Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/372 E. 2022/2175 K. 23.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/372 Esas
KARAR NO: 2022/2175 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/10/2020
NUMARASI: 2017/350 E. – 2020/293 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 23/12/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı tarafın bayan konfeksiyon üreticisi olarak faaliyet gösterdiği, … markası altında faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin … ve … no’lu Endüstriyel Tasarım Tescilli ürünlerinin, “…” markası adı altında davalı iş yerlerinde satış, dağıtım ve pazarlamasının yapıldığını, tasarım haklarının ihlali sebebi ile İstanbul 2. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/46 D.İş sayılı dosyasında, davalının iş yeri adresinde satışa arz edilmiş halde, delil tespiti yapıldığı ve davacının tasarım haklarının ihlal edildiğinin tespit edildiği, bilirkişi raporu uyarınca … tescil tasarımlı üründen 4 adet, … tescilli tasarım ürününden 1 adet olmak üzere toplam 5 adet ürünün satışta olduğunun tespit edildiği, davalının bu eyleminin 554 sayılı KHK’nın 48. Maddesi uyarınca tasarım hakkına tecavüz oluşturduğu, TTK’da ki haksız rekabete ilişkin hükümlere de aykırılık teşkil ettiğini, maddi tazminatın hesaplanmasında 554 sayılı KHK’nın 52/a hükmünün tercih edildiğini, manevi tazminatın da koşullarının gerçekleştiği, davalılardan şirket haricindeki kişilerin davalı şirketin yetkili müdürleri ve davalı şirketin ortakları olduğu, bu nedenle oluşan haksız fiilden sorumlu oldukları, 2016/46 D.İş sayılı dosyasınca alınan bilirkişi raporundaki değerlendirmelerin tamamen sübjektif olduğu, belirsiz alacak davasının yasada yer aldığı, yapılacak zarar tespitinin ancak alınacak bilirkişi raporu sonrasında yapılabileceği, davalıların tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitini, tecavüz ve haksız rekabetin durdurulmasını, tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesini, belirsiz alacak davası hükümlerine göre tazminat miktarı tam ve kesin olarak tespit edildiğinde artırılmak üzere 1.000 TL maddi tazminatın, 27/05/2016 tespit tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki ticari faizi ile davalılardan alınarak davacıya verilmesini, 20.000 TL manevi tazminatın 27/05/2016 tespit tarihinden işleyecek değişken oranlardaki ticari faizi ile davalılardan alınarak davacıya verilmesini, davalılar aleyhine verilecek mahkeme kararının masrafı davalıya ait olmak üzere kamuya duyurulması için ülke çapındaki televizyon kanallarından ve gazetelerden birer tanesinde yayımlanmasını, dava ve talep etmiştir.
ISLAH:Davacı vekili dosyaya sunmuş olduğu 16.03.2020 tarihli ıslah dilekçesinde; 26.10.2018 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyanlarını tekrar ettiğini, bu rapora yönelik itirazlar sonucunda alınan ek raporda doyurucu ve ikna edici hesap raporu sunulmadığı, mali muhasebe hesapları ile gerçek zararın tespit edilemeyeceği ve çözüme kavuşulamayacağından, beyan dilekçesinde belirtilen 40.501,00 TL değerin %50 hakkaniyet tenkisi ile 20.000,00 TL üzerinden maddi zararın tazminine karar verilmesini, davanın ıslah edilerek 1.000,00 TL olan talebin 19.000,00 TL artırılarak 20.000,00 TL üzerinden tespit tarihi olan 27.05.2016 tarihinden itibaren ticari faiz işletilerek davalılardan alınmasına karar verilmesini, dava dilekçesinde belirtilen 20.000,00 TL manevi zarar hakkında kabul karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerinin üretim yapan bir firma olmadığını, piyasadan tedarik ettikleri ürünlerin satışa arz edildiğini bu nedenle ortaya çıkan zararda üretim değil, satış miktarının dikkate alınması gerektiği, davacının usulen