Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/4 E. 2022/2026 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/4 Esas
KARAR NO: 2022/2026
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/02/2020
NUMARASI: 2018/963 2020/152
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 29/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili … AŞ ile müşterisi … İhr. San ve Tic Ltd Şti arasında 16/02/2018 tarihinde faktoring sözleşmesi imzalandığını, firmanın 23/03/2018 tarihinde faktoring işlemi için verdiği çeklerden biri olan … Bankası Tekirdağ Şubesi … San ve Tic Ltd Şti keşidecili 31/04/2018 keşide tarihli 10.000,00-TL bedelli çek için faktoring işlemi yapmak istediğini ve…firmasına ait iki çek ile birlikte 58.700,00-TL faktoring ödemesi müvekkilince aynı gün yapıldığını, dava konusu olan … Bankası Tekirdağ Şubesi … Taah. San ve Tic Ltd Şti keşidecili 31/04/2018 keşide tarihli 10.000,00-TL bedelli çek aslı müvekkili şirket merkezine gönderilmek üzere kargoya verildiğini, bahse konu çekin ve bazı diğer çeklerin kargoda kaybolduğunu, dava konusu çek ve diğer iki çek için İstanbul 4. ATM 2018/307 esas sayılı dosyasında çek iptaline karar verildiğini çekler üzerine ödeme yasağı konulduğunu, davalı …’ın ödeme yasağı kararı bankaya ulaşmamış olması sebebiyle 30/04/2018 tarihinde çeki bankaya ibraz ederek tahsil etmiş olduğununun anlaşılması üzerine huzurdaki davanın ikame edildiğini, dava konusu çekte işlem tarihi olan 23/03/2018 tarihinden itibaren meşru hamili olduğunu TTK 758 hükümleri gereği çek bedelinin istirdatını ve müvekkile iadesine karar verilmesini, müvekkilin meşru hamil olduğunun tespiti ile davalıdan çek bedelinin çek tahsil tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte istirdat olarak tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:”…. her ne kadar davacı tarfından davacı ile dava dışı … arasında usulüne uygun Faktoring Sözleşmesi yapılarak dava konusu çekin hamili olması ve çekin elinden rızası hilafına çıktığı iddiasında bulunarak davalı taraftan çek bedelinin istirdadı talep edilmiş ise de; davacı tarafça çekin elinden rızası hilafına çıkması nedeniyle davalı hakkında sahtecilik, hırsızlık ve dolandırıcılık suçlarından şikayette bulunmadığı, davacının sunmuş olduğu faktoring sözleşmesi kapsamında aldığı çek dolayısıyla ticari defterlerinde davalı ile bir ticari ilişkisi olmaması sebebiyle çekin elinden rızası hilafına çıktığı kabul edilebilirse de, dava konusu çekin usulüne uygun ciro silsilesi ile davalıya verildiği, davalının çekin yasal hamili olduğu, ciro silsilesinde şeklen bir kopukluk olmadığı ve bu şekilde davalının çeki iktisabında kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunun davacı tarafça ispat edilemediği anlaşılmakla davanın reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava konusu çeke ilişkin faktoring işlemi ile birlikte faktoring müşterisine ödeme yapıldığını, çek aslının müvekkili şirkete gönderilmek üzere kargoya verilmişken kargoda kaybolduğunu, Mahkemenin çekte müvekkilinin cirosu olmaması nedeni ile gerçek hak sahibi olmadığı gerekçesi ile verilen kararın yerinde olmadığını, edinme şeklinin belgelendirildiğini, Davalı ile önceki ciranta arasında ticari ilişki olup olmadığı için ticari defter incelemesi yapılması gerektiğini, davalının önceki cirantası ile arasındaki ticari ilişkiyi ispatlamak zorunda olduğunu, çekte sadece müvekkili firma ile keşideci firma arasına faturalı bir ticari ilişki olduğunu, diğer çek cirantalarının arasında ticari ilişki olmadığını Ticari defteler incelenmiş olsa idi, beyan edilen bu hususun ve davalının kötüniyetli ve iktisapta ağır kusurlu olduğunun ispat edileceğini, Davalının vekili olmamasına rağmen lehine vekalet ücretine hükmolunmasının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME Davaya konu çekin incelenmesinde; … Bankası Tekirdağ Şubesi’ne ait keşidecisi … San ve Tic Ltd Şti 31/04/2018 keşide tarihli 10.000,00-TL bedelli çekin lehtar ve 1.cirantası …AŞ, 2.cirantasının …Şti olduğu, 3.cirantanın davalının Faktoring Sözleşmesi akdettiği dava dışı … İth. İhc. San ve Tic. Ltd. Şti’ olduğu, sonrasında …şti, …şti, …Şti, … , … ve son olarak davalı …’ın cirosu bulunduğu görülmüştür. Davacı … işlemine konu sözleşme ve eklerini sunmuş olup tevdi evraklarında dava konusu çekin de yer aldığı görülmüştür.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, çek bedellinin ve çekin istirdadı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalının çeki iktisapta kötüniyetli ya da ağır kusurlu olduğunu ispatlayamamıştır. Çek illetten mücerret olup davacının faktoring müşterisi ile davalı hamil arasında birden fazla ciranta olduğu, çekte görünürde düzgün ciro silsilesi olduğu, çekin ticari defterlerde kayıtlı olmamasının tek başına çeki hükümden düşürmeyeceği gibi kötüniyetin ispatı için yeterli nitelikte delil olarak kabul edilemeyeceği de dikkate alındığında mahkemece davanın reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir.Ancak; davalı kendisini vekille temsil ettirmemişken mahkemece davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde olmayıp davacı vekilinin istinaf isteminin bu yönden kabulü ile ilk derece mahkemesinin HMK 353/1.b.2 md gereğince kaldırılmasına, kazanılmış haklar korunarak Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 25.02.2020 gün ve 2018/963 Esas, 2020/152 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, dairemizce yeniden hüküm kurulmasına,3- Davanın REDDİNE,- Alınması gereken 80,70TL harçtan peşin alınan 170,78TL harcın mahsubu ile bakiye 90,08TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,- Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin;-İstinaf talebi kısmen kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan 54,40TL istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,-İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 44,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 192,60TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.29/11/2022