Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/374 E. 2021/445 K. 05.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/374 Esas
KARAR NO: 2021/445 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/09/2020
NUMARASI: 2018/580 E. – 2020/337 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/03/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA;Davacılar vekili dava dilekçesinde; Müvekkili … Adi Ortaklığı ile davalı arasında … marka asansör alımı için finansal kira sözleşmesi akdettikleri, diğer davacıların sözleşmeye müteselsil kefil olarak imza attıkları, sözleşme ekinde bulunan ödeme planına göre kira bedellerinin müvekkili tarafından aksatılmadan ve süresinde ödenerek kapatıldığı, sözleşmenin ekinde bulunan ödeme planına göre sözleşme süresinin 20.06.2016 tarihine kadar olacağı ve bu tarihte son bulacağı, müvekkili şirketlerin ödemeyi yapıp bitirmelerine rağmen sözleşmeye konu asansörlerin teslim tutanaklarının müvekkiline teslim edilmemesi üzerine davalı tarafından 20.11.2016 tarihinde teslim tutanaklarının talep edildiği halde davalının teslim etmediği, davalı tarafından ödemeler yapıldıktan 1,5 yıl sonra 31.10.2017 tarihinde davalı tarafın kesin ödeme planı adı altında müvekkillerine ödeme planı göndererek mevzuata aykırı biçimde masraf ve kur farkı ismi altında bir takım ek bedel taleplerinde bulunduğu ve müvekkili aleyhinde bonoya dayalı icra takibi başlattığı, dava konusu bono incelendiğinde tanzim tarihinin 20.05.2015 vade tarihinin 26.06.2015 miktarının ise 548.138,00 TL olduğu halde davalının bononun 86.500,00 TL kısmını icra takibine konu ettiğini, bononun müvekkillerinin bilgisi olmadan hile yolu ile davalı tarafından alınmış olduğu vadesinin davalı tarafından doldurulmuş olduğu, bonoda yazılı vade tarihi nedeniyle davalıya borç olmadığı halde davalının sözleşme bedeline istinaden hazırlanmış olan bonoyu icra takibine konu ettiğini mevzuat ve ticari ahlaka aykırı bu eylem nedeniyle davalı aleyhinde BDDK ve diğer kurumlara yasal başvuru yapacaklarını ifade ederek, kötü niyetle açılan takibin durdurulmasına ve akabinde iptaline, İstanbul … İcra md. … esas sayılı icra dosyasına konu 20.05.2015 vade tarihli 548.138,00 TL bedelli senedin hile nedeniyle iptali ile müvekkillerinin bu senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacı … ADİ ORTAKLIĞI ile müvekkili arasında 6361 sayılı Finansal kiralama kanunu çerçevesinde 20.05.2015 tarih ve 63154 sözleşme numaralı finansal kiralama sözleşmesi akdedilmiş ve sözleşmeye konu “… A.Ş.’nln 18/05/2015 Tarihli Proforma faturasında yer alan 9 adet, 2015 model, 6 duraklı 450 kg (6 kişilik) … 3100 makine dairesiz yolcu Asansörü ve 3 adet, 2015 model, 7 duraklı 450 kg (6 kişilik) … 3100 makine dairesiz yolcu Asansörü”mülkiyeti müvekkili şirkete ait olarak davacıya kiralandığı, davacı ve müvekkilinin sözleşmede belirtilen … Asansör A.Ş.’ninl8/05/2015 Tarihli Proforma faturasında yer aldığı gibi aşağıda belirtilen tarihlerde ve bedellerde ödenmesi konusunda mutabık kalmışlardır. buna göre; sözleşme bedelinin %20’si karşılığı 40.000-EURO Sözleşme Esnasında banka havalesi ile Sözleşme bedelinin %10’si karşılığı 2O.OOO-EURO 30.05.2015 tarihinde banka havalesi ile Sözleşme bedelinin %10’si karşılığı 2O.OOO-EURO 30.06.2015 tarihinde banka havalesi ile Sözleşme bedelinin %10’si karşılığı 20.000-EURO 30.07.2015 tarihinde banka havalesi ile Sözleşme bedelinin %10’si karşılığı 20.000-EURO 30.08.2015 tarihinde banka havalesi ile Sözleşme bedelinin %10’si karşılığı 20.000-EURO 30.09.2015 tarihinde banka havalesi ile Sözleşme bedelinin %10’si karşılığı 20.000-EURO 30.10.2015 tarihinde banka havalesi ile Sözleşme bedelinin %10’si karşılığı 2O.OOO-EURO 30.11.2015 tarihinde banka havalesi ile Sözleşme bedelinin %10’si karşılığı 2O.OOO-EURO 30.12.2015 tarihinde banka havalesi ile %1 KDV karşılığı 2.000-Euro 25.01.2016 tarihinde banka havalesi ile ödeneceğinin düzenlendiğini, Finansal kiralama sözleşmesinin ilk temelini teşkil eden ödeme planındaki Euro kurunun 2.89450-TL olduğu ve bu kura göre ekipman bedeli olan 202.000,00-Euro için satıcıya ödenmesi öngörülen “TL” tutarının 584.689,00-TL ve 4.181,29-TL ihtarname ve noter masrafı ile birlikte toplam 588.870,29-TL hesaplanarak işbu ödemelerin tümünün “finansal kiracının bilgisi dahilinde” “satıcıdan ekipmanların tam ve eksiksiz olarak davacı kiracımıza teslim edildiğine