Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/429 E. 2023/81 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/429 Esas
KARAR NO: 2023/81
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/11/2020
NUMARASI: 2018/574 2020/335
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli, Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 19/01/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili; “…” markasının 1890 yılından beri davacı müvekkili … TİC. LTD. ŞTİ. ve grup şirketi olan … A.Ş. tarafından sürdürülen ticari faaliyetler ve kampanyalar sayesinde pazarda önemli bir pay sahibi haline geldiğini, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde davacı şirket adına “…” ve “…” markalarının, toplamda on adet olmak üzere, tescille korunmakta olduğunu, … markasının toplumun her kesimince tanınır bir marka olduğunu ve tanınmış marka olarak Türk Patent ve Marka Kurumu’nda tescilli olduğunu, tescilli şeklinin de davacı şirket ürünleriyle özdeşleşmiş olduğunu buna karşın davalı … tarafından “…” ismi altında takı ve aksesuar satarak davacı şirketin herhangi bir izni olmamasına ya da kullanımı yasal bir gerekçeye dayanmamasına karşın davacı şirket markasını aynı sektörde kullanılmakta olduğunu, buna ilişkin faaliyetlerin ayrıca www…com adresinden de davalı tarafından yürütülmekte olduğunu, “…” adı altında ürün satışa sunan davalının, davacı şirket marka haklarına tecavüz etmekte olduğunu, davalının, davacı şirket markasının tanınmışlığmdan yararlanarak haksız kazanç elde etmekte olduğunu, ilgili Yargıtay içtihatları uyarınca da davacı şirketin marka hakkına tecavüz teşkil eden eylemleri gerçekleştiren davalının, davacı şirketin maddi ve manevi zararlarını tazmin etmesi gerektiği, tüketicilerin davalıdan yaptıkları alışverişleri davacı şirket markası zannederek yaptıklarını bu nedenle bazı tüketicilerin davalıdan alışveriş yaptıktan sonra yaptıkları alışverişe ilişkin olarak davacı şirket müşteri temsilci hattını aradıklarını ve davacı şirket marka hakkına yapılmakta olan tecavüzün tespitini, muhtemel tecavüzlerin önlenmesini ve davacı şirketin maddi ve manevi zararlarının tazminini, www…com adresli internet sitesine ihtiyati tedbir kararı kapsamında erişimin engellenmesini ve dava sonunda sitenin kapatılmasına karar verilmesini 1000 TL maddi 1000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili 7.8.2020 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini 2.409.15 TL olarak artırmıştır.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının uzun yıllardır … adı altında ve Marmaris Esnaf ve Sanatkarlar odasına kayıtlı olarak faaliyetlerini sürdüğünü, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından, davalı adma yapılan “…” markasının tescil başvurusunun 27.02.2018 tarihinde kabul edildiğini, davalı şirkete ait marka tescili her ne kadar 35. sınıfta ve “kuyumculuk eşyaları, altınlar, mücevherler, kıymetli taşlar ve bundan mamul takılar” emtialarını da kapsamaktaysa da fiilen davalı tarafından sadece gümüş takı üretimi ve satışı yapıldığım, altın ve pırlanta ürünler ile iştigal etmediğini ve bu nedenle davacı İle davalının farklı sektörlerde faaliyet göstermekte olduğunu, davacının gümüş sektörüne özgülenmiş bir faaliyetinin bulunmadığını, bu bağlamda davalının iştigal alanı farklı olduğu için davacının bundan zarar görmesinin mümkün olmadığını ve dava konusu markaya tecavüz ya da haksız müdahalenin söz konusu olmadığını, maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığını, tarafların hitap ettikleri tüketicilerin farklı olduğunu, davacı tarafından üretilen ürünlerin lüks tüketim konusu olduğunu ve Yargıtay kararlan ışığında marka tecavüzü değerlendirilirken ürünün hitap ettiği orta düzeydeki tüketicilerin dikkate alınması gerektiğini, somut olayda aynı sınıfta olsa da farklı alt grupta