iş bu davayı belirsiz alacak davası olarak açamayacağını davacının dava dilekçesinin “Maddi Tazminat” başlığı altında dava konusu talepleri açıkça belirli hale getirdiğini, netice-i talepte gösterilmemiş ve harcı yatırılmamış olan taleplerin karara bağlanmasının mümkün olamayacağını, davacının taleplerinin şirket olan müvekkil dışındaki diğer müvekkilleri ilgilendiren bir boyut olmadığından, davanın anılan gerçek kişi müvekkiller yönünden pasif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, dava konusu tasarımlardan bir tanesinin müvekkilin alım yaptığı bir firma adına tescilli iken, dava edilen diğer tasarımın ise müvekkili mağazasında tespit edilen ürünle herhangi bir benzerliğinin olmadığını, varsa bir benzerlik “esinlenme serbestisi” kapsamında kalan korumadan faydalanan bir ürün olduğu, belirsiz alacak davası şartlarını taşımayan ancak belirsiz alacak davası kurallarına göre ikame edilmiş olan bu davanın … ve … yönünden pasif husumet yokluğundan reddine, esasa girilmesi halinde işbu davanın davacı adına … numaralı başvuru ile tescil edildiği iddia olunan tasarım yönünden, … Tic. Ltd. Şti.’ne ihbarına, neticede haksız ve mesnetsiz davanın esastan tümüyle her bir müvekkil bakımından ayrı ayrı reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 01/10/2020 tarihli 2017/350 E. – 2020/293 K. sayılı kararıyla; “… davalıların eyleminin tescilli tasarıma tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği sonucuna ulaşıldığı, bu kapsamda davacının tasarım tecavüzüne ve haksız rekabete dayalı tazminat taleplerinin yerinde olduğuna kanaat getirildiği, maddi tazminat talebi yönünden her ne kadar mali inceleme yapılmış ise de (esasen bu tür davalarda net zarar tespitinin mümkün olmaması, ticari evraklarda ürün kodlarının yer almaması, “elbise” şeklindeki kayıtlar üzerinden ve tüm mali tablolar üzerinden yapılan farazi hesaplamaların doğrudan hükme esas alınabilecek nitelikte olmaması, tespit edilen miktarın hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun düşmediği dikkate alındığında Borçlar Kanunu 50. Maddesi gözetilerek değerlendirme yapılması gerektiği sonucuna ulaşılmakla) paranın alım gücü ve hakkaniyet gözetilerek BK 50. Maddesi gereği takdiren 5.000,00 TL üzerinden talebin kabulü gerektiği,… davalı şirket dışındaki kişilerin şirket yöneticisi oldukları bu kapsamda meydana gelen haksız fiilden TMK 50 gereği sorumlu oldukları dolayısıyla husumet itirazlarının dinlenilemeyeceği, yine davalının davacı … Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına tescilli … tescil numaralı ürün ile … Tic. Ltd. Şti.’ye ait … tescil numaralı ürünün birebire yakın benzer olduğu, tespit olunmuş ise de dava dışı firmaya ait tescilin sonraki tarihli olduğu davalı tarafından sunulan kayıtlardan dava dışı bu firmadan tedarik edildiği iddia olunan ürünlerin davacı tescili (12/012/2013) ile dava dışı firma tescili (18/09/2014) arası dönemde -davacı tescili sonrası- da gerçekleştiği, dolayısıyla dava dışı firmanın sonradan yaptırmış olduğu tescilin davalıların tasarım tecavüzünü ve haksız rekabetini ortadan kaldırmayacağı. manevi tazminatın yasal şartlarının oluştuğu, eylemin ağırlığı tecavüze konu tasarım sayısı, hak ve nesafet gözetilerek takdiren 5.000,00 TL manevi tazminata hükmolunmak suretiyle hüküm özetinin ilanı gerektiği” gerekçesiyle; “Davacının davasının KABULÜ ile, davalı … AŞ tarafından piyasaya sunulan ürünlerin davacıya ait … ve … nolu tasarımlara tecavüz ve haksız rekabet tescil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, ortadan kaldırılmasına, -İnfazda 30/10/2017 tarihli bilirkişi raporunun dikkate alınmasına, raporun hüküm eki sayılmasına, -Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, takdiren 