Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/468 E. 2023/47 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/468 Esas
KARAR NO: 2023/47
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/11/2020
NUMARASI: 2017/634 E. – 2020/354 K.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
KARAR TARİHİ: 18/01/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … tarafından müvekkiline gönderilen ihtarname ile; belirtilen albümlerle ilgili olarak hak ve salahiyetlerden faydalanamaz hale geldiğini belirterek cayma hakkını kullandığını belirtmiş olduğunu, caymanın geçersiz olduğunu, cayma hakkını kullanabilmenin başlıca şartının bir eserin sahibi olmak olduğunu, davalının cayma hakkını kullanabileceği bir eserinin bulunmadığını, davalının murisinin icracı sanatçı olduğunu, müvekkili şirket ile davalının babası … arasında ilgili eserlerin devredilmesine veya mali bir hakkın ödenmesine dair herhangi bir sözleşmenin de bulunmadığını, davalının … A.Ş. ile 30,01.2001 tarihinde sözleşme imzalandığını ve bu sözleşme gereğince ödemelerin yapılmadığını ifade ettiğini, oysa davalı müvekkili şirket dışında üçüncü bir kişi ile yapmış olduğu sözleşmeden kaynaklanan haklarını müvekkilinden talep etmekte olduğunu, cayma hakkının kullanılabilmesinin bir diğer şartının da eser sahibi ile karşı taraf arasında mali hakların devrine veya lisans vermesine ilişkin sözleşme yapılmış olması ve bu sözleşmenin hali hazırda devam eden bir sözleşme olmasının gerekli olduğunu, taraflar arasında bu şekilde bir sözleşmenin bulunmadığını, Kültür Bakanlığı tarafından verilen eser işletme belgeleri ve diğer evraklardan da görüleceği üzere davalının söz konusu eserler üzerinde tasarruf edebileceği bir hakkının bulunmadığını, diğer yandan icracı sanatçı olan …’a dava konusu olan albümlerle ile ilgili olarak bağlı olduğu meslek birliği olan Müyorbir vasıtası ile hak edişlerinin tamamının ödenmiş olduğunu, FSEK 58.maddede cayma hakkının kullanabilmenin ön şartlarından bir tanesinin de menfaatlerinin esaslı suretle ihlal edilmesi okluğunu, dava konusu olayda bu şartın da gerçekleşmemiş olduğunu, açıklanan nedenlerle davalının cayma bildirimine karşı süresi içinde işbu caymaya itiraz davası açılmakla davanın kabulü ile caymanın geçersizliğine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile … Yapımcılık ve Tic A.Ş. arasında müvekkilinin tek mirasçısı olduğu …’ın seslendirmiş olduğu belirtilen albümlerde yer alan eserlerle ilgili olarak eserlerin kaset, CD ve benzeri fiziki ses taşımaya mahsus aygıtlara aktarılmasına ve bu aktarılmış olan materyallerin münhasıran … Yapımcılık ve Tic. A.Ş. tarafından sayı ile sınırlandırılmadan görüntülü olarak kullanılmasına ve piyasaya arzına muvafakat etmesi konusunda 30.01.2001 tarihinde bir sözleşme imzalandığını, 30.01.2001 tarihli sözleşmeye ek olarak … Yapımcılık ve Tic. A.Ş. tarafından ödenecek ücrete ilişkin ek sözleşmeyle mali hakların belirlenmiş olduğunu, … Yapımcılık ve Tic. A.Ş. ihtarnameye konu albüm ve eserlerin işletme haklarının … Yapımcılık ve Tic A,Ş. ‘ne devredildiği tarihe kadar ödemelerini düzgün bir şekilde yaptığını, ancak işletme haklarının devredilmesi sebebiyle müvekkilinin devralan … Yapımcılık ve Tic. A.Ş. yönetim kurulu üyeleri … ve …’e müvekkilinin mali hakları ile ilgili olarak sözlü olarak da ikazda bulunulduğunu ancak bir sonuç alınamadığını, muhatap tarafından müvekkiline satış raporu gönderilmediği gibi ödeme de yapılmadığını, müvekkilinin ihtara konu eser ve icralar bakımından eser sahipliğine ilişkin haklardan yararlanamadığını, bunun üzerine müvekkili tarafından davacı’ya İstanbul … Noterliği’nin 03.07.2017 tarih ve … sayılı ihtarnamesinin gönderildiğini ve ilgili hesaplamaların yapılarak tüm ödemelerin yapılmasını talep ettiğini ihtarnamenin davacıya tebliğ edildiğini, ancak davacı tarafından müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davacıya Beyoğlu … Noterliği’nin 21.08.2017 tarih ve 10798 sayılı ihtarnamesi gönderilerek FSEK 58 uyarınca cayma hakkının kullanıldığı ihtar edildiğini, … Yapımcılık ve Tic A.Ş. tarafından … ve Tic. A.