Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/426 E. 2023/82 K. 19.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/426 Esas
KARAR NO: 2023/82
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/07/2020
NUMARASI: 2018/585E, 2020/189K.
DAVANIN KONUSU: Marka hakkından kaynaklanan (Markaya Tecavüz,Tazminat)
KARAR TARİHİ: 19/01/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin konut ve iş yeri zemin dekorasyonu alanında faaliyet gösterdiğini,özellikle halı konusunda uzmanlaştığını, 19.02.2002 tarihinde … markasını … numara ile tescil ettirdiğini, iş yerinde reklam panolarında tabela ve vasıtalarında kullandığını, hizmet kalitesinin haklı bir üne kavuştuğunu, bilinen ve aranan bir marka haline geldiğini, gerek görsel basında gerek internet ortamında sık sık haber ve reklam ilanlarında rastlanıldığını, müvekkilinin halen bu marka ile hem üretim hem de pazarlama faaliyetlerine devam ettiğini, kendisine iyi bir pazar payı oluşturduğunu, davalıların da halı sektöründe faaliyet gösterdiğini, sundukları belgelerden de görüldüğü üzere … ibaresini tescilli markaymış gibi sattıkları ürünlerde maliye damgalı satış fişlerinde kullandıklarını, bu suretle haksız rekabete yol açtıklarını, … – … Ortaklığı isimli ticari işletme sahipleri olan davalıların … ibaresini özellikle … şeklinde ürünlerinde kullanmalarının müvekkili şirketin markasına açık tecavüz oluşturduğunu bu suretle haksız rekabete yol açtığını, davalıların hem Sultangazi’de, hem İstanbul Kağıthane’de yer alan ticari işletmelerinde müvekkilinin tescilli markası kapsamındaki mal ve hizmetlerle ilgili alanda faaliyet gösterdiklerini, müvekkiline ait tescilli marka ile neredeyse aynı ibareyi müvekkilin izni olmaksızın kendi mal ve hizmetlerinin piyasaya arzı sırasında kullandıklarını, müvekkilinin tescilli markasına son derece benzeyen … ibaresini bilerek iltibas yaratmak amacıyla kullandıklarını bu hususun SMK 29. ve 30. maddelerine aykırı olduğunu, müvekkilinin tescilli markasının izin olmadan işletme adı ve ticari unvan olarak kullanılmasının haksız rekabet nedeni ile markaya tecavüz oluşturduğunu, bu durumun değişik iş dosyası ile tespit edildiğini, bu nedenlerden ötürü markaya tecavüzün önlenmesi ve meni, markanın kullanıldığı tabelaların sökülmesini, reklam vasıtası basılı evrak ve ürünlerin toplatılmasını, hükmün ilanını, şimdilik 556 sayılı KHK 66/c maddesi uyarınca hesaplanacak 1000,00 -TL maddi tazminatın, 25.000TL manevi tazminatın ticari faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili; Maddi tazminat talebini ıslah ederek 37.709TL ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalılar, cevap dilekçesi sunmamıştır. Davalı … 26/06/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında; “, … ibaresi genel bir ibare olup kartvizit ve siparişlerimde markasal olarak kullanmış değilim, iyi niyetli olarak tespit yapıldığında da … ibaresi içeren tüm kullanımları internet kullanımı dahil kaldırdım, karşı tarafla sulh olmaya da hazırım” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalı … 26/06/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında;”Diğer davalının beyanlarına katılıyorum, herhangi bir markasal kullanım söz konusu değildir, ilk kez mahkemeye çıkıyorum bu açıdan ben de açılan davayı kabul etmiyorum, ben de sulh olmak isterim” şeklinde beyanda bulunmuştur. Davalılar 14.11.2019 Tarihli duruşmada; “Önceki beyanlarımızı tekrar ediyoruz, bilirkişi raporunda aleyhe olanları kabul etmiyoruz, davacı tarafla anlaşamadık zira çok yüksek bir meblağ istediler davanın reddine karar verilsin, mağazamızı 29/05/2019 tarihinde … tabelasıyla açtık, resmi belgelerde de mağazamız … ve … ortaklığı ile bilinmektedir. Sadece kartvizit ve sipariş formunda genel bir ibare olması nedeni ile … markasını kullanıdık daha sonra davacı tarafça bize ihtarat yapılıdığında sanal alemden kullanımı kaldırdık. Sadece 4-5 ay kadar ve yasayı bilmediğimiz için ihlal kastımızda olmadan sadece genel bir ibare olması nedeniyle … markasını kartvizitimizde ve sipariş formumuzda kullandık, buna