Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/48 E. 2022/2028 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/48 Esas
KARAR NO: 2022/2028
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/06/2020
NUMARASI: 2018/319 2020/392
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin nakden borç olarak verdiği paraya karşılık davalı borçludan 30/01/2011 tarihli bir çek aldığını ve çekin karşılığını alamadığını, müvekkilinin çekin arkasını davalı borçlunun ricası üzerine yazdırmadığını ancak davalı borçlunun daha sonra da bu çeki ödemediğini, çek ile ilgili 10 günlük süre geçtiğinden kambiyo vasfını yitiren çeki müvekkilinin adına 49 örnek ile Kadıköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında işleme koyduklarını, davalı borçlu tarafın yetkiye itirazı üzerine dosyanın Üsküdar Nöbetçi İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, Üsküdar … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasıyla davalı borçluya gönderilen ilamsız takipte ödeme emrine davalı borçlu tarafın haksız olarak itiraz ettiklerini, davalı borçlu tarafın borca itiraz dilekçesinin taraflarına tebliğ edilmediğini, davalının takibe borcu olmadığı gerçekçesi ile itiraz ettiğini, itiraz nedeniyle takibin durduğunu, ancak davalı borçlu imzaya itiraz etmediğini, borcu ödediğine ilişkin dosyaya hiçbir belge de sunmadığını, itiraz etmediği imzayı zımmen kabul ettiği anlaşılan ve borcu ödediğine ilişkin belge de sunamayan davalı borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, %40 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı Şirket Yetkilisi … cevap dilekçesinde özetle; …’i tanımadığını, bu çeki amcasının oğlu …’dan aldığını, kendisine nakde ihtiyacı olduğunu ve şirket adına çek kestirip çalıştığı bankadan kredili hesaptan bozdurmasını istediğini, çeki bankaya verdikten sonra çalıntı olduğunu öğrendiğini, kendisinin de çeki … adında bir şahısla …’a geri gönderdiğini, bu şahısların çekin tarihini değiştirerek başkasına verdiklerini, çekin arkasında cirosu olduğu için davanın kendisine yönelttiğini, hiçbir şeyi kabul etmediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 30/06/2022 tarihli, 2018/319E.-2020/392K. Sayılı kararı ile; “…davacı asil isticvap beyanında şirket yetkilisi olarak tanıdığı kişinin … olduğu bildirmiş, oysa ki davalı şirket yetkilisi … olup, davacıya dava konusu çeki borcuna karşılık veren kişilerden biri olmadığı gibi, aralarında herhangi bir akdi ilişkinin bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Nitekim davacı asil de isticvap beyanında çekin …’ın borcuna karşılık alındığını, davalı şirketten herhangi bir alacağının olmadığını ikrar etmiş olup, davacının davalı şirket ile aralarında çekten kaynaklı herhangi bir akdi ilişki bulunmadığı, çekin dava dışı … tarafından davacıya verildiği, davalı şirketin davacıya takip nedeniyle herhangi bir borcunun bulunmadığı anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddine…” şeklinde karar verilmiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; çekin 10 günlük ibraz süresi geçtiğinden ilamsız takip başlattıklarını, davalının imzaya itiraz etmediğini ancak borcu ödediğine dair belge de ibraz etmediğini, süresinde ibraz edilmeyen çekin yazılı delil başlangıcı olup, alacağın her türlü delil ile ispatlanabileceğini, müvekkilinin davalıya borçları için bankadan kredi çektiğini, banka belgelerini de delil olarak ibraz ettiğini, tanık …’in, …’in bu hususları doğruladığını, yine müvekkilinin isticvap beyanında da olayı ayrıntılı bir şekilde anlattığını, davalı şirket yetkilisinin ise isticvabında çeki bankaya verdiğini, çekin karşılığında parayı …’a vermediğini çünkü çekin karşılıksız çıktığını söylediğini, mahkeme gerekçesinin doğru olmadığını, zira davacı müvekkilinin isticvap beyanına ilişkin tespitin hatalı olduğunu, davacının isticvabında belirtmediği bir hususa dayanılarak kanaat oluşturulduğunu ve davanın reddedildiğini, müvekkilinin ifadesinde geçen şirket yetkilisinin … olduğunu, şirket yetkilisinin müvekkilinden para aldığını ayrıca yaptığı ciro ve attığı imzadan sorumlu olduğunu, müvekkilinin şirket yetkilisine para vererek çeki aldığı ve bu para için kredi çektiğini, dinlenen tanıklar, isticvap beyanları ve banka belgesi ile ortaya çıktığını, kredi belgelerini dosyaya sunduklarını ancak mahkemenin bu belgeyi değerlendirmediğini bildirmiştir.