faaliyet gösteren iki şirketin söz konusu olduğunu, bu nedenle marka hakkına tecavüzden söz edilemeyeceğini, davacının somut bir zararının olmadığını, davalının da zarar verme kastının bulunmadığını, davalı logosu davacı markasına konu görselin benzerlik taşımadığını, “…” kelimesinin de Farsça’da “kadın” anlamına geldiğini, tescil konusu ürünler dikkate alındığında “…” anlamına gelen “…” ibaresinin, müşteri kitlesinin kadınlar olduğu bir sektörde tecavüz kastı taşımayan ve maddi- manevi zarar vermeyen kişiler tarafından kullanılmasının tecavüz olarak nitelendirilmesinin kötü niyetli olduğunu, “…” kelimesinin diğer anlamının da kökeni itibariyle insanı mutlu eden, huzura erdiren meditasyon olmakla, sadece kelime anlamlan dolayısıyla da kuyum ! ektörüyle ilişkilendirilebileceğini, davalının da kelime anlamlarından yola çıkarak markayı tescil ettirdiğini ve kullandığını, marka sahibinin, üçüncü kişiler tarafından dürüstçe ve hayatın olağan akışı içinde markasının yasada öngörülen biçimde kullanılmasını engelleyemeyeceğini, ihtiyati tedbir kararıyla davalı internet sitesine erişimin engellenmesinin davalı nezdinde telafisi mümkün olmayan zararlar doğuracağını, 22.04.2019 tarihli bilirkişi raporunda yer alan tespitlerin aksine davalı markasının esas unsurunun “…” olduğunu, davalı internet sitesinde de davalı adına tescilli markanın esas unsuru değiştirilmeden kullanılmakta olduğunu, bu nedenle yeniden bir bilirkişi raporu tanzim edilmesini, ihtiyati tedbir talebinin ve davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “…Davalı yan adına 35. sınıfta tescilli marka “…” iken internet sitesindeki markasal kullanımının “…” olduğu, markaların tescil edildiği şekil ile kullanım zorunluluğu olması ilkesinden dolayı davalı yana tescilli markasının olması, … şeklinde kullanım hakkı vermediği davalının “…” olarak kullanmasının, davacı marka haklarına tecavüz teşkil ettiği, eylemin aynı zamanda haksız rekabete neden olduğu alınan her iki rapor kapsamı ile de anlaşılmıştır. Dava konusu markaların bilinirliği ve korumadan faydalanma süreleri göz önünde bulundurularak, davalının davacının markasını kullandığı satışların üzerinden yapılan hesaplamaya göre 151/2-c maddesi “Sınai Mülkiyet hakkına tecavüz edenin, bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeline göre” hükmü uyarınca davacının davalıdan talep edebileceği maddi tazminat tutarının 2.409,15 TL olduğunu bildirmiş, belirlenen bu miktar davacı markasının tanımış marka olması , tarafların ciroları da nazara alınarak somut olaya göre makul bir maddi tazminat olduğundan ıslah ile talep edilen miktarın mahkememizce kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.Markaya tecavüz halinde, marka sahibi kişilik değerlerinden biri olan ticari itibarda vukua gelen kayıpları karşılamak için manevi tazminat isteyebilir. Davalının eylemi aynı zamanda haksız eylem niteliği taşıdığından, tüketicilerin aldanmasına neden olacağından, davalının markaya tecavüzü sonucu davacı marka sahibinin piyasada edindiği imaj ve güvenden oluşan manevi ticari varlığında meydana gelen kayıp ve zararlar ile uzun süren çabalarla yaratılan marka imajının zedelenmesi nedeniyle manevi tazminat isteminin yerinde olduğu, davalının basiretli tacir gibi davranmadığı, davacı markasına yakınlaşmak amacıyla kullanımda bulunduğu gözetilerek 1000-TL manevi tazminata hükmetmek gerekmiştir.Neticeten, davalının alan adınaki kullanımlarının davacının tescilli marka hakkından doğan haklarına tecavüz teşkil ettiği ve haksız rekabet yarattığı, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminat şartlarının oluştuğu anlaşılmış, Mahkememizce verilen 20.2.2020 tarihli tedbirin karar kesinleşene kadar devamına, karar kesinleştiğinde sitenin kalıcı olarak kapatılması için Erişim Sağlayıcılar Birliğine yazı yazılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulması gerekmiştir….” şeklindeki gerekçe ile “…1-Davalının davacıya ait marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,2-Davacının fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 6769 sayılı SMK’nun 151/2-c maddesi kapsamında belirlenen 2.409,15-TL maddi tazminatın ve 1000TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline,3-Mahkememizce verilen 20.2.2020 tarihli tedbirin karar kesinleşene kadar devamına, karar kesinleştiğinde sitenin kalıcı olarak kapıtılması için ESB ‘ne yazı yazılmasına,” şekliden karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle;- tarafların aynı sektörde faaliyet göstermediklerini, müvekkilinin … adı altında … sicil nosu ile Marmaris Esnaf ve Sanatkarlar Odası’an kayıtlı bir iletme olduğunu ve gümüş takı ve aksesuar sektöründe faaliyet gösterdiğini, kendi üretimi olan takıları internet sitesinde satışa sunduğunu, “…” ibareli marka tescilinin bulunduğunu, pırlanta ve altın sektöründe iştigalinin bulunmadığını, Davacının ise gümüş sektörüne özgülenmiş bir faaliyeti bulunmadığını, – Davalının pazar payını etkilemediğini, ürünler arasında benzerlik yahut taklit bulunmadığını, Davaya konu markaya tecavüz ve haksız müdahale söz konusu olmadığını, maddi ve manevi tazminat şartlarının oluşmadığını,Taraflarca üretilen ürünlerin hitap ettiği tüketici kesimin birbirinden tamamen farklı olduğunu, davacı şirketin ürünlerinin fiyatının pahalı olup lüks tüketim kategorisinde ürünler olduğunu, aynı sınıfta ancak farklı alt grupta üretim ve satış yapan iki taraf olduğunu,Gümüş takı ve aksesuar satışı yapılması sebebi ile davacıya verilen somut bir zarar olmadığını, tazminat koşullarının oluşmadığını, illiyet bağı olmadığını,Davalı tarafından sadece internet sitesi görselinde kullanılan zengümüş ibaresinin tasarımı itibarı ile davacının iştiraki … AŞ atsarımalrdından oldukça farklı olduğunu, … kelimesinin Farsça’da “…” anlamına geldiğini, Kökeninin Budizme kadar gittiğini ve “insanı mutlu eden, huzura erdiren meditasyon” anlamında kullanıldığını, müvekkilinin kelimenin anlamından etkilenerek bu ismi tescil ettirdiğini, tecavüz kastı olmadığını, Www…com/… uzantılı bölümde işletmeye ait bilgiler verildiğni, tecavüz ya da kötüleyici açıklama olmadığını, Hakkımzda kısmının; “”… olarak gümüş takı satışı yaptığımız sitemizde müşterilerimize iyi kaliteli ürünler sunmanın yanında güvenli bir alışveriş hizmeti sunmanın gayreti içerisindeyiz. Gümüş takılarımızın tamamı 925 ayardır bunun garantisini vermekteyiz.Ürünü aldıktan sonra dilediğiniz bir kuyumcuda ayar tesbiti yaptırabilirsiniz. 14 gün iade ve değişim imkanı sunmaktayız. Kişisel bilgilerinizi hiçbir şekilde kişi kurum yada şirketlerle paylaşmamaktayız. Kartınızla yapacağınız alışverişlerde sitemize kart bilgileriniz hiçbir surette kaydedilmez. Bankanız ve … kredi kartı Hizmetleri arasında işlemler gerçekleşmektedir. Siz Müşterilerimiz ; Canlı Chat , telefon , e-mail yada Whatssapp üzerinden kolaylıkla bize ulaşabilir sorularınızı sorabilirsiniz. Müşteri memnuniyetine en üst seviyede değer vermekteyiz. Biz kimiz? Neden gümüş takı işindeyiz belki de bunu öğrenmek istersiniz. Marmaris’de turizm işiyle uğraşan bir aileyiz. Uzun yıllar kuyum sektöründe üreticilik ve toptancılık deneyimimiz olduğu için gümüş takı sitemizi faaliyete geçirdik. İstanbul Çemberlitaş’da atelyelerde ürettirdiğimiz malların perakende ve toptan satışını yapmaktayız. … Marmaris Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı bir işletmedir. Esnaf ve Sanatkar Sicil No: …” şeklinde olduğunu, -Müvekkilinin gümüş takı ve aksesuarlarının tanıtım ve satışında kullandığı ayırt edici karakter ‘…’ ibaresi olduğunu, raporda belirtildiği gibi ‘…’ ibaresi olmadığını, internet sitesinde kullanılan logoda da yine … ibaresi yer almış ‘…’ ibareli logo