Ş. ‘ne yapılan devrin geçerli olmadığını, dijital iletim hakkının davacıya devredilmemiş olduğunu, bu sebeplerle; müvekkili davalının, FSEK’te tanınan manevi ya da mal haklardan gereği gibi faydalanamaması ve bu faydalanamamanın esaslı bir nitelik taşıması, davalı müvekkili tarafından davacıya gönderilen ihtarnamelere konu ödemelerin yapılmamış olması, ihtarnamelerin tebliğinden sonra da ödeme yapılmamış olması, davacıya dijital iletim haklan verilmemiş olmasına rağmen davacının dijital iletim haklarını izinsiz olarak kullanmış olması ve izinsiz kullanılan dijital kullanım hakkının karşılığını da ödememiş olması çekilen ihtara rağmen esaslı ihlal durumunun halen devam etmesi sebebiyle cayma hakkının kullanılması için FSEK m. 58’de aranan koşullar yerine geldiğini, ihtarnamenin davacıya tebliğ edilmiş ve FSEK md 58 uyarınca ihtarnamenin karşı tarafa ulaşmasıyla caymanın tamamlanmış olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 17.11.2020 tarih ve 2017/634 Esas – 2020/354 Karar sayılı kararıyla; “Gerek ilk bilirkişi heyetinin gerekse ikinci bilirkişi heyetinin raporları bir arada incelendiğinde; Somut uyuşmazlıkta devralanın sözleşme konusu albümleri yaptığı ve eserler üzerindeki mali haklan kullandığı, bu nedenle iktisap edilen mali haklan hiç veya gereği gibi kullanmama şartlarının gerçekleşmediği, davalının cayma hakkının kullanılmasına dair esas yönünden şartların gerçekleşmediği tespit edilmiştir. Nitekim, Yargıtay 11 HD 24.10.2008 tarih, 2008/10140 E., 2008/11805 K. Sayılı emsal ilamı da gözetildiğinde; FSEK. 58. maddesi anlamında cayma hakkının eser sahibinden hak veya ruhsat iktisap eden kişinin bu hak veya ruhsattan gereği gibi yararlanamayarak menfaatlerinin ihlali halinde kullanılabilen özel bir fesih hali olup alınan her iki bilirkişi raporunda da devralanın sözleşme konusu albümleri yaptığı ve eserler üzerindeki mali haklan kullandığı, bu nedenle iktisap edilen mali haklan hiç veya gereği gibi kullanmama şartlarının gerçekleşmediği, davalının cayma hakkının kullanılmasına dair esas yönünden şartların gerçekleşmediği tespit edildiğinden; davanın kabulüne, caymanın geçersizliğine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Müvekkilin hem pursantaj ödemelerinin yapılmamasına hem de davacıya devretmediği hakların kullanılması nedeniyle davacıya cayma ihtarnamesi gönderdiğini, davacının FSEK 58 maddesi kapsamında davaya konu albümleri gereği gibi kullanmadığını, Dosya kapsamında davacının davalıya pursantaj ödemeleri yaptığını ispatlayamadığını, davacı şirketten talep edilen gelir payları ve dijital iletimden elde cdilen gelirlerin müvekkilin cayma ihtarnamesinden sonra dahi ödenmediğini, İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2017/601 E. sayılı dosyasına Doç. Dr. … tarafından sunulan bilirkişi raporu ve 27.01.2020 tarihli bilirkişi raporuna itirazlarımız dikkate alınmadan karar verildiğini, Davacının eserler üzerindeki mali hakları hiç veya gereği gibi kullanmama şartlarının gerçekleşmemiş olması sebebiyle cayma hakkının kullanılmasına dair esasa ilişkin şartların gerçekleşmediği kanaatine varılmasının 5846 Sayılı FSEK’in sanatçıyı koruyan ruhuna aykırı olduğunu, Davacının kaset ve cd gelirlerinden ödemesi gereken payı ödemediği için ve ayrıca iktisap etmediği halde dijital iletim haklarını kullandığı ve bundan gelir elde ettiği gelirlerden müvekkile hiçbir ödeme yapmadığı için, mali hakları gereği gibi kullanmadığını, ilaveten davacının iktisap ettiğini ileri sürdüğü kaset ve CD haklarını da kullanmadığını, davaya konu albümlerin piyasada satışta olmadığını, Cayma hakkının kullanılabilmesi için tüm yasal şartlar oluştuğunu ve caymanın tamam olduğunu, müvekkilimin …’ın yasal tek mirasçısı olduğunu, bu nedenle cayma hakkını kullanabileceğini; FSEK’in 58. maddesi hükmünde yalnızca eser sahibine tanınımış gibi görünmesine karşın öğretide çoğunlukla savunulduğu üzerc, eser sahibinin ölümü üzcrine mali haklara miras yoluyla sahip olan mirasçıların da cayma hakkını kullanabileceğini, Dijital iletim hakkının davacıya devredilmediğini; dijital ortamda umuma erişimi sağlama hakkının ilk kez 2001 tarih ve 4630 Sayılı Yasa ile hukukumuza girdiğinden, FSEK 5l/1 uyarınca bu tarihten önce imzalanmış sözleşmelerin dijital ortamda umuma erişimi sağlama hakkının devrine olanak sağlamayacağını.