2021/830 K. 16.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/547 Esas
KARAR NO: 2021/830 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/01/2021
NUMARASI: 2020/376 E.,
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/04/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili, davalının müvekkilleri aleyhine 750.000,00 USD bedelli çeke dayalı olarak takip başlattığını, ayrıca takip sırasında hacizler yapıldığını, müvekkillerinin çek nedeniyle borçlarının olmadığını, çek üzerindeki imzaların müvekkillerinden … Ltd. Şti ve … San Tic. ve A.Ş’ye ait olmadığını, ayrıca müvekkillerinden… Sanayi ve Ticaret A.Ş’nin ise defterlerinde bu çekin yer almadığını belirterek müvekkillerinin takip konusu çek nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, icra takibinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına ve %20 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, çekin keşidecisi olan … A.Ş’nin yetkilisinin … olduğunu, ciranta olan … A.Ş ve … Ltd.Şti’nin ise yetkililerinin … olduğunu, …’ın babası olduğunu, …’ın …’a davacılar …A.Ş ile … Ltd.şti adına imza yetkisi verdiğini, buna göre çekin düzenlendiği tarih itibariyle her bir şirketin imza yetkilisinin … olduğunu, çekteki imzaların bu kişiye ait olduğunu, çekin müvekkili şirket defterlerinde de yer aldığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece 25/02/2020 tarihli tensip kararıyla ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne ve İİK’nun 72/3 maddesi uyarınca %15 teminat karşılığında (691.875,00 TL) icra veznesine yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesine dair ara karar verildiği, davacılar vekilinin teminatı yatıramadıklarını belirterek ihtiyati tedbir talebinin yenilenmesine dair talepte bulunduğu, bunun üzerine mahkemece 12/03/2020 tarihinde aynı doğrultuda ara karar kurulduğu, davalı vekilinin ise ihtiyati tedbir kararına itiraz ettiği görülmüştür. Mahkemece duruşma açılarak yapılan inceleme sonucunda 17/06/2020 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davalı iddialarının yargılamayı gerektirdiği gerekçeleriyle itirazın reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekilinin istinafı üzerine Dairemizin 18.09.2020 tarihli 2020/1585 E. – 1424 K.sayılı ilamıyla; davalı tarafın imzaya itirazı yönünden bir kısım belgeler sunarak … AŞ ve … Ltd şirketi yetkilisinin … olduğu ve bu kişinin de …’a imza yetkisi verdiğini ileri sürdüğü itiraz ile ilgili verilen kararda davalının bu savunmalarının değerlendirilmediği davacı … İnş. Aş yönünden ise yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediği, teminat miktarına yönelik istinafında yerinde olmadığı gerekçeleriyle; “1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-İstanbul Anadolu 11.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/376 esas sayılı dosyasında verilen 17/06/2020 tarihli itirazın reddi kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde davacı … İnşaat… A.Ş yönünden yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gözetilerek, ayrıca davalı tarafa imza ile ilgili itirazları konusunda istinaf denetimine elverişli bir şekilde inceleme ve değerlendirme yapılmak suretiyle bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,” karar verilmiş, dosyanın ilk derece mahkemesine iadesinden sonra mahkemece yapılan 12.11.2020 tarihli duruşma sonunda; “… Borçlu şirketlerden lehtar ve ciranta …. A.