Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/452 E. 2023/40 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/452 Esas
KARAR NO: 2023/40
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/12/2019
NUMARASI: 2019/129 E. – 2019/1044 K.
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) Birleşen İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/144 Esas Sayılı Dosyası
BİRLEŞEN DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/01/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin iradesi dışında elinden çıkan ve müvekkili şirket tarafından ciro edilmiş, … Bankası Mecidiyeköy Şubesine ait, keşidecisi Şişli Belediyesi olan, 21/03/2019 keşide tarihli, 1.120.000 TL bedelli çekin tahsil edilmesinin engellenmesinin gerektiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle çeke ödeme yasağı konulmasına ve çekten dolayı davalıya borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Asli müdahil vekili dilekçesinde özetle; davacının alacağına istinaden müvekkili tarafından verilen davaya konu çekin 3.kişilerin eline geçtiğini ve çeke ilişkin keşidece müvekkili belediyenin aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle çekin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin iradesi dışında elinden çıkan … Bankası Mecidiyeköy Şubesine ait, 21/03/2019 keşide tarihli, 1.120.000 TL bedelli çeke ilişkin davalı tarafça müvekkili aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, müvekkili ile davalı arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığını, davalının davaya konu çekin bedelsiz olduğunu bilerek müvekkili şirket zararına hareket ettiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle çekin bedelsizliğinin tespitine ve iptali ile davaya konu çek yönünden borçlu olunmadığının tespitine ve davalının kötüniyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiş,
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19.12.2019 tarih ve 2019/129 Esas – 2019/1044 Karar sayılı kararıyla; “Birleşen davacı vekilinin davadan feragate yetkili olduğu anlaşıldığından birleşen davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Asıl dava yönünden yapılan yargılama sonrasında; Asıl dava; İİK’nun 72.maddesi gereği menfi tespit istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinden, takip alacaklısı birleşen davalı … tarafından, davacı, asli müdahil ve diğer takip borçluları hakkında, … Bankası Mediciyeköy Şubesine ait, 21/03/2019 keşide tarihli, 1.120.000 TL bedelli çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine girişildiği görülmüş, asıl davalı …’un takipte ve dayanak çekte taraf sıfatının bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu bilgiler ışığında asıl dava yönünden yapılan inceleme sonrasında; davacı taraf her ne kadar davaya dayanak çekten dolayı davalıya yönelik borçlu olunmadığını ileri sürmüş ise de; incelenen takip dosyasında ve takibe dayanak çekte davalının herhangi bir sıfatının ve dolayısıyla alacak iddiasının bulunmadığı, bu nedenle davalıya yönelik borçlu olunmadığının tespiti istenemeyeceği anlaşıldığından asıl davanın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Müvekkil şirketin çeki 21.03.2019 tarihinden önce paraya çevirmek için kendisini factoring firması olarak tanıtan … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi yetkilisi olduğu düşünülen davalı … ile görüşüldüğünü, çeki hile yoluyla şirket yetkilisinden alan kişilerin çek bedeline ilişkin herhangi bir ödeme yapmadığı gibi, davaya konu çeki müvekkil şirkete de iade etmediklerini,Davaya konu çekin müvekkil şirket tarafından davalıda olduğu tespit edildiğinden huzurdaki davanın açıldığını, ayrıca davalı ile diğer şüpheliler hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına 2019-25137 Soruşturma numarası ile suç duyurusunda bulunulduğunu, yine şirket yetkilisi … tarafından da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına 2019-33892 Soruşturma numaralı ayrı bir suç duyurusu yapıldığını, İşbu davanın İİK. 72. maddesi uyarınca bedelsizlik nedeniyle açılmış menfi tespit davası olduğunu, davaya konu çek müvekkil şirket namına yazılmış olduğundan, davacı bedelsizlik defini davalıya ileri sürebileceğini, Yerel Mahkeme tarafından, yalnızca çek üzerinde davalıya verildiğini gösteren herhangi bir ibare olmadığından bahisle eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, delil dilekçesinde bildirilen soruşturma dosyalarının mahkeme tarafından dosyaya kazandırılmadığını, işbu dava bakımından bekletici mesele yapılması gereken söz konusu dosyalar incelenmeden hüküm kurulduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, asıl ve birleşen dava yönünden menfi tespit istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “-İncelenen takip dosyasında ve takibe dayanak çekte davalının herhangi bir sıfatının ve dolayısıyla alacak iddiasının bulunmadığı, bu nedenle davalıya yönelik borçlu olunmadığının tespiti istenemeyeceği anlaşıldığından asıl davanın reddine, -Birleşen İstanbul 9 ATM 2019/144 Esas sayılı dosyasında açılan davanın feragat nedeniyle reddine” karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Birleşen davada; davacı vekilinin 23/10/2019 tarihli dilekçe ile birleşen davada davalı aleyhine açılan menfi tespit davasından feragat ettiklerini bildirdiği, davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragate yetkili olduğu anlaşıldığından, mahkemece birleşen davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi yerindedir. Asıl davada; İstanbul …İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile davaya konu … Bankası Mediciyeköy Şubesine ait, 21/03/2019 keşide tarihli ve 1.120.000 TL bedelli çekin takibe konulduğu, davalı …’un takipte ve dayanak çekte taraf sıfatının bulunmadığı, buna göre davacıya karşı alacak iddiasında bulunmayan ve bulunma imkanı da olmayan davalıya yönelik menfi tespit isteminde bulunulamayacağı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesinin davanın bu nedenle reddine dair kararı isabetli olduğundan davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Asıl ve birleşen dava yönünden alınması gereken toplam 359,80 ( 179,90×2) TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 305,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/01/2023