kullanıldığını, markanın ayırt edici karakterini değiştirdiğinin söylenmesi mümkün olmadığını, logoda …’ harfinin etrafına birleşmeyen ve boya fırçasıyla yapılmış görüntüsü verilen kırmızı bir halka eklendiğini, Mahkemenin müvekkiline tebliğ yapmadan ihtiyati tedbir kararı vermesi ve devamında hüküm kurmasının hatalı olduğunu, Müvekkilinin yıllık cirosu gözetildiğinde maddi ve manevi tazminatın fahiş olduğunu, 2017 cirosunun 470,86TL olduğunu, raporda bunun 6 katı olarak 2409,15TL maddi tazminat hesaplandığını, Müvekkilinin markasına dayalı kullanımı olduğunu, haksız kullanım olmadığını, mahkemenin yargılamaya muhtaç bir konuda tedbir kararı verdiğini ve davacının doğrudan sonuca ulaştığını, müvekkilinin mağdur olduğunu, Www…com isimli internet sitesine erişimin engellenmesi kararının kaldırılması gerektiğini, müvekkilinin haksız kazanç gayesi gütmediğini, Rapora itirazlar giderilmeden ve itirazların re gerekçesi oluşturulmadan karar verildiğini, müvekkilinin uzun yıllardır … adı altında gümüş takı ve aksesuar sektöründe faaliyet gösteren bri esnaf olduğunu, Davacının zengumuş içeriklerinin ihtiytai tedbir kararı ile kaldırılmasını, kaldırılamıyorsa www…com adlı sitenin erişime kapatılmasını talep ettiğinin, Mahkemenin davacının talebini aşar şekilde ve ihtarda bulunmadan www…com sitesine erişimin engellenmesine karar verdiğini , davacının dava konusu yapmadığı, ıslah işlemi olmadığı halde tedbir kararı verildiğinin, tedbir kararının ihsası rey mahiyetinde olduğunu, Www…com sitesine yönelik tedbir kararı yönünden istinaf başvurusu sonuçlanmadığını, 1.tedbir kararına itiraz sonuçlanmadan yasaya aykırı şekilde 2.tedbir kararı verildiğini, belirterek kararın kaldırılmasını, davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME Davacıya ait … … markasının 14 ve 35.sınıflarda 24/03/2014 tarihinden itibaren, … markasının 14 ve 35.sınıflarda 31/12/2014 tarihinden itibaren, … markasının 14.sınıfta 08/11/2012 tarihinden itibaren, … markasının 35.sınıfta 22/11/2011 tarihinden itibaren, … markasının 35.sınıfta 22/11/2011 tarihinden itibaren, … markasının 14 ve 35.sınıflarda 23/02/2011’den itibaren, … markasının 2,5,7,8, 9, 12, 13, 15, 14, 19, 21, 28, 31, 33, 34, 36, 38, 39, 42, 44 ve 45.sınıflarda 19/12/2003 tarihinden itibaren, … markasının 14,21, 34, 35.sınıflarda 18/10/2000 tarihinden itibaren, … markasının ise 9, 14 ve 35.sınıflarda 12/04/2007 tarihinde tescil edildiği görülmüştür. Davacının … markasının 02.08.2013 Tarihli başvuruya istinaden … numarası ile tanınmış marka sicilinden kayıtlı olduğu görülmüştür. Davalıya ait … tescilli nolu “…” markasının 35.sınıfta davalı adına tescil edildiği (kuyumculuk eşyaları (taklitleri dahil) altınlar, mücevherler, kıymetli taşlar ve bunlardan mamul takılar alt sınıfını kapsadığı) görülmüştür. Marka vekili bilirkişi raporunda; Whois kaydında: alan adı sahibine ilişkin hiçbir bilginin yer almadığı, ,Davalı yan adına 35. sınıfta tescilli marka “…” iken internet sitesindeki markasal kullanımının “…” olduğu ,markaların tescil edildiği şekil ile kullanım zorunluluğu olması ilkesinden dolayı davalı yana tescilli markasının olması, … şeklinde kullanım hakkı vermediği kanaatinde olduğunu belirtmiştir. Bilirkişiler marka vekili …, mali bilirkişi …, öğr üyesi … 23/07/2020 tarihli bilirkişi raporlarında; Davacı adına tescilli “…” markasının tanınmış marka olduğu, Davalının “…” olarak tescilli olan markasını “…” olarak kullanmasının, davacı marka haklarına tecavüz teşkil ettiği, Dava konusu markaların bilinirliği ve korumadan faydalanma süreleri göz önünde bulundurularak, davalının davacının markasını kullandığı satışların üzerinden yapılan hesaplamaya göre 151/2-c maddesi “Sınai Mülkiyet hakkına tecavüz edenin, bu hakkı bir lisans sözleşmesi ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeline göre” hükmü