ilişkin fatura ve görselleri sunduk. Açılan davanın reddine karar verilsin,” şeklinde beyanda bulunmuşlardır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: “…. bilirkişi kurulu raporunda da belirtildiği üzere: Davacı şirketin, TPMK nezdinde 19.12.2002 başvuru tarih ve … numarası ile 27, 41 ve 43. sınıflarda tescilli … markasının maliki olduğu, davacı şirketin elinde tescilli marka bulunduğu sürece markasına vaki tecavüzün önlenmesini isteme hakkına sahip bulunduğu, Sınai Mülkiyet Hukukunda bir kişinin elinde marka tescil belgesi ve tescilli ticaret unvanının bulunması halinde marka hakkına dayalı, TTK’nın haksız rekabete ilişkin hükümlerine ve TTK’nın ticaret unvanının korunmasına ilişkin hükümlerine göre talepte bulunmasının mümkün olduğu, Mahkememizin 2018/214 D.İş dosyasında düzenlenen bilirkişi raporu ve çekilen fotoğraflar ile davalıların iş yerinde halılar, kilimler,basılı evraklarda, kartvizit, fatura ve sipariş formlarında “…” ibaresinin markasal olarak kullanıldığı, tabelalarda kullanıma rastlanmadığı ancak davalıların kendilerine ait olduğunu beyan ettikleri sosyal medya hesapları üzerinde ürün görselleri ile birlikte kullanılan “… ” ibaresinin markasal kullanım olduğu, davalıların bu kullanımlarının esas unsuru olan … ibaresi ile davacı şirketin tescilli …+ şekil markasının esas unsurunun birebir aynı olduğu, markalar bütün olarak değerlendirildiğinde tüketici nezdinde karıştırmaya ve/veya iki markanın tek bir işletmeye ait seri marka olduğu ve/veya marka sahibi işletmeler arasında bir bağ bulunduğunu düşünmeye yol açabileceği ve iltibas oluşturmaya müsait olduğu, veriler ve markanın kullanımındaki sair unsurlar bütünlük içinde değerlendirildiğinde davalılara ait markanın davacı markası ile iltibas oluşturduğu, bu yönüyle de marka hakkına tecavüz -fiillerinin gerçekleştiği yine davalıların bu kullanımlarının haksız rekabet teşkil ettiği böylece: Davalıların … ibaresini izinsiz ve yetkisiz şekilde markasal olarak kullandıkları, bu eylemlerinin davacının marka tescilinden doğan hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, önlenmesine, men’ine, davacı şirketin maddi tazminat açısından emsal lisansı seçmiş olduğu ancak emsal olabilecek lisans sözleşmesi sunmadığı, ticaret odasının bütün gönderilerinde taraf cirolarının % 15’nin emsal lisans olabileceği belirtildiğinden, salt markanın kullanılması suretiyle taraf cirolarının % 15 olarak alındığında ödenmesi gereken lisans ücretinin 37.709,14-TL hesaplandığı davalılarının bu miktardan yarı yarıya sorumlu bulundukları anlaşıldığından maddi tazminat talebinin kabulüne ve davalılar için ayrı ayrı 5000,00-TL olmak üzere manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, davalılara ait … ibaresinin bulunduğu basılı evraklar, kartvizitler, irsaliye, fatura ve sipariş formlarının masrafı davalılardan alınmak suretiyle toplatılmasına ve imhasına, hüküm özetinin ilanına karar vermek gerekmiştir. .. Şeklindeki gerekçe ile neticeten; “1-Davalıların … ibaresini izinsiz ve yetkisiz şekilde markasal olarak kullandıkları, bu eylemlerinin davacının marka tescilinden doğan hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, önlenmesine, men’ine, 2-Davalılara ait … ibaresinin bulunduğu basılı evraklar, kartvizitler, irsaliye, fatura ve sipariş formlarının masrafı davalılardan alınmak suretiyle toplatılmasına ve imhasına, 3-18.854,57-TL maddi tazminatın; 1.000-TL’sinin dava tarihi olan 26/12/2018 tarihinden, kalanının ıslah tarihi olan 24/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile davalı …’ten tahsili ile davacıya verilmesine, 4-18.854,57-TL maddi tazminatın; 1.000-TL’sinin dava tarihi olan 26/12/2018 tarihinden, kalanının ıslah tarihi olan24/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, 5-5.000-TL manevi tazminatın, dava tarihi olan 26/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’ten tahsili ile davacıya verilmesine, 6-5.000-TL manevi tazminatın, dava tarihi olan 26/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, 7-Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,8-Mahkememizce 