dair yetkili kişilerce imzalanmış olan teslim tesellüm tutanaklarının asıllarının müvekkili şirkete ulaştırılmasına müteakip gerçekleştiği, buna göre 40.000,OO-EURO,29.05.2015 tarihinde2,9241- EURO kuru üzerinden=116.963,98-TL 80.000,OO-EURO,02.11.2015 tarihinde 3,111 EURO kuru üzerinden=248.887,98-TL 20.000,OO-EURO, 05.11.2015 tarihinde 3,116 EURO kuru üzerinden =62.319,98-TL 60.000,OO-EURO,05.12.2016 tarihinde 3,7603 EURO kuru üzerinden =225.617,99-TL 2.000,00-EURO,KDV bedeli ise 02.10.2017 tarihinde tarihinde4,2098 kuru üzerinden =8.419,60-TL olarak teslim formlarının müvekkiline ulaşmasına müteakip satıcı firmaya 202.000,00-Euro ödemelerin gerçekleştirildiğini, bu kurlara göre ekipman bedellerinin satıcı firmaya gerçekleştirilen TL ödemesinin ise masraflar dahil 666.390,83 TL ye baliğ olduğu, geçici ödeme planında satıcıya yapılacak ödemenin TL karşılığının 588.870,29 TL ödeneceği öngörülmüşse de, ekipmanların kısmi teslim edilmesine istinaden 666.390,83 TL olarak satıcıya gerçekleşmiş olduğundan bu tutarlar arasındaki 77.520,54 TL kur farkı alacağının doğduğunu, Davacı ile yapılan finansal kira sözleşmesinde “İşbu sözleşme ekinde bulunan 2452260 numaralı ödeme planı/planları geçici nitelikte olup, sözleşme kapsamındaki ekipman/ekipmanların temini ile objektif kriterlere göre belirlenen ve kiralayan tarafından belgelenen tüm masraflar, ödendikleri tarihler itibarı ile kesinlik kazanacak, bu şekilde oluşacak yeni iktisadi kıymeti kullanma hakkı (bedeli) üzerinden hazırlanacak kesin ödeme planı noter aracılığı ile kiracıya tebliğ edilecektir” hükmünü taşıdığı, ayrıca; 3.5.Kira Bedellerinin Ödenmesi Başlıklı Madde 16 :”işbu sözleşme ekindeki ödeme planı, … Leasing’in mevcut borçlanma oranları baz alınarak … Leasing tarafından kiracıya teklif edilmiş ve kiracı tarafından da kabul ve taahhüt edilmiş olan şartlar dahilinde hazırlanmış olup, sözleşme onaylanmış ve yürürlüğe girmiş olsa bile, sözleşmeye konu mal bedeli transfer tarihindeki güncel piyasa koşulları ve borçlanma maliyetleri dikkate alınarak revize edilebilecek ve bu husus kiracıya tebliğ edilecektir. Kiracı bu yeni revize ödeme planını kabul ettiğini gayrıkabilirücu kabul ve taahhüt eder ve ayrıca işbu revize ödeme planına göre oluşacak kiraları ödemekten kaçınamaz…” hükmü bulunduğu, hesap kesiminde ise (Kesin Ödeme Planı) mai bedeli ve yapılan diğer harcamadan Kira Ödeme Döviz Cinsi Türk Parası İse; ekipman bedeli transferi döviz tevdiat hesabından yanılmış ise, mai bedeli transfer tarihindeki ödemenin yapıldığı döviz cinsi için içeriği “Saat 11:00 itibarı ite TLFX Döviz Satış Ortalaması”ile çarpılarak kansilöl Türk Parası hesaplanır şeklinde hesaplanacağı ve sözleşmeye göre hesaplanarak davacı kiracıya kesin ödeme planının tebliğ edildiğini, ayrıca müvekkili şirketin söz konusu kiralanan ekipmanların kullanıcısı veya satıcıdan teslim alacak olan şirket olmadığı gibi, aksine davacının, bu ekipmanların fiziki kullanıcısı olduğundan satıcıdan teslim alacak olan, bu ekipmanları kontrol edecek olanların davacı olacağını beyan ederek, Teslim tesellüm belgeleri asıllarının müvekkiline ancak 2017 tarihi, lO.ay içerisinde teslim edilmesine müteakip; satıcı firmaya 2.000,00-Euro, olan son KDV bedeli 02.10.2017 tarihinde ödenmiş ve tüm ödemelerin eksiksiz satıcıya gerçekleştirilmesi sonrası ancak kesin ödeme planı, teknik olarak tanzim edilebildiğinden davacı tarafça ödemeler bittikten sonra kesin ödeme planının gönderildiğini, ayrıca takip konusu bononun taraflar arasında akdedilmiş olan finansal kiralama sözleşmesi ile bir ilgili rabıtası bulunmadığını ve takip konusu bononun, sözleşmenin teminatı niteliği de taşımadığını, davacı ile müvekkili arasında Asansör Kiralama İşi Dışında başka bir ilişki olmadığı; ancak icra takibe konu yapılmış olan bononun finansal kiralama sözleşmesinin ödeme vasıtası olarak alındığını ifade ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
