Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/484 E. 2023/1 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/484 Esas
KARAR NO: 2023/1
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/09/2020
NUMARASI: 2015/28 2020/279
DAVANIN KONUSU:Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)|Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Ref’i İstemli)|Endüstriyel Tasarım (Manevi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 18/01/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin rakı kategorisinde çeşitli enüdstriyel tasarımcılar ile çalıştığını, tasarımlarını TPMK nezdinde tescil ettirdiğini, … ve … numaralı tasarımların sahibi olduğunu, davalının üretmekte olduğu … markalı ürünlerinin müvekkilinin tasarımlarının ayırt edilemeyecek derecede benzeri olduğunu, bu durumun tecavüz niteliği taşıdığını, davalının müvekkilin geliştirdiği tasarımları taklit ederek veya taklitlerini alarak satışını yaptığını, internet sitesinde teşhir ettiğini, özgün şişe tasarımının aynı emtia grubunda satışa çıkarılmasının tesadüf olmadığını, davalıya ait şişenin gövde kısmının müvekkile ait … numaralı tasarımın gövde kısmıyla benzer olduğunu, davalıya ait şişenin boyun kısmının müvekkiline ait … numaralı tasarımın boyun kısmı ile benzer olduğunu, davalının bu eylemlerinin haksız rekabet yaratmakta olduğunu, koruma altına alınan tasarım tescil belgeleri ile karakterize edilen özelliklerin birebir taklit edildiğini, dava konusu şişenin bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim ile belirgin bir farklılık olmadığını, davalının tecavüz eyleminden dolayı haksız kazanç sağladığını, müvekkilinin itibarını kullandığını, bunun yanı sıra müvekkilinin tasarımı geliştirmek için harcadığı emek, sermaye ve zamanın davalı eylemi nedeniyle boşa gittiğini, davalıya ait müvekkilinin tasarımlarını içeren materyallere, iş mahsullerine, ürünlerine, tanıtım ve reklam ürünlerine ve sair vasıtalara tedbiren el konulması gerektiğini belirtmiş davalıya ait müvekkilinin tasarımlarını içeren materyallere, iş mahsullerine,ürünlerine, tanıtım ve reklam ürünlerine ve sair vasıtalara, davalıya ait adreslerde el konularak ve toplatılması yönünde tedbir kararı verilerek, müvekkiline ait tasarımlara karşı tecavüz ve haksız rekabetlerin tespitini, durdurulmasını, tecavüzün önlenmesini ve kaldırılmasını, müvekkiline ait tescilli tasarımların, davalıya ait basılı evrak, broşür, katalog, internet sitesi tanıtımı ile diğer ticari evraktan çıkartılmasını, silinmesini, mümkün olmuyor ise imhasına, dava kesinleştiğinde piyasada bulunan dava konusu şişeli ürünlerin piyasadan toplanarak imhasına karar verilerek, davalıdan 5.000 TL manevi tazminat ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 5.000 TL maddi tazminata hükmedilerek, davalı aleyhine verilecek kararın masrafı davalı tarafından karşılanmak suretiyle Türkiye çapında yayın yapan tirajı en yüksek 2 ayrı gazetede 15’er gün ara ile 2’şer defa ilan ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili dosyaya sunmuş olduğu 13.12.2017 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; görülmekte olan davanın 5.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminat talepli açıldığını ancak maddi tazminat bakımından fazlaya dair hakların saklı tutulduğunu, yargılama süresince dosyanın muhasip bilirkişilerce incelendiğini ve dosyaya müvekkil firma lehine hesaplanan yoksun kalınan kazanç tutarının 85.989,63 TL olduğuna dair rapor sunulduğunu, fazlaya dair talep ve dava haklarını saklı tutarak 5.000 TL olarak açtıkları davayı 85.989,63 TL olarak ıslah etiklerini, davanın ıslah edilen değer üzerinden kabulüne karar verilmesini talep etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kullandığı rakı şişelerinin özgün olduklarını, davacının tasarımları ile benzerlik içermediğini, müvekkilinin şişe tasarımlarının hiçbir rakı üreticisinin şişeleri ile benzerlik göstermediğini alınan uzman görüşünün şişelerin benzer olmadığını açıkça ortaya koyduğunu, davacı tarafın bilgilenmiş kullanıcıyı yanlış açıdan değerlendirdiğini, bilgilenmiş kullanıcının her zaman teknik olarak deneyimli olmadığını, tecavüz eyleminin değerlendirilmesinde genel görünüm dikkate alınarak kıyaslanma yapılması gerektiğini, korumanın ürünün bir parçası veya bölgesi için değil tamamı için söz konusu olduğunu, davaya konu şişelerin bilgilenmiş kullanıcı açısından farklı olduklarını, davacı tarafın 13.03.2015 tarihli murafaada dava konusu tasarımı kullanmadığını beyan ettiğini, dolayısıyla davacının dava açmakta hukuki menfaati olmadığını ve KHK kapsamında korunmaya değer bir tasarımın da bulunmadığını, müvekkilinin kullandığı ürünlerin müvekkilinin üretimi olmadığını, firmanın kullandığı şişelerin … Sanayi A.