26/06/2019 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının devamına,9-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tiraji yüksek bir gazetede bir kez ilanına, masrafın davalılardan tahsiline,…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; – Müvekkillerinin … HALI ibaresi altında ticari faaliyet gösterdiğini, halıların ve tabelaların hiçbirinde … ibaresi bulunmadığını,İnstagram hesabının müvekkillerine ait olduğunun resmi şekilde tespit edilemediğini, 14.11.2019 tarihli duruşmada da … ibaresinin genel ibare olduğu ve bu ibarenin siparişlerde kullanılmadığı, markasal kullanım ve hak ihlali olmadığının beyan edildiğini, Raporda da tabelada … ibaresi kullanılmadığının, tabelada … HALI yazdığının tespit edildiğini, Her iki raporda içerik sağlayıcının tespit edilemediği belirtilmesine rağmen mahkemenin müvekkili aleyhine karar verdiğini, mahkemenin markaya tecavüz ve haksız rekabet oluştuğuna yönelik kararının hatalı olduğunu, Kabul anlamına gelmemekle birlikte iki marka arasında ortak olan unsurun iltibasa yol açacak şekilde bir benzerlik bulunmadığını, raporun yargıtay kararları ile çeliştiğini, Markaların birinin yazı ve görsel olup büyük puntolarla düz kalın yazıldığını, diğerinin küçük, ıtalık ve ince yazılmış olduğunu ve görsel içermediğini, işletmeler arasında bağ oluşmayacağını, müvekkilinin fiili kullanımın davacının kullanımından önceye dayandığını, Davacının emsal lisans sözleşme sunmadığını, mahkemenin maddi tazminat hesabına ilişkin raporunun eksik ve hatalı olduğunu, davacının ticari kapasitesinin hesaplanmadığını, ticari defterlerinin incelenemediğini, Ankara Vergi dairesine yazılan yazıda eksik bilgilerin istendiğini, davacı tarafça bu bilgilerin dosyaya sunulmadığını, emsal lisans da sunulmadığından TBK 5, 51 md göre değerlendirme yapılması gerektiğini, hesaplamanın eksik incelemeye dayalı olduğunu, sadece müvekkilinin mali bilgilerine göre hesaplama yapıldığını, davacının cirosu, kar zararının tespit edilemediğini,Maddi ve manevi tazminat miktarlarının hakkaniyete uygun olmadığını, Davacının markayı ciddi kullanıp kullanmadığı, davayı açmakta kötü niyetli olup olmadığını tespit edilmediğini, müvekkilinin uzun yıllardır markayı kendi belirttiği şekilde kullandığını, davacının sessiz kaldığını, davacının bunu bilebilecek durumda olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME TPE kayıtlarına göre; … numaralı … ŞEKİL markası 27, 41, 43 nolu sınıflarda 19.12.2002’den beri davacı adına tescillidir. (Halıların yer aldığı 27.sınıf marka tescil sınıfı kapsamındadır) Davadan önce İstanbul 1.FSHHM’nin 2018/214 D.İş sayılı dosyasında alına raporda bilirkişi marka vekili … raporunda neticeten; İnstagram hesabının kullanıcısının kimlik bilgileri saptanamamakla birlikte aleyhine tespit talep edenlerin kendilerine ait odluğunu beyan ettikleri sosyal medya mecrasında … ibareli markanın kullanımın 27.sınıfta halılar, kilimler emtiasında gerçekleştiği, kullanımın tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet verecek kadar benzer olduğu, … şeklinde markasal kullanımın sürdürdükleri belirtilerek … ibareli kartvizit, irsaliyeli fatura, sipariş form örnekleri eklenmiştir. Rapor ekindeki tutanak mevcut olup faturada satıcı … … ORTAKLIĞI olarak yazılıdır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; bilirkişiler marka vekili …, sektör bilirkişisi …, mali bilirkişi … müşterek raporunda özetle: Davalıların … ibaresini izinsiz ve yetkisiz şekilde markasal olarak kullandıkları, bu kullanımın davacı markası ile iltibasa sebebiyet verdiği, davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği ve haksız rekabete sebebiyet verdiği, davalıların bu kullanımlarının basılı evraklar, kartvizitler, fatura ve sipariş formları üzerinde bulunduğu ve davalılara ait olduğu teknik olarak tespit edilmemiş olsa da davalıların kendilerine ait olduğunu beyan ettikleri sosyal medya hesaplarında yer alan fotoğraflarda halı/kilim ürünleri ile birlikte markanın haksız şekilde kullanıldığı, markanın