5.000 TL’nin tespit tarihi olan 27/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, -Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, takdiren 5.000 TL’nin tespit tarihi olan 27/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, -Hüküm özetinin karar kesinleştiğinde masrafı davalılara ait olmak üzere tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde bir defaya mahsus olmak üzere ilanına” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURULARI: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemece davalı şirketin, müvekkilinin … tescil numaralı tasarımının taklidinden tedarik ettiği ve bu ürünlerin satışından 2.931,09-TL zarar ettiği, bu sebeple davacı müvekkilinin tasarımına tecavüz sonucunda yoksun kaldığı kazancın bulunmadığı şeklinde hesaplama yapmasının mantığa aykırı olduğunu, burada davalının satıştan zarar veya kar edip etmemesinin mühim olmadığını, davalının taklit malların satışından müvekkilinin kazancına sekte vurduğunu, taklide konu edilen kadın pardösülerinin ortalama 200-TL bedelinde olup davalı tarafından 320 adet satıldığı gözönüne alınırsa, müvekkilinin, 60.000,00 TLnin üzerinde yoksun kaldığı kazancının bulunduğunu, davalının müvekkiline verdiği zararın 1.950 TL ile sınırlandırılmasının yerinde olmadığını, davacı kayıplarının değerlendirilerek yoksun kalınan kazancın hesaplanması gerektiğini, ürünlerin müvekkilinden satın alınmış olsaydı müvekkilinin kazanç elde edeceğini, maddi tazminata ilişkin kararın kaldırılarak Dairemizce hesaplanmasını talep ettiklerini. -Manevi tazminat yönünden de hükmedilen 5.000 TL manevi tazminatın çok düşük olduğunu, tasarıma tecavüz edenlerin ödüllendirildiğini. -Hükmün 7. Bendinde tasarıma tecavüz ve haksız rekabet için ayrı ayrı olmak üzere 4.910 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılarak taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacı tarafça maddi tazminat yönünden belirsiz alacak davası açılmışsa da talepler belirlenebilir olduğundan, belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını. -Mahkemenin davalı gerçek kişilerin sorumluluğu yönünden eski TTK’nın yürürlükte olduğu zamandaki eski içtihada dayanılmışsa da TTK 623. Madde de şirketin yönetim ve temsiline ilişkin yeni düzenleme getirildiğini, bir kişinin haksız fiilden sorumlu tutulabilmesi için kusur şartı bulunduğunu, pasif husumet itirazlarının kabulü gerektiğini. -Dava konusu tasarımlardan bir tanesinin müvekkilinin alım yaptığı … Ltd. Şti.’ye ait … tescil numaralı tasarıma dayandığını, bu tasarım ile davacının … tasarımına konu ürünün birebire yakın benzer olduğunu, bu hususta mahkeme gerekçesinin hukuka aykırı olduğunu, diğer ürünün ise davacı tasarımı ile benzerliği olmayan, varsa benzerlik esinlenme serbestisi kapsamında kalan, harcıalem bir ürün olduğunu, mahkemenin diğer tasarım yönünden verdiği kararın da hatalı olduğunu. -Dosyaya ürün sunulmadığını, mahkemece evrak üzerinde inceleme yaparak karar verildiğini, … numaralı davacı tasarımı yönünden, mahkemece bilgilenmiş kullanıcı perspektifi ve esinlenme serbestisi çerçevesinde inceleme yapılması gerektiğini, KHK 10. Madde kapsamında “teknik zorunlulukların gerçekleştirilmesindeki zaruri özelliklerin” tasarım kapsamı dışında olup değerlendirilmeye alınmaması gerekirken bu özelliklerin dahi dikkate alındığını, esinlenme serbestisinin dikkate alınmadığını, tespit dosyasındaki itirazlarının dikkate alınmadığını, KHK 7. Madde de; ”…Tasarımın koruma kapsamı belirlenirken…kıyaslanan tasarımların farklılıklarından çok ortak özelliklerine ağırlık verilir..” hükmü düzenlendiğini, düğme iliği, fermuar, etek ucundaki pile vb. Yüzünden diğerine benzediğinin iddia edilmesinin madde