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Bilirkişiler …, …, … 04/10/2018 tarihli raporlarında; “Davalının sözleşmeden caymasının FSEK 58 çerçevesinde şekil şartları ve esas şartları yönünden geçersiz olduğunu” belirtmişlerdir. *Bilirkişiler … , …, … 05/02/2020 tarihli raporlarında; “FSEK 58 uyannca mali bir hakkı veya kullanma yetkisini devralan, uygun süre içinde veya kararlaştırılan tarzda bu hak veya yetkiyi kullanmaz ve bu nedenle eser sahibinin menfaatleri zarar görürse, eser sahibine cayma hakkı tanındığını, bir başka deyişle Türk hukukunda kullanmama nedeniyle cayma hakkının düzenlendiğini, Somut uyuşmazlıkta devralanın sözleşme konusu albümleri yaptığı ve eserler üzerindeki mali haklan kullandığı, bu nedenle iktisap edilen mali haklan hiç veya gereği gibi kullanmama şartlarının gerçekleşmediği, sonuç olarak cayma hakkının kullanılmasına dair esasa ilişkin şartların gerçekleşmediğini.” bildirdikleri anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, yasal şartları oluşmadığından caymanın geçersizliğine karar verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “FSEK. 58. maddesi anlamında cayma hakkının eser sahibinden hak veya ruhsat iktisap eden kişinin bu hak veya ruhsattan gereği gibi yararlanamayarak menfaatlerinin ihlali halinde kullanılabilen özel bir fesih hali olup alınan her iki bilirkişi raporunda da devralanın sözleşme konusu albümleri yaptığı ve eserler üzerindeki mali haklan kullandığı, bu nedenle iktisap edilen mali haklan hiç veya gereği gibi kullanmama şartlarının gerçekleşmediği, davalının cayma hakkının kullanılmasına dair esas yönünden şartların gerçekleşmediği tespit edildiğinden; Davanın kabulüne, caymanın geçersizliğine” karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı FSEK 58.maddesinde belirtilen cayma koşullarının gerçekleşmemiş olduğunu, davalının cayma bildirimine karşı süresi içinde işbu caymaya itiraz davası açılmakla caymanın geçersizliğine karar verilmesini istemiştir. Davalı ise, sanatçı …’ın yasal tek varisi olması nedeniyle FSEK 58.maddesinde düzenlenen cayma hakkını kullanabileceğini, kanunda düzenlenen cayma şartlarının gerçekleştiğini, cayma ihtarnamesinin karşı tarafa ulaşmasıyla caymanın tamamlanmış olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Dosyada mübrez Müzik Eseri İşletme Belgelerine göre davalının sözleşmeye konu albümlerde yer alan müzik eserlerinin murisi …’ın icracı sanatçısı olduğu eserler olduğu, davalı mirasçı olmakla FSEK 63 hükmü gereği FSEK 58’de düzenlenen cayma hakkını kullanma hakkına sahip olduğu, davalı tarafından davacıya gönderilen 03.07.2017 tarihli ve 21.08.2017 tarihli ihtarnameler ile cayma hakkının şekli gereklerinin yerine getirildiği, caymanın geçerli olabilmesi için eser sahibinden veya icracı sanatçıdan bir hak veya ruhsat iktisap eden kimsenin bu hak veya ruhsatı kullanmamış veya gereği gibi kullanılmamış olmasının gerektiği, davalının ihtarnamelerinde bu sebeplere dayanılmayıp kendisine ödeme yapılmamasını sebep olarak gösterildiği, belirtilen bu sebebin FSEK 58’de düzenlenen bir sebep olmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece aldırılan her iki bilirkişi raporunun denetime elverişli ve yeterli olduğu, tarafların iddia ve savunmalarının raporlarda tartışıldığı, mahkemece toplanan tüm deliller ve bilirkişi raporları uyarınca; FSEK. 58. maddesindeki cayma hakkının eser sahibinden hak veya ruhsat iktisap eden kişinin bu hak veya ruhsattan gereği gibi yararlanamayarak menfaatlerinin ihlali halinde kullanılabilen özel bir fesih hali olup alınan her iki bilirkişi raporunda da devralanın sözleşme konusu albümleri yaptığı ve eserler üzerindeki mali hakları kullandığı, bu nedenle iktisap edilen mali hakları hiç veya gereği gibi kullanmama şartlarının gerçekleşmediği, davalının cayma hakkının kullanılmasına dair esas yönünden şartların gerçekleşmediği tespit edildiğinden davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/01/2023