Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/497 E. 2023/42 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/497 Esas
KARAR NO: 2023/42
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/03/2020
NUMARASI: 2019/69 E. – 2020/172 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Manevi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ: 09/10/2015
KARAR TARİHİ: 18/01/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın 31.12.2004 tarihinde kurulmuş bir firma olup yaklaşık 11 senedir her türlü kumaş, stor ve jaluzi perde üretimi alım ve satımı işiyle uğraştığını, internet üzerinden faaliyette bulunmak üzere www…com.tr isimli internet sitesini de alarak tescil ettirmek istemiş ise de söz konusu … kelimesinin sektöre özel bir isim olduğunu, sektör firmalarının bu kelimeyi tescil ettirmelerinin mümkün olmadığı belirtilerek bu alan adı ile müvekkil firmaya verilmediğini, davalıların kullandıkları www…com.tr isimli internet sitesini ise, davalılar TPE’ye kitap satışı ve basımı üzerine faaliyet göstereceğini beyan ederek bu ismi tescil ettirdiklerini ve sonrasında buradan aldığı tescil belgesi ile ODTÜ’ye başvurduklarını ve internet sitesi üzerinden kitap satışı yapacaklarını belirtmelerine karşın beyanlarının aksine perde satışı yapmaya başladıklarını, bu şekilde pazarda haksız rekabet sonucu üstünlük kurduklarını, davalıların gerçekleştirmiş olduğu fiilin haksızlığının tespitini, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesini, www…com.tr isimli internet sitesinin kullanımının engellenmesini, iptalini, 500 TL maddi ve 500 TL manevi tazminat talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; bir markanın tescil usulü ile alan adının tescili usullerinin birbirinden tamamen farklı olduğunu, markanın belirli bir mal veya hizmet gurubu için tescil edilmesi ve tescil edilen mal veya hizmetler için kullanımı zorunluluğu öngörülmüş iken, alan adı tescilinde böyle bir kısıtlamanın olmadığını, alan adının belirli bir emtia veya hizmet için tescil edilmesinin söz konusu olmadığını, markadan farklı olarak tescil edilen alan adının herhangi bir emtia/hizmet gurubu için kısıtlamaya tabi tutulmaksızın ticaret alanında kullanılabildiğini, ilk gelen ilk alır kuralının geçerli olduğunu, alan adı tescil edilmeden önce alan adına konu olan ismin marka olarak da tescil edilmesi gibi bir zaruretin bulunmadığını, kaldı ki davacı tarafın “…” alan adını “com” uzantılı olarak tescil ettirdiğini ve 11 yıldır bu alan adını ticarette kullandığını, davacının iddia ettiği “…” alan adının ticaret alanında kullanımının pazarda üstünlük sağladığı iddialarının, davacı için de geçerli olması gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI (2015/226 Esas): İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2015/226 Esas – 20215/205 Karar sayılı kararıyla; “… davalı tarafından kullanılmakta olan www…com.tr alan adının davacının herhangi bir marka hakkına tecavüz etmediğini, bu çerçevede 556 sayılı KHK 66/b kapsamında herhangi bir tazminatın söz konusu olamayacağını, “stor perde” tanımlamasının genel bir tanımlama olması ve hiç kimsenin bu tanımlama üzerinde tekel hakkında sahip olamayacağı gözetildiğinde davalının fiilinin haksız rekabet olarak değerlendirilemeyeceğini, alan adının iptali için gerekli kötü niyetin tespit edilemediği anlaşılmakla açılan davanın reddine” karar verilmiştir.
DAİREMİZ KARARI: Dairemizin 01/03/2019 tarih ve 2017/1944 Esas – 2019/428 Karar sayılı ilamı ile; “… davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde; www…com alan adını yıllar önce elde ettiğini ve kullandığını, kumaş, stor ve jaluzi perde işiyle iştigal ettiğini beyan ettiği, … başvuru numaralı “…” markasının 41.sınıfta davalı … adına tescil edildiği anlaşılmakla, davalının internet sitesinin içeriğinin arşiv kayıtları ile birlikte incelenerek, davacı ve davalı tarafın internet sitesi alan adı tescil tarihleri, iştigal konuları dikkate alınarak, davalının site içeriğindeki kullanımlarının, davalı markasının tescil kapsamında kullanılıp kullanılmadığının, kullanımın ve alan adının davacı yönünden haksız rekabet yaratıp yaratmadığının tespiti gerekirken, ilk derece mahkemesinin yeterli inceleme içermeyen bilirkişi raporuna dayanarak ve sonuca etkili olmayan gerekçelerle karar verdiği, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, bilişim uzmanı bilirkişi ile marka vekili bilirkişiden usulüne uygun rapor alındıktan sonra karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 04.03.2020 tarih ve 2019/69 Esas – 2020/172 Karar sayılı kararıyla; “Bilirkişi raporuna göre 07.01.2004 tarihinde davacı tarafından www….com alan adının alındığı ve kullanıldığı, davalının ise www…com.tr alan adı ile stor perde satışı yaptığının arşiv kaydından anlaşıldığı tespit edilmiştir. Davalının kullandığı alan adı 2010 yılında alınmıştır. Davalının aynı iştigal konusunda davacının önceden kullandığı … alan adıyla aynı internet adresini sonuna .tr alarak kullanması karıştırılma ihtimali yaratmaktadır. Başkasının iş ürünü sayılabilecek internet alan adıyla karıştırılmaya yol açan davranışlar haksız rekabet sayılır. Davacının bu haksız rekabet nedeniyle uğradığı zarar nedeniyle talep edilen 500 TL maddi tazminatın TBK 50/2 ve 51. maddelerine göre kabul edilebilir bir miktar olduğu, yine haksız rekabet nedeniyle manevi zarara uğradığı ve zararı karşılığında talep edilen 500 TL’nin ise kabul edilebilir ve makul bir miktar olduğu, ancak davacının markası bulunmadığından markaya tecavüzün bulunamayacağı sonucuna varılarak davanın kısmen kabulüne” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalılar vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Dava konusu markanın hükümsüzlüğü talebinin reddi yönünden karara herhangi bir diyeceğimiz