Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/46 E. 2021/345 K. 19.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/46 Esas
KARAR NO: 2021/345 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2020/293 E. sayılı ara karar
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/02/2021
İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi tarafından verilen 28.08.2020 tarihli kararına karşı, davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 28.08.2020 tarihli ara kararıyla; “TALEBİN KABULÜ ile davalıya ait olduğu belirtilen 2017/118652 numaralı marka, davalı adına kayıtlı ise, dava sonuçlanıncaya kadar, 3. kişilere devrinin önlenmesi hususunda markanın TPMK KAYDINA TEMİNATSIZ OLARAK İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA, davalılar dava konusu markayı devretmek için ciddi bir girişimi olur ve müşteri bulduğunu veya ekonomik zararının bulunduğunu ileri sürerek bu konuda delil ibraz etmesi halinde bu hususun tekrar ele alınmasına, bu hususta TPMK’ya müzekkere yazılmasına,
-Sair ihtiyati tedbir taleplerinin değişik iş dosyası geldikten ve deliller toplandıktan sonra karar verilmesine” karar verilmiştir.
TEDBİRE İTİRAZ; Mahkemenin tedbir ara kararı davalıya 03/10/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı vekili bir haftalık tedbire itiraz süresi içerisinde 12/10/2020 tarihinde ibraz ettiği cevap dilekçesi ile, taraflar arasındaki 08/04/2019 tarihli “Sulh Protokolü” başlıklı belge 4. Maddesinde müvekkilinin “… ibareli marka hakkını tabelasında, resmi evraklarında, internet ve sosyal medyada verilen reklamlarda ve afişlerde, işi ile alakalı her alanda kullanabileceğini” davacı şirketin kabul ettiğini beyanla tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 19/11/2020 tarihli ara kararıyla; “.. her ne kadar davacı markasının kullanımının durdurulması yönünde tedbir talep edilmiş ise de,taraflar arasında dava konusu marka ile ilgili olarak davacı tarafından açılan İstanbul 1.Fikri ve Sınai haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/308 Esas,2019/173.K.sayılı davanında davacı markasına yönelik tecavüzün tespiti ve engellenmesine yönelik olduğu,işbu dosyanın tarafların sulh olmaları nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği,08.04.2019 tarihli sulh protokolü incelendiğinde ,davalının davaya konu Rosso Home isimli markasını kullanabileceğinin belirtildiği,sulh protokolünün mahkeme tarafından onaylandığı bu şekilde davalının kullanımının yasal dayanağının olduğu, bu nedenle davacının bu yöndeki tedbir talebinin reddine karar vermek gerektiği,dava konusu markanın 3.kişilere devrinin engellenmesine yönelik marka kaydı üzerine konan tedbir yönünden ise davanın hükümsüzlük davası olması markanın devri halinde taraf teşkili yönünden yargılamanın sürümcemede kalacağı bu nedenle bu tedbirin devamına fakat davalının zararlarının karşılanabilmesi amacı ile davacı tarafından karar tarihinden itibaren 10.000,00 TL teminat yatırılmasına, teminatın yatırılması karşılığında mahkemenin 28/08/2020 tarihli ara kararı gereğince tedbirin devamı gerektiği ” açıklanarak; “Davalı vekilinin tedbire itirazının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile Davacı vekilinin davalı işyerindeki tabelalarda kartvizitlerle ve reklam faaliyetlerinde markanın kullanılmaması yönündeki tedbir talebinin reddine, Davalı vekilinin tedbire itirazının KISMEN KABULÜ ile davalı markası üzerine konulan tedbirin 10.000,00 TL Teminat karşılığında devamına, bu hususta ayrıca gerekçeli karar oluşturulmasına, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren bir haftalık süre içinde davacı tarafından teminat yatırılmadığı takdirde, tedbirin kaldırılacağının ihtarına” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin sağlık sorunlarını mazeret olarak bildirmesine rağmen, olumlu olumsuz karar vermeden yokluğunda duruşma yaparak karar verdiğini, -gerekçe gösterilmeksizin teminata hükmedildiğini,-tedbir talebinin markanın el değiştirmesi alıcı açısından sorun doğuracağından kamu güvenliği açısından da önemli olduğunu, -davalının halen kendi markasını kullanmadığını müvekkilinin markasına yaslandığını, haksız rekabet teşkil edecek kullanımının söz konusu olduğunu, kötü niyetinin korunamayacağını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; kararın hukuka uygun olduğunu, davacının İstanbul 1. FSHHM’nin 2018/308 Esas sayılı dosyasında müvekkilinin tabelasını indirmek için işyerinde müşteriler varken geldiğini, tabelasının indirilmemesi için sulh sözleşmesi yaptıklarını, davacı şirketin amacının müvekkilinin markasını kendisine mal etme olduğunu, ilk dava tarihinde raydolap, ankastre dolap, banyo dolabı vs. satarken hükümsüzlük davası ile birlikte müvekkili ile aynı ürünleri satmaya başladığını, tedbir talebi için yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığını beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:TPMK kayıtlarından davacı adına 06/20/35 sınıflarda … başvuru numaralı …, 11/35 sınıflarda…. ve 06/20 sınıflarda 2012/80180 başvuru numaralı … markasının tescilli olduğu görülmüştür.TPMK kayıtlarından davalı adına 20/35 sınıflarda 2017/118652 başvuru numaralı … markasının tescilli olduğu görülmüştür.