DELİLLER: Davacı tarafından davalı ve dava dışı İmat İnş … Ltd. Aleyhine toplam 16.453,56 TL’nin tahsili için ilamsız icra takibi yapıldığı, takip dayanağı olarak 30/11/2011 tarihli 15.000,00 TL bedelli, keşidecisi dava dışı …LtdŞti., lehtarın davalı şirket, hamilin ise davacı olduğu, çekin ibraz şerhinin bulunmadığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.Dava ilk olarak İstanbul Anadolu 27. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2016/87 E. numarasını almış, Mahkemece ticaret mahkemelerinin görevli olduğu kanaatiyle görevsizlik kararı verilmiş, dosya huzurdaki kararı veren mahkemeye tevzi edilmiştir. 22/01/2019 tarihli açık duruşmada dinlenen tanık … beyanında: “Davalı şirketin eşinden para istediğini, eşinin bankadan 15.000,00-TL para çektiğini, eşinin bu kişiyi nereden tanıdığını bilmediğini ve kendisini tanımadığını, parayı çektikten sonra karşılığından çek aldığını,çeki bozdurmak için bankaya gittiklerinde çekin karşılıksız olduğunu öğrendiklerini” beyan etmiştir. 21/03/2019 tarihli celsede dinlenen tanık …’in beyanından özetle: “… bey il tarım müdürlüğünden emeklidir, bana …’ı 5.000,00 TL para verdi. Bu parayı bana …’e iletmemi istedi. Muhtemelen … …’ın nerden tanıştığını bilmiyorum. …’ın akrabalarıymış çek sahibiymiş. Bu hususuda …’dan öğrendim, … manavda esnaftır. …’ı tanımıyorum. Davalı şirket hakkındı hiçbir bilgim yoktur. 5.000,00 TL vererek çeki tekrardan …’ten istediler. … Çek bedelinin tamamı ödenmediği için kabul etmedi. Bende parayı tekrardan …’a iade ettim, Parayı vermeyi teklif eden kişi …’dır dedi. … İl Tarım Müdürlüğünden emeklidir. …’in çekin verildiği tarihte ne iş yaptığını bilmiyorum. … ile … arasında ticari ilişki olup olmadığını bilmiyorum…” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür. 26/09/2019 tarihli duruşmada davacı asil isticvap edilmiş olunup isticvabında özetle: “Kendisinin …’tan alacağı olduğunu, bu alacak bedelinin yaklaşık 9.000,00-TL olduğunu, davalı şirket yetkili ile kendilerine geldiğini, borç nedeniyle çek verdiklerini, çekin bedelinin 15.000,00-TL olduğunu, 6.000,00-TL verirsen çeki sana veririz dediklerini, kendisinin de bunun üzerine bankadan 6.000,00-TL tutarlı kredi çektiğini, parayı da davalı şirket yetkili ile …’a verdiğini, alacağın …’ın borcundan kaynaklı olduğunu, davalı şirket yetkilisinden herhangi bir alacağının olmadığını, çekin karşılığının çıkmadığını öğrenince çeki kabul etmediğini, daha sonra şirket yetkilisinin çeki geri almak için 5.000,00-TL teklif ettiğini, kendisinin bu bedeli kabul etmediğini, …’ın şirketi yöneten kişi olduğunu, …’in her iki tarafı da tanıdığını” beyan etmiştir. 12/03/2020 tarihli duruşmada davalı şirket yetkilisi …’ın isticvabında: “Davacıyı tanımadığını kendisinin Üsküdar’da 25 senelik esnaf olduğunu, …’ın kendisine paraya ihtiyacım var dediğini, kendisinin çeki imzalayarak bankaya verdiğini, çekin miktarını 1 ay sonra kendisine vereceğini, çeki kendisine …’ın aracılığıyla …’ın verdiğini, …’ın …’dan aldığını, çeki …’ın tahsil edemediği için çekin vadesinin 1 ay olduğu için ve …’ın acil paraya ihtiyacı olduğu için çeki bankaya verdiğini, çek bedelinin …’a verilmediğini, kendisinin tek suçunun çekteki ciroyu silmemek olduğunu, davacıyı tanımadığını, …’ın amcasının oğlu olduğunu, …’ın …’ı nereden tanıdığını bilmediğini, İmat Şirketi ile arasında hiç bir ticari ilişki olmadığını, çekin çalıntı olduğunu İmat Şirketinin söylediğini, çekin karşılığı çıkmayınca çeki …’a geri verdiğini, dava konusu çekin çalıntı olduğuna ilişkin soruşturma olup olmadığını bilmediğini” beyan etmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67. Maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davalıdan alacaklı olduğunu iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince istinaf edilmiştir.Takip ve dava konusu çekin incelenmesinde 30/01/2011 keşide tarihli 15.000,00 TL bedelli, keşidecesinin dava dışı ihbar edilen …Ltd.