kullanıldığı tabelaların sökülmesi, reklam vasıtası basılı evrak ve ürünlerin toplatılması talebinin hakimin takdirinde bulunduğu, hükmün gazetede ilanına ilişkin talebin hakimin takdirinde bulunduğu, …-… Ortaklığı’nın ödemesi gereken lisans ücretinin 37.709,14 TL olarak hesaplandığı, davalı …’in payına (pay oranı 50) düşen 18.854,57 TL, davalı …’un payına (pay oranı 50) düşen miktarın da 18.854,57 TL olarak hesaplandığı, tespit masrafı talebi ile manevi tazminat taleplerinin hâkimin takdirinde olduğu bildirilmiştir. Mahkemenin 26.06.2019 tarihli ihtiyati tedbir kararında; … ibareli markanın davalılar tarafından markasal olarak ve iltibas yaratacak şekilde kullanılan ürünlerin kullanımın durdurulmasına, önlenmesine, internet sitesi ve sosyal medya hesaplarından ticari tanıtım evraklarında kullanımın tedbiren önlenmesine karar verilmiştir.
GEREKÇE Davacı, davalıların … Halı şeklindeki kullanımlarının davacının … tescil numaralı …+şekil markasına tecavüz oluşturduğunu belirterek markaya tecavüzün önlenmesi, meni refi, maddi manevi tazminata karar verilmesini ve hükmün ilanını talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalılar vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; davacının … numaralı … markasının halı ve kilim emtialarının yer aldığı 27.sınıfı da kapsar şekilde 27,41 ve 43.sınıflarda tescilli olduğu, davalıların ise … ibaresini basılı evrak, kartvizit, sipariş formu, irsaliyeli faturada markasal olarak kullandıkları, instagram hesabında hesap adı olarak “zenhalıistanbul” ibaresinin kullanıldığı, görsellerde ise “…” şeklindeki markasal kullanımların bulunduğu, davalılar vekili istinaf isteminde sosyal medya hesaplarının müvekkillerine ait olduğu tespit edilemeden karar verildiğini belirtmiş ise de, değişik iş dosyasındaki rapor ve tutanakta davalıların instagram hesabının kendilerine ait olduğunu beyan ettiklerinin yer aldığı, davacının markası ile davalıların markasal kullanımının esas unsurunun … ibaresi olduğu, davalıların kullanımının davacının markasının tescilli olduğu (halı ve kilim emtiasının yer aldığı) 27.sınıfa ilişkin olduğu ve kullanımın ortalama tüketici nezdinde iltibas oluşturabileceği dikkate alındığında markaya tecavüze ilişkin mahkemenin kabulünde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir. Davalılar vekili istinaf isteminde; davacının markayı ciddi kullanımı olmadığı, sessiz kalma yolu ile hak kaybı oluştuğunu ileri sürmüş ise de; davalılar davaya cevap ve delil listesi sunmamışlar, duruşmalardaki beyanlarında da bu yönde bir savunmada bulunmayarak markanın kullanımını kabul etmişlerdir. Bu durumda HMK 357. md gereğince ilk derece yargılamasında ileri sürülmeyen hususlar istinaf aşamasında dikkate alınmamıştır. Ancak; davacının dava dilekçesinde netice-i talebinde haksız rekabetin tespiti ve meni talebi bulunmadığından mahkemenin HMK 26. md gereğince taleple bağlılık ilkesi gereğince değerlendirme yapması gerekirken talep aşılarak haksız rekabete hükmolunması yerinde görülmemiş, kararın bu yönden kaldırılması gerekmiştir. Davacı vekili, maddi tazminat talebini 556 sayılı KHK 66/2-c maddesi gereğince Marka hakkına tecavüz edenin, markayı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeline dayandırmış ise de; dava tarihinde SMK yürürlükte olup talep, SMK 151/2-c maddesine göre incelenmiştir. Davacı tarafça emsal lisans sözleşmesi ibraz edilmemiş, mahkemece bilirkişi raporunda davalıların 2018 yılı cirosunun %15 tutarı olan 37.709,14TLden tarafların eşit oranda sorumlu olduğu belirlenmiştir. Vergi dairesi yazısında, 02.05.2019’da Zincirlikuyu Vergi Dairesi’ne nakil olduğu belirtilmiş olup dava 26.12.2018 Tarihinde açılmış olmakla davadan sonraki dönem için ayrıca yazışma yapılmaması esasa etkili değil ise de; delil tespitinin 23.11.2018 Tarihinde yapıldığı davanın 26.12.2018 tarihinde açıldığı dikkate alınarak ihlal süresine göre (bir aylık) tazminat miktarının belirlenmesi gerekirken 2018 yılı cirosunun tamamına hükmolunması yerinde görülmemiştir. Bu durumda Dairemizce; 37.709,14TL : 12 = 