İstanbul Anadolu 18. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/79 D.İŞ sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda ; Tespit talep edenin dosyada mesnet gösterdiği markaların tescilli olduğu, aleyhine tespit istenenin… şeklinde marka tescilinin bulunduğu, aleyhine tespit istenenin tabelalarında, kartvizitlerinde, sipariş formlarında, fiyat etiketlerinde markasını tescil ettirdiği şekilde değil de markanın asli unsurundan uzaklaşarak, tespit talep eden markasına yanaştırma yapmak suretiyle markasal kullanımı bulunduğu belirtilmiştir. İstanbul Anadolu 1. FSHHM’nin 2018/308 Esas-2019/173 Karar sayılı ilamından; davacının İstanbul Anadolu 18. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/79 D.İŞ sayılı tespit dosyasına dayanarak, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, refi , meni, maddi ve manevi tazminat talepli dava açtığı, tarafların 08/04/2019 tarihli “Sulh Protokolü” ile sulh oldukları, mahkemenin sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verdiği görülmüştür.
G E R E K Ç E :Marka hükümsüzlüğü ve tedbir talepli davada, mahkemece 28/08/2020 tarihli ara karar ile tedbir talebinin kısmen kabulüne, dava konusu markanın devrinin önlenmesine karar verilmiş, sair tedbir talepleri hakkında ise tespit dosyası geldikten ve deliller toplandıktan sonra karar verileceği açıklanmıştır.Davalı vekilinin tedbire itirazı üzerine mahkemece 19/11/2020 tarihli ara kararı ile, davacı vekilinin “davalı işyeri tabela ve kartvizitlerinde bu markanın kullanımının ve yapılan reklam faaliyetlerinin durdurulmasına” yönelik tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde duruşmanın yokluğunda yapılmasına itirazlarını bildirmişse de; tedbire itirazın ivedi işlerden olduğu göz önüne alınarak, davacı vekilinin yokluğunda duruşma yapılarak karar verilmesi sonuca etkili görülmemiştir.Davacı vekili reddedilen talepleri konusunda istinaf başvurusunda bulunmuş, dosya kapsamından 2017/118652 başvuru numaralı … markasının davalı adına tescilli olduğu, taraflar arasında daha önce görülen davada sulh olunduğu, sulh sözleşmesinin bu uyuşmazlığa etkisinin yargılamayı gerektirdiği, mahkemenin davacının sair tedbir taleplerinin reddine karar vermesinin yerinde olduğu kanaatine varılmış, bu yöndeki istinaf sebebi haklı görülmemiştir.Davalı vekilinin tedbir talebine yönelik itirazlarında, taraflar arasındaki 08/04/2019 tarihli sulh sözleşmesinin dikkate alınarak tedbirin kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. İtiraz dilekçesinde devrin önlenmesine yönelik tedbir kararının teminatsız olarak verilmesine itiraz edilmediği anlaşılmakla, mahkemece 19/11/2020 tarihli ara kararda talep dışına çıkılarak, davacı tarafın 10.000 TL teminat yatırmasına karar verilmesi yerinde görülmemiş, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, mahkemenin 19/11/2020 tarihli ara kararının kaldırılmasına, davalı vekilinin 28/08/2020 tarihli tedbir kararına itirazının reddine, davacı vekilinin “davalı işyeri tabela ve kartvizitlerinde bu markanın kullanımının ve yapılan reklam faaliyetlerinin durdurulmasına” yönelik tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,2- İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 19/11/2020 tarihli ara kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3-Davalı vekilinin mahkemenin 28/08/2020 tarihli tedbir kararına itirazının reddine,4-Davacı vekilinin “davalı işyeri tabela ve kartvizitlerinde bu markanın kullanımının ve yapılan reklam faaliyetlerinin durdurulmasına” yönelik tedbir talebinin reddine,5-Davacı tarafça yatırılan istinaf peşin harcının talebi halinde iadesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,7-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 40,00 TL (posta-teb.müz.) giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 19/02/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.