Ş ile ….LTD ŞTİ yönünden, dava konusu çekteki işbu şirketlerin temsilcilerinin imzalarına itiraz edilmiş olması, ticari defter ve kayıtlarda borç ilişkisinin bulunmadığına ilişkin iddialar yargılamayı gerektirdiğinden 6100 sayılı HMK 389 ve devamı maddeleri gereğince iddiaların yargılamayı gerektirmiş bulunması ve özellikle imza itirazının inceleme sonucunda, doğru olup- olmaıdğının tespit edileceği dikkate alınarak, ihtiyati tedbir talebinin işbu şirketler yönünden kısmen kabulü ile İst And. …. İcra Müd. … Esas sayılı icra dosyasına nakden veya teminat mektubu olarak depo edilen paranın İİK 72/3 Maddesi gereğince, dava sonuna kadar alacaklıya ödenmesinin ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine , İşbu şirketler yönünden fazlaya ilişkin ihtiyati tedbir isteminin REDDİNE, Dava konusu icra takibine konu depo edilen alacak miktarına hesaplanan , teminatı içerdiği anlaşılan …Bankası TAO Sahrayıcedit Şubesi 06/03/2020 tarihli ve … numaralı 691.875,00 TL meblağlı kesin ve süresiz teminat mektubunun işbu ihtiyati tedbir kararının teminatı olarak geçerliliğini koruduğu kabul ve tespitine, mahkememizin gerekçeli ihtiyatı tedbir kararının bir örneğinin ilgili bankaya bilgi mahiyetinde gönderilmesine, … Tic San A.Ş yönünden, imza itirazının bulunmaması ve çekin borç ödeme aracı göz önünde bulundurularak, işbu şirket yönünden telafisi imkansız zararların doğacağına ilişkin yaklaşık ispat konusu gerçekleşmediğinden, İİK 72 ve HMK 389 ve devamı maddeleri koşulları oluşmadığından istemin REDDİNE, İhtiyati tedbir talebi reddedilen davacı ve diğer şirketlerin kısmi talepleri yönünden istinaf yolu kabul edilen bölüm yönünden, itiraz yolu, işbu karara ilişkin gerekçeli kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde açık olmak üzere” şeklinde karar verilmiş, davalı vekilinin bu karara itiraz etmesi üzerine mahkemece 20.01.2021 tarihinde açılan duruşma sonunda; “…Davacı … Tic. San A.Ş yönünden imza itirazının bulunması işbu şirketi yönünden mahkememizin 12/03/2020 günlü ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA, Davalı müterrizin fazlaya ilişkin itirazlarının; aa)Teminata yönelik itirazının icra takibinde istenen toplam tutarın talep tarihindeki %15 ‘i doğru hesaplanarak mahkememiz veznesine yatırıldığı anlaşılmakla teminat yönelik itirazın İİK 72. Maddesi ve HMK 392 maddeleri gereğince REDDİNE, bb) Davacı borçlu şirketlerin lehtar ve ciranta …. A.Ş ve …. Ltd Şti yönünden davalı itirazlarının; Dava konusu çekteki işbu şirketlerin temsilcilerinin imzalarına itiraz edilmiş olması, ticari defter ve kayıtlarda borç ilişkisinin bulunmadığına ilişkin iddialar yargılamayı gerektirdiğinden 6100 sayılı HMK 389 ve devamı maddeleri gereğince iddiaların yargılamayı gerektirmiş bulunması ve özellikle imza itirazının inceleme sonucunda, doğru olup- olmadığının tespit edileceği dikkate alınarak REDDİNE, İşbu şirketler yönünden mahkememizin 12/03/2020 günlü ihtiyati tedbirin hukuka geçerliliğinin koruduğunun TESPİTİNE, ” şeklinde karar verildiği, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinafında; ihtiyati tedbirlerin koşullarının gerçekleşmediğini, yaklaşık ispat şartının sağlanmadığını, uyuşmazlığa konu çek üzerindeki imzanın şirket yetkilisi …’a ait olduğunu, Anadolu 20.