Şti., lehtarının davalı, hamilin ise davacı olduğu, çekin süresinde ibraz edilmediği anlaşılmıştır. Davanın tarafları arasında çek metnine göre temel ilişki bulunmaktadır. Süresinde ibraz edilmeyen çek taraflar arasında temel ilişki bulunması halinde yazılı delil başlangıcı niteliğinde olup davacı taraf alacağını her türlü delil ile ispatlayabilir. Mahkemece davacının isticvap beyanlarına dayalı olarak davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemenin bu değerlendirmesi hatalıdır. Davacı taraf isticvabında kendisinin dava dışı …’dan alacaklı olduğunu ve bu alacağına karşılık dava konusu çekin kendisine verildiğini ve kendisinin ayrıca 6.000,00 TL’yi davalı şirket yetkilisi ile …’a verdiğini beyan etmiştir. Açıklanan bu beyan içeriğinden dava konusu çekin dava dışı …’ın borcuna karşılık bir anlamda 3. Kişi ödemesi olarak davalı tarafından verildiğinin kabulü gerekir. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davanın kabulü gerekirken hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Öte yandan dava ve takip konusu alacak yazılı delil başlangıcı niteliğindeki çeke dayalı olup, bu niteliği itibariyle alacak likit(belirlenebilir, hesap edilebilir) durumdadır. Takip tarihi ise 30/01/2012 olup bu tarih itibariyle İİK’da düzenlenen icra inkar tazminatının oranı %40 olup, davacı lehine bu oranda tazminata hükmedilmesi gerekir. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2- İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/06/2020 tarih, 2018/319 E. -2020/392 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın kabulü ile; davalının İstanbul Anadolu .. İcra Müdürlüğü’nün … E. (Kapatılan Üsküdar … İcra Müdürlüğü’nün … E.) sayılı dosyasına yaptığı itirazın 15.000,00 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktara yıllık %9 ve değişen oranlarda yasal faiz işletilmek suretiyle takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, 4-Alacak likit nitelikte bulunduğundan hüküm altına alınan 15.000,00 TL’nin %40’ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-İlk Derece Yargılaması Yönünden:a-Alınması gerekli 1024,65-TL harçtan peşin olarak alınan 256,20-TL harcın mahsubu ile artan 768,45-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,b-Davacı tarafından davanın başlangıcında yatırılan 256,20 TL peşin harç ile 11,30 TL başvurma harcı, 3,75 TL vekalet harcı, 0,60 TL dosya gideri ile 241,80 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 513,65 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,c-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,d-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, e-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince talep halinde yatıran tarafa iadesine,6-İstinaf Yargılaması yönünden:a- İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine,b-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 70,7 TL posta masrafı olmak üzere toplam 219,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, c-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, d-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, e-İstinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.30/11/2022