bulunmadığını, Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, … perde cinsidir ve bu nedenle … kelimesinin marka olarak kullanılması ve tescili ne davacının ne de davalının veya başkaca herhangibir kişi veya kurumun inhisarında olamayacağını; ticaret alanında cins, tür v.s. karakteristik özellikler ifade eden adlandırmalar/işaretler tek bir kişi veya kurumun inhasırana terkedilemeyeceğini, başkaca tanıtıcı unsurlarla birlikte herkes tarafından kullanılabileceğini, davanın haksız rekabetin tespiti/men’i ve tazminat talebi yönünden de reddedilmesi gerekirken, bu talepler bakımından davanın kabulünün hatalı olduğunu, Dosyaya alınan 01.10.2019 tarihli bilirkişi raporu uyarınca iptaline karar verilen www….com.tr alan adının dava dışı … adına kayıtlı olduğunu, bu bakımdan davalı müvekkillerimin adlarına kayıtlı olmayan bir internet alan adının tescili nedeniyle aleyhlerine tazminata hükmedilmesi, haksız rekabetin tespit ve men’ine karar verilmesi yerinde olmadığı gibi, dava dışı … adına kayıtlı alan adının iptaline karar verilmiş olmasının da ayrıca usul ve yasaya aykırı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE:Dava, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve durdurulması ile maddi – manevi tazminat istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesi tarafından, “-Davanın kısmen kabulüne, -Marka hakkına tecavüz edildiği talebinin reddine, -www…com.tr internet adresinin davacının internet sitesi ile iltibas yaratması ve davacı internet sitesinin daha önce tescil ettirilmesi nedeniyle davalının www…com.tr adresindeki internet kullanımlarının haksız rekabet yarattığının tespitine ve haksız rekabetin önlenmesine, -500,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -500,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -www…com.tr internet sitesine hüküm kesinleştiğinde erişimin engellenmesine, -Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,” karar verilmiştir.Hüküm davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.İlk derece mahkemesinin 2015/226 Esas – 20215/205 Karar sayılı kararıyla; “… davalı tarafından kullanılmakta olan www…com.tr alan adının davacının herhangi bir marka hakkına tecavüz etmediğini, bu çerçevede herhangi bir tazminatın söz konusu olamayacağını, “stor perde” tanımlamasının genel bir tanımlama olması nedeniyle davalının fiilinin haksız rekabet olarak değerlendirilemeyeceğini, alan adının iptali için gerekli kötü niyetin tespit edilemediği anlaşılmakla açılan davanın reddine” karar verilmiş; hükmün istinafı üzerine Dairemizin 01/03/2019 tarih ve 2017/1944 Esas – 2019/428 Karar sayılı ilamı eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile karar verildiği gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. İstinaf kararı sonrasında mahkemece Dairemizin anılan kararında işaret edildiği şekilde gerekli araştırmaların yapıldığı ve mahkemece aldırılan 01.10.2019 tarihli bilirkişi kurulu raporunun denetime elverişli ve yeterli olduğu görülmüştür. Toplanan tüm deliller uyarınca; davalıların davaya konu www…com.tr adresli internet sitesini fiilen kullandıkları sabit olduğundan, mahkemenin haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi ile dosya kapsamına uygun olarak takdir edildiği anlaşılan maddi ve manevi tazminat kararlarının ve gerekçesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır. Ancak anılan alan adının dava dışı …’ya ait olduğunun tespiti karşısında, mahkemece siteye erişimin engellenmesi yönündeki kararı hatalı olduğundan, davalılar vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalılar vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 2-İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 04/03/2020 tarih, 2019/69 E. – 2020/172 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın KISMEN KABULÜNE, a)Marka hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesi talebinin reddine, b)www…com.tr internet adresinin davacının internet sitesi ile iltibas yaratması ve davacı internet sitesinin daha önce tescil ettirilmesi nedeniyle davalının www…com.tr adresindeki internet kullanımlarının haksız rekabet yarattığının tespitine ve haksız rekabetin önlenmesine, c)500,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, d)500,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, e)www…com.tr internet sitesine erişimin engellenmesi talebinin ve fazlaya ilişkin taleplerin reddine,4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 68,31 TL karar harcından, peşin yatırılan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 40,61 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,5-Kabul edilen haksız rekabet talebi yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, 6-Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına hesap olunan 500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, 7-Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına hesap olunan 500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, 8-Reddedilen markaya tecavüz talebi yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine, 9-Davacı tarafından yapılan: 3.750TL bilirkişi ücreti, 369,00TL posta gideri olmak üzere toplam 4.119,00 TL ve 55,40TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 4.174,40TL yargılama giderinden kabul/red oranına göre takdiren 4/5 ‘i oranındaki 3.339,52TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 10-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalılara iadesine, 11- İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olan 472,80 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 63,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 535,80 TL’nin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 12-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 13-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/01/2023