İcra Hukuk Mahkemesinde görüşüne başvurulan bilirkişi tarafından tespit edildiğini, bu kişinin çekin imza tarihi itibariyle davacı şirketlerin tamamı açısından imza yetkilisi olduğu, yine taraflar arasında imzalanan 04.07.2017 tarihli ek protokol – çek, senet ve vekalet teslim zaptının 5.paragrafında; 12.07.2019 tarihli … seri nolu ve 750.000 USD bedelli çeke ilişkin açık şekilde teslim hükmü bulunduğunu, çekin fiili tanzim tarihi olan 04.07.2017 tarihine binaen davacı şirketlerin tamamının tensim ve imza yetkisinin …’a ait olduğunu, bu hususun İTO’nun 09.11.2020 tarihli cevabi yazılarında belirtildiğini, … Ltd şirketi açısından şirket müdürlüğüne …AŞ’nin atandığı bu itibarla … AŞ yi temsilen …’a temsil yetkisi verildiğinin açık olduğu, …. AŞ açısından ise 17.05.2016 tarihli TSG’nin 303.sayfasında yönetim kurulu kararı ile …’a münferiden imza ile temsil yetkisi verildiğini, … Aş yetkilisinin ise 23.06.2016 tarihli TSG nin 278.sayfasında görüleceği üzere … olduğunu, adı geçenin de 14.04.2017 tarihli vekaletnamenin 5.sayfasında kıymetli evrak cirolama hususunda …’ı yetkili kıldığını, neticeten çekin fiili tanzim tarihi olan 04.07.2017 tarihi itibariyle de davalı şirketlerin tamamı adına temsil ve imza yetkisinin …’a ait olduğunu ve bu kişinin tüm davacılar adına çeki imzalayarak müvekkiline teslim ettiğini, takibe konu çekin ön ve arkasındaki davacı şirketlere ait kaşelerin incelendiğinde üzerlerindeki imzaların tamamın …’a ait olduğunun çıplak gözle dahi anlaşılabildiğini, buna rağmen mahkemenin tedbir kararının hatalı olduğunu, sunulan bu belgeler karşısında yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediğini, … İnşaat yönünden imzanın ikrar edildiğini, bu konuda uyuşmazlık bulunmadığını, uyuşmazlığın …’ın davacılar adına imza yetkisi olup olmadığı noktasında toplandığını, mahkemenin çekin düzenlendiği tarih itibariyle …’ın imza yetkisi olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğini, davacı tarafın telefasi güç zararlara uğrayacağını ortaya koyamadığını bildirmiştir. İstinaf dilekçesi ekinde sunulan Ek Protokol – Çek, Senet ve Vekalet Teslim başlıklı belgenin taraflarca imzalandığı, ayrıca dört ayrı imzanın daha bulunduğu, protokolün sonunda tarihinin 30.06.2017 olarak yazıldığı, üst kısmında ise ek protokol imza tarihi 04.07.2017’dir şeklindedir şeklinde yazı ve bu yazının altında iki imza bulunduğu, protokolün 5.paragrafında; … 04.01.2019 tarihli 750.000 USD bedelli ve 12.07.2019 tarihli 750.000 USD bedelli çekin teslim edildiğinin yazılı olduğu görülmüştür. İstinaf dilekçesi ekindeki İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün cevabi yazısından; davacı …. AŞ nin yetkilisinin münferiden … olduğu, … AŞ nin yetkilisinin münferiden … olduğu, yine … Ltd şirketi yetkilisinin münferiden … olduğunun belirtildiği görülmüştür. İstinaf dilekçesi ekinde sunulan … Ltd şirketinin 04.07.2017 tarihli Ortaklar Kurulu Kararı içeriğinden; ortaklardan … Ltd şirketinin hisselerini şirketin genel hissedarı … Aş ye devrederek ortaklıktan ayrıldığı, … temsilcilik görevinin sona erdiği, şirket müdürlüğüne şirket ortaklarından … Aş’nin atandığı ve münferit imza ile temsil ve ilzama yetkili kılındığı görülmüştür. İstinaf dilekçesi ekinde sunulan ve İstanbul Anadolu 7.İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/1031 sayılı dosyasına sunulan imza incelemesi raporundan; inceleme konusu 12.07.2019 tarihli 750.000 USD bedelli çekteki keşideci, birinci ve ikinci ciranta imzaları ile … AŞ yetkilisi …’ın imzaları arasında belirgin farklılıklar bulunduğu, ancak bu imzalar ile … Aş yetkililerinden …’ın mevcut imzaları arasında önemli benzerlikler bulunduğu, dolayısıyla belgedeki bu imzaların …’ın eli ürünü olmadığı, …’ın eli ürünü olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. UYAP ortamında yapılan incelemede, dava konusu çekin 04/01/2019 keşide tarihli, 750.000,00 USD bedelli, keşidecisinin davacı … A.Ş, lehtarının davacı … A.Ş, sonraki cirantanın davacı … Ltd.