kapsamına uygun düzmediğini, bilirkişi heyetinde sektör bilirkişisinin bulunmadığını. -Mahkemece bilirkişi raporlarında tespit edilenin üzerinde maddi tazminata hükmedilmesinin haklı bir gerekçesinin bulunmadığı gibi, bilirkişi raporlarının da tespit raporundaki ürün sayısını aşan tutarda hesaplamalar içerdiğini, mahkemenin gerekçesinde kayıt dışılık iddiasından bahsetmişse de bu konudaki iddiaların somut, denetlenebilir ve hesaplanabilir şekilde ortaya konulması gerektiğini, bilirkişi raporunda 123 adet ve 92 adetlik alımların tamamının dava konusu ürünler olduğu ön kabulü ile rapor hazırlanmışsa da; fatura içeriklerinde her bir model için ayrı ayrı sayı ve fiyat yazılı olduğunu, pardesülerin önceki kalemden farklı olduğunun hemen anlaşıldığını, pardesülerin kodlarının birbirinden farklı olduğunu, tespit dosyasında tespit edilen ürün adedinin … nolu tasarımdan 4 adet, … tasarımdan 1 adet olmak üzere toplam 5 adet olduğu (kaldı ki … nolu tasarımın aynı zamanda … adına tescilli olduğu) dava konusu ürün ile ilgili olarak, tespit dosyası ile tespit edilenden fazla bir üretim/satış yapıldığı iddiası var ise, somut delilinin ortaya konulması gerektiği.-Mahkemece fahiş vekalet ücretine hükmedildiğini, harcı yatırılmayan talepler yönünden de vekalet ücretine hükmedildiğini.-Davacı istinaf sebeplerinin reddi gerektiğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarının incelenmesinde; davacı adına … tescil nolu, “…” isimli Locarno Sınıfı 02-02 olan tasarımın 12/12/2013 tarihinde tescil edildiği, yine aynı şekilde … escil nolu, “…” isimli Locarno Sınıfı 02-02 olan tasarımın 31/12/2015 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır. TPMK kaydından … Dış Tic Ltd. Şti. Adına 18/09/2014 başvuru tarihli … başvuru numaralı çoklu tasarım belgesinde 14 numaralı … tasarımının tescil edildiği anlaşılmıştır. İstanbul 2. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2016/46 D.İş sayılı dosyasına sunulan, bilirkişi Doç. Dr. … tarafından hazırlanan 02.06.2016 tarihli bilirkişi raporunda; … ve … adreslerine gidildiği, … Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına tescilli … numaralı tescilli tasarımın bilgilenmiş kullanıcı yönünden ayırt edilemeyecek derecede aynıya yakın benzerinin … markasıyla satışta olduğu, üründen …’te 3 adet, …’de 3 adet satışta olduğu, ürünün … Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına tescilli … numaralı tescilli tasarımı ile ayırt edilemeyecek derecede aynıya yakın benzer olduğu kanaatine varıldığı, … Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına tescilli … numaralı tescilli tasarımın bilgilenmiş kullanıcı yönünden ayırt edilemeyecek derecede aynıya yakın benzer olduğu kanaatine varıldığı, …’de 1 adet satışta olduğu hususlarında görüş kanaat bildirdiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince alınan 30.10.2017 tarihli bilirkişi heyet raporunda; … nolu tescilli ürün ile satışta olan “…” etiketli … firmasına ait ürünün bilinçlendirilmiş tüketicinin satın alma kriterlerini etkileyecek farklılıklarına sahip olmadıklarını, detay tanımlarında omuz, kol, cepler, dikiş ve etek detaylarında birbirine oldukça yakın olduklarını, ürünlerin kesim kalıpları ve kumaş dökümü yönünden; dosyada ürün eksikliği olmasından dolayı, büyük ölçüde ilk tespit ve fotoğraflar üzerinden karşılaştırılma yapıldığından, karşılaştırmadan emin olunamadığı, … nolu tescilli ürün ile adreste satışta olan “…” etiketli, … Tic. Ltd. Şti’ye ait ürün, bilinçlenmiş tüketicinin satın alma kriterlerini etkileyecek farklılıklara sahip olmadıklarını, detay tanımlarında omuz, kol, cepler, dikiş ve etek detaylarında birbirine oldukça yakın olduklarını, ürünlerin kesim kalıpları ve kumaş dökümü