uyarınca davacının davalıdan talep edebileceği maddi tazminat tutarının 2.409,15TL olduğunu bildirmişlerdir.Mahkemenin 17.12.2019 tarihli ara kararı ile; www…com ibareli siteye erişimin engellenmesine karar verilmiş, karar karşı itirazın reddi üzerinde Dairemizin 2021/66E, 2021/377 Karar sayılı ilamında davalının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir. Davacı vekili 05.02.2020 Tarihli talebinde www…com sitesi yönünden; … içeriklerinin kaldırılmasını, içerikten kaldırılamıyorsa tedbiren erişime kapatılmasını talep etmiş, dilekçesi ekinde 31.01.2020 Tarihli noter e-tespit tutanağını sunmuştur. Mahkemenin 10.02.2020 Tarihli ara kararı ile; “takdiren 20.000TL teminat sunulduğu takdirde www…com alan adına Türkiyede erişimin tedbiren engellenmesine karar verilmiş, Mahkemenin 20.02.2020 Tarihli ara kararında; davacının 05.02.2020 Tarihli talebine istinaden aynı yönde yeniden karar verilmiştir.
GEREKÇE Davacı, … markasının tanınmış marka olduğunu, davalının “…” ibareli kullanımının marka hakkını ihlal ve haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, www…com ibareli siteye erişimin engellenmesi, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 1000 TL maddi 1000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili istemine ilişkin olarak dava açmış, maddi tazminat istemini 6769 sayılı Kanun’un 151/2-c maddesine dayandırmıştır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta davacının … markası TPMK’da … no ile “…” tanınmış marka olarak tescilli olup bilirkişi raporunda da davacının markasının tanınmış marka olduğu yer almıştır. Davalının TPMK nezdinde tescilli … şeklinde markası mevcut ise de; davalının marka başvurusunun davacı markalarından sonraki tarihli olduğu gibi davalının dosyaya yansıyan internet sitelerindeki markasal kullanımın markanın tescilli olduğu şekilde değil, “…” şeklinde olduğu, davalının gümüş takı, aksesuar satışında faaliyet gösterdiği, tarafların faaliyet alanlarının benzer olduğu, gümüşün de değerli madenlerden olduğu, davalının kullanımın hukuka uygun olduğu savunması yönünden başkaca delil sunmadığı dikkate alındığında davalının markaya tecavüz oluşmadığına ilişkin istinaf isteminin reddi gerekmiştir.Davalı vekili maddi tazminat yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuş ise de; mahkemece 2.409,15-TL maddi tazminata hükmedildiği, karar tarihine göre hükmolunan maddi tazminat yönünden kararın kesin nitelikte olduğu dikkate alınarak bu yöndeki istinafın reddi gerekmiştir.Dosyada mevcut deliller, markanın kullanım durumu, süresi, tecavüzün boyutu dikkate alındığında 1000TL manevi tazminat talebinin kabulü yerinde görülmüş, bu yöndeki istinafın reddine karar verilmiştir.Davacı, dava dilekçesinde www…com sitesine erişimin engellenmesini talep etmiş, davalının tedbire itirazının reddi kararı yönünden Dairemizce yapılan incelemde davalının istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir. Bununla birlikte dava markaya tecavüz iddiası ile açılmış olup davacı vekilinin ek tedbir talebinin uyuşmazlık konusu içinde olduğu, ilgili noter e-tespit tutanağına göre internet sitesinde … ibareli markasal kullanım olduğu ve kullanımın ortalama tüketici kesiminde iltibas yaratacağı dikkate alındığında mahkemenin 20.02.2020 Tarihli ara kararı ile www…com alan adına erişimin engellenmesine ve hükümle birlikte karar kesinleştiğinde sitenin kalıcı olarak kapatılması için müzekkere yazılmasına karar verilmesi yerinde olup bu husus talep aşımı mahiyetinde olmadığından davalının bu yöndeki istinafın da reddi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Alınması gereken 179,90-TL harçtan, peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, -Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 9,50-TL istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/01/2023