Şti, sonraki cirantanın ise davalı olduğu, çekin 04/01/2019 tarihinde ibraz edildiği ve arkasının yazdırıldığı görülmüştür. Davalı tarafından sunulan 11/07/2017 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi fotokopisinin incelenmesinde; davacı … Ltd.Şti’nin temsilcisinin … olduğu, yine davalı tarafından sunulan 14/04/2017 tarihli düzenleme şeklindeki vekaletnamede …’ın …’ı vekil tayin ettiği, çek tevdi bordrosunun 04/07/2017 tarihli olduğu, yine davalı tarafça düzenlenen tahsilat makbuzunun 04/07/2017 tarihli olduğu görülmüştür. İcra dosyasının UYAP ortamında yapılan incelemesinde; davalının, davacılar aleyhine 750.000,00 USD bedelli çeke dayalı olarak 15/01/2019 tarihinde toplam 828.832,19 USD’nin tahsili için kambiyo senetlerine özgü yolla takip başlattığı, bu tutarın harca esas değerinin takip tarihi itibariyle 4.582.198,76 TL olduğu görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise, ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddi kararına yöneliktir. Dosyanın incelenmesinde; daha önceden istinaf incelemesi için dava dosyasının dairemize geldiği ve dairemizin 18/09/2020 tarihli 2020/1585 E -1424 K.sayılı ilamıyla davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine, mahkemenin 17/06/2020 tarihli itirazın reddi kararının kaldırılmasına, davacı … AŞ yönünden yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gözetilerek ayrıca davalı tarafa imza ile ilgili itirazları konusunda istinaf denetimine elverişli bir şekilde inceleme ve değerlendirilme yapılmak suretiyle bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmiş, dosyanın iadesinden sonra mahkemece 12/11/2020 tarihli duruşmada, imza itirazının inceleme sonucunda doğru olup olmadığının tespit edileceği dikkate alınarak ihtiyati tedbir talebinin … AŞ ile … Ltd. Şti. Yönünden kısmen kabulüyle İİK’nun 72/3 maddesi uyarınca icraya yatacak paranın dava sonuna kadar alacaklıya ödenmesinin ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesine, fazlaya ilişkin ihtiyati tedbirin reddine, davacı …. AŞ yönünden ise ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiş, bu karara davalı vekilince itiraz edilmesi üzerine, mahkemece açılan duruşma sonunda istinafa konu 20/01/2021 tarihli kararın verildiği anlaşılmıştır. Dairemiz ilamında davalı tarafın itirazında ileri sürdüğü beyan ve belgelerin hiç değerlendirilmemesi nedeniyle bu hususların değerlendirilmesi yönünden davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü yönünde karar oluşturulmuştur. Dairemiz kararından sonra; mahkemece esasen bu hususların değerlendirildiği ve bu hususların yargılamayı gerektirdiği ve özellikle imza itirazının inceleme sonucunda doğru olup olmadığının tespit edileceği gerekçeleriyle itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı vekili her ne kadar bu yönden kararı istinaf etmiş ise de; davalı vekilinin itirazında belirttiği bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinin esasında davanın esasını ilgilendiren yargılamaya ilişkin olduğu, bir kısım belgelerin doğruluğunun teyidi ve celbi açısından yazışmaları gerektirdiği, bu hususun da zaman alacağı, duruma göre imza incelemesi yapılabileceği hususları gözetildiğinde mahkemece verilen 20/01/2021 günlü karardaki değerlendirmelerin dosyanın mevcut hali itibariyle dairemiz kararında belirtilen hususa uygun olduğu görülmüş olup davalı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,Harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen üzerinde bırakılmasına, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak karar verildi. 16/04/2021