yönünden; dosyada ürün eksikliği olmasından dolayı, büyük ölçüde ilk tespit ve fotoğraflar üzerinden karşılaştırılma yapıldığından, karşılaştırmadan emin olunamadığı, maddi tazminat açısından yapılan incelemede; davacı vekilinin dava dilekçesinde, maddi tazminatın hesaplanmasına dair tercihlerin 554 sayılı KHK’nın 52/a maddesine göre talep ettiklerini ancak davacının maddi tazminat talebine ilişkin olarak gerekli olan ticari defterler, vergi beyannameleri, faturalar vd. belgelerin dosyaya sunulmamış olduğundan maddi tazminat hesabı yapılamayacağı hususlarında görüş ve kanaat bildirdikleri anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince aynı bilirkişi heyetinden alınan 11.06.2018 tarihli bilirkişi I.ek raporda; davalı şirketin defter kayıtlarının tetkikinde pardösü ürünlerinin “…” olarak defterlere kaydının yapıldığının görüldüğü, davalı şirketin … Tic. Ltd. Şti.’den 12.12.2013-31.08.2016 tarihleri arasında 2014 yılında 62 adet ve 2016 yılında 61 adet olmak üzere toplam 123 adet 14.615,00 TL tutarında … satın aldığı, ticari defterler ve faturalar üzerinden yapılan inceleme ve hesaplamalar sonucunda davalı şirketin bu satışlardan 2.931,09 TL zarar ettiği, davacı şirketin … … tescil numaralı ürünü ile ilgili olarak 554 sayılı KHK’nın 52/a bendi; “Tasarımdan doğan haklara tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, Tasarım hakkı sahibinin Tasarımı kullanması ile elde edebileceği muhtemel gelire göre,” uyarınca yoksun kalınan kazancı bulunmadığı, davalı şirketin … Tic. Ltd. Şti.’den 31.12.2015-31.08.2016 tarihleri arasında 92 adet 5.555,56 TL tutarında pardösü satın aldığı, ticari defterler ve faturalar üzerinden yapılan inceleme ve hesaplamalar sonucunda davacı şirketin … Pardösü tescil numaralı ürünü ile ilgili olarak 554 sayılı KHK’nın 52/a bendi; “Tasarımdan doğan haklara tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, Tasarım hakkı sahibinin Tasarımı kullanması ile elde edebileceği muhtemel gelire göre,” uyarınca, yoksun kalınan kazancı 1.948,09 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirdikleri anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince aynı bilirkişi heyetinden alınan 24.02.2020 tarihli II.ek raporda; … Ticaret Limited Şirketi adına tescilli … tescil numaralı ürün ile … Ltd. Şti.’ye ait … tescil numaralı ürünün birebire yakın benzer olduğunu, tescil tarihleri dikkate alındığında … Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin daha erken tescil ettirdiğini, … Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin … tescil numaralı ürün ile 27.05.2016 tarihinde … ve … mağazalarında çekilen görsellerle karşılaştırıldığında birebire yakın derecede benzer olduğunun anlaşıldığı, mali yönden yapılan incelemeler sonucunda bundan önce düzenlenen ek raporda değişiklik ve ilave edilecek bir husus bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirdikleri anlaşılmaktadır.
G E R E K Ç E: Tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni, refi ile maddi ve manevi tazminat, hükmün ilanı talepli davada, ilk derece mahkemesince, tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni, refi ve ilan talebinin kabulüne, TBK 50. Madde gereğince maddi ve 5.