Ş.’ye yaptırıldığını ve dava dışı 3. kişiden satın alındığını belirtmiş davanın reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2015/28 Esas sayılı dosyasında açılan tasarım tecavüzüne ilişkin davanın ardından davalı yanın hükümsüzlüğü talep edilen tasarımlar için tescil başvurusunda bulunduğunu, davalı yanın tasarımının başvuru tarihinden önce piyasa var olan müvekkiline ait … ve … numaralı tasarımlar ile benzer olduğunu, yenilik özelliğinin bulunmadığını, davalının üretimini yaptığı ve tüketiciye sunulan … markası ürünlerinin müvekkilinin tasarımları ile aynı korunan unsurları içermekte olduğunu, bu halde söz konusu tasarımların müvekkili tasarımları veya davalı yanın kendi piyasaya sunduğu ürünleri nedeniyle yeni ve ayırt edici olmadığını, dava konusu şişenin müvekkilinin tasarımında küçük değişiklikler yaparak oluşturulduğunu, dava konusu şişe ile müvekkilinin tasarımının bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenimde farklılık olmadığını, tasarımlar arasındaki benzerliklerin müvekkil tarafından açılan tecavüz davasında alınan rapor ile sabit hale geldiğini, davalı yanın kendi şişe tasarımlarını başvuru tarihinden önce piyasaya sunduğunu, yeniliğini yitirdiğini belirtmiş … sayılı endüstriyel tasarım belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilerek sicilinden terkini ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Birleşen Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/415 esas 2018/130 karar sayılı dosyasında davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davadaki önemli hususun müvekkilinin tasarımı ile davacı tasarımının benzer olup olmadığı hususunda yoğunlaştığını, davacının söz konusu tasarımı kullanmadığını beyan ettiğini, İstanbul 2. FSHHM’de görülen davada sunulan uzman görüşünde tasarımların benzer olmadığının belirtildiğini, olayın bir şişe tasarımı olduğunu, tasarım alanında alınan bilirkişi raporundaki farklılıkların küçük farklılık olarak belirtildiğini, bir şişenin daha fazla farklı olamayacağını belirtmiş, davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; “…Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davalının satışını yaptığı tespit edilen ürün ile davacı adına tescilli … tescil nolu endüstriyel tasarımın karşılaştırılmasında, ürünlerin birbirlerinin birer versiyonu olarak algılandıği, bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, birbirleri üzerinde iltibas bırakacak derecede benzer oldukları tespit edildiği anlaşılmakla dava tarihi itibari ile uygulanması gereken mevzuat kapsamında davalı eylemin tescilli tasarıma tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği sonucuna ulaşılmış bu kapsamda davacının tasarım tecavüzüne ve haksız rekabete dayalı tespit, durdurma, önlenme, ortadan kaldırmaya yönelik talepleri ile tazminat taleplerinin yerinde olduğuna ve birleşen dava yönünden de izahı yapılan mevzuat kapsamında yenilik ve ayırt ediciliği bulunmayan davalı tasarımının hükümsüzlük şartlarının oluştuğuna kanaat getirilmiş, asıl ve birleşen davanın kabulüne, a)Davanın KABULÜ ile davalı tarafından kullanılan şişe tasarımlarının davacıya ait … nolu tasarıma tecavüz teşkil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, ortadan kaldırılmasına, b)Davacının maddi tazminat davasının KABULÜ ile, 85.989,63 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, c)Davacının manevi tazminat davasının KABULÜ ile 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, Davacının açmış olduğu davanın KABULÜ ile, davalı adına tescilli … nolu çoklu tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine…” şeklinde karar verilmiştir Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; usul yönünden mazeret kabul edilmiş ise gıyapta karar verilemeyeceğini, aleyhe verilen bilirkişi kararları satışa sunulan ürünleri görmeden karar verdiklerini, TPMK tarafından ilgili ürün tescil edildiğine göre TPMK ve davalı şirket arasında dava arkadaşlığı var iken yaptıkları taleplere rağmen ilgili kuruma davanın ihbarının yapılmadığını, Ankara 2 FSHHM’nde 2018/308 E. No’lu davanın incelenmesini talep etmelerine rağmen bu dosyanın dikkate alınmadığını, en azından bu davanı sonucunu beklemelerini talep etmelerine rağmen bu talebin de kabul edilmediğini, müseccel bir markanın tescilden silinene kadar yasal olduğunu, yine bu nedenle tazminata hükmedilemeyeceği hususlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirmiştir.