3.159,09TL maddi tazminat hesaplanmış ve davalılar vekilinin bu yöndeki istinafının kabulü gerekmiştir. Manevi tazminata ilişkin istinaf istemine gelince; dosya kapsamı, ihlalin boyutu ve süresi dikkate alındığında mahkemece hükmolunan toplam 10.000TL manevi tazminat miktarının yüksek olduğu dikkate alınarak manevi tazminata ilişkin istinafın kısmen kabulü ile, 5000TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiştir. Bununla birlikte davacının dava dilekçesinde davalıların … – … Ortaklığı isimli ticari işletme sahipleri olduğu belirtilerek tazminat miktarının davalılardan birlikte tahsilini talep ettiği gibi, dosyada mevcut bilgi belge, faturalara göre davalıların “… Ortaklığı” olarak adi ortaklık şeklinde faaliyet sürdürdükleri de dikkate alındığında maddi ve manevi tazminattan birlikte sorumlu tutulmaları gerekirken ayrı ayrı sorumluluklarına hükmedilmesi yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenle davalılar vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne, HMK 353/1.b.2 maddesi gereğince kazanılmış haklar korunarak Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,2- 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/585 Esas, 2020/189Karar sayılı, 02.07.2020 Tarihli kararının KALDIRILMASINA,3-Davalıların … ibaresini izinsiz ve yetkisiz şekilde markasal olarak kullandıkları, bu eylemlerinin davacının marka tescilinden doğan hakkına tecavüz oluşturduğunun tespitine, önlenmesine, men’ine, -Davalılara ait … ibaresinin bulunduğu basılı evraklar, kartvizitler, irsaliye, fatura ve sipariş formlarının masrafı davalılardan alınmak suretiyle toplatılmasına ve imhasına, -3.159,09TL maddi tazminatın; 1.000-TL’sinin dava tarihi olan 26/12/2018 tarihinden, kalanının ıslah tarihi olan 24/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, -5.000-TL manevi tazminatın, dava tarihi olan 26/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, -Fazlaya ilişkin talebinin reddine, -Mahkemece 26/06/2019 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının devamına, -Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tiraji yüksek bir gazetede bir kez ilanına, masrafın davalılardan tahsiline, -557,37 TL ilam harcının, 464,96 TL peşin harç ve 627,00-TL ıslah harcından mahsubu ile 534,59-TL harcın istek halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, -Markaya tecavüzün tespiti, önlenmesi ve meni talepleri yönünden Avukatlık ücret tarifesi uyarınca (kazanılmış haklar korunarak) 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,-Maddi tazminat talebi yönünden karar tarihindeki AAÜT 13/2.maddesi gereğince 3.159,09 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,-Manevi tazminat talebi yönünden karar tarihindeki AAÜT gereğince 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, – Davalılar ilk derece mahkemesinde kendilerini vekille temsil ettirmediğinden davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,-Davacının yaptığı: 35,90 TL başvuru harcı, 557,37 Tl harç, 216 TL tebligat ve müzekkere masrafı, 3.000 TL bilirkişi ücreti ve Mahkemenin 2018/214 D.İş dosyasında yapılan yargılama giderleri olan 35,90-TL başvuru harcı, 59,10-TL peşin harç, 1000,00-TL bilirkişi ücreti, 76,00-TL tebligat ve müzekkere masrafı olmak üzere toplam 4980,27-TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 647,93TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, -Taraflarca fazla yatırılan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, 4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;-İstinaf talebi kısmen kabul edildiğinden istinafa başvuran davalılar tarafından yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,-İstinaf yargılaması için davalılar tarafından yapılan 162,10-TL istinaf yoluna başvurma harcı, 23,50TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 185,60-TL’nin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,-Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 169,50-istinaf masrafının davacı üzerinde bırakılmasına,-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/01/2023