MAHKEME KARARI; İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 22/09/2020 tarih 2018/580 Esas – 2020/337 Karar sayılı kararıyla; Her bir davacı yönünden davanın reddine, davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacılar vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacı … Adi Ortaklığı arasında 20/05/2015 tarihinde … marka asansörlerin alımı için Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereğince müvekkilinin ödemelerini yaptığını, takibe konu senetten müvekkilinin bilgisinin bulunmadığını, bononun muhtemelen sözleşme sayfası gibi müvekkilinin yanıltılması suretiyle imzalatıldığını, davalının açıkça mevzuata aykırı olarak ve hile yoluyla senedi müvekkiline imzalattığını, bono incelendiğinde 20/05/2015 tanzim ve 26/06/2015 vade tarihli 548.138,00 TL bedelli olduğunu, davalının senedin 86.500,00 TL’lık kısmını icra takibine koyduğunu, dosyada alınan bilirkişi raporlarının bono yönünden değil sözleşme yönünden değerlendirdiklerini, müvekkilinin bono nedeniyle herhangi bir borcu bulunmamasına rağmen mahkemenin davayı reddetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporlarına itirazlarının değerlendirilmediğini, bilirkişi raporlarında sadece müvekkili şirketin borçlu göründüğünü, diğer müvekkillerinin borçlu görünmediğinin tespit ve teyid edildiğini, diğer müvekkillerinin takibe konu bonodan dolayı sorumlu olmayacaklarının dikkate alınarak davanın kabulü gerektiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesine cevabında; yargılama sırasındaki beyanlarını tekrar etmiş, bononun illetten mücerret olup kayıtsız şartsız borç ikrarını içerdiğini, aksinin yalnızca yazılı belge ile ispatlanabileceğini, davanın reddi kararının usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E: Dava dilekçesinde, davacı vekili İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dayanağı 20/05/2015 keşide tarihli, 26/06/2015 vade tarihli 548.138,00 TL bedelli senedin “Hile” nedenine dayanarak iptali ile takibe konu senetten dolayı müvekkillerinin borçlu bulunmadığının tespitine, takibin iptaline ve davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının takipte, 20/05/2015 keşide tarihli, 26/06/2015 vade tarihli 548.138,00 TL bedelli senede dayanarak, 86.500 TL asıl alacak yönünden kambiyo senetlerine özgü takip yaptığı, görülmüştür. 492 sayılı Harçlar Kanunu 30. Maddesinde ” Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409 uncu (HMK 150) maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.” hükmü düzenlenmiştir. 18/06/2014 gün ve 6545 Sayılı Yasa ile, 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5/3 maddesinde değişiklik yapılarak; değeri para ile ölçülebilen davalarda, dava değeri üç yüz bin liranın üzerinde olan davaların, tüm yargılama safhaları, bir başkan ve iki üye ile toplanacak heyetçe yürütülüp, sonuçlandırılacağı düzenlenmiştir. Davanın sadece takibe konu alacak nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitine yönelik değil, takibe konu 548.138,00 TL bedelli senedin “Hile” nedenine dayanarak iptalininde talep edildiği gözetilerek, mahkemece davacı tarafa kesin süre verilerek harç eksiğini tamamlaması ve dava değeri gözetilerek davanın heyetçe görülmesine karar verilmesi gerekirken, eksik harçla ve tek hakimle davaya bakılıp karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Dava değeri ve istinafa konu karar tarihindeki yasal mevzuat bakımından, 5235 sayılı kanunun 5/3 maddesi gereğince yargılama safhalarının heyetçe yürütülüp sonuçlandırılması zorunlu olduğundan, davaya tek hakim tarafından bakılarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bu husus dava şartı olup HMK’nın 355. Maddesi gereğince resen de gözetileceğinden davacılar vekilinin esasa ilişkin diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 353/1-a4 maddesi gereğince kaldırılmasına ve davanın harcının tamamlatılarak, heyetçe görülerek sonuçlandırılması için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1- Davacılar vekilinin esasa ilişkin diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin, istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2- Resen gözetilen sebeplerle, İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 22/09/2020 tarih 2018/580 Esas – 2020/337 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’ nın 355 ve 353/1-a-4. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın harcının tamamlatılarak, heyetçe görülerek sonuçlandırılması için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacılar tarafına iadesine, 5-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacılar avansından kullanıldığı anlaşılan; 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 31,50 (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 05/03/2021 tarihinde HMK’nın 353/1-a-4 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.