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmiş, davacı vekili ve davalı vekili ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzeniyle ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılmıştır. Davalı vekilinin husumet itirazı usule ilişkin olmakla öncelikli olarak incelenmiştir. TMK 50. Madde de; “Tüzel kişinin iradesi, organları aracılığıyla açıklanır. Organlar hukuki işlemleri ve diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokarlar. Organlar kusurlarından dolayı ayrıca kişisel olarak sorumludurlar.” hükmü düzenlenmiştir. Dosyaya sunulan vekaletnameden davalı … ve …’un davalı şirketin yetkilisi oldukları ve TMK 50. Madde gereğince davalı sıfatlarının bulunduğu anlaşılmakla, husumet itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.Dosya kapsamına celp edilen tasarım tescil kaydı ile, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarından, davacının … tasarımına tecavüzle suçlanan ürünün, davalılarca … Ltd. Şti.’nden alındığı ve ürünün … Şirketi adına … tescil numaralı tasarım kapsamında bulunduğu anlaşılmıştır. Davanın 31/08/2016 tarihinde açıldığı ve dava tarihinde 6769 Sayılı SMK 155. Maddenin yürürlükte bulunmadığı, dava tarihinde yürürlükte olan 554 Sayılı KHK hükümlerine göre, üçüncü kişi adına tescilli tasarımın hükümsüz kılınıncaya kadar koruma altında olup, bu kapsamda bulunan ürün satışının veya satışa arzının hukuka aykırılık teşkil etmeyeceği anlaşılmakla, mahkemece … Tekstil’den satın alınan pardösü ürünleri yönünden, tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni ve refi ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya uygun görülmediğinden, davalı vekilinin bu kısma yönelik istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde 2015/09104-55 tescil numaralı tasarım kapsamında kalan pardösü ürünü yönünden ise, benzerliğin esinlenme kapsamında kaldığı ve bilirkişi raporlarında “teknik zorunlulukların gerçekleştirilmesindeki zaruri özelliklerin” dikkate alınmaması gerekirken dikkate alındığı ileri sürülmüşse de, karşılaştırılan tasarımların bütün özellikleriyle aynıya yakın benzer olduğunun tespit edildiği, tespit sırasında üründen …’te 3 adet …’de 4 adet bulunduğunun görüldüğü, bu ürünün davalı tarafça …’den satın alındığı, bilirkişilerce bu firmadan tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 31/12/2015 ile 31/08/2016 tarihleri arasında … ürününden 12/05/2016 tarihli 5.555,56 TL bedelli tek fatura ile 92 adet satın alındığının ve 554 Sayılı KHK 52/a maddesi gereğince 1.948,09 TL yoksun kalınan kazancın hesaplandığı anlaşılmıştır. Davalı tarafça bu ürünlerin tamamının tecavüze konu ürün olmadığı ileri sürülmüşse de, …’den satın alınan pardösülerin farklı tasarımlar olduğuna ve ürün kodlarına ilişkin delil sunulmadığı, ürünlerin alınan şirkete iade edildiğinin iddia ve ispat edilmediği, bilirkişi raporundan 92 adet ürün yönünden, 554 Sayılı KHK 52/a bendi gereğince davacının yoksun kaldığı kazancın 1.948,09 TL olarak hesaplandığı, bu miktara hükmedilmek gerektiği, manevi tazminat yönünden ise tek bir tasarıma tecavüz gerçekleştiğinden ihlal süresi de dikkate alınarak 2.000 TL manevi tazminatın somut uyuşmazlık yönünden yeterli olduğu kanaatine varılmıştır.Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde, bilirkişilerce yapılan maddi tazminat hesabı dikkate alındığında maddi tazminata yönelik istinaf sebebinin yerinde olmadığı, ihlal süresi ve tek tasarıma tecavüz gerçekleştiği göz önüne alındığında, manevi tazminata yönelik istinaf sebebinin de yerinde olmadığı, ihlal fiili tek olmakla tasarıma tecavüz ve haksız rekabet yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilemeyeceği kanaatine varılmış, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kısmen reddine, … tasarıma tecavüz ve haksız rekabetten kaynaklanan davanın reddine, kazanılmış haklar korunarak davalının … tescil numaralı tasarıma tecavüz ve haksız rekabet ettiğinin tespiti ile tecavüzün ve haksız rekabetin meni ve refine, kısmi dava açılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından 1.948,09 TL maddi tazminatın ile 2.000 TL manevi tazminatın 27/05/2016 tespit tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, hükmün