DELİLLER: Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarının incelenmesinde; … tescil nolu tasarımın 21.02.2007 tarihinde tescil edildiği yine aynı şekilde … tescil nolu tasarımın 11.04.2007 tarihinde tescil edildiği ve davacı … adına kayıtlı olduğu, birleşen davada hükümsüzlüğe konu … nolu çoklu tasarımın 16/03/2015 tarihinde davalı…içecek adına tescil olunduğu anlaşılmıştır. Dosyaya sunulan 02.11.2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı tarafa ait … numaralı tasarım ile davalı tarafa ait tasarımların benzer olarak algılandıkları, maddi zararın tespit edilmesi için S.M. Mali Müşavir tarafından mahallinde inceleme yapılması gerektiği sonuçlarına ulaşmıştır. 23.03.2016 tarihli Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/87 Talimat dosyasında alınan bilirkişi raporunun sonuç bölümünden özetle; dava konusu şişeler ile toplam 1.277.501,65 TL satış yapıldığı yönünde rapor sunulduğu anlaşılmıştır. 31.05.2016 tarihli Antalya Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/30 Talimat dosyasında alınan muhasip bilirkişi raporunun sonuç bölümünden özetle; davalı tarafa ait ürün tasarımları ile davacının tasarımlarının benzer ve taklit olarak algılanmasının mümkün olmadığı, davalı tarafın ticari defterlerinin 2014-2015 dönemlerine ait açılış kapanış tasdiklerinin süresi içinde ve birbirini teyit eder nitelikte olduğunu, 2014 yılı için dava konusu ürünlerin satışından 207.885,12 TL, 2015 yılı için 12.441,61 TL tutarında satış yapıldığını, davalı taraf şirketince 2014 yılı için %18 zarar 2015 yılı için %19,50 oranında kar marjı ile satış yapıldığı yönünde rapor tanzim edildiği anlaşılmıştır. 23.09.2016 tarihli Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/87 Talimat dosyasında alınan muhsaip bilirkişi raporunun sonuç bölümünden özetle; davacıya ait … nolu tasarıma benzediği iddia edilen şişe kullanılarak yaptığı satışların 2014 ve 2015 yılı toplamı esas alındığında 1.277.501,65 TL olduğu yönünde rapor tanzim edildiği anlaşılmıştır. 22.12.2016 kayıt tarihli bilirkişi raporunun sonuç bölümünden özetle; davacı tarafa ait … tescil numaralı tasarım ile davalı tarafa ait … tescil numaralı tasarımların benzer olarak algılandıkları, davalı tarafa ait ürünün 16.03.2015 tarihi itibari ile … numaralı tasarım tescilinin koruma kapsamında olduğu yönünde görüş bildirildiği anlaşılmıştır. 06.04.2017 tarihli Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/27 Talimat dosyasında alınan muhsaip bilirkişi raporunun sonuç bölümünden özetle; davalı şirketin inceleme konusu şişeyi kullanarak yaptığı satışlardan 2014 ve 2015 yılı toplamı esas alındığında 85.989,63 TL net kazanç elde ettiği sonucuna ulaşmıştır. 03.11.2017 kayıt tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç bölümünden özetle; davacı tarafa ait … tescil numaralı tasarım ile davalı tarafa ait …tescil numaralı tasarımların farklı olarak algılandıkları, davacı tarafa ait … tescil numaralı tasarım ile davalı tarafa ait … tescil numaralı tasarımların benzer olarak algılandıkları sonuçlarına varılmıştır. Birleşen davada Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/415 Esas sayılı dosyasında sunulan 28.03.2018 tarihli bilirkişi raporunun sonuç bölümünden özetle; bilgilenmiş kullanıcı gözüyle davalıya ait tasarımın davacıya ait tasarımlara benzer olmadığı, davalıya ait tasarımın davacıya ait tasarımlara tecavüz etmediği, davalıya ait tasarımın hükümsüzlük şartlarının oluşmadığı yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır. Yargılama sırasında alınan 20.01.2020 tarihli bilirkişi raporunda; “…davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’ne ait şişe tasarımının, davacı …’ne ait … nolu tasarımların koruma kapsamında olduğu, davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’ne ait … (1), (2) ve (3) no’lu tasarımların başvuru tarihi itibari ile yeni ve ayırt edici olmadığı, davalı … Gıda İnşaat Taah. Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin dava konusu benzer olduğu anlaşılan şişe tasarımı ile şişelenmiş ürünlerin 2014 ve 2015 yıllarında yapmış olduğu toplam satışlarından 86.598,36 TL net faaliyet kazancı elde ettiği, davacı …’nin, kendisine ait tasarımın davalı firma tarafından benzetilerek kullanılması sonucu elde ettiği net faaliyet karı olan 86.598,36 TL maddi tazminat talebinde bulunabileceği, davacı talebi olan manevi tazminat konusunun mahkemenin takdirinde olduğu…” yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Asıl dava, endüstriyel tasarıma tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi, ortadan kaldırılması ile maddi ve manevi tazminat; birleşen dava ise davalıya ait tasarımın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplerine ilişkindir. Yargılama sonunda asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen karar asıl ve birleşen davanın davalı vekilince istinaf edilmiştir. İstinaf incelemesi istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzenine aykırı bir husus bulunup bulunmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davalı taraf mazeretin kabul edilmesine rağmen yargılamaya devam edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüş ise de davalı vekilinin 12/03/2020 tarihli celseye katıldığı ve bu celsede bir sonraki 25/06/2020 tarihli celsenin sözlü yargılama duruşması olarak belirlendiği, ancak 25/06/2020 tarihli duruşmaya davalı vekilinin mazeret verdiği, mahkemece bu mazeretin kabul edildiği ve bir sonraki duruşmanın sözlü yargılama duruşması olarak devamına karar verildiği, 24/09/2020 tarihli son celseye de davalı vekilinin yine mazeret sunduğu anlaşılmıştır. Dosyanın incelenmesinde davalı tarafın savunmalarını yaptığı, 2 kez sözlü yargılama için duruşma günü tayin edildiği hususları gözetildiğinde bu yöndeki istinaf sebebi yerinde değildir. Davalı vekilince Ankara 2. FSHHM’nin 2018/308E. Sayılı dosyasının incelenmesini talep ettikleri halde, bu dosyanın incelenmediği ileri sürülmüş ise de dairemizce UYAP ortamında yapılan incelemede bu dosyanın marka hükümsüzlüğüne ilişkin olduğu, somut davayı etkiler nitelikte olmadığı anlaşılmakla bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde değildir. Ayrıca tazminata hükmedilemeyeceği davalı vekilince ileri sürülmüş ise de davanın davacıya ait endüstriyel tasarımdan doğan haklarını ihlal ettiği anlaşılmakla tazminata hükmedilmesinde usule aykırı bir yön bulunmadığından bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde değildir. Yukarıda yapılan açıklamalar gözetildiğinde asıl ve birleşen davada davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Asıl ve birleşen davada davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Asıl dava yönünden alınması gereken 6.215,50 TL harçtan, peşin alınan (1186,67+367,20=)1.553,87‬ TL harcın mahsubu ile bakiye 4.661,63 TL harcın asıl ve birleşen dava davalısından alınarak hazineye irat kaydına, 3-Birleşen dava yönünden alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın asıl ve birleşen dava davalısından alınarak hazineye irat kaydına, 4-Asıl ve birleşen dava davalısı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,5-istinaf aşamasında asıl ve birleşen dava davacısının yatırdığı gider avansından karşılandığı anlaşılan 45 TL posta ve tebligat masrafının asıl ve birleşen dava davalısından alınarak asıl ve birleşen dava davacısına verilmesine,6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/01/2023