ilanına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE, 3-İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 01/10/2020 tarihli 2017/350 E. – 2020/293 K. sayılı Kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 4-A-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, davalı … AŞ tarafından piyasaya sunulan ürünlerin davacıya ait 2015/09104-55 nolu tasarımlara tecavüz ve haksız rekabet tescil ettiğinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, ortadan kaldırılmasına, İnfazda 30/10/2017 tarihli bilirkişi raporunun dikkate alınmasına, raporun hüküm eki sayılmasına, B-… tasarıma tecavüz ve haksız rekabetten kaynaklanan davanın reddine, C-Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 1.948,09 TL’nin tespit tarihi olan 27/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Ç-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, takdiren 2.000 TL’nin tespit tarihi olan 27/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,D-Hüküm özetinin karar kesinleştiğinde masrafı davalılara ait olmak üzere tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde bir defaya mahsus olmak üzere ilanına, 5-İlk derece yargılaması yönünden; A-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca, tasarıma tecavüzden kaynaklanan dava yönünden 80,70 TL, maddi tazminat yönünden 133,07 TL, manevi tazminat yönünden 136,62 TL olmak üzere toplam 350,39 TL harçtan, peşin yatırılan 358,63 TL ve ıslah harcı olan 330,00 TL’nin mahsubu ile kalan 338,24 TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine, B-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tasarıma tecavüz talebine ilişkin 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, C-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat talebi üzerinden hesaplanan 1.948,09 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, Ç-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen manevi tazminat talebi üzerinden hesaplanan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, D-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen tasarıma tecavüz talebine ilişkin hesaplanan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine, E-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret edilen maddi tazminat talebine ilişkin hesaplanan 1.948,09 TL vekalet ücretinin ve ret edilen manevi tazminat talebine ilişkin hesaplanan 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine, F-Davacı tarafından yapılan: 3.600,00 TL bilirkişi ücreti, 305,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.905,00 TL’nin -ret ve kabule göre hesaplanan- 907,79 TL’si ve 350,39 TL peşin harç, 29,20 TL başvuru harcı ve 4,30 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.291,68 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına,G-Davalı tarafından yapılan: 140,20 TL posta giderinin -ret ve kabule göre hesaplanan- 107,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, kalan giderin davalılar üzerinde bırakılmasına, H-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, 6-İstinaf yargılaması yönünden; A-Davacı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmediğinden davacı yandan alınması gereken 80,70TL maktu istinaf harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, B-Davalı vekilinin istinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talep halinde iadesine, C-İstinaf yargılaması sırasında davalı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı 19,80 tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 168,40 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, Ç-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, D-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 23/12/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.